halves - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

halves

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"halves" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç

İngilizce Türkçe
General
halves i. yarımlar
Technical
halves i. bir şeyin yarısı
halves i. yarım
Aeronautic
halves i. çoğul olarak half

"halves" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

İngilizce Türkçe
General
cut into halves f. yarıya bölmek
go halves in f. yarı yarıya paylaşmak
go halves on f. yarı yarıya paylaşmak
go halves f. yarı yarıya bölüşmek
cry halves f. bir başkası ile eşit pay talep etmek
gone halves in s. yarı yarıya paylaşılmış
by halves zf. noksan olarak
by halves zf. fena halde
Phrasals
do (something) by halves f. (bir şeyi) yarım yamalak yapmak
do (something) by halves f. (bir şeyi) üstünkörü yapmak
Proverb
football's a game of two halves (futbol maçında) ikinci yarıda her şey değişebilir
football's a game of two halves (futbolda) maç sonuna kadar hiçbir şey belli olmaz
football's a game of two halves (futbolda) ikinci yarının sonuna kadar sonuç belli olmaz
Colloquial
go halves f. yarı yarıya kırışmak
Idioms
not do things by halves f. hiçbir işi yarım bırakmamak
go halves f. eşit olarak paylaşmak
not do anything by halves f. hiçbir işi yarım bırakmamak
go halves f. kardeş payı yapmak
go halves f. (bir şeyi) kırışmak
do by halves f. yarım yamalak yapmak
be a game of two halves f. (futbol) takımların bir devrede iyi diğerinde kötü oynadığı maç olmak
be a game of two halves f. (futbol) maçın devreleri bambaşka karakterde oynanmak
do nothing by halves f. hiçbir işi yarım bırakmamak
do nothing by halves f. hiçbir işi yarım yamalak/üstünkörü yapmamak
not do anything by halves f. hiçbir işi yarım bırakmamak
not do anything by halves f. hiçbir işi yarım yamalak/üstünkörü yapmamak
go halves (with somebody) f. (biriyle) yarı yarıya bölüşmek
go halves (with somebody) f. (biriyle) yarı yarıya kırışmak
go halves (with somebody) f. (biriyle) yarı yarıya paylaşmak
go halves (with somebody) f. (biriyle) yarı yarıya ödemek
go halves (with somebody) f. (biriyle) eşit olarak paylaşmak
go halves (with somebody) f. (biriyle) kardeş payı yapmak
never do things by halves f. hiçbir işi yarım bırakma
never do things by halves f. hiçbir işi üstünkörü yapma
not do by halves expr. hiçbir şeyden kaçınmaz
not do by halves expr. hiçbir şeyden üşenmez
by halves expr. yarım yamalak
by halves expr. gönülsüzce
by halves expr. üstünkörü
by halves expr. yalap şap
by halves expr. isteksizce
Technical
wheel halves i. tekerlek cant yarımları
bearing halves i. yarım yatak
Computer
as halves expr. ikide bir
Botanic
three-halves pear i. naşhi armudu
three-halves pear i. çin'e özgü, yenilebilir, yuvarlak, sert, sulu meyvesi için yaygın yetiştirilen bir bitki