kavuşturmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kavuşturmak



"kavuşturmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kavuşturmak fold f.
kavuşturmak restore f.
kavuşturmak bring together f.
kavuşturmak cause to meet f.
kavuşturmak unite f.
kavuşturmak join f.

"kavuşturmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 140 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
aydınlığa kavuşturmak clarify f.
General
açıklığa kavuşturmak throw light on (a matter) f.
çözüme kavuşturmak solve f.
açığa kavuşturmak make evident f.
özgürlüğüne kavuşturmak emancipate f.
çözüme kavuşturmak come up with a solution f.
kollarını kavuşturmak cross one's arms f.
kollarını kavuşturmak fold one's arms f.
istikrara kavuşturmak stabilise f.
özgürlüğe kavuşturmak liberate f.
özgürlüğüne kavuşturmak set free f.
özgürlüğüne kavuşturmak liberate f.
sağlığına kavuşturmak rehabilitate f.
açıklığa kavuşturmak clear up f.
kavuşturmak (kolları) cross f.
huzura kavuşturmak pacify f.
açığa kavuşturmak make explicit f.
açıklığa kavuşturmak shed light on (a matter) f.
çözüme kavuşturmak resolve f.
özgürlüğüne kavuşturmak restore somebody to liberty f.
çözüme kavuşturmak find a solution f.
açıklığa kavuşturmak clarify f.
yeniden saygınlığına kavuşturmak rehabilitate f.
aydınlığa kavuşturmak illuminate f.
aydınlığa kavuşturmak clarify a matter f.
eski sağlığına kavuşturmak rehabilitate f.
ellerini kavuşturmak clasp one's hands f.
yeniden sağlığına kavuşturmak restore f.
açığa kavuşturmak elucidate f.
aydınlığa kavuşturmak clear up f.
açıklığa kavuşturmak crystalise f.
açıklığa kavuşturmak enlighten f.
aydınlığa kavuşturmak clear f.
açıklığa kavuşturmak sort out f.
aydınlığa kavuşturmak sort out f.
açıklığa kavuşturmak crystalize f.
açıklığa kavuşturmak illuminate f.
aydınlığa kavuşturmak crystallise f.
açıklığa kavuşturmak straighten out f.
aydınlığa kavuşturmak crystalise f.
açıklığa kavuşturmak crystallise f.
aydınlığa kavuşturmak elucidate f.
açıklığa kavuşturmak elucidate f.
açıklığa kavuşturmak clear f.
aydınlığa kavuşturmak enlighten f.
aydınlığa kavuşturmak crystalize f.
açıklığa kavuşturmak crystallize f.
aydınlığa kavuşturmak crystallize f.
aydınlığa kavuşturmak straighten out f.
anlaşmazlığı çözüme kavuşturmak settle the conflict f.
konuyu açıklığa kavuşturmak clarify the matter f.
konuyu açıklığa kavuşturmak clear up the subject f.
konuyu açıklığa kavuşturmak clear up the matter f.
konuyu açıklığa kavuşturmak clarify the subject f.
olanları açıklığa kavuşturmak lay things out straight f.
durumu açıklığa kavuşturmak clarify the situation f.
istikrara kavuşturmak stabilize f.
açıklığa kavuşturmak make plain f.
huzura kavuşturmak accoy [obsolete] f.
rahata kavuşturmak reconfort [obsolete] f.
sorunu çözüme kavuşturmak settle an issue f.
açıklığa kavuşturmak eclaircise f.
açıklığa kavuşturmak uncloud f.
özgürlüğüne kavuşturmak enfreedom [obsolete] f.
(dolaylı olarak belirtileni) aydınlığa kavuşturmak unpack f.
özgürlüğüne kavuşturmak unshackle f.
ışığa kavuşturmak unshadow f.
açıklığa kavuşturmak demystify f.
özgürlüğüne kavuşturmak disengage f.
çözüme kavuşturmak clench f.
aydınlığa kavuşturmak inlighten f.
önceden çözüme kavuşturmak foreclose f.
özgürlüğüne kavuşturmak solve [obsolete] f.
(kol vb.) kavuşturmak cross f.
çözüme kavuşturmak cure f.
Phrasals
açığa kavuşturmak nail down f.
