yaklaşan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yaklaşan



"yaklaşan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yaklaşan forthcoming s.
yaklaşan oncoming s.
yaklaşan coming s.
yaklaşan impending s.
yaklaşan approaching s.
yaklaşan upcoming s.
yaklaşan on the way s.
yaklaşan impendent s.
yaklaşan incumbent [obsolete] s.
Colloquial
yaklaşan on way expr.
Psychology
yaklaşan adient s.

"yaklaşan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 96 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yaklaşan seçimler forthcoming elections i.
beklenmedik zamanda yaklaşan ya da saldıran kişi waylayer i.
yaklaşan ölüm approaching death i.
yaklaşan tehlike the forthcoming danger i.
yaklaşan tehlike the coming danger i.
yaklaşan kıyamet the impending doom i.
yaklaşan havanın yukarı doğru hareketi upwash i.
görev dönemi sonuna yaklaşan seçilmiş kişi lame duck i.
yaklaşan fırtına coming storm i.
yaklaşan felaket impending disaster i.
yaklaşan sesler voices approaching i.
yaklaşan sesler approaching voices i.
yaklaşan ölüm impending death i.
yaklaşan kimse approacher i.
yaklaşan kötülük menace i.
yaklaşan tehlikeleri, zararları veya yaralanmaları önlemek için alınan tedbir guard i.
yaklaşan şey imminence i.
yaklaşan tehlike imminence i.
yaklaşan kötülük imminence i.
(yaklaşan tehlikeyi) haber verme doomwatch i.
(yaklaşan tehlikeyi) bekleme doomwatch i.
yaklaşan felakete ilişkin uyarı paraenesis i.
idealistten ziyade pratik yaklaşan kimse pragmatic i.
yaklaşan bir yayını tanıtan kitapçık veya broşür prospectus i.
(yaklaşan trenin mürettebatına) ilerideki yol kapalı uyarısı vermek protect f.
merkeze doğru yaklaşan centripetal s.
çok küçük detaylara büyük özen gösteren ve titizlikle yaklaşan minute s.
ortak merkeze yaklaşan homocentric s.
(arama veya tahmin oyunlarında) cevaba yaklaşan hot s.
aranan nesneye yaklaşan hot s.
normal yaşam süresinin sonuna yaklaşan old s.
yansımasından evvel yaklaşan incidental s.
mükemmelliğe yaklaşan dream s.
görev süresinin sonuna yaklaşan short s.
kırk yaşına yaklaşan fortyish s.
Phrasals
(yaklaşan bir belaya/tehlikeye veya zorlu bir vaziyete) karşı kendini hazırlamak steel oneself for f.
Colloquial
yaklaşan kötü şey impending doom i.
(bir şeye) dikkatlice/titizce yaklaşan careful (with something) s.
yaşına yaklaşan rising zf.
Idioms
yaklaşan iki the next couple of i.
başkalarının sorunlarına fazlasıyla sempatiyle yaklaşan kimse bleeding heart i.
başkalarının sorunlarına fazlasıyla sempatiyle yaklaşan kimse a bleeding heart i.
göz göre göre yaklaşan kaza an accident waiting to happen i.
göz göre göre yaklaşan felaket a disaster waiting to happen i.
göz göre göre yaklaşan kaza an accident waiting to happen i.
göz göre göre yaklaşan kaza an accident waiting to happen i.
göz göre göre yaklaşan felaket a disaster waiting to happen i.
göz göre göre yaklaşan kaza an accident waiting to happen i.
göz göre göre yaklaşan felaket a disaster waiting to happen i.
sona doğru giden/yaklaşan yolun başı beginning of the end i.
sona doğru giden/yaklaşan yolun başı the beginning of the end i.
kültür-sanata maddi çıkarlarla yaklaşan kimse culture-vulture i.
yaklaşan zorluk/problem trouble brewing i.
yaklaşan yıkım wolf at the door i.
yaklaşan yıkım wolf at one's door i.
yaklaşan bir belaya/tehlikeye veya zorlu bir vaziyete karşı hazırlanmak/hazır olmak steel oneself for someone or something f.
(birini) yaklaşan bir tehlikeden kurtarmak pull (someone's) bacon out of the fire f.
(birini) yaklaşan bir beladan kurtarmak pull (someone's) bacon out of the fire f.
(birini) yaklaşan bir zorluktan kurtarmak pull (someone's) bacon out of the fire f.
(birini/bir şeyi) yaklaşan bir beladan kurtarmak pull (someone or something) out of the fire f.
yaklaşan bir beladan kurtarmak pull out of the fire f.
temkinli yaklaşan a little leery s.
herkese güler yüz ve tatlı dille yaklaşan a good word for everybody expr.
herkese güler yüz ve tatlı dille yaklaşan a kind word for everybody expr.
(bu) sona doğru giden/yaklaşan yolun başı (this is) the beginning of the end expr.
Trade/Economic
yaklaşan kriz the coming crisis i.
yaklaşan kriz approaching crisis i.
Technical
birbirine yaklaşan converging s.
Computer
yaklaşan olaylar upcoming events i.
Transportation
varış yerine yaklaşan closure i.
Railway
yaklaşan tren için yolun açık olduğunu göstermek için elle kaldırılan top gibi nesne ball signal i.
Aeronautic
(havaalanına yaklaşan uçağı) telsizle yönlendirmek stack f.
çıkış kapısı önüne yaklaşan gate-in position expr.
Marine
etkin yaklaşan enerji effective approaching energy i.
geminin baş tarafından yaklaşan dalgalar head waves i.
Statistics
örneklem genişledikçe parametrenin gerçek değerine rastgele yaklaşan consistent s.
Astronomy
güneş'in etrafında dönerken, yerçekimi dolayısıyla yörüngesi dünya'nın yörüngesine yaklaşan asteroit türü near-earth asteroid i.
güneşin etrafında dönerken, yerçekimi dolayısıyla yörüngesi dünya'nın yörüngesine yaklaşan kuyruklu yıldız near-earth comet i.
yörüngesi dünyanın yörüngesine yaklaşan asteroit earth-grazer i.
yörüngesi dünyanın yörüngesine yaklaşan asteroit near-earth asteroid i.
güneşe yaklaşan tehlikeli bir asteroid phaethon i.
Botanic
ısı kaynağına yaklaşan veya uzaklaşan thermotropic s.
Breeding
bir yaşına yaklaşan körpe sığır short yearling i.
Forestry
bir bitki örtüsü alanında yaklaşan büyük bir yangını engellemek için oluşturulan yangın şeridi escape fire i.
Social Sciences
(özellikle cinsel konulara) olumlu yaklaşan -positive s.
Philosophy
evrensel ölçekte gerçek bilginin varlığına kuşku ile yaklaşan bir öğreti skepticism i.
Geology
yaklaşan kenar convergent margin i.
erozyon döngüsünün sonuna yaklaşan senicide s.
Military
yaklaşan hedef approaching target i.
Hunting
yavaş yavaş geyik sürüsüne yaklaşan geyik avcıları tinchel [scottish] i.
Basketball
diskalifiye olmaya yaklaşan ve bu yüzden daha dikkatli oynaması gereken oyuncu foul trouble i.
Mythology
(yunan mitolojisinde) ölümlüleri ölümcül kaderlerine sürükleyen, yaklaşan kıyametin kişiselleştirilmiş ruhu moros i.
Abbreviation
güneşin etrafında dönerken, yerçekimi dolayısıyla yörüngesi dünya'nın yörüngesine yaklaşan kuyruklu yıldız nec (near-earth comet) i.
Slang
(durum veya yaklaşan etkinliğe ilişkin) bilgi dope i.
(durum veya yaklaşan etkinliğe ilişkin) tahmin dope i.
(durum veya yaklaşan etkinliğe ilişkin) öngörü dope i.