Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | hızlanan | accelerating s. | ||
Nature will strike back with a deterioration in the climate and the accelerating disintegration of woods, sea and soil. Doğa, iklimdeki bozulma ve ormanların, denizin ve toprağın hızlanan parçalanması ile karşılık verecektir. More Sentences |
||||
Genel | hızlanan | festinant s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | kendi kendine hızlanan | self-accelerating s. |
Genel | kendiliğinden hızlanan | self-accelerating s. |
Astronomy | ||
Gökbilim | sabit yıldızların hızlanan günlük devinimi | diurnal acceleration of the fixed stars i. |
Music | ||
Müzik | giderek hızlanan | stretto s. |
Müzik | gittikçe hızlanan | stretto s. |