her de - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

her de



"her de" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
her de each time zf.

"her de" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 119 sonuç

Türkçe İngilizce
General
her iki kategoriye de girebilecek bir durum borderline case i.
ingiltere'de milli eğitim programının dört basamağından her biri key stage i.
her iki elini de kullanamayan ambisinister i.
her iki elini de kullanma cross-dominance i.
her iki elini de kullanma mixed-handedness i.
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması car-sharing i.
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması rideshare i.
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması covoiturage i.
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması ride-sharing i.
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması carpooling i.
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması carpool i.
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması lift-sharing i.
antik roma takviminde, her ayın ortasından önceki (kendisi de dahil olmak üzere) dokuzuncu gün (mart, mayıs, temmuz veya ekim ayının yedinci, diğer ayların ise beşinci gününe tekabül eder) nones i.
abd'de her sene 19 haziran'da kutlanan kölelikten kurtuluş günü juneteenth i.
abd'de her sene 19 haziran'da kutlanan kölelikten kurtuluş günü freedom day i.
abd'de her sene 19 haziran'da kutlanan kölelikten kurtuluş günü jubilee day i.
abd'de her sene 19 haziran'da kutlanan kölelikten kurtuluş günü liberation day i.
abd'de her sene 19 haziran'da kutlanan kölelikten kurtuluş günü emancipation day i.
her bir parçasının hem bir araç hem de amaç olduğu bir varlık organism i.
her ikisi de both s.
her iki taraf için de öldürücü olan internecine s.
her ikisi de both of s.
her ikisi (de) both s.
her iki elini de kullanabilen two-handed s.
her iki cinse de uyan ambisexual s.
her iki cinse de uyan ambosexual s.
farklı iki kültürün alışkanlıklarının ve değerlerinin kaynaşması ve her ikisinin de tamamen asimile olmaması ile karakterize edilen marginal s.
ve de her şeyi and all zf.
her ne zaman de anytime zf.
her iki taraf için de all zf.
her ikisi de değil neither zm.
her ikisi de değil neither of them zm.
her ikisi de both and bağ.
her ne kadar ... ise de much as bağ.
her üç …de bir tri- ök.
her ikisi de anlamı veren ön ek amphi- ök.
Phrases
her ikisinin de en iyi özellikleri/tarafları best of both possible worlds i.
hem de her açıdan only in every way expr.
her ne kadar ise de although nevertheless expr.
Proverb
her şey bitti desen de bir umut vardır it's always darkest just before the dawn
her şey bitti desen de bir umut vardır darkest hour is just before the dawn
her öykünün bir de diğer yüzü vardır there are two sides to every question
her öykünün bir de diğer yüzü vardır there are two sides to every story
Colloquial
beysbolda her üç kalede de oyuncu varken erişilen sayı turu grand slam i.
her ikisinden de biraz a bit of both expr.
Idioms
her ikisinin de sonu aynı derecede hoş olmayan iki seçeneğin olduğu bir durum morton's fork i.
her ikisinden de yararlanmak have the best of both worlds f.
her ikisinden de yararlanmak live in the best of both worlds f.
her ikisinden de yararlanmak enjoy the best of both worlds f.
her ikisinden de yararlanmak the best of both worlds f.
her ikisinden de yararlanmak butter both sides of one's bread f.
küçük de olsa sahip olduğu/elindeki her şey için şükretmek thank god for small mercies f.
her ne kadar kabul etmek istemesem de to (one's) cost expr.
her ikisinin de en iyi tarafları best of both worlds expr.
her ikisinin de en iyi tarafları the best of both worlds expr.
Speaking
ben de her zaman öyle düşünmüşümdür I've always thought so expr.
her şey iyi güzel de it's all very well but expr.
her ne kadar istesem de as much as i would like to expr.
her ikisi de olabilir it could go either way expr.
her ikinizin de hayatı tartışılıyor both your lives are in the scales expr.
Trade/Economic
çocuksuz yaşayan ve her ikisi de çalışan çiftler double income no kids (dinks/dinkies) i.
özellikle ingiltere'de yeni mezunlara şirketlerinin reklamını yapmak amacıyla her yıl şirket mensuplarının üniversitelere yapmış olduğu ziyaret milk round i.
taraflardan birine veya her ikisine de müspet bir taahhüt yükleyen akit positive covenant i.
taraflardan birine veya her ikisine de müspet bir taahhüt yükleyen akit affirmative covenant i.
Law
bir eylemin her iki ülkede de suç sayılması dual criminality i.
her ikisi de evli olan kadınla yapılan zina double adultery i.
tarafların her ikisine de bir şey alma ve bir şey verme sorumluluğu yükleyen sözleşme commutative contract i.
Politics
abd'de bir eyaletinin sahip olduğu ve her birinden eyalet meclisine birer üye seçilen bölgeleri senatorial district i.
Insurance
her ikisi de kusurlu çatma klozu both to blame collision clause i.
Technical
her ikisi de anlamı veren ön ek ampho- ök.
Electric
başlangıç noktasına dönerek her iki yönde de besleme yapan besleme devresi loop i.
her iki girdi uçbirimi de yalnız belirli bir aralıkta uyarıldığında çıktı üreten (devre) coincidence s.
Traffic
her iki yöne de kullanılabilen trafik şeridi contraflow lane i.
her iki yöne de kullanılabilen trafik şeridi counterflow lane i.
her iki yöne de kullanılabilen trafik şeridi reversible lane i.
Railway
ingiltere'de demiryolu seferi düzenleyen şirketlerin her biri train operating company i.
Marine
genelde havayolculukları için kullanılsa da her türlü ulaşım için de geçerli bir terim higher rate intermediate points i.
Pathology
her iki gözün de normal işlevde olup anormal derecede küçük olması durumu nanophthalmos i.
Optics
her iki yüzeyi de yakınsak olan optik cam omphalopter i.
Logic
yalnızca her iki terimin de doğru olması durumunda doğru değeri veren mantık işleci and i.
veya kapısı ile değil kapısı içeren, sadece her iki işlenen de yanlışsa pozitif değer döndüren mantıksal işleç nor i.
bileşenlerinin her ikisinin de doğru olması halinde doğruluğu kabul edilen beyan conjunct i.
bileşenlerinin her ikisinin de doğru olması halinde doğruluğu kabul edilen beyan conjunction i.
bileşenlerinin her ikisinin de doğru olması halinde doğruluğu kabul edilen beyan joint assertion i.
bileşenlerinin her ikisinin de doğru olması halinde doğruluğu kabul edilen beyan conjunctive i.
aynı anda her ikisi de doğru olamayan iki önermeden her biri contrary i.
aynı anda her ikisi de doğru olamayan ifadeler contraries i.
Chemistry
halkada hem kükürt hem de azot içeren üç temel heterosiklik bileşikten her biri thiazoline i.
Biology
her iki cinsiyetin de üreme organına sahip olma ambisexuality i.
her iki ebeveynden de tamamen farklı olan bir yavru oluşumu xenogeny i.
her iki cinsiyete de özgü özelliklerin gelişimine olanak veren amphisexual s.
Marine Biology
bothidae familyasına ait, her iki gözü de başının sol tarafında yer alan yassı balıklara verilen ad lefteye flounder i.
bothidae familyasına ait, her iki gözü de başının sol tarafında yer alan yassı balıklara verilen ad lefteyed flounder i.
Zoology
her iki cinsiyetin de üreme organlarına sahip hayvan ambisexual i.
Botanic
her iki cinsiyetin de üreme organlarına sahip bitki ambisexual i.
her iki yüzeyi de gözenekli (yaprak) amphistomatal s.
her iki yüzeyi de gözenekli (yaprak) amphistomatic s.
Social Sciences
her iki cinsiyetin de ruhunu taşıdığına inanılan, üçüncü cinsiyete mensup amerikan yerlisi two-spirit i.
1954'ten beri her yıl melbourne'de düzenlenen bir festival moomba i.
Education
ingiltere'de milli eğitim programının dört basamağından her biri key stage i.
Literature
eski fransız şiirinde her biri on bir dizelik beş bent ve bir de kıta içeren şiir ambrosian chant i.
dublin'de her yıl james joyce'un anıldığı bir kutlama bloomsday i.
History
(geçmişte ingiltere'de) halkın milis kuvvetlerine koşum takımı, davul, boya ve benzeri ürünleri her yıl vergi olarak vermesi trophy money i.
geçmişte her yıl ingiltere'de halkın milis kuvvetlerine koşum takımı, davul, boya ve benzeri ürünleri vergi olarak vermesi trophy tax i.
Religious
(budizm'de) her şeyin sürekli değiştiği ve hiçbir şeyin kalıcı olamayacağı inancı anata i.
(budizm'de) her şeyin sürekli değiştiği ve hiçbir şeyin kalıcı olamayacağı inancı anatman i.
(budizmde) benlik de dahil olmak üzere her şeyin sürekli değiştiği inancı anicca i.
(hinduizm'de) her on iki yılda bir, dört kutsal yerden birinde düzenlenen, banyo yaparak günahtan arınmanın önemsendiği bir bayram kumbh mela i.
isa'nın çarmıhının yüceltilmesi amacıyla her sene 3 mayıs ve 14 eylül'de kutlanan bayramların her biri rudmasday i.
Geography
abd'de arazi etüdü yapılırken belirli bir boylam çizgisinden itibaren doğu ve batı olmak üzere numaralandırılan, her biri altı mil kareden oluşan arazi parçası range i.
fransa'nın güneydoğusunda her yıl düzenlenen film festivaline de ev sahipliği yapan şehir cannes i.
Military
tanker ve yakıt alan uçağın her ikisinin de normal sinyal sistemini kullandıkları usul air refuelling system normal operation i.
Hunting
britanya ve abd'de bir avcı derneği tarafından her yıl düzenlenen bir organizasyon hunt ball i.
Sport
bir dizi atak ve karşı atak yapan her iki eskrimcinin de puan alamaması durumu tac-au-tac i.
her yıl kentucky'de düzenlenen bir at yarışı kentucky derby i.
1861'den beri her yıl melbourne'de düzenlenen at yarışı koşusu melbourne cup i.
(at yarışı) ingiltere'de her yıl düzenlenen bir engelli koşu grand national i.
Wagering
her ikisine de altı nokta gelen iki zar atışı boxcars i.
Latin
davanın her iki tarafının hem davacı hem de davalı olduğu dava actiones duplices i.