İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | hound someone f. | birini kovalamak |
Konuşma Dili | hound someone f. | birinin peşini bırakmamak |
Konuşma Dili | hound someone f. | birini avlamak |
Konuşma Dili | hound someone f. | birini zorlamak |
Konuşma Dili | hound someone f. | birinin yakasına yapışmak |
Konuşma Dili | hound someone f. | birini rahat bırakmamak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | hound someone from some place f. | kovalayarak atmak/kovmak |
Öbek Fiiller | hound someone out (of something or some place) f. | kovalayarak atmak/kovmak |
Öbek Fiiller | hound someone or an animal down f. | birini/bir hayvanı avlamak |
Öbek Fiiller | hound someone or an animal down f. | birini/bir hayvanı kovalayıp yakalamak |
Öbek Fiiller | hound someone or an animal down f. | birini/bir hayvanı takip edip yakalamak |
Öbek Fiiller | hound someone or an animal down f. | birini/bir hayvanı ele geçirmek |
Öbek Fiiller | hound someone or an animal down f. | birinin/bir hayvanın izini sürüp indirmek/yakalamak |
Öbek Fiiller | hound someone or an animal down f. | birinin/bir hayvanın peşine düşüp yakalamak/avlamak |
Öbek Fiiller | hound (someone) out (of some place) f. | (birini bir yerden) çıkarmak/kovalamak |
Idioms | ||
Deyim | hound the information out of someone f. | birinden zorla bilgi almak |