inandırıcı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

inandırıcı



"inandırıcı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 26 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
inandırıcı credible s.
inandırıcı convincing s.
inandırıcı persuasive s.
General
inandırıcı potent s.
inandırıcı colorable s.
inandırıcı plausible s.
inandırıcı persuasive s.
inandırıcı cogent s.
inandırıcı likely s.
inandırıcı demonstrative s.
inandırıcı conclusive s.
inandırıcı evidential s.
inandırıcı evidentiary s.
inandırıcı compelling s.
inandırıcı colourable s.
inandırıcı suasory s.
inandırıcı suasive s.
inandırıcı tenable s.
inandırıcı verisimilar s.
inandırıcı verisimilous s.
inandırıcı honey-tongued s.
inandırıcı ingratiating s.
inandırıcı ingratiatory s.
inandırıcı convictive s.
inandırıcı believable s.
Archaic
inandırıcı pregnant s.

"inandırıcı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç

Türkçe İngilizce
General
inandırıcı olmama flimsiness i.
inandırıcı olmama nonconclusiveness i.
(belge, istatistiksel bilgi, resim, gazete haberi gibi) bir tartışmada tarafların kullandığı inandırıcı veya ikna edici ya da destekleyici noktalar, konular talking point i.
inandırıcı olma tenability i.
inandırıcı olmamak be not wholly convincing f.
inandırıcı olmamak be not convincing f.
inandırıcı bir biçimde açıklamak drive the point home f.
inandırıcı gelmek carry conviction f.
inandırıcı olmak carry conviction f.
inandırıcı bulmak find something convincing f.
inandırıcı bulmak find it credible f.
inandırıcı bulmamak not to find credible f.
inandırıcı bulmamak not to find persuasive f.
inandırıcı bulmamak not to find convincing f.
rolü çok inandırıcı oynamak play the role so convincingly f.
inandırıcı olmak be believable f.
inandırıcı gelmek find something believable f.
inandırıcı gelmemek be hardly believable f.
inandırıcı gelmek sound believable f.
inandırıcı gelmemek sound unbelievable f.
inandırıcı bulmak find something believable f.
inandırıcı olmak hold water f.
etkileyici ve inandırıcı olmayan weak s.
çok inandırıcı strong s.
inandırıcı olmayan thin s.
inandırıcı olmayan unconvincing s.
inandırıcı olmayan inconclusive s.
inandırıcı olmayan nonconclusive s.
inandırıcı olmayan uncompelling s.
inandırıcı olmayan unconceivable s.
inandırıcı olmayan unconcludent [obsolete] s.
akıcı, incelikli ve inandırıcı olan silken s.
ilk bakışta inandırıcı görünen presumable s.
inandırıcı bir şekilde demonstratively zf.
Phrasals
(inandırıcı olmayan) mazeret uydurmak trundle out [uk] f.
Colloquial
pek inandırıcı değil I believe you, (but) thousands wouldn't [uk] expr.
Idioms
inandırıcı olan şey wash i.
inandırıcı olmayan mazeret sorry excuse i.
inandırıcı olmak come alive f.
inandırıcı olmak come to life f.
inandırıcı gelmemek sound hollow f.
inandırıcı gelmemek ring hollow f.
inandırıcı olmak ring true f.
inandırıcı gelmemek ring false f.
(birisine) inandırıcı olmayan bir bahane sunmak give someone a song and dance f.
bir şeye daha inandırıcı ve mümkün kılmak için detaylandırmak, açmak ya da ek bilgi vermek lend support to (something) f.
inandırıcı değil gibi gelmek sound a false note f.
inandırıcı değil gibi gelmek strike a false note f.
inandırıcı değil gibi görünmek strike a false note f.
inandırıcı olmamak not wash f.
inandırıcı değil does not wash expr.
(biri için) inandırıcı değil something won't wash (with somebody) expr.
(biri için) inandırıcı değil something doesn't wash (with somebody) expr.
ikna edici/inandırıcı değil something won't wash expr.
ikna edici/inandırıcı değil won't wash expr.
Trade/Economic
inandırıcı görüşme taktikleri persuasive bargaining tactics i.
Law
inandırıcı yadsınabilirlik plausible deniability i.
Politics
makul/inandırıcı reddedilebilirlik plausible deniability i.
Archaic
inandırıcı olmayan unconclusive s.