Geçmiş

herkesten

"herkesten" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrases
1	İfadeler	herkesten	from all sides expr.
2	İfadeler	herkesten	from/on all sides expr.
3	İfadeler	herkesten	from/on every side expr.

"herkesten" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 68 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	herkesten önce satın alma hakkı	preemption i.
2	Genel	herkesten önce satın alma hakkı	pre-emption i.
3	Genel	herkesten üstün olan kimse	olympian i.
4	Genel	diğer herkesten üstün olan kimse	olympian i.
5	Genel	herkesten önce ele geçirmek	preempt f.
6	Genel	herkesten üstün tutmak	value above f.
7	Genel	herkesten üstün tutmak	value someone or something above someone or something f.
8	Genel	herkesten önce ele geçirmek	pre-empt f.
9	Genel	herkesten önce çağırmak	preinvite f.
10	Genel	herkesten önce işgal etmek	preoccupy f.
11	Genel	herkesten uzak	lonely s.
Phrasals
12	Öbek Fiiller	herkesten önce ele geçirmek/satın almak	snatch up f.
Phrases
13	İfadeler	herkesten daha fazla	more than anyone expr.
Idioms
14	Deyim	birisinin herkesten sakladığı düşüncesi	bird of (one's) own brain i.
15	Deyim	herkesten saklanan sır	bird of (one's) own brain i.
16	Deyim	herkesten saklanan sır	deep, dark secret i.
17	Deyim	herkesten uzak sessiz bir köşe	back forty i.
18	Deyim	herkesten/kamuoyundan gizlemek	brush (something) under the mat f.
19	Deyim	herkesten/kamuoyundan saklamak	brush (something) under the mat f.
20	Deyim	herkesten/kamuoyundan gizli tutmak	brush (something) under the mat f.
21	Deyim	herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak	brush (something) under the mat f.
22	Deyim	herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak	brush (something) under the mat f.
23	Deyim	herkesten/kamuoyundan gizlemek	sweep (something) under the carpet [uk] f.
24	Deyim	herkesten/kamuoyundan saklamak	sweep (something) under the carpet [uk] f.
25	Deyim	herkesten/kamuoyundan gizli tutmak	sweep (something) under the carpet [uk] f.
26	Deyim	herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak	sweep (something) under the carpet [uk] f.
27	Deyim	herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak	sweep (something) under the carpet [uk] f.
28	Deyim	herkesten/kamuoyundan gizlemek	sweep something under the carpet [uk] f.
29	Deyim	herkesten/kamuoyundan saklamak	sweep something under the carpet [uk] f.
30	Deyim	herkesten/kamuoyundan gizli tutmak	sweep something under the carpet [uk] f.
31	Deyim	herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak	sweep something under the carpet [uk] f.
32	Deyim	herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak	sweep something under the carpet [uk] f.
33	Deyim	herkesten/kamuoyundan gizlemek	brush something under the carpet [us] f.
34	Deyim	herkesten/kamuoyundan saklamak	brush something under the carpet [us] f.
35	Deyim	herkesten/kamuoyundan gizli tutmak	brush something under the carpet [us] f.
36	Deyim	herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak	brush something under the carpet [us] f.
37	Deyim	herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak	brush something under the carpet [us] f.
38	Deyim	herkesten/kamuoyundan gizlemek	sweep something under the rug f.
39	Deyim	herkesten/kamuoyundan saklamak	sweep something under the rug f.
40	Deyim	herkesten/kamuoyundan gizli tutmak	sweep something under the rug f.
41	Deyim	herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak	sweep something under the rug f.
42	Deyim	herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak	sweep something under the rug f.
43	Deyim	herkesten üstün tutmak	treasure the most f.
44	Deyim	herkesten önce hamle yapmak	jump the gun f.
45	Deyim	kendini herkesten farklı göstermek	raise oneself above the crowd f.
46	Deyim	kendini herkesten farklı göstermek	rise oneself up above the crowd f.
47	Deyim	herkesten/kamuoyundan gizlemek	brush (something) under the rug f.
48	Deyim	herkesten/kamuoyundan saklamak	brush (something) under the rug f.
49	Deyim	herkesten kamuoyundan gizli tutmak	brush (something) under the rug f.
50	Deyim	herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak	brush (something) under the rug f.
51	Deyim	herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak	brush (something) under the rug f.
52	Deyim	istenmeyen/işe yaramayan/eski olan herkesten ve her şeyden kurtulmak	make a clean sweep f.
53	Deyim	herkesten zeki bilgili olmak/görünmek	have/know all the answers f.
54	Deyim	herkesten farklı	off the beaten path s.
55	Deyim	herkesten gizlice	to yourself/himself/herself/themselves zf.
56	Deyim	(başka) herkesten çok	of all people expr.
57	Deyim	herkesten farksız (biri)	puts (one's) trousers on one leg at a time (just like everybody else) expr.
Speaking
58	Konuşma	beni herkesten daha iyi tanıyorsun	you know me better than anyone expr.
59	Konuşma	herkesten nefret ediyorum	I hate everyone expr.
60	Konuşma	herkesten büyük bir alkış istiyorum	I want everyone to give a big round of applause (for her/him) expr.
61	Konuşma	herkes herkesten hoşlanmak zorunda değil	not everyone has to like everyone expr.
Law
62	Hukuk	herkesten önce satın alma hakkı	pre-emption i.
63	Hukuk	herkesten ödeme gücüne göre vergi alınması ilkesi	faculty principle of taxation i.
64	Hukuk	herkesten önce satın alma hakkı	preemption i.
65	Hukuk	herkesten önce satın alma hakkı olan	pre-emptive s.
66	Hukuk	herkesten önce satın alma hakkı olan	preemptive s.
Medical
67	Medikal	herkesten kan alabilen kişi	universal recipient i.
Basketball
68	Basketbol	herkesten yükseğe zıplayıp ribaundu almak	sweep the boards f.