Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
evlenmek
"evlenmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 45 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
evlenmek
marry
f.
General
2
Genel
evlenmek
get wedded
f.
3
Genel
evlenmek
wed
f.
4
Genel
evlenmek
change one's condition
f.
5
Genel
evlenmek
lead to the altar
f.
6
Genel
evlenmek
tie the knot
f.
7
Genel
evlenmek
hitch up
f.
8
Genel
evlenmek
mate
f.
9
Genel
evlenmek
make a match
f.
10
Genel
evlenmek
get hitched with
f.
11
Genel
evlenmek
match
f.
12
Genel
evlenmek
hook up with
f.
13
Genel
evlenmek
unite
f.
14
Genel
evlenmek
get spliced
f.
15
Genel
evlenmek
marry
f.
16
Genel
evlenmek
hitch
f.
17
Genel
evlenmek
get married
f.
18
Genel
evlenmek
get married to somebody
f.
19
Genel
evlenmek
pair off
f.
20
Genel
evlenmek
espouse
f.
21
Genel
evlenmek
accouple
f.
22
Genel
evlenmek
marry up with someone
f.
23
Genel
evlenmek
affy
f.
24
Genel
evlenmek
exchange vows
f.
25
Genel
evlenmek
marrow [dialect] [uk]
f.
26
Genel
evlenmek
wife
f.
27
Genel
evlenmek
conjugate
f.
28
Genel
evlenmek
intermarry
f.
Colloquial
29
Konuşma Dili
evlenmek
hook up
f.
Idioms
30
Deyim
evlenmek
become one flesh
f.
31
Deyim
evlenmek
tie the knot
f.
32
Deyim
evlenmek
walk down the aisle
f.
33
Deyim
evlenmek
go down the aisle
f.
34
Deyim
evlenmek
take the plunge
f.
35
Deyim
evlenmek
jump over the broomstick
f.
36
Deyim
evlenmek
go to the world [obsolete]
f.
37
Deyim
evlenmek
jump the besom
f.
38
Deyim
evlenmek
be one flesh
f.
39
Deyim
evlenmek
go/walk down the aisle
f.
40
Deyim
evlenmek
work down the aisle
f.
Informal
41
Gündelik
evlenmek
get hitched
f.
Archaic
42
Eski Kullanım
evlenmek
spouse
f.
Slang
43
Argo
evlenmek
get hitched
f.
44
Argo
evlenmek
put on the ball-and-chain
f.
45
Argo
evlenmek
hook up
f.
"evlenmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 114 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kadınla evlenmek isteyen erkek
suitor
i.
2
Genel
serveti için dul kadınlarla evlenmek isteyen kimse
widow-hunter
i.
3
Genel
evlenmek isteyen erkek
servant [obsolete]
i.
4
Genel
evlenmek için evden kaçmak
elope
f.
5
Genel
ailesinden gizlice evlenmek
elope
f.
6
Genel
tekrar evlenmek
remarry
f.
7
Genel
ile evlenmek
espouse
f.
8
Genel
yabancı ile evlenmek
intermarry
f.
9
Genel
ile evlenmek
wed
f.
10
Genel
yeniden evlenmek
remarry
f.
11
Genel
ile evlenmek
marry
f.
12
Genel
evlenmek (erkek için)
wive
f.
13
Genel
ülke dışında evlenmek
marry outside the country
f.
14
Genel
ikinci kez evlenmek
get married for the second time
f.
15
Genel
(ile) evlenmek
marry
f.
16
Genel
farklı bir ırktan birisiyle evlenmek
intermarry with
f.
17
Genel
yabancı ile evlenmek
intermarry with
f.
18
Genel
zengin biriyle evlenmek
marry a rich person
f.
19
Genel
gizlice evlenmek
marry secretly
f.
20
Genel
evlenmek için çok yaşlı olmak
be too old to marry
f.
21
Genel
farklı bir ırktan birisiyle evlenmek
intermarry
f.
22
Genel
ile evlenmek
get married to
f.
23
Genel
ikinci kez evlenmek
get married for the second time
f.
24
Genel
ikinci defa evlenmek
get married for the second time
f.
25
Genel
(birinin peşinden koşup elde ederek) evlenmek
catch
f.
26
Genel
uygunsuzca evlenmek
miswed
f.
27
Genel
yeniden evlenmek
rewed
f.
28
Genel
kendinden üstün biri ile evlenmek
overmatch
f.
29
Genel
üst sınıftan biri ile evlenmek
overmatch
f.
