Geçmiş

heave ho

"heave ho" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	heave ho i.	kovma
2	Genel	heave ho i.	reddetme
Colloquial
3	Konuşma Dili	heave ho i.	kovma narası
4	Konuşma Dili	heave ho f.	zorla çekmek
Marine
5	Denizcilik	heave ho i.	vira salpa
6	Denizcilik	heave ho i.	yisa salpa

"heave ho" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 84 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	heave-ho i.	işten atılma
2	Genel	heave-ho i.	kovma narası
3	Genel	heave ho! ünl.	heyamola!
Colloquial
4	Konuşma Dili	the heave-ho i.	kovma
5	Konuşma Dili	the heave-ho i.	atma
6	Konuşma Dili	the heave-ho i.	kapı önüne koyma
7	Konuşma Dili	the old heave-ho i.	kovma
8	Konuşma Dili	the old heave-ho i.	atma
9	Konuşma Dili	the old heave-ho i.	kapı önüne koyma
10	Konuşma Dili	heave-ho f.	zorla çekmek
Idioms
11	Deyim	give someone the old heave-ho f.	(arkadaşlık teklifini) burun kıvırarak reddetmek/geri çevirmek
12	Deyim	give someone the old heave-ho f.	(arkadaşlık teklifini) hor görerek reddetmek
13	Deyim	give someone the old heave-ho f.	(arkadaşlık teklifini) elinin tersiyle itmek
14	Deyim	give someone the old heave-ho f.	(arkadaşlık teklifini) hakir görerek geri çevirmek
15	Deyim	give someone the old heave-ho f.	ilişkiyi/arkadaşlığı kesmek/bitirmek
16	Deyim	give someone the old heave-ho f.	evlenmekten vazgeçmek
17	Deyim	give someone the old heave-ho f.	nişanı atmak/bozmak
18	Deyim	give someone the old heave-ho f.	(çalışanını) işten çıkarmak
19	Deyim	give someone the old heave-ho f.	(çalışanını) kapı dışarı etmek
20	Deyim	give someone the old heave-ho f.	(çalışanını) kapı önüne koymak
21	Deyim	give someone the old heave-ho f.	(çalışanına) tekmeyi basmak
22	Deyim	give someone the old heave-ho f.	(çalışanına) kapıyı göstermek
23	Deyim	give someone the old heave-ho f.	(çalışanıyla) ilişkiyi kesmek/bitirmek
24	Deyim	give someone the old heave-ho f.	(çalışanının) işine son vermek
25	Deyim	get the old heave-ho f.	reddedilmek
26	Deyim	get the old heave-ho f.	kapı önüne konulmak
27	Deyim	give the (old) heave-ho f.	birini işten çıkarmak
28	Deyim	give somebody the old heave ho f.	birini işten çıkarmak
29	Deyim	give (one) the heave-ho f.	(birini) işten çıkarmak/kovmak
30	Deyim	give (one) the heave-ho f.	(birini) reddetmek
31	Deyim	give (one) the heave-ho f.	(birini) geri çevirmek
32	Deyim	give (one) the heave-ho f.	(birini) kapı dışarı etmek
33	Deyim	give (one) the heave-ho f.	(birine) tekmeyi basmak
34	Deyim	give (one) the heave-ho f.	(birini) yollamak
35	Deyim	give (one) the old heave-ho f.	(birini) işten çıkarmak/kovmak
36	Deyim	give (one) the old heave-ho f.	(birini) reddetmek
37	Deyim	give (one) the old heave-ho f.	(birini) geri çevirmek
38	Deyim	give (one) the old heave-ho f.	(birini) kapı dışarı etmek
39	Deyim	give (one) the old heave-ho f.	(birine) tekmeyi basmak
40	Deyim	give (one) the old heave-ho f.	(birini) yollamak
41	Deyim	give something/someone the old heave-ho f.	birinden/bir şeyden kurtulmak
42	Deyim	give something/someone the old heave-ho f.	birine/bir şeye tekmeyi basmak
43	Deyim	give something/someone the old heave-ho f.	birini/bir şeyi başından atmak
44	Deyim	give something/someone the old heave-ho f.	birini/bir şeyi başından savmak
45	Deyim	give something/someone the old heave-ho f.	birini/bir şeyi kovmak
46	Deyim	give something/someone the old heave-ho f.	birini/bir şeyi defetmek
47	Deyim	give somebody the (old) heave-ho f.	birini işten çıkarmak/kovmak
48	Deyim	give somebody the (old) heave-ho f.	birini kapı dışarı etmek
49	Deyim	give somebody the (old) heave-ho f.	birine tekmeyi basmak
50	Deyim	give somebody the (old) heave-ho f.	birini yollamak
51	Deyim	give somebody the (old) heave-ho f.	biriyle ilişkisini bitirmek
52	Deyim	give somebody the (old) heave-ho f.	birini bırakmak
53	Deyim	give somebody the heave-ho f.	birini işten çıkarmak/kovmak
54	Deyim	give somebody the heave-ho f.	birini kapı dışarı etmek
55	Deyim	give somebody the heave-ho f.	birine tekmeyi basmak
56	Deyim	give somebody the heave-ho f.	birini yollamak
57	Deyim	give somebody the heave-ho f.	birini bırakmak
58	Deyim	give something/someone the heave-ho f.	birinden/bir şeyden kurtulmak
59	Deyim	give something/someone the heave-ho f.	birine/bir şeye tekmeyi basmak
60	Deyim	give something/someone the heave-ho f.	birini/bir şeyi başından atmak
61	Deyim	give something/someone the heave-ho f.	birini/bir şeyi başından savmak
62	Deyim	give something/someone the heave-ho f.	birini/bir şeyi kovmak
63	Deyim	give something/someone the heave-ho f.	birini/bir şeyi defetmek
64	Deyim	give something/someone the old heave-ho f.	birinden/bir şeyden kurtulmak
65	Deyim	give something/someone the old heave-ho f.	birine/bir şeye tekmeyi basmak
66	Deyim	give something/someone the old heave-ho f.	birini/bir şeyi başından atmak
67	Deyim	give something/someone the old heave-ho f.	birini/bir şeyi başından savmak
68	Deyim	give something/someone the old heave-ho f.	birini/bir şeyi kovmak
69	Deyim	give something/someone the old heave-ho f.	birini/bir şeyi defetmek
70	Deyim	give the heave-ho f.	tekmeyi basmak
71	Deyim	give the heave-ho f.	başından atmak
72	Deyim	give the heave-ho f.	başından savmak
73	Deyim	give the heave-ho f.	kovmak
74	Deyim	give the heave-ho f.	defetmek
75	Deyim	give the heave-ho f.	işten çıkarmak
76	Deyim	give the heave-ho f.	kapıyı göstermek
77	Deyim	give the heave-ho f.	kapı dışarı etmek
78	Deyim	give the heave-ho f.	işine son vermek
Marine
79	Denizcilik	yo-heave-ho ünl.	(eskiden) gemicilerin kürek veya yelken çekerken birlikte söylediği bir nida
80	Denizcilik	heave-ho ünl.	heyamola!
81	Denizcilik	heave-ho ünl.	yisa!
Slang
82	Argo	heave-ho i.	kovma
83	Argo	heave-ho i.	atma
84	Argo	heave-ho i.	kapı dışarı etme