door - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

door

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"door" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 29 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
door i. kapı
General
door i. kapı
door i. eşik
door i. giriş
door i. kapak
door i. aracı
door i. araç
door i. vasıta
door i. (kabul, katılım, erişim için) yol
door i. bir şeye giden yol
door i. aile
door i. yuva
door i. ev
door i. kişinin kendi yaşantısı
door i. deneyim
door i. kişinin kendi dünyası
door i. geçit
door i. kapı aralığı
door f. kapıcılık yapmak
door f. bekçilik yapmak
door f. güvenlik görevlisi olmak
Technical
door i. karter kapaklarından herhangi biri
door i. kapak
Automotive
door i. kapı
door i. kapı
Sport
door i. tenis duvarında yer alan açıklık
Slang
door f. araç kapısını aniden açarak (yayaya, bisikletliye) çarpmak
door f. kapı ile çarpmak
door f. kapıyı aniden açarak vurmak

"door" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
General
folding door i. akordeon kapı
back door i. arka kapı
barn door fowl i. evcil kümes hayvanı
door knob i. ahşaptan yapılmış kapı topuzu
back door i. antin
communicating door i. ara kapı
door latch i. kapı kilidi
dutch door i. akordion kapı
next door i. kapı komşu
folding door i. açılır kapanır kapı
double door i. çift kapı
emergency door i. acil çıkış kapısı
next door neighbor i. kapı komşu
swing door i. iki tarafa açılır kapı
door bell i. kapı zili
interior door i. iç kapı
side door i. yan kapı
car door i. araba kapısı
batten door i. çakma kapı
door knob i. kapı topuzu
main door i. cümle kapısı
next door neighbour i. kapı komşu
door lock i. kapı kilidi
street door i. sokak kapısı
barn door i. ambar kapısı
canvass door to door i. kapı kapı dolaşarak sipariş toplama
door face i. kapı yüzü
door stone i. eşik
locked door i. kilitli kapı
folding door i. armonik kapı
door service i. kapıdan kapıya servis
canvass door to door i. kapı kapı dolaşarak oy toplama
stage door i. sahne kapısı
door frame i. kasa
folding door i. körüklü kapı
door handle i. kapı tokmağı
folding door i. katlanır kapı
exterior door i. dış kapı
service door i. servis kapısı
revolving door i. döner kapı
fire door i. ocak kapısı
entrance door i. giriş kapısı
closed-door meeting i. basına kapalı toplantı
door handle i. kapı kolu
sliding door i. yana kayarak açılan kapı
door salesman i. ev ev dolaşarak satış yapan satıcı
door panel i. kapı panosu
door hinge i. kapı menteşesi
exit door i. çıkış kapısı
door latch i. kapı mandalı
swinging door i. çarpma kapı
open door i. açık kapı
open door policy i. açık kapı politikası
door sill i. kapı eşiği
aft entry door i. arka giriş kapısı
hatch door i. ambar girişi
sliding door i. sürme kapı
door knob i. topuz
cleaning door i. temizleme kapağı
postern door i. arka kapı
door frame i. söve
door of justice i. adalet kapısı
overhead sectional door i. yukarı kayar kapı
car door i. araç kapısı
hall door i. salon kapısı
room door i. oda kapısı
back door i. servis kapısı
balcony door i. balkon kapısı
back door i. gizli kapı
biparting door i. çift kanatlı sürme kapı
blank door i. yalancı kapı
blank door i. kör kapı
cleaning door i. temizleme kapısı
cleanout door i. temizleme kapağı
door control unit i. kapı kontrol ünitesi
door locking bolt i. damaklı çubuk
door mat i. paspas
door aperture i. kapı açıklığı
emergency door i. acil durum kapısı
emergency door i. tehlike çıkış kapısı
escape door i. tehlike kaçış kapısı
front door i. ön kapı
glass door i. cam kapı
metal door i. metal kapı
half-glass door i. yarım camlı kapı
door-to-door delivery i. kapıdan teslim
front-entrance door i. cümle kapısı
front-entrance door i. ön kapı
door-in-the-face technique i. yüzdeki kapı tekniği adı verilen bir tür ikna etme yöntemi
front-entrance door i. sokak kapısı
door-phone i. kapı telefonu
fire-proof door i. yangına dayanır kapı
street-door i. sokak kapısı
street-door i. giriş kapısı
street-door lock i. sokak kapısı kilidi
next-door house i. bitişik ev
handhole door i. el deliği kapağı
infitting door i. sızdırmaz kapı
door creaking/creak i. kapı gıcırtısı
lift door i. asansör kapısı
left-hand door i. sol kapı
lift-car door i. asansör kabin kapısı
overhung door i. asmakapı
outer door i. dış kapı
rear door i. arka kapı
sash door i. camlı kapı
door guard i. kapı görevlisi
door handle i. kapının kolu
industrial door i. endüstriyel kapı
cabinet door i. dolap kapağı
cupboard door i. dolap kapağı
steel door i. çelik kapı
door number i. kapı numarası
door-slammer i. kapıyı çarpan
door-slammer i. kapıyı çarpıp giden
sliding door i. yanlara açılan kapı
double door i. çift kanatlı kapı
single door i. tek kanatlı kapı
double-leaf door i. çift kanatlı kapı
sliding door i. sürgülü kapı
door chain i. kapı zinciri
barred door i. demir parmaklı kapı
government's door i. hükümet kapısı
government's door i. hükümetin kapısı
garage door i. garaj kapısı
door pivot and pin i. kapı mili ve pimi
width of a door i. kapı genişliği
door width i. kapı genişliği
key and door i. anahtar ve kapı
single-leaf door i. tek kanatlı kapı
knock door run i. zili/kapıyı çalıp kaçma oyunu
chap door run i. zili/kapıyı çalıp kaçma oyunu
multi-door refrigerator i. çok kapılı buzdolabı
the schoolhouse door i. okulun kapısı
video door phone i. görüntülü kapı telefonu
door viewer i. kapı gözü
door guard i. kapı kelepçesi
pocket door i. gizli kayar kapı
up-and-over-door i. (garaj/depo için) yukarı açılır-kapanır kapı
door standard i. kapı standartı
barn door i. ahır kapısı
screen door i. sineklikli kapı
screen door i. tel örgülü kapı
the room next door i. yandaki oda
the room next door i. yan oda
the room next door i. bitişikteki oda
dog door i. köpek kapısı
cat door i. kedi kapısı
garden entrance door i. bahçe giriş kapısı
garden door i. bahçe kapısı
door buck i. kapı kasası/çerçevesi
doggie door i. köpek kapısı
door safety i. kapı güvenliği
roof door i. çatı çıkış kapağı/kapısı
roof door i. çatı kapısı
statement door i. tamamlayıcı kapı
statement door i. tasarıma veya temaya uygun kapı
door liner i. kapı lastiği (buzdolabı vb)
screen door i. sineklik
door entrance i. kapı girişi
door number i. kapı no
paying at the door i. kapıda ödeme
door cam i. kapı kamerası
door delivery i. kapı teslim
door delivery i. kapıda teslim
delivery at the door i. kapıda teslim
trap door i. tuzak kapısı
iron door i. demir kapı
bus door i. otobüs kapısı
door opening tool i. kapı açma aparatı
door surface i. kapı yüzeyi
swing door i. kanatlı kapı
door check i. kapı hidroliği
tarpaulin door i. brandalı kapı
door ornament i. kapı süsü
trap door i. zeminde bulunan küçük kapı
half door i. hollanda kapısı
half door i. yarım kapı
revolving door i. döngü
revolving door i. tekrarlama
revolving door i. kendini yineleme
revolving door i. geçici durum
revolving door i. geçici iş
revolving door i. insanların çıkıp hızlıca geri girdiği sistem veya kuruluş
revolving door i. döner kapı sistemi
revolving door i. bakıp çıkılan durum
open-door i. kabul edilen giriş hakkı
open-door i. giriş özgürlüğü
open-door i. engellenmemiş fırsat
open-door i. engellenmemiş fırsat kaynağı
door prize i. etkinlikte verilen ödül
door prize i. çekiliş ödülü
door prize i. kura ödülü
fire door i. yangın kapısı
folding door i. birbirine açılan iki oda arasındaki sürme kapı çiftinden her biri
outside door i. dış kapı
outside door i. binaya giriş ve çıkış kapısı
black door i. siyah kapı
show somebody the door f. kovmak
show the door f. kovmak
lay at someone's door f. bir suçu birine yüklemek
back from death's door f. ölümden dönmek
spring towards the door f. kapıya fırlamak
get the door f. kapıya bakmak
show someone the door f. birini kovmak
lay something at one's door f. üzerine atmak
beat at the door f. kapıyı çalmak
knock on the door f. kapıyı çalmak
lay something at one's door f. üstüne yıkmak
knock the door f. kapıyı çalmak
answer the door f. kapıya bakmak
lay at one's door f. üstüne atmak
show someone the door f. birini kapı dışarı etmek
show someone the door f. birine kapıyı göstermek
knock at the door f. kapıyı çalmak
force the door f. kapıyı zorlamak
go from door door f. kapı kapı dolaşmak
lay something at one's door f. yüklemek
lay something at somebody's door f. suçu üzerine atmak
lay at someone's door f. suçu birinin üstüne atmak
leave the door open f. açık kapı bırakmak
return from death's door f. kefeni yırtmak
lock the door f. kapıyı kilitlemek
beat at the door f. kapı çalmak
beat on the door f. kapı çalmak
open the door f. kapıyı açmak
knock the door f. kapı çalmak
wait at the door f. kapıda beklemek
go out through the door f. kapıdan geçmek
come through the door f. kapıdan geçmek
go through the door f. kapıdan geçmek
come out through the door f. kapıdan geçmek
go through the door f. kapıdan çıkmak
answer the door f. kapıyı açmak
go out through the door f. kapıdan çıkmak
slam the door f. kapıyı çarpmak
lock the door f. kapı kilitlemek
open one's door to f. kapısını açmak
shut the door f. kapıyı kapatmak
come through the door f. kapıdan girmek
come in the door f. kapıdan girmek
(creditors) knock on one's door f. alacaklılar kapıya dayanmak
(creditors) wait at one's doorstep/door f. alacaklılar kapıya dayanmak
be pounding at the door f. alacaklıları kapıya dayanmak
(creditors) wait at one's doorstep/door f. alacaklıları kapıya dayanmak
(creditors) be at the door f. alacaklıları kapıya dayanmak
(creditors) knock on one's door f. alacaklıları kapıya dayanmak
(creditors) be at the door f. alacaklılar kapıya dayanmak
(creditors) beat one's door down f. alacaklılar kapıya dayanmak
(creditors) beat one's door down f. alacaklıları kapıya dayanmak
be pounding at the door f. alacaklılar kapıya dayanmak
open the door slightly f. kapıyı aralamak
lay at one's door f. -e yüklemek
go from door to door f. kapı kapı dolaşmak
go from door to door f. kapı kapı gezmek
toss someone out of the door f. karga tulumba kapı dışarı etmek
enter through the door f. kapıdan girmek
leave the door open f. kapıyı açık bırakmak
close the door f. kapıyı kapamak
meet someone at the door f. birini kapıda karşılamak
close the door f. kapıyı kapatmak
shut the door in someone's face f. kapıyı yüzüne kapatmak
shut the door in his face f. kapıyı suratına kapatmak
shut the door in his face f. kapıyı yüzüne kapatmak
shut the door in someone's face f. kapıyı suratına kapatmak
shut the door f. kapıyı çekmek
bang away at the door f. kapıya vurup durmak
walk out the door f. kapıdan çıkmak
go to the door f. kapıya doğru gitmek
live next door to someone f. kapı komşusu olmak
go to the door f. kapıya gitmek
be banging on the door f. kapıyı yumruklamak
kill the next-door neighbor f. yan komşuyu öldürmek
put one's ear to the door f. kulağını kapıya dayamak
hold the door open f. kapıyı açık tutmak/bırakmak
open the door to see who it is f. kim olduğunu öğrenmek için kapıyı açmak
line up at the door f. kapıda sıraya girmek
install a door f. kapı takmak
place extra guards at the door f. kapıya ekstra güvenlik görevlisi yerleştirmek
put a man on the door f. kapıya adam koymak
post the notice on the door f. ilanı kapıya iliştirmek/yapıştırmak
leave the door halfway open f. kapıyı aralık bırakmak
keep the door halfway open f. kapıyı aralık tutmak
leave the door ajar f. kapıyı aralık bırakmak
keep the door ajar f. kapıyı aralık tutmak
not fit through the door f. kapıya sığmamak
not fit through the door f. kapıdan geçemeyecek kadar iri olmak
open the door with a key f. kapıyı anahtarla açmak
jam one's hand in the door f. elini kapıya sıkıştırmak
jam one's finger in the door f. parmağını kapıya sıkıştırmak
jam the finger in the door f. parmağı kapıya sıkıştırmak
come to one's door f. -nın kapısına (kadar) gelmek
without a door s. kapısız
back-door s. gizli
door-to-door s. kapıdan kapıya
door-to-door s. ev ev dolaşarak yapılan
next-door s. yandaki evde oturan
two-door s. çift kapılı
next-door s. yandaki
next-door s. bitişikteki
next-door s. komşu
next-door s. bitişik
two-door s. iki kapılı
next door to s. yakın
next door to s. komşu olan
without-door s. dışarıda
without-door s. dış
open-door s. herkese açık
open-door s. (endüstriyel ilişkilerde) iş yerinde çalışanlarla konuşmaya her zaman açık olan
open-door s. halka açık
open-door s. halka açık
with a door s. kapılı
door-to-door s. kapı kapı dolaşan
door-to-door s. eve servis yapan
door-to-door s. adrese teslim yapan
door to door s. (teslimat, seyahat) aktarmasız
out-of-door s. açık havada bulunan
out-of-door s. açık havaya uygun
out-of-door s. açık havada gerçekleşen
on door steps zf. çok yakında
next door zf. bitişikte
next door zf. yakın
knocking at the door unexpectedly zf. çat kapı
on door steps zf. eşiğinde
next door zf. yandaki evde
next door zf. bitişik
on door steps zf. kapısında
next door zf. yandaki
next door zf. bitişikteki
door-to-door zf. kapı kapı dolaşarak
at the door zf. kapıda
near the door zf. kapının yanına
at (one's) door zf. (birinin) sorumluluğunda
door to door zf. (teslimat, seyahat) aktarmasız olarak
the door handle has come off expr. kapının kolu koptu
the door won't close expr. kapı kapanmıyor
the door won't lock expr. kapı kitlenmiyor
the door won't open expr. kapı açılmıyor
Irregular Verb
hang a horseshoe on the door f. kapıya at nalı asmak
Phrasals
sneak someone in through the back door f. birini arka kapından gizlice eve sokmak
Phrases
as one door closes, another (one) opens expr. bir kapı kapanırsa diğeri açılır
as one door closes, another one opens expr. bir kapı kapanırsa diğeri açılır
one door closes and another one opens expr. bir kapı kapanırsa diğeri açılır
as one door closes, another opens expr. bir kapı kapanırsa diğeri açılır
as one door closes, another (one) opens expr. gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır
as one door closes, another one opens expr. gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır
one door closes and another one opens expr. gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır
as one door closes, another opens expr. gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır
when one door closes, a window opens expr. bir kapı kapandığında, başka bir kapı açılır
when one door closes, a window opens expr. bir kapı kapanır diğeri açılır
pay at the door expr. kapıda öde
knock on the door before entering expr. i̇çeri girerken kapıyı çalınız
knock on the door before entering expr. i̇çeri girmeden kapıyı çalınız
through the back door expr. usulsüzce
through the back door expr. yasa dışı şekilde
through the back door expr. gizli kapaklı
through the back door expr. el altından
Proverb
when god closes a door, he opens a window i. allah bir kapıyı kapatırsa başka bir kapı açar
when poverty comes in at the door, love flies out at the windows yokluk kapıdan girince aşk pencereden uçar
when poverty comes in at the door love flies out at the window yoksulluk kapıdan girince aşk pencereden kaçar
when poverty comes in at the door love flies out of the window yoksulluk kapıdan girince aşk pencereden kaçar
a golden key can open any door paranın açamayacağı kapı yoktur
a golden key can open any door para her kapıyı açar
when one door shuts, another opens bir kapı kapanır bir kapı açılır
lock the stable door after the horse is stolen iş işten geçtikten sonra önlem almak
shut the stable door after the horse has bolted iş işten geçtikten sonra önlem almak
when the wolf comes in at the door, love creeps out of the window yoksulluk kapıdan girince aşk pencereden kaçar
a creaking door hangs longest hasta veya yaşlı bir insanın daha fazla yaşayacağını ifade eden bir atasözü
when one door shuts another opens bir kapı kapanır bir diğeri açılır
when one door shuts another opens bir kapı kapanır bir kapı açılır
It's no use closing the stable door after the horse has bolted atı alan üsküdar`ı geçti
as one door closes, another opens bir kapı kapanırken başka bir kapı açılır
opportunity knocks at every man's door şans herkesin kapısını çalar
opportunity knocks at every man's door herkesin talihi bir gün yüzüne güler
opportunity knocks at every man's door herkesin karşısına bir fırsat çıkar
fortune knocks once at every man's door şans/talih insana bir kere vurur
fortune knocks once at every man's door insana hayatta bir kere şans vurur
fortune knocks once at every man's door şans kapıyı bir kere çalar
a door must be either shut or open bir karar vermelisin
a door must be either shut or open iki seçeneğe aynı anda sahip olamazsın
a door must be either shut or open seçimini yapmalısın
a door must be either shut or open bir kapı ya açık durmalı ya kapalı
a door must be either shut or open ya öyledir ya böyle
as one door closes, another (one) opens bir kapı kapanır diğeri açılır
one door closes and another one opens bir kapı kapanır diğeri açılır
one door closes, another opens bir kapı kapanır, diğeri açılır
one door closes, another opens bir kapı kapanırsa diğeri açılır
one door closes, another opens gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır
a creaking door hangs longest genelde hasta insanlar sağlıklılardan çok yaşar
a creaking door hangs longest genelde hasta biri sağlıklı birini gömecek kadar çok yaşar
creaking door hangs longest hasta veya yaşlı bir insanın daha fazla yaşayacağını ifade eden bir atasözü
creaking door hangs longest genelde hasta insanlar sağlıklılardan çok yaşar
creaking door hangs longest genelde hasta biri sağlıklı birini gömecek kadar çok yaşar
when god closes a door, he opens a window tanrı bir kapıyı kapatırsa başka bir kapı açar
when one door closes, another (one/door) opens bir kapı kapanırsa diğeri açılır
when one door closes, another (one/door) opens gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır
when one door closes, another (one/door) opens bir kapı kapanır diğeri açılır
when one door shuts, another (one/door) opens bir kapı kapanırsa diğeri açılır
when one door shuts, another (one/door) opens gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır
when one door shuts, another (one/door) opens bir kapı kapanır diğeri açılır
Colloquial
one's next-door neighbor i. kapı komşusu
next-door neighbor i. yan komşu
barn door i. kaçırılamayacak kadar büyük hedef
revolving door i. sıklıkla personel değiştirme
revolving door i. sık kadro değişikliği
revolving door i. eski devlet görevlilerinin çalıştıkları dönemde iş yürüttükleri özel firmalarca işe alınması
door opener i. fırsat yaratan araç
door opener i. başarıya giden anahtar
door opener i. araç
door opener i. vasıta
door opener i. her kapıyı açan yetenek
run out the door f. kapıdan dışarıya koşmak
knock at the front door f. ön kapıyı çalmak
be on the door f. kapıda olmak
be on the door f. kapıda durmak
be on the door f. girişte olmak/durmak
at death's door expr. bir ayağı mezarda
at death's door expr. bir ayağı çukurda
one's next-door neighbor expr. bitişik komşu
close the door on your way out expr. çıkarken kapıyı kapat
don’t let the door hit you on the way out expr. hiç durma! ne bekliyorsun?
