Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | farklı şeyler | different things i. | ||
External presentation' and 'internal behaviour' are, however, two very different things. Bununla birlikte, 'dış sunum' ve 'iç davranış' birbirinden çok farklı şeylerdir. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | büyücülerin (gezegen, element, burçlar, sayılar yardımıyla) farklı şeyler arasında ilişki kurma sistemi | correspondences i. |
Genel | farklı şeyler keşfetmek | discover different things f. |
Genel | farklı şeyler ile meşgul olmak | run around f. |
Genel | farklı farklı şeyler arzu eden | diversivolent [obsolete] s. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (bir yerin) farklı noktalarına (bir şeyler) saklamak | tuck (something) around (some place) f. |
Speaking | ||
Konuşma | farklı bir şeyler dikkatini çekti mi? | have you noticed anything different? expr. |
Konuşma | farklı şeyler denemek güzeldir | there's a first time for everything expr. |