üne, şöhrete kavuşturmak catapult someone or something into something f.
açıklığa kavuşturmak tease out f.
bir konuyu açıklığa kavuşturmak light up f.
tartışarak çözüme kavuşturmak thrash something out f.
tartışarak çözüme kavuşturmak thrash out something f.
(bir şeyi) çözüme kavuşturmak dispose of (someone or something) f.
çözüme kavuşturmak dispose of f.
(birini başka biriyle/birileriyle) kavuşturmak join with (someone) f.
açıklığa kavuşturmak lay out f.
üne, şöhrete kavuşturmak catapult into f.
birini/bir şeyi sağlığına kavuşturmak fix someone or something up f.
açıklığa kavuşturmak get over f.
sağlığına kavuşturmak sort out f.
Phrases
açıklığa kavuşturmak için söylüyorum just to be clear expr.
Colloquial
açıklığa kavuşturmak make clear f.
aydınlığa kavuşturmak make clear f.
Idioms
açıklığa kavuşturmak crack the code f.
açıklığa kavuşturmak shed light on f.
açıklığa kavuşturmak make it clear f.
aydınlığa kavuşturmak throw some light on something f.
aydınlığa kavuşturmak shed light on f.
aydınlığa kavuşturmak shed some light on something f.
bir konuyu açığa kavuşturmak shed light on something f.
belli bir şeyi kesin olarak açığa kavuşturmak nail something down f.
bir şeyi birine açıklığa kavuşturmak make something clear to someone f.
özgürlüğüne kavuşturmak cut free f.
(bir şeyi/konuyu) bir nebze aydınlığa kavuşturmak throw a little light on (something) f.
(bir şeyi/konuyu) bir nebze açıklığa kavuşturmak throw a little light on (something) f.
(bir şeyi/konuyu) büyük ölçüde aydınlığa kavuşturmak throw a lot of light on (something) f.
(bir şeyi/konuyu) büyük ölçüde açıklığa kavuşturmak throw a lot of light on (something) f.
(bir şeyi) çözüme kavuşturmak get a fix on (something) f.
bir konuyu açıklığa kavuşturmak/açığa çıkarmak break silence f.
bir konuyu açıklığa kavuşturmak/açığa çıkarmak break the silence f.
açıklığa kavuşturmak bring home f.
aydınlığa kavuşturmak bring home f.
açıklığa kavuşturmak cast/shed/throw light on f.
(bir şeyi) açıklığa kavuşturmak cast (some) light on (something) f.
bir şeyi açıklığa kavuşturmak cast/shed/throw (new) light on something f.
(bir şeyi) açıklığa kavuşturmak cast (some) light upon (something) f.
bir konuyu açıklığa kavuşturmak cast/shed/throw light on something f.
çözüme kavuşturmak clear the books f.
(birini/bir şeyi) eski formuna kavuşturmak get (someone or something) into shape f.
çözüme kavuşturmak have a fix f.
(bir şeyi) çözüme kavuşturmak have a fix on (something) f.
sonuca/çözüme kavuşturmak lay at rest f.
açıklığa kavuşturmak lay at rest f.
(bir şeyi biri için) açıklığa kavuşturmak make (something) clear (to one) f.
-e açıklığa kavuşturmak make clear to f.
(bir şeyi) açıklığa kavuşturmak put (something) in perspective f.
(bir şeyi) açıklığa kavuşturmak put (something) into perspective f.
birini hakkın rahmetine kavuşturmak send someone to glory f.
(bir şeyi) aydınlığa kavuşturmak shed (some) light upon (something) f.
(bir şeyi) aydınlığa kavuşturmak throw (some) light upon (something) f.
aydınlığa kavuşturmak throw an amount of light on someone or something f.
Law
davayı çözüme kavuşturmak clear f.
Industry
birim veya kurumu fiili gücüne kavuşturmak için gereken personeller filler personnel i.
Physics
ısı dengesine kavuşturmak thermalize f.
ısı dengesine kavuşturmak thermalise f.
History
kralın hasta bir kişiye sağlığına kavuşturmak amacıyla dokunması royal touch i.
Philosophy
belirli bir tür bilginin mümkün olduğu koşulları açığa kavuşturmak üzere tasarlanmış argüman transcendental argument i.
Archaic
çözüme kavuşturmak redd f.
açığa kavuşturmak discloud f.
açıklığa kavuşturmak soyle f.
Slang
çözüme kavuşturmak iron out f.