huylu - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

huylu



"huylu" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

Türkçe İngilizce
General
huylu suspicious s.
huylu spirited s.
huylu natured s.
huylu tempered s.
huylu behaved s.
huylu bad tempered s.

"huylu" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 227 sonuç

Türkçe İngilizce
General
iyi huylu rahim tümörü leiomyomata i.
iyi huylu peri brownie i.
yumuşak huylu kimse heartthrob i.
yumuşak huylu deboner i.
iyi huylu veya arkadaş canlısı olma jovialness i.
kötü huylu kimse attercop [dialect] i.
kötü huylu kimse ettercap [scottish] i.
kötü huylu kimse ettercap i.
bir grup utanç verici insan arasındaki normal ve iyi huylu kimse white sheep i.
ters huylu kimse wildcat i.
kötü huylu kimse feist [dialect] i.
kötü huylu kimse snarler i.
iyi huylu spleenless s.
iyi huylu mild s.
en yumuşak huylu olan wooliest s.
iyi huylu lamblike s.
kötü huylu perverse s.
ters huylu disgruntled s.
iyi huylu genial s.
daha yumuşak huylu woolier s.
yumuşak huylu quiet s.
kötü huylu wicked s.
iyi huylu in fine feather s.
yumuşak huylu benign s.
ters huylu shrewish s.
kötü huylu cankered s.
yumuşak huylu as gentle as a lamb s.
iyi huylu good natured s.
iyi huylu well mannered s.
kötü huylu ill disposed s.
iyi huylu gentil s.
kötü huylu ill-humored s.
kötü huylu ill-humoured s.
kötü huylu ill-bred s.
iyi huylu good-natured s.
iyi huylu good-tempered s.
kötü huylu ill-disposed s.
kötü huylu ill-affected s.
kötü huylu ill-natured s.
iyi huylu sweet-tempered s.
iyi huylu sweet-natured s.
iyi huylu well-tempered s.
iyi huylu well-natured s.
iyi huylu well-mannered s.
gelgeç huylu fickle s.
yumuşak huylu tender-minded s.
kötü huylu black hearted s.
yumuşak huylu tenderminded s.
yumuşak huylu mild-mannered s.
kötü huylu bad tempered s.
iyi huylu well-behaved s.
iyi huylu well behaved s.
yumuşak huylu tame s.
kötü huylu carnaptious [scottish] s.
yumuşak huylu treatable [obsolete] s.
kötü huylu twitty [dialect] s.
kötü huylu attry [obsolete] s.
yumuşak huylu olmayan unbenign s.
yumuşak huylu olmayan unbenignant s.
iyi huylu olmayan ungenial s.
kötü huylu enemy [obsolete] s.
kötü huylu evil s.
iyi huylu benedict [obsolete] s.
(belirtilen şekilde) huylu -humoured s.
kötü huylu misaffected s.
iyi huylu decent s.
iyi huylu infelonious s.
iyi huylu clever [dialect] s.
kötü huylu feisty s.
kötü huylu pecksniffian s.
güzel huylu sarcenet s.
güzel huylu sarsenet s.
iyi huylu conversationed [obsolete] s.
ters huylu shrewd [obsolete] s.
garip huylu spaced-out s.
iyi huylu bir şekilde jovially zf.
neşeli iyi huylu bir şekilde jocundly zf.
iyi huylu bir şekilde good-naturedly zf.
iyi huylu bir şekilde kindheartedly zf.
iyi huylu bir şekilde blandly zf.
iyi huylu bir şekilde kind-heartedly zf.
Phrases
huylu huyundan vazgeçmez once a (something), always a (something) expr.
Proverb
huylu huyundan vazgeçmez a leopard cannot change its spots
huylu huyundan vazgeçmez a tiger doesn't change its stripes
huylu huyundan vazgeçmez the leopard cannot change its spots
huylu huyundan vazgeçmez you can not teach an old dog a new trick
huylu huyundan vazgeçmez why break the habit of a lifetime
huylu huyundan vazgeçmez old habits die hard
huylu huyundan vazgeçmez what can you expect from a hog but a grunt?
huylu huyundan vazgeçmez what can you expect from a hog but a grunt
huylu huyundan vazgeçmez a leopard can't change his spots
huylu huyundan vazgeçmez leopard cannot change his spots
huylu huyundan vazgeçmez you cannot teach an old dog new tricks
huylu huyundan vazgeçmez you can't teach an old dog new tricks
huylu huyundan vazgeçmez once a priest, always a priest
huylu huyundan vazgeçmez once a whore, always a whore
huylu huyundan vazgeçmez a leopard can't change its spots
huylu huyundan vazgeçmez a leopard does not change its spots
huylu huyundan vazgeçmez a leopard cannot change its spots [uk]
Colloquial
kötü huylu kimse nasty i.
iyi huylu/yumuşak kalpli kimse carebear i.
iyi huylu kimse regular fellow i.
kötü huylu bad sort i.
iyi huylu çocuk vegemite i.
kötü huylu tür the killer kind i.
yumuşak huylu erkek pussycat i.
daha iyi huylu olmak nicen up f.
iyi huylu twinkly-eyed s.
yumuşak huylu downbeat s.
yumuşak huylu soft-boiled s.
huylu huyundan vazgeçer mi hiç? what can you expect? expr.
huylu huyundan vazgeçer mi hiç? what do you expect? expr.
Idioms
kötü huylu kimse a bag of cats i.
yumuşak başlı/huylu kişi a soft touch i.
yumuşak huylu, mülayim kimse carebear i.
sinema ve edebiyatta iyi huylu veya sihirli güçleri olan, siyahi yardımcı oyuncu saintly black character i.
kötü huylu kimse a rotten egg i.
yumuşak başlı/huylu kimse a soft/an easy touch i.
kötü huylu biri a bad sort i.
iyi huylu good sort i.
iyi huylu adam regular brick i.
iyi huylu olmak have one's heart in the right place f.
iyi huylu olmak be a sport f.
iyi huylu olmak be as good as gold f.
iyi huylu olmak have heart in the right place f.
yumuşak huylu olmak not say boo to a fly [australia] f.
yumuşak huylu olmak not say boo to a goose [uk] f.
kötü huylu black-hearted s.
yumuşak huylu meek as a lamb s.
yumuşak huylu meek as moses [old-fashioned] s.
huylu huyundan vazgeçmez one can't teach an old dog new tricks expr.
huylu huyundan vazgeçmez it's hard to teach an old dog new tricks expr.
Medical
ependimositerde gelişen iyi huylu bir tümör ependymoma i.
iyi huylu lezyon benign lesion i.
iyi huylu ur nonmalignant neoplasm i.
iyi huylu konjenital tümör benign congenital tumor i.
iyi huylu prostat büyümesi benign prostatic hyperplasia (bph) i.
iyi huylu ur nonmalignant tumor i.
iyi huylu kolesterol high density lipoprotein i.
iyi huylu monoklonal gamopatiler benign monoclonal gammopathies i.
iyi huylu sinir kılıfı tümörü neurinoma i.
iyi huylu nodül benign nodule i.
iyi huylu ur nonmalignant tumour i.
iyi huylu ur benign tumour i.
iyi huylu ur benign tumor i.
iyi huylu yağ tümörleri benign fatty tumors i.
kötü huylu kolesterol low density lipoprotein i.
kötü huylu kolesterol bad cholesterol i.
kötü huylu cilt tümörleri malignant skin tumors i.
kötü huylu lezyon malignant lesion i.
prostatın iyi huylu büyümesi benign prostatic hyperplasia i.
sınıflandırılamayan iyi huylu kistler unclassified benign cysts i.
selim huylu tümör benign tumor i.
kötü huylu tümörün bir kısmının ameliyatla çıkarılması cytoreduction i.
iyi huylu tümör innocent passage i.
kötü huylu malignant s.
çubuk şeklinde (hücre, kötü huylu tümör) rhabdoid s.
kötü huylu anaplastic s.
iyi huylu innocent s.
kötü huylu olabilen precancerous s.
kötü huylu anlamı veren ön ek terat- ök.
kötü huylu anlamı veren ön ek terato- ök.
Psychology
iyi huylu benign s.
Pathology
mezotel dokuda görülen kötü huylu tümör celiothelioma i.
mezotel dokuda görülen kötü huylu tümör mesothelioma i.
beyin dokusunda iyi ya da kötü huylu olabilen anormal kitle cerebroma i.
kötü huylu doku kitlesinde büyüme neoplastic growth i.
nöroepitelyumda ortaya çıkan kötü huylu tümör neuroepithelioma i.
nöral, bağ ve vasküler dokularda oluşan kötü huylu büyüme neurosarcoma i.
ben veya doğum lekesi üzerinde gelişen kötü huylu tümör nevocarcinoma i.
sıklıkla testislerde görülen kötü huylu tümör teratocarcinoma i.
boyun altı bezinde meydana gelen, genellikle iyi huylu tümör thymoma i.
koriyonun en dış katmanından türeyen kötü huylu rahim tümörü trophoblastic cancer i.
kötü huylu tifüs ateşi ataxic fever i.
yuvarlak bir kitle halinde olan iyi huylu bir epitel tümör villoma i.
yuvarlak bir kitle halinde olan iyi huylu bir epitel tümör papillary tumor i.
yuvarlak bir kitle halinde olan iyi huylu bir epitel tümör papillary tumour i.
yuvarlak bir kitle halinde olan iyi huylu bir epitel tümör papilloma i.
lenf düğümlerinin, dalağın ve karaciğerin progresif büyümesi ve artan anemi ile karakterize edilen, kötü huylu bir lenfom hodgkin's lymphom i.
lenf düğümlerinin, dalağın ve karaciğerin progresif büyümesi ve artan anemi ile karakterize edilen, kötü huylu bir lenfom hodgkin's i.
lenf düğümlerinin, dalağın ve karaciğerin progresif büyümesi ve artan anemi ile karakterize edilen, kötü huylu bir lenfom malignant lymphoma i.
anormal veya kontrolsüz hücre bölünmesinden kaynaklanan, lenf sistemi veya kan dolaşımı ile vücudun diğer bölümlerine yayılabilen kötü huylu büyüme veya tümör malignant neoplastic disease i.
iyi huylu olmayan tümör malignity i.
kötü huylu tümör malignity i.
iyi huylu meme tümörü mastadenoma i.
beyinde iyi huylu neoplazm tümörü hemangioblastoma i.
çiçek virüsü ile yakın akraba olup insanlarda iyi huylu jelatinimsi urlara sebep olan bir poksvirüs myxoma virus i.
epitelyumda gelişen kötü huylu kıkırdaklı yapıda bir tümör chondrocarcinoma i.
kıkırdaksı yapıdaki kötü huylu bir tür tümör chondrosarcoma i.
testislerde ansızın gelişen koryonik doku sonucu meydana gelen kötü huylu bir tümör chorioepithelioma i.
kümes hayvanlarının bağ dokusunda gelişen kötü huylu bir tümör rous sarcoma i.
farklılaşmamış jerminal dokunun neden olduğu kötü huylu bir yumurtalık tümörü dysgerminoma i.
meme-süt kanalında kötü huylu tümör comedocarcinoma i.
genellikle kötü huylu olup tükürük bezleri, cilt ve bronşlarda gelişen epitelyal bir tümör çeşidi cylindroma i.
titrek tüylü epitelin pigmentsiz tabakasında bulunan iyi huylu bir tümör dictyoma i.
(alt bağırsak) kötü huylu seyreden pediküllü bir tümör polyp i.
salgıların tutulup kistlerde biriktiği, glandüler dokudan türeyen kötü huylu tümör cystadenocarcinoma i.
glandüler dokudan kaynaklanan kötü huylu tümör fibroadenoma i.
anormal miktarda fibröz stroma içeren iyi huylu kıkırdak doku tümörü fibrochondroma i.
iyi huylu bir çeşit tümör fibrocystoma i.
rahim duvarında ortaya çıkan iyi huylu tümör fibroid i.
fibröz doku içeren iyi huylu tümör fibroid tumor i.
rahimdeki iyi huylu tümörler fibroids i.
temel olarak fibröz dokudan oluşan iyi huylu bir tümör fibroma i.
yüksek miktarda fibröz doku içeren iyi huylu bir tümör fibromyoma i.
henüz vücudun tamamına yayılmamış kötü huylu hücreler kümesi preinvasive cancer i.
testis kanserinde görülen kötü huylu bir tümör türü seminoma i.
kötü huylu beyin tümörü glioblastoma s.
Pharmaceutics
iyi huylu prostatın tedavisinde kullanılan prostat ve mesane kaslarını gevşeten alfa-adrenerjik reseptörleri bloke eden ilaç alpha blocker i.
iyi huylu prostatın tedavisinde kullanılan prostat ve mesane kaslarını gevşeten alfa-adrenerjik reseptörleri bloke eden ilaç alpha-blocker i.
iyi huylu prostatın tedavisinde kullanılan prostat ve mesane kaslarını gevşeten alfa-adrenerjik reseptörleri bloke eden ilaç alpha-adrenergic blocking agent i.
iyi huylu prostatın tedavisinde kullanılan prostat ve mesane kaslarını gevşeten alfa-adrenerjik reseptörleri bloke eden ilaç alpha-adrenergic blocker i.
iyi huylu prostatın tedavisinde prostat ve mesane kaslarını gevşeten alfa-adrenerjik reseptörleri bloke eden ilaç alpha-adrenergic antagonist i.
lösemi gibi kötü huylu tümörlerin tedavisinde ağızdan alınan, nitrojen mustard grubu alkilleyici bir ilaç chlorambucil i.
iyi huylu prostat hiperplazisinin semptomatik tedavisinde kullanılan bir ilaç silodosin i.
Dermatology
üreme organları ya da anüs çevresinde bulunan iyi huylu siğil verruca acuminata i.
iyi huylu siğil common wart i.
iyi huylu çıkıntı common wart i.
Veterinary
diş etinden gelişen kötü huylu bir tümör epulis i.
Religious
iyi huylu christianlike s.
iyi huylu christianly s.
Mythology
iyi huylu periler seelie i.
iyi huylu perilerden olan seelie s.
Archaic
iyi huylu praecordial s.
Slang
aynı huylu kimseler birds of a feather flock together i.
kötü huylu rotten egg i.
Modern Slang
dışarıdan sert görünüp aslında yumuşak huylu olan kimse a watermelon i.