30
Genel
mensup olduğu gruptan biriyle evlenmek
inmarry
f.
31
Genel
birbiriyle evlenmek
intermarry
f.
32
Genel
aynı sosyal grup içinde evlenmek
intermarry
f.
33
Genel
farklı sosyokültürel gruptan biriyle evlenmek
intermarry
f.
34
Genel
evlenmek üzere nişanlanmamış
unengaged
s.
35
Genel
evlenmek üzere nişanlanmamış
unpromised
s.
36
Genel
evlenmek için uygun olmayan
unmarriageable
s.
37
Genel
(evlenmek için) sözlenmemiş
unpledged
s.
38
Genel
(evlenmek üzere) sözlü olmayan
unpledged
s.
39
Genel
(evlenmek üzere) sözlenmemiş
unpromised
s.
40
Genel
evlenmek isteyen kimse ile ilgili
lonely-hearts
s.
Phrasals
41
Öbek Fiiller
kendinden daha çekici, zeki, yetenekli, üst sınıftan biriyle evlenmek
marry up
f.
42
Öbek Fiiller
kendinden daha iyi/üstün biriyle evlenmek
marry up
f.
43
Öbek Fiiller
(farklı bir ırktan, dinden, topluluktan biriyle) evlenmek
intermarry with (someone)
f.
44
Öbek Fiiller
yabancı ile evlenmek
intermarry with (someone)
f.
45
Öbek Fiiller
(kendi ırkından, dininden, topluluğundan biriyle) evlenmek
intermarry with (someone)
f.
46
Öbek Fiiller
(bir şeyi) için evlenmek
marry into (something)
f.
Phrases
47
İfadeler
bir varmış bir yokmuş bir zamanlar bir prensesle evlenmek isteyen bir prens varmış
once upon a time there was a prince who wanted to marry a princess
expr.
48
İfadeler
bir zamanlar bir prensesle evlenmek isteyen bir prens varmış
once upon a time there was a prince who wanted to marry a princess
expr.
Proverb
49
Atasözü
güneşli bir günde evlenmek şans getirir
happy is the bride that the sun shines on
Colloquial
50
Konuşma Dili
ilişki yaşamak/evlenmek için mükemmel kadın
miss right
i.
51
Konuşma Dili
ilişki yaşamak/evlenmek için ideal kadın
miss right
i.
52
Konuşma Dili
evlenmek/ilişki yaşamak için en uygun kadın
miss right
i.
53
Konuşma Dili
ilişki yaşamak/evlenmek için mükemmel adam
mister right
i.
54
Konuşma Dili
ilişki yaşamak/evlenmek için ideal adam
mister right
i.
55
Konuşma Dili
evlenmek/ilişki yaşamak için en uygun adam
mister right
i.
56
Konuşma Dili
kendi düzeyinden yüksekte birisiyle evlenmek
marry above
f.
57
Konuşma Dili
kendi düzeyinden aşağıda birisiyle evlenmek
marry beneath
f.
Idioms
58
Deyim
(bir kadınla) evlenmek
lead (as a bride) to the altar
f.
59
Deyim
kendinden daha aşağıda/daha aşağı statüde biriyle evlenmek
marry below (one's) station
f.
60
Deyim
dengi olmayan/uygunsuz biriyle evlenmek
marry below (one's) station
f.
61
Deyim
kendinden daha aşağıda/daha aşağı statüde biriyle evlenmek
marry below oneself
f.
62
Deyim
dengi olmayan/uygunsuz biriyle evlenmek
marry below oneself
f.
63
Deyim
kendinden daha aşağıda/daha aşağı statüde biriyle evlenmek
marry beneath oneself
f.
64
Deyim
dengi olmayan/uygunsuz biriyle evlenmek
marry beneath oneself
f.
65
Deyim
sosyal statüsü kendinden yüksek biriyle evlenmek
marry above oneself
f.
66
Deyim
kendinden üstün biriyle evlenmek
marry above oneself
f.
67
Deyim
sınıf farkı yüksek biriyle evlenmek
marry above oneself
f.
68
Deyim
biriyle evlenmek
lead (one) up the aisle
f.
69
Deyim
bataklıkta bulduğu kadınla evlenmek
make an honest woman out of
f.
70
Deyim
biriyle evlenmek istemek
ask for someone's hand (in marriage)
f.
71
Deyim
evlenmek zorunda kalmak
have to get married
f.
72
Deyim
evlenmek bana göre değil diyen birisi olmak
not be the marrying kind
f.
73
Deyim
evlenmek (bir kadınla)
make an honest woman of someone
f.
