Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
münakaşa
"münakaşa"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
münakaşa
quarrel
i.
General
2
Genel
münakaşa
bickering
i.
3
Genel
münakaşa
adjudication
i.
4
Genel
münakaşa
bicker
i.
5
Genel
münakaşa
broil
i.
6
Genel
münakaşa
contention
i.
7
Genel
münakaşa
tangle
i.
8
Genel
münakaşa
contest
i.
9
Genel
münakaşa
argument
i.
10
Genel
münakaşa
parley
i.
11
Genel
münakaşa
spat
i.
12
Genel
münakaşa
word
i.
13
Genel
münakaşa
altercation
i.
14
Genel
münakaşa
wage
i.
15
Genel
münakaşa
discussion
i.
16
Genel
münakaşa
dispute
i.
17
Genel
münakaşa
controversy
i.
18
Genel
münakaşa
disputation
i.
19
Genel
münakaşa
hassle
i.
20
Genel
münakaşa
argumentation
i.
21
Genel
münakaşa
velitation
i.
22
Genel
münakaşa
fray
i.
23
Genel
münakaşa
debate
i.
24
Genel
münakaşa
disagreement
i.
25
Genel
münakaşa
rap
i.
26
Genel
münakaşa
bickerment
i.
27
Genel
münakaşa
words
i.
28
Genel
münakaşa
whid
i.
29
Genel
münakaşa
hassel
i.
30
Genel
münakaşa
brangle
i.
31
Genel
münakaşa
branglement
i.
32
Genel
münakaşa
rixation
i.
33
Genel
münakaşa
hurrah
i.
34
Genel
münakaşa
bust-up [uk]
i.
35
Genel
münakaşa
bust-up [uk]
i.
36
Genel
münakaşa
ruckus
i.
37
Genel
münakaşa
discuss [obsolete]
i.
38
Genel
münakaşa
dissonance
i.
39
Genel
münakaşa
dissonancy
i.
40
Genel
münakaşa
distance [obsolete]
i.
41
Genel
münakaşa
in-fighting
i.
42
Genel
münakaşa
bate
i.
43
Genel
münakaşa
distraction
i.
44
Genel
münakaşa
conteck [obsolete]
i.
45
Genel
münakaşa
contek
i.
46
Genel
münakaşa
controverse [obsolete]
i.
47
Genel
münakaşa
square [dated]
i.
48
Genel
münakaşa
run-in
i.
Colloquial
49
Konuşma Dili
münakaşa
blowout
i.
50
Konuşma Dili
münakaşa
get-up
i.
51
Konuşma Dili
münakaşa
dust-up
f.
Idioms
52
Deyim
münakaşa
barney
i.
53
Deyim
münakaşa
a war of words
i.
Law
54
Hukuk
münakaşa
adjudication
i.
55
Hukuk
münakaşa
dispute
i.
56
Hukuk
münakaşa
controversy
i.
57
Hukuk
münakaşa
mooting
i.
Slang
58
Argo
münakaşa
blue
i.
59
Argo
münakaşa
bull and cow
i.
"münakaşa"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 109 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
uzun münakaşa
diatribe
i.
2
Genel
büyük münakaşa
pitched battle
i.
3
Genel
münakaşa etme
flyte
i.
4
Genel
büyük münakaşa
battle royal
i.
5
Genel
münakaşa etme
embroilment
i.
6
Genel
münakaşa etme
eristic
i.
7
Genel
münakaşa etme
eristical [obsolete]
i.
8
Genel
münakaşa etme
haggling
i.
9
Genel
münakaşa dizisi
branglings [obsolete]
i.
10
Genel
mantıksız münakaşa
choplogic
i.
11
Genel
agresif münakaşa
ruction
i.
12
Genel
yoğun münakaşa
rumpus
i.
13
Genel
münakaşa eden kimse
disputer
i.
14
Genel
uzun münakaşa
screed
i.
15
Genel
münakaşa etmek
dispute
f.
16
Genel
münakaşa etmek
argue
f.
17
Genel
önemsiz şeyler üzerinde münakaşa etmek
quibble about
f.
18
Genel
münakaşa etmek
row
f.
19
Genel
münakaşa etmek
quarrel
f.
20
Genel
münakaşa etmek
take issue with somebody
f.
21
Genel
münakaşa etmek
bicker
f.
22
Genel
münakaşa etmek
wrangle
f.
23
Genel
münakaşa ederek elde etmek
wrangle
f.
24
Genel
münakaşa etmek
flyting
f.
25
Genel
önemsiz şeyler üzerinde münakaşa etmek
quibble over
f.
26
Genel
münakaşa etmek
discuss
f.
27
Genel
münakaşa etmek
debate
f.
28
Genel
münakaşa etmek
join issue with somebody
f.
29
Genel
münakaşa etmek
cangle [scotland]
f.
30
Genel
münakaşa etmek
rap
f.
31
Genel
münakaşa etmek
threap [scottish]
f.
32
Genel
münakaşa etmek
kebbie-lebbie [scottish]
f.
33
Genel
münakaşa etmek
embroil
f.
34
Genel
münakaşa etmek
haggle
f.
35
Genel
münakaşa ederek israf etmek
wrangle
f.
36
Genel
münakaşa ederek tüketmek
wrangle
f.
37
Genel
münakaşa ederek kazanmak
wrangle
f.
38
Genel
münakaşa etmek
brangle
f.
39
Genel
biriyle münakaşa etmek
square [obsolete]
f.
40
Genel
münakaşa edilmiş
flyted
s.
41
Genel
münakaşa etmiş
encountered
s.
42
Genel
münakaşa ile
disputewise
s.
43
Genel
münakaşa yollu
disputewise
s.
44
Genel
münakaşa ile
dispute-wise
s.
45
Genel
münakaşa yollu
dispute-wise
s.
46
Genel
münakaşa götürmez
indisputable
s.
47
Genel
münakaşa veya delil göstermeye ait
argumental
s.
48
Genel
münakaşa ile ilgili
altercative
s.
49
Genel
münakaşa ile ilgili
eristic
s.
50
Genel
mantıksız münakaşa yaratan
choplogic
s.
51
Genel
mantıksız münakaşa yaratan
choplogical
s.
52
Genel
münakaşa ile ilgili
dissertational
s.
53
Genel
münakaşa edilemez bir şekilde
inarguably
zf.
54
Genel
münakaşa ile
disputatious
zf.
Phrasals
55
Öbek Fiiller
münakaşa etmek
cast out
f.
56
Öbek Fiiller
(birisiyle bir konu hakkında) münakaşa etmek
bicker with (someone) over (something)
f.
57
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) münakaşa etmek
bicker over (something)
f.
58
Öbek Fiiller
(bir konu hakkında) münakaşa etmek
differ about (something)
f.
59
Öbek Fiiller
(biriyle bir konuda hakkında) münakaşa etmek
differ (with someone) about something
f.
60
Öbek Fiiller
(biriyle bir konuda hakkında) münakaşa etmek
differ (with someone) on something
f.
61
Öbek Fiiller
(biri veya bir konu hakkında) münakaşa etmek
fight about (someone or something)
f.
62
Öbek Fiiller
(biri veya bir konu hakkında) münakaşa etmek
fight (with) someone or something about (someone or something)
f.
63
Öbek Fiiller
biri/bir şey hakkında münakaşa etmek
fight about someone or something
f.
64
Öbek Fiiller
(bir konu hakkında) münakaşa etmek
differ on (something)
f.
65
Öbek Fiiller
(biriyle) münakaşa etmek
squabble with (one)
f.
66
Öbek Fiiller
biriyle münakaşa etmek
squabble with someone
f.
67
Öbek Fiiller
bir konuda münakaşa etmek
squabble with something
f.
68
Öbek Fiiller
aralarında münakaşa etmek
fight among themselves
f.
69
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey üzerine) münakaşa etmek
argue (with someone) (over someone or something)
f.
70
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey üzerine) münakaşa etmek
argue (with someone) (about someone or something)
f.
71
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında münakaşa etmek
argue about (something)
f.
72
Öbek Fiiller
(bir şey) için tartışmak/münakaşa etmek
argue about (something)
f.
73
Öbek Fiiller
(biriyle) münakaşa etmek
argue with (one)
f.
74
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey) hakkında münakaşa etmek
argue with (someone) about (something)
f.
75
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) münakaşa etmek
bicker (with someone) (about someone or something)
f.
76
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) münakaşa etmek
bicker (with someone or something) (over someone or something)
f.
77
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında münakaşa etmek
bicker about (something)
f.
78
Öbek Fiiller
(biriyle) münakaşa etmek
bicker with (someone)
f.
79
Öbek Fiiller
hakkında münakaşa etmek
fight about
f.
80
Öbek Fiiller
(önemsiz şeyler) üzerinde münakaşa etmek/tartışmak
quibble about (something)
f.
81
Öbek Fiiller
(önemsiz şeyler) üzerinde münakaşa etmek/tartışmak
quibble over (something)
f.
82
Öbek Fiiller
(biriyle önemsiz şeyler) üzerinde münakaşa etmek/tartışmak
quibble over (something) with (someone)
f.
83
Öbek Fiiller
(biriyle önemsiz şeyler) üzerinde münakaşa etmek/tartışmak
quibble with (someone) over (something)
f.
84
Öbek Fiiller
(bir konuda) münakaşa/anlaşmazlık yaşamak
war over (something)
f.
85
Öbek Fiiller
(biriyle/bir grupla) münakaşa/anlaşmazlık yaşamak
war with (someone or something)
f.
86
Öbek Fiiller
ile münakaşa etmek
wrangle with
f.
Colloquial
87
Konuşma Dili
şiddetli münakaşa
blowout
i.
88
Konuşma Dili
gürültülü münakaşa
dingdong [uk]
i.
89
Konuşma Dili
aralarında münakaşa etmek
fight among themselves
f.
Idioms
90
Deyim
küçük bir münakaşa
handbags at six paces [uk]
i.
91
Deyim
büyük münakaşa
big stink
i.
92
Deyim
münakaşa etmek
take someone on
f.
93
Deyim
münakaşa etmek
thrust and parry
f.
94
Deyim
tartışma/münakaşa esnasında birini kırmamaya dikkat etmek
fire (one's) pistol in the air
f.
95
Deyim
tartışma/münakaşa esnasında birine direkt suçlama veya eleştiri yöneltmemek
fire (one's) pistol in the air
f.
96
Deyim
tartışma/münakaşa esnasında temkinli konuşmak
fire (one's) pistol in the air
f.
97
Deyim
tartışma/münakaşa esnasında direkt vurucu sözler söylememek
fire (one's) pistol in the air
f.
98
Deyim
tartışma/münakaşa esnasında birini topa tutmamak
fire (one's) pistol in the air
f.
99
Deyim
(bir şey) hakkında konuşmayı/münakaşa etmeyi bırakmak
put (something) to bed
f.
100
Deyim
münakaşa içinde/halinde
at war
expr.
Law
101
Hukuk
münakaşa etmek
debate
f.
102
Hukuk
münakaşa etmek
dispute
f.
103
Hukuk
münakaşa edilmez
indisputable
s.
104
Hukuk
münakaşa edilemez
indisputable
s.
Politics
105
Siyasal
münakaşa hürriyeti
freedom of debate
i.
106
Siyasal
münakaşa konusu
moot
i.
Computer
107
Bilgisayar
çevrimiçi bir tartışmada iki veya daha fazla kişi arasında geçen öfkeli, eleştirel veya aşağılayıcı münakaşa
flame war
i.
Archaic
108
Eski Kullanım
münakaşa etmek
chode
f.
Slang
109
Argo
münakaşa etmek
duke it out
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of münakaşa
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy