bela - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bela



"bela" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 64 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
bela trouble i.
bela calamity i.
General
bela trouble i.
bela predicament i.
bela rock i.
bela tribulation i.
bela scourge i.
bela misadventure i.
bela annoyance i.
bela ill i.
bela misfortune i.
bela evilness i.
bela affliction i.
bela bore i.
bela damnation i.
bela disaster i.
bela destruction i.
bela plague i.
bela evil i.
bela eviler i.
bela calamity i.
bela pest i.
bela nuisance i.
bela curse i.
bela tangle i.
bela nation [dialect] i.
bela evil i.
bela darnation i.
bela dere i.
bela rubber i.
bela deuce [obsolete] i.
bela diseasefulness [obsolete] i.
bela disventure [obsolete] i.
bela doom i.
bela dutch (in) i.
bela schtook i.
bela schtuck i.
bela sond i.
bela sore i.
bela darned s.
Colloquial
bela a hornet's nest i.
bela hornets' nest i.
bela doo-doo i.
Idioms
bela pretty pickle i.
bela a devil of a nuisance i.
bela the devil of a nuisance i.
bela hot water i.
bela hot water i.
bela a burr under (one's) saddle i.
bela a burr under your saddle [us] i.
bela a burr in your saddle [us] i.
bela a tight spot i.
bela blight on the land i.
bela a burr under your saddle i.
bela a burr in your saddle i.
bela damocles' sword i.
bela a burr in (one's) saddle f.
Automotive
bela mess i.
Archaic
bela unfortune i.
bela bale i.
bela wrack i.
Slang
bela shitstorm i.
bela jam i.
British Slang
bela deep shit i.

"bela" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 207 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
güç bela scarcely zf.
General
başına bela olma scourging i.
püsküllü bela pest i.
bela okuma execrating i.
tatlı bela sweet curse i.
insanın başına bela olan şey pest i.
püsküllü bela a great nuisance i.
bela okuyan execrator i.
tam bir bela a positive nuisance i.
(tanrıdan gelen) bela/felaket visitation i.
bela belirtisi sign of trouble i.
bela olma annoying i.
bela okuyan kimse damner i.
bela getiren kimse scourge i.
başına bela olmak scourge f.
bela okumak darn f.
bela okumak damn f.
bela olmak pester f.
bela olmak plague f.
başına bela olmak hector about f.
bela okumak curse f.
başına bela olmak afflict f.
başına bela olmak hector around f.
başına bela olmak cause trouble to f.
bela aramak look for trouble f.
başına bela olmak trouble f.
başına bela olmak worry f.
bela çıkarmak make trouble f.
başına bela gelmek get in trouble f.
başına bela gelmek get into hot water f.
başa bela olmak make a nuisance of oneself f.
zor bela başarıya ulaşmak muddle through f.
sorun/bela demek be bad news f.
başına iş açmak/bela olmak raise the dickens (with someone or something) f.
başa bela olmak annoy f.
(sıkıntı/der/bela) savuşturmak abate f.
başına bela olmak bedevil f.
bela okumak belch f.
güç bela yürümek billow f.
başına bela olmak hassle f.
başına bela olmak gnaw f.
bela okumak dampne [obsolete] f.
bela okumak ding f.
başa bela olmak gripe f.
(bela ile) kasvetlendirmek overshadow f.
başına bela olmak distrouble [obsolete] f.
bela okumak condemn f.
güç bela ilerlemek climb (along) f.
bela okunmuş execrated s.
başa bela olan gripy s.
başa bela olan nuisance s.
bela okunan inexecrable s.
güç bela hardly zf.
zor bela hardly zf.
güç bela with great difficulty zf.
güç bela scarcely zf.
bela okuyarak execrably zf.
zor bela with great difficulty zf.
zor bela just barely zf.
güç bela just zf.
güç bela laboriously zf.
bela gibi confoundedly zf.
güç bela uneth zf.
güç bela uphill zf.
güç bela jimp zf.
güç bela jimply zf.
güç bela onethe zf.
güç bela scant [dialect] zf.
güç bela scasely zf.
güç bela streite zf.
Phrasals
yanından sıkışarak/zor bela/zar zor geçmek squeeze by f.
yanına sıkışarak/zor bela/zar zor girmek squeeze by f.
(bir işi) zor bela/zar zor yapmayı başarmak squeeze by f.
yanından sıkışarak/zor bela/zar zor geçmek squeeze by (someone or something) f.
yanına sıkışarak/zor bela/zar zor girmek squeeze by (someone or something) f.
rahatsız etmek/başına bela olmak pester (one) about (someone or something) f.
başa bela olmak bugger around f.
başa bela açmak bugger around f.
güç bela atlatmak scrape through f.
güç bela kazanmak scrape through f.
birine bir şey yüzünden bela okumak curse someone for something f.
başında bir dert/bela olmak curse with (something) f.
güç bela bir yerden geçirmek work through f.
bir şeylerin arasından güç bela ilerlemek work through f.
(bir şeyden/yerden) güç bela çıkmak worm out of (something or some place) f.
(birini birinin) başına dert/bela etmek afflict (one) with (someone) f.
(birini birinin) başına dert/bela etmek afflict (one) with (someone) f.
(birinin) sonradan başına bela olmak catch up with (someone) f.
güç bela bulmak hunt down f.
birinin/bir şeyin başına (bir bela) sarmak enmesh someone or something in something f.
(birinin/bir şeyin) başına (bir bela) sarmak ensnare (someone or something) in (something) f.
(birinin/bir şeyin) başına (bir bela) sarmak entangle (someone or something) in (something) f.
başına bela olmamak keep out (of something) f.
başına bela etmemek keep out (of something) f.
(bir konuda) musallat/başına bela olmak pester about f.
(birini/bir şeyi birinin) başına bela etmek/sarmak saddle (one) with (someone or something) f.
Phrases
bir şeyi zar zor/güç bela yapmak be as much as somebody can/could do (not) to do something f.
Proverb
bela tek gelmez misfortunes never come singly
Colloquial
(iş için) püsküllü bela bad boy i.
bela mıknatısı trouble magnet i.
başa bela a pain in the neck i.
püsküllü bela pain in the neck i.
başa bela iş gig i.
bela aramak ask for trouble/it f.
bela aramak be asking for trouble f.
bela aramak be asking for it f.
bela aramak be looking for trouble f.
güç bela uphill zf.
bela bir şekilde beni bulur trouble has a way of finding me expr.
Idioms
bela arama asking for trouble i.
bela/felaket/musibet a blight on the land i.
sorun/bela bad news i.
tanrının yolladığı bela act of god i.
beklenen büyük bela the deuce to pay i.
ödülden çok bela monkey's allowance i.
bir sürü bela/sorun a hornets' nest i.
tam bir bela a rotten egg i.
ayaklı bela a walking disaster i.
başa bela mülk a white elephant i.
çifte bela double-trouble i.
büyük bela double-trouble i.
ciddi bela devil to pay i.
musallat/başına bela olunmak be hounded (by someone or something) f.
başına bela/dert/iş açmak bring (something) (down) about (one's) ears f.
başına bela/dert/iş açmak bring something (down) about your ears f.
başına bela olmak become thorn in someone's side f.
başına bela olmak become thorn in someone's flesh f.
bela aramak itch for trouble f.
bela aramak ask for trouble f.
bela aramak be asking for trouble f.
başına bela almamak let sleeping dogs lie f.
bela/felaket manasına/anlamına gelmek spell trouble f.
başına bela olmak hang over one's head f.
başına bela olmak be a thorn in someone's side f.
bela aramak look for trouble f.
bela aramak ride for a fall f.
başına bela olmak be thorn in someone's flesh f.
felaket/bela/musibet getirmek spell trouble f.
zor bela geçinmek scrape by f.
(bir şeyi) zaten güç bela (yapmak) as much as (one) could do (not) (to do something) f.
başına bela aramak store up trouble for (oneself) f.
artık (birine) bela olmamak be out of (one's) hair f.
güç bela kötü bir durumdan yakayı sıyırmaya çalışmak get (one's) head above water f.
güç bela kötü bir durumdan yakayı sıyırmaya çalışmak get one's head above water and have one's head above water f.
güç bela kötü bir durumdan yakayı sıyırmaya çalışmak have (one's) head above water f.
güç bela kötü bir durumdan yakayı sıyırmaya çalışmak keep (one's) head above water f.
(birine) bela okumak put the whammy on (one) f.
(birinin) başına bela olmak be a thorn in (one's) flesh f.
(birinin) başına bela olmak be a thorn in (one's) side f.
başına bela olmak be a thorn in your flesh/side f.
başına bela olmak be hanging over (one's) head f.
başına bela olmak be hanging over your head f.
başına bela olmak be hanging over you f.
(birini) beklemek (sürpriz, bela) be in store (for somebody) f.
(birini) beklemek (sürpriz, bela) be in store (for one) f.
(birinin) başına bela olmak become a thorn in (one's) flesh f.
(birinin) başına bela olmak become a thorn in (one's) side f.
başına bela açmak/almak burn your fingers f.
başına bela açmak/almak get your fingers burned f.
başına bela açmak/almak get your fingers burnt f.
başına dert/bela almak buy trouble f.
fısıldayarak (birine/bir şeye) bela okumak curse (someone or something) under (one's) breath f.
fısıldayarak (birine) bela okumak curse (someone) under (one's) breath f.
bir şeyi güç bela yapmak do something by the skin of your teeth f.
başına bela açmak/almak get fingers burned f.
güç bela kötü bir durumdan yakayı sıyırmaya çalışmak get head above water f.
güç bela kötü bir durumdan yakayı sıyırmaya çalışmak have head above water f.
başına bela olmak get on top of (one) f.
birinin başına bela olmak give someone grief f.
başa bela olmak make a nuisance of yourself f.
başına bela olmak raise the dickens f.
başına bela aramak store up trouble for yourself f.
bela okumaya bile değmez not worth a cress s.
bela okumaya bile değmez not worth a curse s.
bela okumaya bile değmez not worth a kers s.
güç bela olan hard-pressed s.
başa bela olacak şey the fat is in the fire expr.
güç bela by the skin of one's teeth expr.
güç bela with a heavy heart expr.
zor bela with a heavy heart expr.
bela arayan on the prod [us] expr.
güç bela by the skin of teeth expr.
güç bela by the skin of your teeth expr.
güç bela by your fingertips expr.
güç bela skin of your teeth expr.
Speaking
başımızda ciddi bir bela var we're in some real shit expr.
nasıl bir bela? what kind of trouble? expr.
Slang
tam bir bela real bitch i.
başa bela a pain in the ass i.
büyük bela serious shit i.
bela müfreze goon-platoon i.
başa bela pain-in-the-arse [uk] i.
başa bela pain-in-the-ass [us] i.
başa bela pain-in-the-butt i.
başa bela pain-in-the-neck i.
başa bela pain-in-the-rear i.
bela olmak be a pain in the arse f.
bela aramak be cruising for a bruising f.
bela olmak be a pain in the ass f.
başa bela olmak be a pain in the pooper f.
bela olmak be a pain in the backside f.
bela olmak be a pain in the butt f.
bela aramak cruisin' for a bruisin' f.
başa bela olmak be a pain in the neck f.
bela okumak dog [dialect] f.
British Slang
yürüyen bela walking disaster i.
Modern Slang
herkesin başına bela olan kimse a boil on the ass of society i.