Geçmiş

tangle

"tangle" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 41 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	tangle i.	dolaşıklık
2	Yaygın Kullanım	tangle i.	düğüm
3	Yaygın Kullanım	tangle f.	karmakarışık etmek
General
4	Genel	tangle i.	münakaşa
5	Genel	tangle i.	karmakarışık şey
6	Genel	tangle i.	arapsaçı
7	Genel	tangle i.	ihtilaf
8	Genel	tangle i.	kördüğüm
9	Genel	tangle i.	dolaşık şey
10	Genel	tangle i.	karışıklık
11	Genel	tangle i.	yumak
12	Genel	tangle i.	tartışma
13	Genel	tangle i.	çekişme
14	Genel	tangle i.	içinden çıkılmaz hal
15	Genel	tangle i.	bela
16	Genel	tangle i.	içinden çıkılmaz durum
17	Genel	tangle f.	tartışmak
18	Genel	tangle f.	arapsaçına dönmek
19	Genel	tangle f.	dolanmak
20	Genel	tangle f.	içinden çıkılmaz hale getirmek
21	Genel	tangle f.	arapsaçına çevirmek
22	Genel	tangle f.	dolaşmak
23	Genel	tangle f.	karıştırmak (iplik/saç vb)
24	Genel	tangle f.	karmakarışık etmek
25	Genel	tangle f.	karışmak
26	Genel	tangle f.	girişmek
27	Genel	tangle f.	dolaştırmak
28	Genel	tangle f.	başına iş açmak
29	Genel	tangle f.	başını belaya sokmak
30	Genel	tangle f.	ihtilafa düşmek
31	Genel	tangle f.	çekişmek
32	Genel	tangle f.	çetrefilleşmek
33	Genel	tangle f.	içinden çıkılmaz bir hal almak
34	Genel	tangle f.	(ip, saç) dolaşmak
35	Genel	tangle f.	(ip, saç) dolaştırmak
Technical
36	Teknik	tangle i.	düğümlenmiş şey
37	Teknik	tangle i.	karmakarışık şey
38	Teknik	tangle f.	dolaştırmak
39	Teknik	tangle f.	karıştırmak
Marine
40	Denizcilik	tangle i.	su yosunu
Pathology
41	Patoloji	tangle i.	alzheimer hastalığında meydana gelen, beyindeki sarmal liflerin patolojik birikimi

"tangle" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	tangle [scottish] i.	(buz saçağı, saç örgüsü gibi) sallanan veya sarkan şey
2	Genel	tangle [scottish] i.	uzun ve zayıf kimse
3	Genel	tangle with f.	birbirine girmek
4	Genel	tangle with f.	kavga etmek
5	Genel	tangle up f.	karıştırmak
6	Genel	tangle up f.	karmakarışık etmek
Phrasals
7	Öbek Fiiller	tangle with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) kavga etmek
8	Öbek Fiiller	tangle with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) çekişmek
9	Öbek Fiiller	tangle with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) birbirine girmek
Technical
10	Teknik	dislocation tangle i.	dislokasyon dolanımı
Marine
11	Denizcilik	tangle cultivation equipment i.	su yosunu yetiştirme aleti
12	Denizcilik	tangle cultivation system i.	su yosunu yetiştirme sistemi
Medical
13	Medikal	neurofibrillary tangle f.	nörofibriler yumak
Marine Biology
14	Deniz Biyolojisi	tangle net i.	dolaşma ağı
Botanic
15	Botanik	tangle orchid (plectorrhiza) i.	karışık köklü orkide
16	Botanik	tangle orchid (plectorrhiza) i.	karışık kökleri olan, küçük ve kokulu yeşil çiçekler açan bir orkide
17	Botanik	blue tangle i.	abd'nin doğusuna özgü, pembe çiçekli ve mavi, tatlı meyveli bir yaban mersini
18	Botanik	sea tangle i.	laminaria cinsi su yosunu
Military
19	Askeri	tangle foot fence i.	ayak tel çiti
Ornithology
20	Kuşbilim	tangle picker i.	taşçeviren (kuşu)