Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
shunt-tuned choke
yates correction
giden yol
Geçmiş
Cümleler
"giden yol"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
giden yol
direction
i.
"giden yol"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 57 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
başarıya giden yol
road to success
i.
The
road to success
is always under construction.
Başarıya giden yol
her zaman yapım aşamasındadır.
More Sentences
2
Genel
uzayıp giden şeylerin kesiştikleri veya birleştikleri yer (akarsu, yol gibi)
crossroad
i.
3
Genel
başarıya giden yol
path to success
i.
4
Genel
ırmak boyunca giden yol
river road
i.
5
Genel
mükemmelliğe giden yol
the path to perfection
i.
6
Genel
(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol
scenic route
i.
7
Genel
(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol
tourist road
i.
8
Genel
(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol
tourist route
i.
9
Genel
(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol
tourist drive
i.
10
Genel
(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol
holiday route
i.
11
Genel
(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol
theme route
i.
12
Genel
(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol
scenic byway
i.
13
Genel
(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol
scenic drive
i.
14
Genel
başarıya giden her yol mübahtır düşüncesiyle hareket eden kimse
barry
i.
15
Genel
yükselmeye giden yol
making
i.
16
Genel
hedefe giden doğrudan yol
highway
i.
17
Genel
bir sona, sonuca veya duruma giden yol
road
i.
18
Genel
hedefe giden yol
route
i.
19
Genel
bir şeye giden yol
door
i.
20
Genel
bir şeye giden yol
doorway
i.
21
Genel
dağ geçidine giden yol
duar [india]
i.
22
Genel
başarıya giden temel yol
core asset
i.
23
Genel
felakete giden yol
primrose path
i.
24
Genel
(bir amaca vb.) giden yol
journey
i.
25
Genel
amaca giden yol
avenue
i.
26
Genel
dolaşarak giden (yol)
circuitous
s.
27
Genel
uzun yol giden
long-haul
s.
Proverb
28
Atasözü
erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer
the way to a man's heart is through his stomach
29
Atasözü
kızın kalbine giden yol annesinden geçer
he that would the daughter win, must with the mother first begin
30
Atasözü
cennete giden yol imandan geçer
crosses are ladders that lead to heaven
31
Atasözü
göle giden yol gölden daha güzeldir
It is better to travel hopefully than to arrive
32
Atasözü
hedefe giden her yol mubahtır
the ends justify the means
33
Atasözü
cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir
the road to hell is paved with good intentions
34
Atasözü
amaca giden her yol mubahtır
the end justifies the means
35
Atasözü
cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir
good intentions pave the road to hell
Colloquial
36
Konuşma Dili
daha güzel yarınlara giden yol
pathway leading to better tomorrows
i.
37
Konuşma Dili
şöhrete giden yol
road to fame
i.
38
Konuşma Dili
şöhrete giden yol
rise to fame
i.
39
Konuşma Dili
(bir şeye) giden yol
key to (something)
i.
40
Konuşma Dili
eve giden yol
drive home
i.
Idioms
41
Deyim
başarıya giden yol
yellow brick road
i.
42
Deyim
zafere giden yol
pathway to victory
i.
43
Deyim
(birinin) kalbine giden yol
the way to (one's) heart
i.
44
Deyim
bir erkeğin kalbine giden yol
the way to a man's heart
i.
45
Deyim
cennete giden yol
the keys to the kingdom
i.
46
Deyim
yükselmeye giden meşakkatli/zor yol
the greasy pole [uk/australia]
i.
47
Deyim
başarıya giden zorlu yol
the greasy pole [uk/australia]
i.
48
Deyim
başarıya giden zorlu yol
the greasy pole
i.
49
Deyim
bir amaca giden yol
a means to an end
i.
50
Deyim
'-e giden yol
passport to
i.
51
Deyim
(bir şeye) giden taşlı yol
rocky road (to something)
i.
52
Deyim
(bir şeye) giden en rahat/kolay/sorunsuz yol
royal road (to something)
i.
53
Deyim
-e giden taşlı yol
the rocky road to
i.
54
Deyim
birinin kalbine giden yol
the way to somebody's heart
i.
Politics
55
Siyasal
köleliğe giden yol
road to serfdom
i.
Marine
56
Denizcilik
yol veya körfezde demirli olarak giden bir deniz aracı
roadster
i.
Anatomy
57
Anatomi
yumuşak damakla dil kökü arasında bulunup ağızdan farinkse doğru giden dar yol
isthmus of the fauces
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of giden yol
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy