Geçmiş

get with something

"get with something" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Phrasals
1	Öbek Fiiller	get with something f.	uyum sağlamak

"get with something" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 134 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	get something over with f.	bir şeyi yapıp bitirmek
2	Genel	get something over with f.	bir şeyi bitirmek
3	Genel	get infested with (something) f.	(bir şey) tarafından istila edilmek
4	Genel	get infested with (something) f.	(bir şey) istilasına uğramak
5	Genel	get infested with (something) f.	(bir şeyle) kuşatılmak
6	Genel	get infested with (something) f.	(bir şeyle) kaplanmak
7	Genel	get infested with (something) f.	her yanı (bir şeyle) sarılmak
Phrasals
8	Öbek Fiiller	let someone get on with something f.	birinin birşeyi yapmayı sürdürmesine izin vermek
9	Öbek Fiiller	get away with something f.	(birinin yaptığı bir şey) yanına kar kalmak
10	Öbek Fiiller	get off (with something) f.	ucuz kurtulmak
11	Öbek Fiiller	get by with something f.	(birinin yaptığı bir şey) yanına kar kalmak
12	Öbek Fiiller	get with (someone or something) f.	(bir şey/biri) hakkında bilgilenmek
13	Öbek Fiiller	get with (someone or something) f.	(bir şey/biri) hakkında bilgi edinmiş olmak
14	Öbek Fiiller	get with (someone or something) f.	(bir şey/biri) hakkında bilgi sahibi olmak
15	Öbek Fiiller	get with something f.	ayık olmak
16	Öbek Fiiller	get with something f.	gözünü açmak
17	Öbek Fiiller	get with (something) f.	(bir şeyi) öğrenmiş olmak
18	Öbek Fiiller	get away with someone or something f.	biriyle/bir şeyle kaçmak
19	Öbek Fiiller	get away with someone or something f.	birini/bir şeyi alıp kaçmak
20	Öbek Fiiller	get behind with (something) f.	(bir şeyin) gerisinde kalmak
21	Öbek Fiiller	get behind with (something) f.	(bir şeyde) geri kalmak
22	Öbek Fiiller	get behind with (something) f.	(bir şeyden) eksiltmek
23	Öbek Fiiller	get behind with (something) f.	(bir şeyden) yemek
24	Öbek Fiiller	get behind with (something) f.	(bir şeyi) yetirememek/denkleştirememek
25	Öbek Fiiller	get by with (something) f.	(bir şeyle) geçinmek
26	Öbek Fiiller	get by with (something) f.	(bir şeyle) idare etmek
27	Öbek Fiiller	get by with (something) f.	(bir şeyle kıl payı/minimum düzeyde) geçmek
28	Öbek Fiiller	get by with (something) f.	(bir şey) yanına kalmak
29	Öbek Fiiller	get by with (something) f.	(bir şey) yanına kar kalmak
30	Öbek Fiiller	get by with (something) f.	(bir şeyin) sonuçlarından kaçınmak
31	Öbek Fiiller	get down with (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) kabul etmek/kabullenmek
32	Öbek Fiiller	get down with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde/görüşte olmak
33	Öbek Fiiller	get down with (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) desteklemek
34	Öbek Fiiller	get on with (something) f.	(bir şeye) devam etmek
35	Öbek Fiiller	get on with (something) f.	(bir şeyi) sürdürmek
36	Öbek Fiiller	get on with (something) f.	(bir şeyin) başına dönmek
37	Öbek Fiiller	get on with (something) f.	(bir şeye) alışmak
38	Öbek Fiiller	get on with (something) f.	(bir şeyle) baş etmek, (bir şeyi) idare etmek
39	Öbek Fiiller	get through (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) geçmeyi başarmak
40	Öbek Fiiller	get through (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) geçebilmek
41	Öbek Fiiller	get through (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) ilişkisini bitirmek
42	Öbek Fiiller	get through (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) ilişkisine son vermek
43	Öbek Fiiller	get with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) buluşmak/bir araya gelmek
44	Öbek Fiiller	get with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) irtibat kurmak
Colloquial
45	Konuşma Dili	get carried away with (someone or something) f.	(birine/bir şeye) kendini kaptırmak
46	Konuşma Dili	get carried away with (someone or something) f.	(birine/bir şeye) kapılmak
Idioms
47	Deyim	get something going with someone f.	arasında/aralarında bir şeyler olmak
48	Deyim	get something going with someone f.	arasında/aralarında bir şeyler olmaya başlamak
49	Deyim	get a hand with something f.	bir konuda yardım etmek
50	Deyim	get involved with something f.	bir şeye bulaşmak
51	Deyim	get something going with someone f.	biriyle çıkmaya başlamak
52	Deyim	get a hand with something f.	bir konuda yardımı olmak
53	Deyim	let someone get by with something f.	birinin yaptığının yanına kar kalmasına izin vermek
54	Deyim	get something going with someone f.	biriyle ilişkiye (aşk ilişkisine) girmek
55	Deyim	get up to here with something f.	bir şeyden gına gelmek
56	Deyim	get involved with something f.	birşeyle ilgilenmek
57	Deyim	get to first base with something f.	bir şeyde önemli bir aşama kaydetmek
58	Deyim	get to first base with something f.	ilk aşamayı geçmek
59	Deyim	get to first base with something f.	ilk evreyi/aşamayı geçmek
60	Deyim	get to first base with something f.	iyi bir başlangıç yapmak
61	Deyim	get something over and done with f.	(zor bir şeyi) bir şeyi yapıp bitirmek
62	Deyim	get away with something f.	yaptığı yanına kar kalmak
63	Deyim	get something over with f.	(zor bir şeyi) bir şeyi yapıp bitirmek
64	Deyim	get involved (in or with someone or something) f.	(biriyle/bir kuruluşla) ortaklık ilişkisi kurmak
65	Deyim	get involved (in or with someone or something) f.	(biriyle/bir kuruluşla) birleşmek
66	Deyim	get involved (in or with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) bir bağlantı/ilişki kurmak
67	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) zamanlamayı tutturamamak
68	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) senkronu tutturamamak
69	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	ritme uyum sağlayamamak
70	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	tempoya uyum sağlayamamak
71	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	(birine/bir şeye) uyum sağlayamamak
72	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	tempoyu/ritmi tutturamamak
73	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	temponun/ritmin dışına çıkmak
74	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) senkronu kaybetmek
75	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	ritme/tempoya ayak uyduramamak
76	Deyim	get involved (in or with someone or something) f.	(birinin) planlarına, eylemlerine, gelişimine dahil olmak
77	Deyim	get involved (in or with something) f.	(bir şeye) karışmak
78	Deyim	get involved (in or with something) f.	(bir şeye) burnunu sokmak
79	Deyim	not let someone get away with something f.	yanına bırakmamak
80	Deyim	get a free hand with (something) f.	(bir şeyde) tam yetki almak
81	Deyim	get a free hand with (something) f.	(bir şeyde) tam yetkilendirilmek
82	Deyim	get a free hand with (something) f.	(bir şeyde) tam salahiyet almak
83	Deyim	get a free hand with (something) f.	(bir şeyi) istediği gibi yapmakta özgür bırakılmak
84	Deyim	get a free hand with (something) f.	(bir şeyde) istediğini seçmekte özgür bırakılmak
85	Deyim	get a hand (with something) f.	(bir konuda) yardım almak
86	Deyim	get in sync (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) senkronize olmak
87	Deyim	get in sync (with someone or something) f.	(birine/bir şeye) ayak uydurmak
88	Deyim	get in sync (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) aynı anda hareket etmek
89	Deyim	get in sync (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) uyuşmak
90	Deyim	get in sync (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) aynı amaçlara, beğenilere, görüşlere sahip olmak
91	Deyim	get in sync (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) aynı/benzer bakış açısına/fikirlere sahip olmak
92	Deyim	get in touch with (something) f.	(bir şeye) karşı duyarlı hale gelmek
93	Deyim	get in touch with (something) f.	(bir şeyin) farkında olmak
94	Deyim	get in touch with (something) f.	(bir şeyle) ilgili hassas olmak
95	Deyim	get in touch with somebody/something f.	biriyle/bir şeyle bağlantı/irtibat kurmak
96	Deyim	get in touch with somebody/something f.	biriyle/bir şeyle temasa geçmek
97	Deyim	get in tune with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) uyuşmak
98	Deyim	get in tune with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) uyumlu olmak
99	Deyim	get in tune with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) mutabık olmak
100	Deyim	get in tune with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) aynı telden çalmak
101	Deyim	get in tune with (something) f.	ahengi tutturmak/yakalamak
102	Deyim	get in tune with (something) f.	aynı müzik tonunu tutturmak/yakalamak
103	Deyim	get into step (with someone or something) f.	(birine/bir şeye) uymak
104	Deyim	get into step (with someone or something) f.	(birine/bir şeye) uyum sağlamak
105	Deyim	get into step (with someone or something) f.	(birine/bir şeye) ayak uydurmak
106	Deyim	get into step (with someone or something) f.	(birine/bir şeye) riayet etmek
107	Deyim	get into step (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) ritmine uymak
108	Deyim	get into step (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) ritmini yakalamak
109	Deyim	get in step (with someone or something) f.	(birine/bir şeye) uymak
110	Deyim	get in step (with someone or something) f.	(birine/bir şeye) uyum sağlamak
111	Deyim	get in step (with someone or something) f.	(birine/bir şeye) ayak uydurmak
112	Deyim	get in step (with someone or something) f.	(birine/bir şeye) riayet etmek
113	Deyim	get in step (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) ritmine uymak
114	Deyim	get in step (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) ritmini yakalamak
115	Deyim	get into time (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) ritmine uymak
116	Deyim	get into time (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) ritmini yakalamak
117	Deyim	get in time (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) ritmine uymak
118	Deyim	get in time (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) ritmini yakalamak
119	Deyim	get into an argument about (someone or something) with (someone) f.	(biriyle biri/bir şey hakkında) bir tartışmaya girmek
120	Deyim	get into an argument over (someone or something) with (someone) f.	(biriyle biri/bir şey hakkında) bir tartışmaya girmek
121	Deyim	get into an argument with (one) over (someone or something) f.	(biriyle biri/bir şey hakkında) bir tartışmaya girmek
122	Deyim	get into an argument with (someone) about (someone or something) f.	(biriyle biri/bir şey hakkında) bir tartışmaya girmek
123	Deyim	get out of sync (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) ritmini/hızını kaçırmak
124	Deyim	get out of sync (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) aynı anda/senkronize hareket etmemek
125	Deyim	get to first base (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) büyük gelişme/ilerleme kaydetmek
126	Deyim	get to first base (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) ilk aşamayı geçmek
127	Deyim	get to first base (with somebody/something) f.	(biriyle/bir şeyle) büyük gelişme/ilerleme kaydetmek
128	Deyim	get to first base (with somebody/something) f.	(biriyle/bir şeyle) ilk aşamayı geçmek
129	Deyim	get to grips with something f.	bir şeyin icabına bakmak
130	Deyim	get to grips with something f.	bir şeyin üstesinden gelmek
131	Deyim	let (one) get by with (something) f.	(birinin yaptığının) yanına kar kalmasına izin vermek
132	Deyim	let (one) get on with (something) f.	(birinin bir şeyi) yapmayı sürdürmesine izin vermek
Slang
133	Argo	get into bed with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) yatağa girmek
134	Argo	get into bed with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) bir ilişki içerisine girmek