Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
have on one
"have on one"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Idioms
1
Deyim
have on one
f.
birinin aleyhinde kanıt olmak
2
Deyim
have on one
f.
biri hakkında suçlayıcı kanıt olmak
3
Deyim
have on one
f.
biri hakkında bir suç/kabahat işlediğine dair kanıt olmak
"have on one"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 68 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Colloquial
1
Konuşma Dili
have one up on somebody
f.
birinden üstün olmak
2
Konuşma Dili
have one up on somebody
f.
birinden bir adım önde olmak
3
Konuşma Dili
have one up on somebody
f.
birinden avantajlı durumda olmak
4
Konuşma Dili
have one up on somebody
f.
birinden önde olmak
5
Konuşma Dili
have one up on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek
6
Konuşma Dili
have one up on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı avantaj kazanmak
7
Konuşma Dili
have one up on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı üstünlük elde etmek
8
Konuşma Dili
have one up on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı üstünlük sağlamak
9
Konuşma Dili
have one up on (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) bir adım önde olmak
10
Konuşma Dili
have (something) on (one)
f.
(birinin) aleyhinde kanıt olmak
11
Konuşma Dili
have (something) on (one)
f.
(biri) hakkında suçlayıcı kanıt olmak
12
Konuşma Dili
have (something) on (one)
f.
(biri) hakkında bir suç, kabahat işlediğine dair kanıt olmak
13
Konuşma Dili
have (something) on (one)
f.
(birinin) uygunsuz bir davranışta bulunduğuna dair kanıt olmak
14
Konuşma Dili
have (something) on (one)
f.
(birine) karşı avantaj sahibi olmak
15
Konuşma Dili
have (something) on (one)
f.
(birine) karşı üstünlük sağlayacak (bir şeyi) olmak
16
Konuşma Dili
have (something) on (one)
f.
üzerinde (bir şey) olmak
17
Konuşma Dili
have (something) on (one)
f.
yanında (bir şey) olmak
18
Konuşma Dili
have (something) on (one)
f.
(birine) karşı suçlayıcı kanıtı olmak
19
Konuşma Dili
have (something) on (one)
f.
birinin bir suç işlediğine, yanlış yaptığına, uygunsuz davrandığına dair kanıtı olmak
20
Konuşma Dili
have (something) on (one)
f.
(birine) karşı kanıtı/delili olmak
21
Konuşma Dili
have (something) on (one)
f.
(birine) karşı bir avantaj sahibi olmak
22
Konuşma Dili
have (something) on (one)
f.
(birine) karşı bir üstünlüğü olmak
23
Konuşma Dili
have (something) on (one)
f.
(birinin) üzerinde bir şey olmak
24
Konuşma Dili
have (something) on (one)
f.
(birinin) yanında bir şey olmak
Idioms
25
Deyim
have one eye on something
f.
bir gözü (dikkati) başka bir şeyde olmak
26
Deyim
have a derry on (one) [australia/new zealand]
f.
(birini) hor görmek
27
Deyim
have a derry on (one) [australia/new zealand]
f.
(birini) küçümsemek
28
Deyim
have a derry on (one) [australia/new zealand]
f.
(biri) hakkında olumsuz görüşleri olmak
29
Deyim
have a derry on (one) [australia/new zealand]
f.
(birisi) hakkında önyargılı davranmak
30
Deyim
have a derry on (one) [australia/new zealand]
f.
(birine) karşı peşin hükümlü olmak
31
Deyim
have a derry on (one) [australia/new zealand]
f.
(birine) garezi olmak
32
Deyim
have a derry on (one) [australia/new zealand]
f.
(birinden) hiç haz etmemek
33
Deyim
have one foot in the grave and the other on a banana peel
f.
bir ayağı çukurda olmak
34
Deyim
have one foot in the grave and the other on a banana peel
f.
hayatının sonuna yaklaşmış olmak
35
Deyim
have one foot in the grave and the other on a banana peel
f.
ölmek üzere olmak
36
Deyim
have one foot in the grave and the other on a banana peel
f.
bir gözü torağa bakmak
37
Deyim
have one foot in the grave and the other on a banana peel
f.
gidici olmak
38
Deyim
have one foot in the grave and the other on a banana peel
f.
belirsiz bir durumda olmak
39
Deyim
have one foot in the grave and the other on a banana peel
f.
her an değişebilecek bir durumda olmak
40
Deyim
have one foot in the grave and the other on a banana peel
f.
problemli bir durumda olmak
41
Deyim
have one foot in the grave and the other on a banana peel
f.
bir anda felakete dönüşebilecek bir durumda olmak
42
Deyim
have one foot in the grave and the other on a banana peel
f.
pamuk ipliğine bağlı olmak
43
Deyim
have one up on somebody
f.
birinden üstün olmak
44
Deyim
have one up on somebody
f.
birinden bir adım önde olmak
45
Deyim
have one up on somebody
f.
birinden avantajlı durumda olmak
46
Deyim
have one up on somebody
f.
birinden önde olmak
47
Deyim
have (one) on a short leash
f.
(birinin) dizginlerini eline almak
48
Deyim
have (one) on a short leash
f.
(birini) çok sıkı kontrolü altında bulundurmak
49
Deyim
have (one) on the run
f.
(birine) karşı avantajlı olmak
50
Deyim
have (one) on toast
f.
(birinin) ipi ellerinde olmak
51
Deyim
have a downer on (one)
f.
(birinden) hazzetmemek
52
Deyim
have a downer on (one)
f.
(birinden) hoşlanmamak
53
Deyim
have one eye on (someone or something)
f.
bir gözü/dikkati başka (birinde/bir şeyde) olmak
54
Deyim
have one eye on something
f.
bir gözü (dikkati) başka bir şeyde olmak
55
Deyim
have pity on (one)
f.
güç durumdaki (birine) acımak
56
Deyim
have pity on (one)
f.
(birine) merhamet duymak
57
Deyim
have pity on (one)
f.
(biri) için üzülmek
58
Deyim
have pity on (one)
f.
(birine) merhamet etmek
59
Deyim
have pity on (one)
f.
(birine) merhamet göstermek
60
Deyim
have one foot on a banana peel
expr.
sürekli bir belirsizlik içinde
61
Deyim
have one foot on a banana peel
expr.
sürekli bir kararsızlık içinde
62
Deyim
have one foot on a banana peel
expr.
sürekli bir değişkenlik içinde
63
Deyim
have one foot on a banana peel
expr.
her an değişebilir bir halde
64
Deyim
have one foot on a banana peel
expr.
kesin/stabil bir durumda değil
65
Deyim
have one foot on a banana peel
expr.
her an bir şey olabilecek gibi
66
Deyim
have one foot on a banana peel
expr.
her an her şey bozulabilirmiş gibi
67
Deyim
have one foot on a banana peel
expr.
her an her şey ayağının altından/elinden kayacakmış gibi
Speaking
68
Konuşma
I don't have one on me
expr.
yanımda (hiçbir tane) yok
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of have on one
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy