İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | impending s. | olmak üzere |
Genel | impending s. | eli kulağında |
Genel | impending s. | olması yakın |
Genel | impending s. | yaklaşan |
Genel | impending s. | kapıdaki (tehlike vs.) |
Archaic | ||
Eski Kullanım | impending s. | sarkan |
Eski Kullanım | impending s. | sarkık |
Eski Kullanım | impending s. | üstten asılmış |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | impending sense of doom i. | kötü bir şeyler olacağına dair içinde bir his olma |
Genel | sense of impending doom i. | kötü bir şeyler olacağına dair içinde bir his olma |
Genel | the impending doom i. | yaklaşan kıyamet |
Genel | impending disaster i. | yaklaşmakta olan felaket |
Genel | impending disaster i. | yaklaşan felaket |
Genel | impending death i. | yaklaşan ölüm |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | impending doom i. | yaklaşan kötü şey |