Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
focus
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"focus"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 54 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
focus
i.
odak noktası
2
Yaygın Kullanım
focus
i.
odak
3
Yaygın Kullanım
focus
f.
odaklamak
4
Yaygın Kullanım
focus
f.
odaklanmak
General
5
Genel
focus
i.
odak noktası
6
Genel
focus
i.
mihrak
7
Genel
focus
i.
odak
8
Genel
focus
i.
odaklama
9
Genel
focus
i.
foküs
10
Genel
focus
i.
merkez
11
Genel
focus
i.
bakılan/önem verilen/üzerinde durulan şey/konu/mesele
12
Genel
focus
i.
ilgi odağı
13
Genel
focus
i.
aktivite merkezi
14
Genel
focus
i.
yakın dikkat
15
Genel
focus
i.
yüksek dikkat
16
Genel
focus
i.
konsantrasyon
17
Genel
focus
i.
bir şeyin net olarak anlaşıldığı veya algılandığı durum
18
Genel
focus
i.
kültürün daha karmaşık ve ayrıntılı olan yönü
19
Genel
focus
i.
vurgu
20
Genel
focus
f.
bir noktada toplamak
21
Genel
focus
f.
fokus yapmak
22
Genel
focus
f.
odaklamak
23
Genel
focus
f.
odağa getirmek
24
Genel
focus
f.
odak ayarı yapmak
25
Genel
focus
f.
belirli bir noktaya veya amaca yönlendirmek
26
Genel
focus
f.
ilgi veya enerjiyi yoğunlaştırmak
Politics
27
Siyasal
focus
f.
bir noktaya toplanmak
Computer
28
Bilgisayar
focus
i.
odak
29
Bilgisayar
focus
i.
information builders adlı yazılım şirketinin geliştirdiği bir veri tabanı yönetim sistemi
30
Bilgisayar
focus
i.
(grafiksel kullanıcı arayüzünde) halihazırda aktif bir elemanı belirten gösterge
31
Bilgisayar
focus
expr.
odakla
Television
32
Televizyon
focus
f.
(televizyon tüpündeki elektron ışınlarını) parlak küçük bir nokta şeklinde odaklamak
Medical
33
Medikal
focus
i.
fokus
34
Medikal
focus
i.
lokalize bir enfeksiyon veya hastalığın vücutta etkili olduğu bölüm
Optics
35
Optik
focus
i.
odak uzaklığı
36
Optik
focus
i.
gözle açık ve net olarak görülebilen alan
37
Optik
focus
i.
merceğin netleştirebildiği alan
38
Optik
focus
i.
merceğin ışık ışınlarının toplandığı veya dağıldığı odak noktası
39
Optik
focus
i.
merceğin odak uzaklığı
40
Optik
focus
i.
odak noktası ile karşılık gelen birincil düzlem arasındaki mesafe
41
Optik
focus
i.
görüntünün temiz ve net olması
Math
42
Matematik
focus
i.
odak
43
Matematik
focus
i.
doğrultman doğrusu ile bağlantısı bir konik kesit belirten sabit nokta
Geometry
44
Geometri
focus
i.
(koniklerde, hiperbolde) odak noktası
Physics
45
Fizik
focus
i.
ışık ışınları, ısı gibi radyasyonun kırıldıktan veya yansıdıktan sonra bir araya geldiği nokta
Marine Biology
46
Deniz Biyolojisi
focus
i.
balık pulunun önce oluşan orta kısmı
Linguistics
47
Dilbilim
focus
i.
odak
48
Dilbilim
focus
i.
cümle veya pasajdaki en önemli ifade
Archaeology
49
Arkeoloji
focus
i.
(amerikan arkeolojisinde) neredeyse aynı özellikleri taşıyan buluntuları içeren bir grup bileşenin oluşturduğu bir sınıflandırma birimi
Geology
50
Jeoloji
focus
i.
depremin merkezi
Photography
51
Fotoğrafçılık
focus
i.
odak odacığı
52
Fotoğrafçılık
focus
i.
fotografik ortamda ışığın bir noktada birleşmesi
Archaic
53
Eski Kullanım
focus
i.
şömine
54
Eski Kullanım
focus
i.
ocak
"focus"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 225 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
focus of interest
i.
ilgi odağı
2
Genel
focus group
i.
hedef grup
3
Genel
area of focus
i.
faaliyet alanı
4
Genel
long focus lens
i.
uzun odaklı mercek
5
Genel
seismic focus
i.
deprem merkezi
6
Genel
soft-focus lens
i.
flu mercek
7
Genel
focus group
i.
odak grubu
8
Genel
out of focus film
i.
flu film
9
Genel
out of focus film
i.
bulanık film
10
Genel
contrastive focus
i.
karşıtsal odak
11
Genel
presentational focus
i.
sunumsal odak
12
Genel
focus group discussion
i.
odak grup görüşmesi
13
Genel
focus of audit
i.
denetim odağı
14
Genel
focus of supervision
i.
denetim odağı
15
Genel
small focus
i.
küçük odak
16
Genel
throw background out of focus
f.
arka plana atmak
17
Genel
focus on
f.
bir noktada toplamak
18
Genel
focus on
f.
tüm dikkatini vermek
19
Genel
come into focus
f.
odağa girmek
20
Genel
focus on
f.
odaklanmak
21
Genel
throw out of focus
f.
arka plana atmak
22
Genel
focus one's attention on
f.
ağırlık vermek
23
Genel
focus one's energy on studies
f.
çalışmalara ağırlık vermek
24
Genel
focus one's attention on works
f.
çalışmalara ağırlık vermek
25
Genel
focus the attention
f.
dikkati yoğunlaştırmak
26
Genel
focus attention
f.
konsantre olmak
27
Genel
focus attention
f.
dikkatini bir yöne vermek
28
Genel
focus attention
f.
dikkatini toplamak
29
Genel
can not focus
f.
odaklanamamak
30
Genel
focus one's attention on
f.
-e dikkatini çevirmek
31
Genel
get out of focus
f.
bulanıklaştırmak
32
Genel
get out of focus
f.
netliğini yitirmek
33
Genel
focus on
f.
zihnini toplamak
34
Genel
focus on one's work
f.
kendini işe vermek
35
Genel
focus on studying
f.
çalışmaya odaklanmak
36
Genel
focus on work
f.
çalışmaya odaklanmak
37
Genel
focus on
f.
bütün dikkatini vermek
38
Genel
give full attention/focus to something
f.
tüm dikkatini vermek
39
Genel
give full attention/focus to something
f.
bütün dikkatini vermek
40
Genel
focus on growth
f.
büyümeye odaklanmak
41
Genel
focus real-world
f.
gerçek dünyaya odaklanmak
42
Genel
become the focus of
f.
odağına yerleşmek
43
Genel
become the focus of
f.
odağına yerleşmek
44
Genel
become the focus of
f.
odağı haline gelmek
45
Genel
focus group
f.
fikirleri uygulanabilirliklerini değerlendirmek üzere bir odak grubunun incelemesine sunmak
46
Genel
in focus
s.
iyi ayar edilmiş
47
Genel
in focus
s.
odaklanmış
48
Genel
out of focus
s.
flu
49
Genel
out of focus
s.
odaklanmamış
50
Genel
out of focus
s.
iyi ayar edilmemiş
51
Genel
in focus
s.
iyi odaklanmış
52
Genel
out-of-focus
s.
bulanık
53
Genel
out-of-focus
s.
flu
54
Genel
out of focus
s.
odak dışı
55
Genel
out of focus
s.
bulanık
Phrasals
56
Öbek Fiiller
focus something on someone or something
f.
bir şeyi birine/bir şeye odaklamak
57
Öbek Fiiller
focus something on someone or something
f.
bir şeyi birine/bir şeye fokuslamak/fokus yapmak
58
Öbek Fiiller
focus something on someone or something
f.
bir şeyin odak noktasını birine/bir şeye yöneltmek
59
Öbek Fiiller
focus something on someone or something
f.
bir şeyin odak noktasını birine/bir şeye vermek/çevirmek
60
Öbek Fiiller
focus on
f.
fokus yapmak
61
Öbek Fiiller
focus on
f.
odaklamak
62
Öbek Fiiller
focus on
f.
dikkatini çekmek
63
Öbek Fiiller
focus on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) odaklamak
64
Öbek Fiiller
focus on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) fokuslamak/fokus yapmak
65
Öbek Fiiller
focus on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) merkezine almak
66
Öbek Fiiller
focus on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) odaklanmak
67
Öbek Fiiller
focus on (someone or something)
f.
odak noktasını (birine/bir şeye) yöneltmek
68
Öbek Fiiller
focus on (someone or something)
f.
odak noktasını (birine/bir şeye) vermek/çevirmek
Colloquial
69
Konuşma Dili
our primary focus
i.
önceliğimiz
70
Konuşma Dili
in focus
s.
açıkça anlaşılmış
71
Konuşma Dili
in focus
expr.
açık
72
Konuşma Dili
in focus
expr.
çok iyi anlaşılmış
73
Konuşma Dili
in focus
expr.
çok iyi bilinen
74
Konuşma Dili
now focus
expr.
şimdi dikkatini ver
Idioms
75
Deyim
be out of focus
f.
açık olmamak
76
Deyim
come into focus
f.
açık ve belirgin olmak
77
Deyim
be out of focus
f.
açıkça anlaşılmamak
78
Deyim
come into focus
f.
anlaşılır olmak
79
Deyim
go out of focus
f.
bulanık resim vermek
80
Deyim
come into focus
f.
belirginleşmek
81
Deyim
go out of focus
f.
bulanık görmek
82
Deyim
come into focus
f.
görüş açısına gelmek
83
Deyim
focus on the main points
f.
en önemli şeylere odaklanmak
84
Deyim
bring into focus
f.
fokuslamak
85
Deyim
focus on the main points
f.
en önemli noktalara değinmek
86
Deyim
be out of focus
f.
karanlıkta kalmak
87
Deyim
bring into focus
f.
odaklamak
88
Deyim
place particular focus on
f.
ayrı bir parantez açmak
89
Deyim
bring (something) into focus
f.
(bir şeyi) fokuslamak
90
Deyim
bring (something) into focus
f.
(bir şeyi) odaklamak
91
Deyim
bring (something) into focus
f.
(bir şeyi) netlemek
92
Deyim
bring (something) into focus
f.
(bir şeyi) gözler önüne sermek
93
Deyim
bring (something) into focus
f.
(bir şeyi) vurgulamak
94
Deyim
bring (something) into focus
f.
(bir şeyi) görünür kılmak
95
Deyim
get into focus
f.
odağa girmek
96
Deyim
get into focus
f.
net görünmek
97
Deyim
get into focus
f.
odağa sokmak
98
Deyim
get into focus
f.
odaklamak
99
Deyim
get into focus
f.
netlemek
100
Deyim
get into focus
f.
daha iyi anlaşılmak
101
Deyim
get into focus
f.
odak noktası olmak
102
Deyim
get into focus
f.
farklı bir açıdan görülmek
103
Deyim
in focus
expr.
açık ve net
Speaking
104
Konuşma
we'll now focus on the matches going forward
expr.
artık önümüzdeki maçlara bakacağız
105
Konuşma
turn off your mobile and focus on your studying
expr.
cep telefonunu kapa ve çalışmana odaklan
106
Konuşma
please focus
expr.
lütfen dikkatini ver
107
Konuşma
what you focus on, you magnify
expr.
neye odaklanırsan onu büyütürsün
Trade/Economic
108
Ticaret/Ekonomi
global focus strategy
i.
evrensel bakış stratejisi
109
Ticaret/Ekonomi
focus group interview
i.
hedef grup mülakatı
110
Ticaret/Ekonomi
customer focus
i.
müşteri odaklılık
111
Ticaret/Ekonomi
customer focus
i.
müşteri odağı
112
Ticaret/Ekonomi
focus groups
i.
odak grupları
113
Ticaret/Ekonomi
focus creep
i.
proje kapsamının kontrol edilemeyecek ölçüde büyüyüp genişlemesi
114
Ticaret/Ekonomi
focus on profit
f.
kara odaklanmak
Politics
115
Siyasal
become a focus of anti-secular activities
f.
laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmak
116
Siyasal
become a focus for anti-sharia activities
f.
şeriat karşıtı eylemlerin odağı olmak
117
Siyasal
become a focus of anti-sharia activities
f.
şeriat karşıtı eylemlerin odağı olmak
Advertising
118
Reklam
focus group interview
i.
tüketici kümesi tartışması
Technical
119
Teknik
chemical focus
i.
kimyasal olarak en etkili ışınların görsel olarak etkili olanlardan ayrılarak bir araya getirildiği odak
120
Teknik
chemical focus
i.
kimyasal odak
121
Teknik
astigmatic focus
i.
astigmat odak
122
Teknik
sagittal focus
i.
bakışım bölümü odak düzlemi
123
Teknik
double focus tube
i.
çift odaklı tüp
124
Teknik
line focus
i.
çizgi odağı
125
Teknik
variable focus lens
i.
değişir odaklı mercek
126
Teknik
gaussian focus
i.
gauss odağı
127
Teknik
gabor focus
i.
gabor odağı
128
Teknik
variable focus lens
i.
foküsü değişebilen objektif
129
Teknik
through-focus series
i.
katmanlı odaklama dizisi
130
Teknik
mini and micro focus x-ray tubes
i.
mini ve mikro odaklı x-ışını tüpleri
131
Teknik
actual focal spot size of mini and micro focus x-ray tubes
i.
mini ve mikro odaklı x-ışını tüplerinin gerçek odak noktası büyüklüğü
132
Teknik
depth of focus
i.
odak derinliği
133
Teknik
focus chart
i.
odak grafiği
134
Teknik
depth of focus
i.
netlik derinliği
135
Teknik
focus group
i.
odak grup
136
Teknik
focus wobbler
i.
odak yalpalayıcı
137
Teknik
plane of focus
i.
odak düzlemi
138
Teknik
focus shift
i.
odak kayması
139
Teknik
focus control
i.
odaklama kontrolü
140
Teknik
auto-focus
i.
otomatik odak
141
Teknik
imaginary focus
i.
sanal odak
142
Teknik
fixed focus objective
i.
sabit odaklı objektif
143
Teknik
line focus
i.
satır odaklama
144
Teknik
long focus lens
i.
uzun odaklı mercek
145
Teknik
long focus lens
i.
uzun odaklı objektif
146
Teknik
variable focus lens
i.
zoom merceği
147
Teknik
auto-focus
f.
otomatik odaklamak
148
Teknik
out-of-focus
s.
odaklanmamış
149
Teknik
fixed focus
s.
sabit odaklı
Computer
150
Bilgisayar
current focus
i.
geçerli odak
151
Bilgisayar
input focus
i.
giriş odağı
152
Bilgisayar
subject focus
i.
konu alanı
153
Bilgisayar
center focus
i.
merkezi odak
154
Bilgisayar
auto-focus
i.
otomatik netlik
155
Bilgisayar
auto focus
i.
otomatik odak
156
Bilgisayar
auto-focus
i.
otomatik odaklama
157
Bilgisayar
font focus logo
i.
yazı tipi odağı
158
Bilgisayar
font focus
i.
yazı tipi odağı
159
Bilgisayar
2nd focus
i.
2 odak
160
Bilgisayar
field has focus
expr.
alan odaklı
161
Bilgisayar
toolbar focus
expr.
araç çubuğu odakla
162
Bilgisayar
on lost focus
expr.
odaklanma sonlandığında
163
Bilgisayar
on got focus
expr.
odaklanıldığında
164
Bilgisayar
set focus
expr.
odakla
165
Bilgisayar
set focus on
expr.
odakla
Informatics
166
Bilişim
depth of focus
i.
odak derinliği
Telecom
167
Telekom
depth of focus
i.
fokus derinliği
168
Telekom
depth of focus
i.
netleme derinliği
Electric
169
Elektrik
focus control
i.
odaklama kontrolü
170
Elektrik
line focus
i.
satır odaklama
Medical
171
Medikal
focus in lower extremities and pelvic veins
i.
alt ekstremite ve pelvik venlerde odak
172
Medikal
focus of infection
i.
infeksiyon odağı
173
Medikal
tumor focus
i.
tümör odağı
Psychology
174
Psikoloji
focus of control
i.
denetim odağı
175
Psikoloji
sensate focus
i.
duyu odağı
176
Psikoloji
focus of control
i.
kontrol odağı
177
Psikoloji
weapon-focus effect
i.
silah odağı etkisi
Mental Health
178
Ruhbilim
focus group
i.
odak grubu
Dentistry
179
Diş Hekimliği
radioopaque focus
i.
radyopak odak
Optics
180
Optik
prime focus
i.
asal odak
181
Optik
depth of focus
i.
görme derinliği
182
Optik
principal focus
i.
temel odak
183
Optik
aplanatic focus
i.
uzaklaşan ışınların objektiften küresel sapma olmadan geçtiği nokta veya odak
184
Optik
conjugate focus
i.
konjuge fokus
185
Optik
conjugate focus
i.
konjuge odak
Physics
186
Fizik
principal focus
i.
ana odak
187
Fizik
main focus
i.
ana odak
188
Fizik
principal focus
i.
asal odak
189
Fizik
main focus
i.
ana merkez
190
Fizik
principal focus
i.
esas odak
191
Fizik
virtual focus
i.
görünür odak
192
Fizik
principal focus
i.
odak noktası
Apiculture
193
Arıcılık
focus of infection
i.
enfeksiyon merkezi
Linguistics
194
Dilbilim
information focus
i.
bilgi odağı
195
Dilbilim
message focus
i.
ileti odaklılık
196
Dilbilim
selection of focus
i.
odak seçimi
197
Dilbilim
unmarked focus
i.
olağan odak
198
Dilbilim
form-focus
s.
yapı odaklı
Geology
199
Jeoloji
deep focus
i.
derin odak
Boxing
200
Boks
focus mitts
i.
odak eldiveni
Cinema
201
Sinema
detail focus
i.
ayrı çekimi
202
Sinema
fixed focus lens
i.
değişmez odaklı mercek
203
Sinema
deep focus shot
i.
derin odaklı çekim
204
Sinema
variable focus lens
i.
değişir odaklı mercek
205
Sinema
deep-focus photography
i.
derinlemesine görüntü
206
Sinema
fixed focus
i.
değişmez odak
207
Sinema
focus puller
i.
odaklayıcı
208
Sinema
focus puller
i.
birinci kamera asistanı
209
Sinema
focus puller
i.
hareketli çekimlerde kameranın netlik ayarını yapan kimse
210
Sinema
in focus
expr.
odakta
Photography
211
Fotoğrafçılık
long focus
i.
büyük odak uzunluğu
212
Fotoğrafçılık
variable focus lens
i.
değişken odak uzunluklu objektif
213
Fotoğrafçılık
real focus
i.
gerçek odak
214
Fotoğrafçılık
image focus
i.
görüntü odak
215
Fotoğrafçılık
virtual focus
i.
görünen odak
216
Fotoğrafçılık
object focus
i.
nesne odak
217
Fotoğrafçılık
depth of focus
i.
odak derinliği
218
Fotoğrafçılık
virtual focus
i.
zahiri odak
219
Fotoğrafçılık
automatic focus
i.
otomatik odaklama sistemi
220
Fotoğrafçılık
automatic focus
i.
otomatik odaklama özelliğine sahip nesne
221
Fotoğrafçılık
soft focus
i.
yumuşak odak
222
Fotoğrafçılık
soft focus
i.
(fotoğrafta) yumuşak görüntü
223
Fotoğrafçılık
soft-focus
s.
(fotografik görüntü) yumuşak hatlı
224
Fotoğrafçılık
soft-focus
s.
(lens) keskin odak yapamayan
225
Fotoğrafçılık
soft-focus
s.
(mercek) yumuşak odaklı fotoğraf çeken
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of focus
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy