Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
birini zorlamak
"birini zorlamak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
birini zorlamak
force someone
f.
Colloquial
2
Konuşma Dili
birini zorlamak
hound someone
f.
"birini zorlamak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 160 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
birini aç bırakarak teslim olmaya zorlamak
starve someone out
f.
2
Genel
birini bir şey yapmaya zorlamak
bludgeon someone into doing something
f.
3
Genel
birini bir şey yapmaya zorlamak
place someone under an obligation
f.
4
Genel
(birini bir şeye) zorlamak
gar [scotland]
f.
5
Genel
(birini bir şeye) zorlamak
condemn
f.
6
Genel
(birini) devlet memuru adayı olmak için zorlamak
draft
f.
7
Genel
(birini) özel müfreze ile orduya katılmaya zorlamak
press gang
f.
Phrasals
8
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapmaya zorlamak
beat (someone or something) into (something)
f.
9
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapmaya zorlamak
beat someone into (doing) something
f.
10
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapmaya zorlamak
beat into
f.
11
Öbek Fiiller
bir yeri yakarak (birini) dışarı çıkmaya zorlamak
burn (one) out of (something)
f.
12
Öbek Fiiller
(birini/bir hayvanı bir yerden) çıkmaya zorlamak
put (one) out of (something or some place)
f.
13
Öbek Fiiller
(birini/bir hayvanı bir yerden) çıkmaya zorlamak
put (someone or an animal) out of something
f.
14
Öbek Fiiller
(birini bir şeye) zorlamak
coerce (one) into (something)
f.
15
Öbek Fiiller
birini bir şey yapmaya zorlamak
push someone to do something
f.
16
Öbek Fiiller
birini bir işe müdahale etmeye zorlamak
interject someone into something
f.
17
Öbek Fiiller
birini bir şeye zorlamak
force somebody into something
f.
18
Öbek Fiiller
birini aç bırakarak bir yerden çıkmaya zorlamak
starve someone out
f.
19
Öbek Fiiller
birini bir şey yapmaya zorlamak
force someone to do something
f.
20
Öbek Fiiller
birini bir şey yapmaya zorlamak
urge someone to do something
f.
21
Öbek Fiiller
birini aç bırakarak bir şey yapmaya zorlamak
starve someone into something
f.
22
Öbek Fiiller
birini konuşmaya/belli ayrıntıları ifade etmeye zorlamak
pin someone down on something
f.
23
Öbek Fiiller
birini aç bırakarak bir yerden çıkmaya zorlamak
starve someone out of some place
f.
24
Öbek Fiiller
birini konuşmaya/belli ayrıntıları ifade etmeye zorlamak
nail someone down on something
f.
25
Öbek Fiiller
(birini) bir işi yapmaya/bir gruba katılmaya zorlamak
co-opt someone into something
f.
26
Öbek Fiiller
(birini bir şeye) zorlamak
entrap (someone) in (something)
f.
27
Öbek Fiiller
(birini bir şeye) zorlamak
entrap (someone) into (something)
f.
28
Öbek Fiiller
(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle bir şeye) zorlamak
entrap (someone) in (something) with (something)
f.
29
Öbek Fiiller
(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle bir şeye) zorlamak
entrap (someone) into (something) with (something)
f.
30
Öbek Fiiller
(birini başka birini kullanarak/bir yöntemle bir şeye) zorlamak
entrap (someone) with (something)
f.
31
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) bir yere girmeye zorlamak
force (someone or something) in
f.
32
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) bir gruptan ayrılmaya zorlamak
force (someone or something) off (of) (something)
f.
33
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) bir gruptan vazgeçmeye zorlamak
force (someone or something) off (of) (something)
f.
34
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) bir yerden el çekmeye zorlamak
force (someone or something) off (of) (something)
f.
35
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) bir gruptan ayrılmaya zorlamak
force off
f.
36
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) bir gruptan vazgeçmeye zorlamak
force off
f.
37
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) bir yerden el çekmeye zorlamak
force off
f.
38
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir gruptan, komiteden ayrılmaya zorlamak
force someone or something off (of) something
f.
39
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir gruptan, komiteden vazgeçmeye zorlamak
force someone or something off (of) something
f.
40
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir yerden, komiteden el çekmeye zorlamak
force someone or something off (of) something
f.
41
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir gruptan, komiteden ayrılmaya zorlamak
and force someone or something off
f.
42
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir gruptan, komiteden vazgeçmeye zorlamak
and force someone or something off
f.
43
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir yerden, komiteden el çekmeye zorlamak
and force someone or something off
f.
44
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) devam etmeye zorlamak
force on (someone or something)
f.
45
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) zorlamak
force on (someone or something)
f.
46
Öbek Fiiller
(birini/bir grubu) yaşadığı yerden gitmeye zorlamak
uproot (someone or something) from (something or some place)
f.
47
Öbek Fiiller
birini yaşadığı yerden gitmeye zorlamak
uproot someone from
f.
48
Öbek Fiiller
birini bir yere gitmeye/girmeye zorlamak
haul in
f.
49
Öbek Fiiller
birini bir yere gitmeye/girmeye zorlamak
haul into (some place)
f.
50
Öbek Fiiller
bir şeyle birini veya bir şeyi zorlamak
press something against someone or something
f.
51
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) zorlamak
prod into (someone or something)
f.
52
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapmaya/vermeye zorlamak
squeeze (something) out of (someone)
f.
53
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapmaya zorlamak
terrify (one) into (something)
f.
54
Öbek Fiiller
birini bir şey yapmaya zorlamak
terrify someone into something
f.
55
Öbek Fiiller
birini bir şey yapmaya zorlamak
terrorize someone into something
f.
56
Öbek Fiiller
(birini bir şeyden/yerden) çıkmaya zorlamak
terrify (one) out of (something or some place)
f.
57
Öbek Fiiller
(birini bir şeyi/yeri) terk etmeye zorlamak
terrify (one) out of (something or some place)
f.
58
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapmaya zorlamak
terrorize (one) into (something)
f.
59
Öbek Fiiller
(birini bir şeyden) çıkmaya zorlamak
terrorize (one) out of (something)
f.
60
Öbek Fiiller
(birini bir şeyi) terk etmeye zorlamak
terrorize (one) out of (something)
f.
61
Öbek Fiiller
(birini) sıkışık/kalabalık (bir yerde/şeyde) kalmaya zorlamak
stuff into (something)
f.
62
Öbek Fiiller
(birini bir şeyden) çok yemeye zorlamak
stuff into (something)
f.
63
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapmaya zorlamak
push (something) into (something)
f.
64
Öbek Fiiller
(birini) ilerlemeye/hareket etmeye devam etmesi için zorlamak
urge (one) along
f.
65
Öbek Fiiller
birini ilerlemeye/hareket etmeye devam etmesi için zorlamak
urge someone along
f.
66
Öbek Fiiller
birini daha hızlı ilerlemesi için teşvik etmek/zorlamak/dürtmek
urge someone along
f.
67
Öbek Fiiller
birini istifaya zorlamak
force out
f.
68
Öbek Fiiller
birini yetkili konumunu bırakmaya zorlamak
force out
f.
69
Öbek Fiiller
(birini) bir şey yapmaya zorlamak/itmek
bounce into (someone)
f.
70
Öbek Fiiller
bir şeyi yakıp birini dışarı çıkartmak/çıkmaya zorlamak
burn someone out of something
f.
71
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir yerden) dışarı çıkmaya zorlamak
clear (someone or something) out of (some place)
f.
72
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapmaya) zorlamak
compel (someone) to (do something)
f.
73
Öbek Fiiller
(birini bir şeye) zorlamak
cow (someone) into (something)
f.
74
Öbek Fiiller
(birini bir şeye) zorlamak
dragoon (someone) into (something)
f.
75
Öbek Fiiller
(birini) istifaya zorlamak
elbow (one) out
f.
76
Öbek Fiiller
birini bir şeyden istifa etmeye zorlamak
elbow someone out of something and elbow someone out
f.
77
Öbek Fiiller
(birini bir şeyden) istifa etmeye zorlamak
elbow (one) out of (something)
f.
78
Öbek Fiiller
(birini) istifaya zorlamak
force (someone) out of (something)
f.
79
Öbek Fiiller
(birini pozisyonunu/koltuğunu) bırakmaya zorlamak
force (someone) out of (something)
f.
80
Öbek Fiiller
(birini pozisyonundan) ayrılmaya zorlamak
force (someone) out of (something)
f.
81
Öbek Fiiller
(birini bir yerden) el çekmeye zorlamak
force (someone) out of (something)
f.
82
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) devam etmeye zorlamak
force (someone or something) on
f.
83
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir şeyden/yerden çıkmaya/ayrılmaya zorlamak
force someone or something out of something
f.
84
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi konumunu bırakmaya zorlamak
force someone or something out of something
f.
85
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi konumundan ayrılmaya zorlamak
force someone or something out of something
f.
86
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir şeyden/yerden çıkmaya/ayrılmaya zorlamak
force someone or something out
f.
87
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi konumunu bırakmaya zorlamak
force someone or something out
f.
88
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi konumundan ayrılmaya zorlamak
force someone or something out
f.
89
Öbek Fiiller
(birini) zorlamak
get after (someone)
f.
90
Öbek Fiiller
(birini) devam etmeye zorlamak
goad (someone) on
f.
91
Öbek Fiiller
(birini bir şey) söylemesi/(bir bilgi) vermesi için zorlamak
hound (something) out of (one)
f.
92
Öbek Fiiller
(birini) korkutarak/tehditle (bir şeye) zorlamak
intimidate (one) into (something)
f.
93
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapmaya) zorlamak
pressure (one) into (doing something)
f.
94
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapmaya zorlamak
push (someone) into (something)
f.
95
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapmaya itmek/zorlamak
put (one) up to (something)
f.
96
Öbek Fiiller
(birini bir şeye) zorlamak
railroad (one) into (something)
f.
97
Öbek Fiiller
(birini) aç bırakarak (bir şeyden/bir yerden) çıkmaya zorlamak
starve (one) out of (something or some place)
f.
98
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapmaya) zorlamak
torment (one) into (doing something)
f.
99
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapmaya) zorlamak
torture (one) into (doing something)
f.
100
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi kırbaçlayarak) zorlamak
whip (someone or something) on
f.
Colloquial
101
Konuşma Dili
birini kendine borç vermeye zorlamak
shake someone down
f.
102
Konuşma Dili
(birini) bir şey yapmaya zorlamak
drive (one) to (do something)
f.
103
Konuşma Dili
birini istifaya zorlamak
clean out
f.
104
Konuşma Dili
(birini) zorlamak
railroad (one)
f.
Idioms
105
Deyim
birini bir şey yapmaya zorlamak
put the squeeze on (one)
f.
106
Deyim
birini bir şey yapmaya zorlamak
put the squeeze on someone/something
f.
107
Deyim
birini bir şey yapmaya zorlamak
put the squeeze on someone/something
f.
108
Deyim
(birini) korkutarak (bir şey) yapmaya zorlamak
browbeat (one) into (something)
f.
109
Deyim
(birini) korkutarak (bir şey) yapmaya zorlamak
browbeat someone into something
f.
110
Deyim
(birini) korkutarak (bir şey) yapmaya zorlamak
bully (one) into (something)
f.
111
Deyim
(birini) korkutarak (bir şey) yapmaya zorlamak
bully someone into something
f.
112
Deyim
birini istifaya zorlamak
force someone off
f.
113
Deyim
birini bir şey yapmaya zorlamak
hold a gun to someone's head
f.
114
Deyim
birini bir şeye zorlamak
put the screws on
f.
115
Deyim
birini istifaya zorlamak
force someone off something
f.
116
Deyim
birini yaptığı işe bütün enerjisini ve dikkatini vermeye zorlamak
keep somebody on their toes
f.
117
Deyim
birini emekli olmaya zorlamak
put somebody out to grass
f.
118
Deyim
birini emekli olmaya zorlamak
turn somebody out to grass
f.
119
Deyim
birini emekli olmaya zorlamak
send somebody out to grass
f.
120
Deyim
(birini) emekli olmaya zorlamak
turn (someone) out to grass
f.
121
Deyim
(birini) bir şey yapmaya zorlamak
have a gun to (one's) head
f.
122
Deyim
(birini) bir şey yapmaya zorlamak
hold a pistol to (one's) head
f.
123
Deyim
(birini) bir şey yapmaya zorlamak
put a pistol to (one's) head
f.
124
Deyim
(birini) sürekli kendi isteklerine uymaya zorlamak
have (someone) under (one's) thumb
f.
125
Deyim
(birini) tehditle bir şey yapmaya zorlamak
turn the screws (on someone)
f.
126
Deyim
(birini) tehditle bir şey yapmaya zorlamak
turn the screw (on someone)
f.
127
Deyim
birini tehditle bir şey yapmaya zorlamak
turn the screw on someone
f.
128
Deyim
birini tehditle bir şey yapmaya zorlamak
tighten the screw on someone
f.
129
Deyim
(birini bir şeyden) çok yemeye zorlamak
stuff (someone) full of (something)
f.
130
Deyim
(birini) emekli olmaya zorlamak
put (someone) out to pasture
f.
131
Deyim
(birini) emekli olmaya zorlamak
send (someone) out to grass
f.
132
Deyim
(birini) zorlamak
bring (someone) to terms
f.
133
Deyim
(birini) istifaya zorlamak
drive (one) out of office
f.
134
Deyim
birini bir şey yapması için zorlamak
exhort someone to do something
f.
135
Deyim
(birini) istifaya zorlamak
force (one) out of office
f.
136
Deyim
(birini) pozisyonunu/koltuğunu bırakmaya zorlamak
force (one) out of office
f.
137
Deyim
(birini) pozisyonundan ayrılmaya zorlamak
force (one) out of office
f.
138
Deyim
(birini) el çekmeye zorlamak
force (one) out of office
f.
139
Deyim
(birini bir şeyi) kabul etmeye zorlamak
force (something) down (one's) throat
f.
140
Deyim
birini zorlamak/zorlanmak
give somebody a bumpy ride
f.
141
Deyim
birini zorlamak/zorlanmak
have a bumpy ride
f.
142
Deyim
(birini) bir şey yapmaya zorlamak
hold a gun to (one's) head
f.
143
Deyim
(birini) bir şey yapmaya zorlamak
hold a gun to head
f.
144
Deyim
birini (bir şey) yapmaya zorlamak
hold/put a gun to somebody's head
f.
145
Deyim
(birini) belli kurallara uymaya zorlamak
keep (someone) within bounds
f.
146
Deyim
(birini/bir şeyi) bir şeyi yapmaya zorlamak/mecbur etmek
press (someone or something) into service
f.
147
Deyim
(birini) zorlamak
put (one) on (one's) mettle
f.
148
Deyim
(birini) emekliliğe zorlamak
put (someone) out to grass
f.
149
Deyim
(birini) zorlamak
put the screws on (one)
f.
150
Deyim
(birini) zorlamak
put the screws to (someone)
f.
151
Deyim
birini bir yeri terk etmeye zorlamak
run someone out of town [us]
f.
Psychology
152
Psikoloji
(birini) çocuk gibi davranmaya zorlamak
infantilize
f.
153
Psikoloji
(birini) çocuk gibi davranmaya zorlamak
infantilise
f.
Social Sciences
154
Sosyal Bilimler
zihinsel problemi olan birini hastaneye götürüp tedavi altına almaya zorlamak
section [uk]
f.
155
Sosyal Bilimler
(birini) evinden çıkmaya zorlamak
displace
f.
Slang
156
Argo
(birini) zorlamak
bust (one's) ass
f.
157
Argo
(birini) zorlamak
bust (one's) balls
f.
158
Argo
(birini) zorlamak
bust (one's) chops
f.
159
Argo
birini okulu bırakmaya zorlamak
bust someone out of some place
f.
160
Argo
birini okulu bırakmaya zorlamak
bust someone out
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of birini zorlamak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy