Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
in need
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"in need"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
in need
s.
yoksul
2
Genel
in need
s.
muhtaç
"in need"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 110 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
a friend in need
i.
kara gün dostu
2
Genel
persons in need of help
i.
muhtaçlar
3
Genel
person in need of nursing
i.
bakıma muhtaç kimse
4
Genel
handicapped person in need of nursing
i.
bakıma muhtaç özürlü
5
Genel
an immortal person believed to come in time of need
i.
hızır
6
Genel
person in need of nursing
i.
bakıma muhtaç insan
7
Genel
principle factors in need of strengthening
i.
güçlendirilmesi gereken temel noktalar
8
Genel
family in need of protection
i.
korunmaya muhtaç aile
9
Genel
elder in need of nursing
i.
bakıma muhtaç yaşlı
10
Genel
persons in need of help
i.
muhtacin
11
Genel
be badly in need of
f.
kıvranmak
12
Genel
be in need
f.
gereksinmek
13
Genel
be in need
f.
muhtaç olmak
14
Genel
be in need of
f.
gereksemek
15
Genel
be in need of
f.
muhtaç olmak
16
Genel
be in need of
f.
gereksinmek
17
Genel
be in need of
f.
gereksinim duymak
18
Genel
be in need of
f.
istemek
19
Genel
be in need
f.
gereksemek
20
Genel
be in need of restoration
f.
restore edilmeye gerek duymak
21
Genel
be in need of restoration
f.
restorasyona gerek duymak
22
Genel
be urgently in need of
f.
acil ihtiyacı olmak
23
Genel
be in need of
f.
gereksinim içinde olmak
24
Genel
be in need of
f.
-e ihtiyacı olmak
25
Genel
be in need of
f.
ihtiyacı olmak
26
Genel
be in need of
f.
ihtiyacında olmak
27
Genel
be in need of
f.
ihtiyaç duymak
28
Genel
be in urgent need of
f.
acil ihtiyaç duymak
29
Genel
be in urgent need of
f.
acilen ihtiyacı olmak
30
Genel
be in need of help
f.
yardıma ihtiyacı olmak
31
Genel
need the support of someone in power
f.
yetkili birinin desteğine ihtiyacı olmak
32
Genel
be in dire need of
f.
aşırı ihtiyacı olmak
33
Genel
be in need
f.
darda kalmak
34
Genel
in need of (further) explanation
s.
izaha muhtaç
35
Genel
in need of repair
s.
tamire muhtaç
36
Genel
in need of care
s.
bakıma muhtaç
37
Genel
in the time of need
zf.
ihtiyaç anında
38
Genel
in times of need
zf.
ihtiyaç anında
39
Genel
in need of
ed.
muhtaç
40
Genel
in need of
ed.
gereğinde
41
Genel
in need of
ed.
gereğinde muhtaç
42
Genel
in need of
ed.
ihtiyacında
Phrases
43
İfadeler
in case of need
zf.
gerekirse
44
İfadeler
in case of need
zf.
icabederse
45
İfadeler
in case of need
zf.
icabı halinde
46
İfadeler
in case of need
zf.
gerek duyulması halinde
47
İfadeler
in case of need
zf.
gerektiğinde
48
İfadeler
in case of need
zf.
ihtiyaç halinde
49
İfadeler
in case of need
zf.
ihtiyaç duyulması halinde
Proverb
50
Atasözü
a friend in need is a friend indeed
iyi dost kara günde belli olur
51
Atasözü
a friend in need is a friend indeed
iyi dost kötü günde belli olur
52
Atasözü
a friend in need is a friend indeed
dost kara günde belli olur
53
Atasözü
a friend in need is a friend indeed
gerçek dost kara günde belli olur
54
Atasözü
friend in need is a friend indeed
dost kara günde belli olur
55
Atasözü
friend in need is a friend indeed
gerçek arkadaş kara günde belli olur
Colloquial
56
Konuşma Dili
in case of need
expr.
ihtiyaç halinde
57
Konuşma Dili
in case of need
expr.
ihtiyaç durumunda
58
Konuşma Dili
in case of need
expr.
lüzum halinde
59
Konuşma Dili
in need (of something)
expr.
(bir şeye) muhtaç
60
Konuşma Dili
in need (of something)
expr.
(bir şeye) gereksinim duyan
61
Konuşma Dili
in need (of something)
expr.
(bir şeye) ihtiyacı olan
Idioms
62
Deyim
a friend in need
i.
kara gün dostu
63
Deyim
a friend in need (is a friend indeed)
i.
kara gün dostu
64
Deyim
a friend in need (is a friend indeed)
i.
kötü gün dostu
65
Deyim
friend in need
i.
kara gün dostu
66
Deyim
friend in need
i.
kötü gün dostu
67
Deyim
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
f.
hiç ihtiyacı/gereği olmamak
68
Deyim
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
f.
hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
69
Deyim
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
f.
bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
70
Deyim
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
f.
bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
71
Deyim
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
f.
bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
72
Deyim
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
f.
bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
73
Deyim
need like a hole in the head
f.
hiçbir şekilde ihtiyaç duymamak
74
Deyim
need (something) like (one) needs a hole in the head
f.
(bir şeye) hiç ihtiyacı olmamak
75
Deyim
need (something) like (one) needs a hole in the head
f.
(bir şeyin) hiç gereği olmamak
76
Deyim
need (something) like (one) needs a hole in the head
f.
(bir şeye) hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
77
Deyim
need (something) like (one) needs a hole in the head
f.
(bir şeye) zerre kadar ihtiyacı olmamak
78
Deyim
need (something) like (one) needs a hole in the head
f.
(bir şeye) hiçbir şekilde gereksinim duymamak
79
Deyim
need (something) like (one) needs a hole in the head
f.
(bir şeyin) en ufak eksikliğini çekmemek
80
Deyim
need (something) like (one) needs a hole in the head
f.
(bir şeye) kesinlikle lüzum duymamak
81
Deyim
need something like a hole in the head
f.
bir şeye hiç ihtiyacı olmamak
82
Deyim
need something like a hole in the head
f.
bir şeyin hiç gereği olmamak
83
Deyim
need something like a hole in the head
f.
bir şeye hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
84
Deyim
need something like a hole in the head
f.
bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
85
Deyim
need something like a hole in the head
f.
bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
86
Deyim
need something like a hole in the head
f.
bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
87
Deyim
need something like a hole in the head
f.
bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
88
Deyim
need something like you need a hole in the head
f.
bir şeye hiç ihtiyacı olmamak
89
Deyim
need something like you need a hole in the head
f.
bir şeyin hiç gereği olmamak
90
Deyim
need something like you need a hole in the head
f.
bir şeye hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
91
Deyim
need something like you need a hole in the head
f.
bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
92
Deyim
need something like you need a hole in the head
f.
bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
93
Deyim
need something like you need a hole in the head
f.
bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
94
Deyim
need something like you need a hole in the head
f.
bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
95
Deyim
a friend in need is a friend indeed
expr.
dost kara günde belli olur
96
Deyim
a friend in need a friend indeed
expr.
dost kara günde belli olur
97
Deyim
friend in need is friend indeed
expr.
dost kara günde belli olur
98
Deyim
a friend in need is a friend indeed
expr.
gerçek arkadaş kara günde belli olur
99
Deyim
one does not need a guide when the village is in sight
expr.
görünen köy kılavuz istemez
100
Deyim
a friend in need a friend indeed
expr.
iyi dost kara günde belli olur
101
Deyim
in somebody's hour of need
expr.
zor zamanlarında
102
Deyim
in somebody's hour of need
expr.
yardıma gerek duyduğu anlarda/zamanlarda
103
Deyim
in (one's) hour of need
expr.
(birinin) yardıma gerek duyduğu anlarda/zamanlarda
104
Deyim
in (one's) hour of need
expr.
(birinin) zor zamanlarında
105
Deyim
in your hour of need
expr.
yardıma gerek duyduğun anlarda/zamanlarda
106
Deyim
in your hour of need
expr.
zor zamanlarında
107
Deyim
in your hour of need
expr.
gerçekten yardıma ihtiyacın olduğu/ihtiyaç duyduğun zaman
Speaking
108
Konuşma
people need money in order to live
expr.
insanlar yaşamak için paraya ihtiyaç duyarlar
Politics
109
Siyasal
the strength you need is already imbedded in your noble blood
expr.
muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur
Institutes
110
Kurum/Kuruluş
turkish foundation for children in need of protection
i.
türkiye korunmaya muhtaç çocuklar vakfı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of in need
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy