en geniş - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

en geniş



"en geniş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
General
en geniş broadest s.
en geniş widest s.
en geniş largest s.

"en geniş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kafatasının en geniş transvers kutrunun uçlarından her biri euryon i.
amerika'da yerlilere ait en geniş tarih öncesi topraklar cahokia mounds i.
bir şeyin en geniş olduğu kısım beam i.
fıçının en geniş yeri bulge i.
üst bacak ve kalçaların en geniş olduğu kısım hip i.
toprak sınıflandırmasında en geniş kategori order i.
(öğreti, vazife) en geniş anlamıyla yorumlamak maximise f.
onuncu en büyük/geniş tenth-largest s.
Phrases
en geniş anlamıyla in the widest sense expr.
en geniş anlamda in the widest sense expr.
en geniş anlamıyla in the broadest sense expr.
mümkün olan en geniş şekilde (to) the greatest extent possible expr.
Colloquial
kalçanın en geniş kısmı beam i.
Idioms
en geniş kapsamlı big tent s.
Technical
bir maddenin en geniş yüzeyi broadside i.
motor gücünün büyük bölümünü en öndeki geniş çaplı fanda elde edildiği motor tipi fan engine i.
yüksek fırının çapının en geniş kısmı belly i.
en geniş kısmın çevresi width i.
Architecture
merkezi ve en geniş bölmede yer alan üçlü kemer triumphal arch motive i.
Construction
geminin transvers formunda orta veya en geniş bölümle aynı biçimde olan kısım dead flat i.
geminin transvers formunda orta veya en geniş bölümle aynı biçimde olan kısım straight-of-breadth i.
Marine
geminin en geniş kısmını oluşturan kereste midship beam i.
gemide kalasın altındaki en geniş kısım bearings i.
Medical
burnun en geniş kısmının uzunluğuna oranının 100 katı nasal index i.
Math
(oyun teorisinde) katılımcının izlediği stratejinin en az avantajlı sonucunda meydana gelen minimum olası kazançların en geniş kümesi maximin i.
Geometry
kürenin en geniş kısmı haricindeki bir kesişim düzleminden elde edilen kesit çember small circle i.
Marine Biology
reef tanklarının aydınlatılmasında kullanılan en iyi ışıklandırma yöntemi geniş spektrumda doğal ışı metal halide lighting i.
en ilkel teleost balıkları içeren geniş bir takım order isospondyli i.
Zoology
en geniş tür yelpazesine sahip olup en yaygın bulunan yarasa cinsi myotis i.
en geniş tür yelpazesine sahip olup en yaygın bulunan yarasa cinsi genus myotis i.
Social Sciences
(en geniş anlamıyla) sosyoloji demotics i.
Religious
etki alanı en geniş kateşizm türü shorter catechism i.
Philosophy
(öğreti, vazife) en geniş anlamıyla yorumlamak maximize f.
Geography
orkney adaları'nın en geniş bölgesi pomona i.
Geology
sürüngenler sınıfının en geniş dönemini yaşaması ile ayırt edilen, triasik, jura ve kretase dönemlerini kapsayan jeolojik zaman reptilian age i.
sürüngenler sınıfının en geniş dönemini yaşaması ile ayırt edilen, triasik, jura ve kretase dönemlerini kapsayan jeolojik zaman secondary age i.
sürüngenler sınıfının en geniş dönemini yaşaması ile ayırt edilen, triasik, jura ve kretase dönemlerini kapsayan jeolojik zaman mezozoic age i.
Latin
en geniş anlamda lato sensu expr.