74
Deyim
kendisinden aşağı sınıfta birisiyle evlenmek
marry below oneself
f.
75
Deyim
kendisinden aşağı sınıfta birisiyle evlenmek
marry beneath oneself
f.
76
Deyim
kendinden yaşça (bir hayli) küçük biriyle evlenmek
rob the cradle
f.
77
Deyim
kendi düzeyinden yüksekte birisiyle evlenmek
marry above oneself
f.
78
Deyim
namusunu temizlemek için evlenmek
make an honest woman of
f.
79
Deyim
kendisinden aşağı sınıftan birisiyle evlenmek
marry beneath one's station
f.
80
Deyim
severek evlenmek
marry out of love
f.
81
Deyim
(biriyle) evlenmek için ailesinden/babasından izin istemek
ask (someone) for (one's) hand
f.
82
Deyim
daha üst sınıftan biriyle evlenmek
marry above (one's) station
f.
83
Deyim
zengin biriyle evlenmek
marry above (one's) station
f.
84
Deyim
zengin biriyle evlenmek
marry money
f.
85
Deyim
biriyle evlenmek için ailesinin iznini istemek
ask for somebody's hand [old-fashioned]
f.
86
Deyim
biriyle evlenmek için ailesinden izin istemek
ask for somebody's hand [old-fashioned]
f.
87
Deyim
biriyle evlenmek için ailesinin iznini almak
win somebody's hand [old-fashioned]
f.
88
Deyim
biriyle evlenmek için ailesinden izin almak
win somebody's hand [old-fashioned]
f.
89
Deyim
biriyle evlenmek için ailesinin rızasını almak
win somebody's hand [old-fashioned]
f.
90
Deyim
(biriyle) evlenmek
lead (one) to the altar
f.
91
Deyim
biriyle evlenmek
lead someone up the aisle
f.
92
Deyim
evlenmek (bir kadınla)
make an honest woman (out) of (someone)
f.
93
Deyim
bataklıkta bulduğu kadınla evlenmek
make an honest woman of her
f.
94
Deyim
bir kadınla namusunu temizlemek için evlenmek
make an honest woman of her
f.
95
Deyim
evlenmek (bir kadınla)
make an honest woman of somebody [old-fashioned] [humorous]
f.
96
Deyim
bir kadınla namusunu temizlemek için evlenmek
make an honest woman of somebody [old-fashioned] [humorous]
f.
97
Deyim
(biriyle) parası için evlenmek
marry (someone) for (his or her) money
f.
98
Deyim
(biriyle) serveti için evlenmek
marry (someone) for (his or her) money
f.
99
Deyim
iyice düşünmeden evlenmek
marry in haste
f.
100
Deyim
aceleyle evlenmek
marry in haste
f.
101
Deyim
bir kadınla evlenmek
take a wife
f.
102
Deyim
bir kadınla evlenmek
take to wife
f.
Speaking
103
Konuşma
evlenmek istiyorum
I want to get married
expr.
104
Konuşma
seninle evlenmek istiyor
she/he wants to marry you
expr.
105
Konuşma
paralı biriyle evlenmek
marry into money
expr.
106
Konuşma
seninle evlenmek istiyorum
I want to marry you
expr.
Media
107
Medya
gazeteye veya internete evlenmek için verilen seri ilan
matrimonial
i.
History
108
Tarih
(feodal ingiltere'de) bir derebeyine kiracısı tarafından özellikle başka bir derebeyinin hukuki yetki alanı içerisindeki bir kız veya erkekle evlenmek için yahut derebeyin ilk gece hakkından feragat etmesi için ödenen harç
marchet
i.
109
Tarih
(feodal ingiltere'de) bir derebeyine kiracısı tarafından özellikle başka bir derebeyinin hukuki yetki alanı içerisindeki bir kız veya erkekle evlenmek için yahut derebeyin ilk gece hakkından feragat etmesi için ödenen harç
merchet
i.
110
Tarih
(feodal ingiltere'de) bir derebeyine kiracısı tarafından özellikle başka bir derebeyinin hukuki yetki alanı içerisindeki bir kız veya erkekle evlenmek için yahut derebeyin ilk gece hakkından feragat etmesi için ödenen harç
marcheta
i.
Archaic
111
Eski Kullanım
(erkekle) evlenmek
husband
f.
Slang
112
Argo
(iki mahkum) evlenmek
jump the broom
f.
113
Argo
(bir kadınla) evlenmek
wife up
f.
114
Argo
(bir adamla) evlenmek
wife up
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of evlenmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy