içinden çıkılmaz - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

içinden çıkılmaz



"içinden çıkılmaz" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

Türkçe İngilizce
General
içinden çıkılmaz messy s.
içinden çıkılmaz inexplicable [obsolete] s.
Idioms
içinden çıkılmaz black on black s.
içinden çıkılmaz gordian s.
Technical
içinden çıkılmaz inextricable s.

"içinden çıkılmaz" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

Türkçe İngilizce
General
içinden çıkılmaz durum impasse i.
içinden çıkılmaz hale getirme tangling i.
içinden çıkılmaz hale getiren kişi tangler i.
içinden çıkılmaz durum labyrinth i.
içinden çıkılmaz iş jigsaw puzzle i.
içinden çıkılmaz durum rattrap i.
içinden çıkılmaz hal tangle i.
içinden çıkılmaz durum tangle i.
içinden çıkılmaz durum mare’s-nest i.
içinden çıkılmaz durum mare's nest i.
içinden çıkılmaz durum mares-nest i.
içinden çıkılmaz duruma düşürme impalement i.
içinden çıkılmaz olma inextricableness i.
içinden çıkılmaz durum doghouse i.
içinden çıkılmaz hale getirmek cock up f.
içinden çıkılmaz hale getirmek tangle f.
içinden çıkılmaz hale getirmek becloud f.
içinden çıkılmaz hale getirmek complicate f.
içinden çıkılmaz hale getirmek make it worse f.
içinden çıkılmaz durumlara düşmekten kaçmak run for cover f.
içinden çıkılmaz hale getirmek obnubilate f.
içinden çıkılmaz hale getirmek rarify f.
içinden çıkılmaz bir hal almak tangle f.
içinden çıkılmaz bir durumda olmak be at a stand f.
içinden çıkılmaz hale getirmek embroil f.
içinden çıkılmaz bir halde intricate s.
içinden çıkılmaz halde tanglingly zf.
Phrases
durum içinden çıkılmaz hale geldiğinde when the balloon goes up expr.
durum içinden çıkılmaz hale geldiğinde/gelmeden before the balloon goes up expr.
Colloquial
içinden çıkılmaz durumların tamamı omnishambles i.
içinden çıkılmaz durum hairball i.
içinden çıkılmaz bir hal almış goofed up s.
içinden çıkılmaz bir hal almış goofed s.
Idioms
içinden çıkılmaz/karışık durum a mare's nest i.
durumu içinden çıkılmaz bir hale sokmak pile pelion on ossa f.
durumu içinden çıkılmaz bir hale sokmak heap pelion on ossa f.
içinden çıkılmaz hale sokmak get something into a mess f.
içinden çıkılmaz duruma/belaya düşmek get one's nuts in a vice f.
(sorun) içinden çıkılmaz bir hal almak get on top of someone f.
(birini/bir şeyi) içinden çıkılmaz bir duruma sokmak/hale getirmek bring (someone or something) to a dead end f.
bir şeyi içinden çıkılmaz bir duruma sokmak/hale getirmek bring something to a dead end f.
(sorun) içinden çıkılmaz bir hal almak get on top of (one) f.
durumu içinden çıkılmaz bir hale sokmak be heaping pelion on ossa f.
durumu içinden çıkılmaz bir hale sokmak be heaping pelion upon ossa f.
içinden çıkılmaz biçimde karışmış bound up in s.
içinden çıkılmaz durum behind the eight ball expr.
Technical
içinden çıkılmaz biçimde inextricably i.
Slang
içinden çıkılmaz durum skull-buster i.
içinden çıkılmaz hale sokmak make a hash of f.