right next door expr. hemen yan odada/evde
shut the door please expr. kapıyı kapat lütfen
keep the door shut expr. kapıyı kapalı tut
close the door please expr. kapıyı kapatın lütfen
at death's door expr. ölüm döşeğinde
shut the door please expr. kapıyı kapatın lütfen
close the door please expr. kapıyı kapat lütfen
at death's door expr. ölümün eşiğinde
at door expr. kapıda
don't let the door hit you where the good lord split you! expr. derhal burayı terk et!
don't let the door hit you where the good lord split you! expr. derhal çık git!
don't let the door hit you where the good lord split you! expr. oyalanmadan çık git!
don't let the door hit you where the good lord split you! expr. burada işin yok!
don't let the door hit you where the good lord split you! expr. arkana bile bakmadan çık git!
don't let the door hit you where the good lord split you! expr. gitmesi/gitmen isabet olur!
don't let the door hit you where the good lord split you! expr. durduğun kabahat!
don't let the door hit you where the good lord split you! expr. hiç durma!
don't let the door hit you where the good lord split you! expr. ne bekliyorsun?
Idioms
a closed door i. mani
closed door i. mani
a closed door i. engel
closed door i. engel
a closed door i. güçlük
closed door i. güçlük
a closed door i. ayak bağı
closed door i. çıkmaz
a closed door i. çıkmaz
closed door i. yasak
closed door i. sınırlama
a closed door i. kapalı kapı
a closed door i. engel
a closed door i. mani
a closed door i. ayak bağı
a closed door i. güçlük
a closed door i. sorun
a closed door i. sıkıntı
closed door i. kapalı kapı
closed door i. engel
closed door i. mani
closed door i. ayak bağı
closed door i. güçlük
closed door i. sorun
closed door i. sıkıntı
the boy next door i. sıradan adam
the boy next door i. sıradan biri
the girl next door i. sıradan biri
the boy next door i. sıradan kimse
the boy next door i. sıradan erkek
the girl next door i. sıradan kimse
the door to a new age i. yeni bir çağa açılan kapı
revolving door syndrome i. dönüp dolaşıp aynı yere gelme
revolving door syndrome i. kürkçü dükkanına dönme
stage-door johnny i. bir kadın oyuncuyla flört edebilmek için sık sık tiyatroya veya canlı performanslara giden adam
wolf at the door i. alacaklı
wolf at the door i. alacaklılar
a foot in the door i. (ilerideki fırsatlar için) aralanan kapı
a foot in the door i. (ilerideki fırsatlar için) atılan adım
a foot in the door i. (bir yere/işe) kapağı atma
a foot in the door i. (bir yerin) kapısından içeri atılan adım
a foot in the door i. (bir işe/yere) girme şansı
a leg in the door i. (ilerideki fırsatlar için) aralanan kapı
a leg in the door i. (ilerideki fırsatlar için) atılan adım
a leg in the door i. (bir yere/işe) kapağı atma
a leg in the door i. (bir yerin) kapısından içeri atılan adım
a leg in the door i. (bir işe/yere) girme şansı
a toe in the door i. (ilerideki fırsatlar için) aralanan kapı
a toe in the door i. (ilerideki fırsatlar için) atılan adım
a toe in the door i. (bir yere/işe) kapağı atma
a toe in the door i. (bir yerin) kapısından içeri atılan adım
a toe in the door i. (bir işe/yere) girme şansı
a toe in the door i. istediği şeye/amaca ulaşmak için atılan ilk adım
a toe in the door i. bir şeyin ilk adımı
foot-in-the-door i. diretme
foot-in-the-door i. agresif/saldırgan bir şekilde zorlama
foot-in-the-door i. ısrarcı olma
wolf at the door i. kapıya dayanmış alacaklı
wolf at the door i. kapıdaki tehlike
wolf at the door i. yakındaki felaket
wolf at the door i. yaklaşan yıkım