unite - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

unite

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"unite" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 19 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
unite f. birleşmek
unite f. birleştirmek
General
unite f. raptetmek
unite f. kavuşturmak
unite f. kaynaşmak
unite f. evlendirmek
unite f. nikahlanmak
unite f. evlenmek
unite f. bağlamak
unite f. birlik olmak
unite f. bitişmek
unite f. birleştirmek
unite f. birleşmek
unite f. kombinasyon halinde göstermek
unite f. kombine halde sahip olmak
unite f. yapıştırmak
unite f. birlikte hareket etmek
Technical
unite f. birleştirmek
Star Wars
unite expr. birleş

"unite" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 9 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
ünite unit i.
General
ünite cell i.
ünite unity i.
ünite unit i.
ünite consolidation i.
ünite unitary s.
Technical
ünite unit
Medical
ünite pint i.
Archaic
ünite unitude i.

"unite" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 45 sonuç

İngilizce Türkçe
General
unite under one flag f. bir bayrak altında toplamak
unite under a single flag f. bir bayrak altında toplamak
unite forces f. güçlerini birleştirmek
be unable to unite f. birlik olamamak
unite with f. birleşmek
unite with f. birleştirmek
unite/gather under a single flag f. bir/tek bayrak altında toplamak
unite/gather under one flag f. bir/tek bayrak altında toplamak
co-unite f. birleştirmek
co-unite s. sıkıca birleşmiş
Phrasals
unite together f. bir araya getirmek
unite together f. birleşmek
unite for something f. bir şey için birleşmek
unite together f. birleştirmek
unite against f. -e karşı birleşmek
unite in (someone or something) f. (birinde/bir şeyde) birleşmek
unite in (someone or something) f. (birinde/bir şeyde) birlik olmak
unite in (someone or something) f. (birinde/bir şeyde) bir araya gelmek
unite in (someone or something) f. (birilerini/bir şeyleri) bir şeyde birleştirmek
unite in (someone or something) f. (birilerini/bir şeyleri) bir birlik altında bir araya getirmek
unite in (someone or something) f. (birilerini/bir şeyleri) bir ortaklıkta bir araya getirmek/birleştirmek
unite someone in something f. birilerini bir şeyde birleştirmek
unite someone in something f. birilerini bir birlik altında bir araya getirmek
unite someone in something f. birilerini bir ortaklıkta bir araya getirmek/birleştirmek
unite someone in something f. birilerini evlendirmek
unite in something f. bir şeyde birleşmek
unite in something f. bir şeyde bir araya gelmek
unite into (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) birlik olmak
unite into (someone or something) f. (birine/bir şeye) katılmak
unite into (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) bir şey altında bir araya gelmek
unite into (something) f. (bir şeyde) bütünleştirmek
unite into (something) f. (bir şey) altında bütünleştirmek/bir araya getirmek
unite into (something) f. (bir şey) altında toplamak
unite someone or something into something f. birilerini/bir şeyleri bir şey altında birleştirmek
unite against (someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı birleşmek
unite against (someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı birleştirmek
unite for (someone or something) f. (biri/bir şey) için birleşmek
unite with (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) birleşmek
unite with (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) birleştirmek
Phrases
workers of all lands, unite! expr. dünyanın bütün işçileri, birleşin!
Speaking
may god unite you again! expr. allah kavuştursun!
let us all unite expr. hadi hepimiz birleşelim
let us all unite expr. hadi hepimiz birlik olalım
Apiculture
unite colonies f. kolonileri birleştirmek
Star Wars
jedi unite for peace i. jedi barış için birleş