Geçmiş

istifade etmek

"istifade etmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	istifade etmek	exploit f.
General
2	Genel	istifade etmek	touch f.
3	Genel	istifade etmek	take advantage of f.
4	Genel	istifade etmek	benefit f.
5	Genel	istifade etmek	utilize f.
6	Genel	istifade etmek	draw advantage from f.
7	Genel	istifade etmek	make use of f.
8	Genel	istifade etmek	profit by f.
9	Genel	istifade etmek	make use f.
10	Genel	istifade etmek	imposed upon f.
11	Genel	istifade etmek	tap into f.
12	Genel	istifade etmek	avail f.
13	Genel	istifade etmek	reap the benefit of f.
14	Genel	istifade etmek	make a good thing of f.
15	Genel	istifade etmek	utilise f.
16	Genel	istifade etmek	take f.
17	Genel	istifade etmek	tap f.
18	Genel	istifade etmek	make much of f.
19	Genel	istifade etmek	mind one's chances f.
20	Genel	istifade etmek	harness f.
21	Genel	istifade etmek	fee [dialect] [uk] f.
22	Genel	istifade etmek	skill f.
Phrasals
23	Öbek Fiiller	istifade etmek	capitalize upon f.
24	Öbek Fiiller	istifade etmek	capitalize on f.
25	Öbek Fiiller	istifade etmek	capitalize on f.
26	Öbek Fiiller	istifade etmek	call upon f.
Colloquial
27	Konuşma Dili	istifade etmek	milk it f.
Idioms
28	Deyim	istifade etmek	make capital out of f.
Trade/Economic
29	Ticaret/Ekonomi	istifade etmek	make use of f.
Archaic
30	Eski Kullanım	istifade etmek	vail f.
Slang
31	Argo	istifade etmek	dick (over) f.

"istifade etmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 52 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	fırsattan istifade etmek	make hay while the sun shines f.
2	Genel	fırsattan istifade etmek	snatch f.
3	Genel	sunduğu avantajlardan istifade etmek	benefit from the advantages provided by f.
4	Genel	sunduğu avantajlardan istifade etmek	benefit from the advantages being offered by f.
5	Genel	sunduğu avantajlardan istifade etmek	benefit from the advantages of f.
6	Genel	sunduğu avantajlardan istifade etmek	make use of the advantages provided by f.
7	Genel	-den istifade etmek	take advantage of f.
8	Genel	fırsattan istifade etmek	take advantage of the situation f.
9	Genel	imkanlarından istifade etmek	benefit from the opportunities of something f.
10	Genel	durumdan istifade etmek	make the most of an opportunity f.
11	Genel	durumdan istifade etmek	take advantage of the situation f.
12	Genel	durumdan istifade etmek	make use of the situation f.
13	Genel	tecrübesinden istifade etmek	benefit from someone's experience f.
14	Genel	hizmetlerden istifade etmek	benefit from the services f.
15	Genel	(birinin yeteneğinden) maddi başarı elde etmek için istifade etmek	parlay f.
Phrasals
16	Öbek Fiiller	bir şeyden istifade etmek	benefit from something f.
17	Öbek Fiiller	bir şeyden istifade etmek	benefit by something f.
18	Öbek Fiiller	fırsattan istifade etmek	pounce at f.
19	Öbek Fiiller	bir fırsattan istifade etmek	pounce on (something) f.
20	Öbek Fiiller	fırsattan istifade etmek	pounce on f.
21	Öbek Fiiller	'-den istifade etmek	benefit by f.
22	Öbek Fiiller	(bir şeyden) istifade etmek	call upon (something) f.
23	Öbek Fiiller	(bir şeyden) istifade etmek	capitalize on (something) f.
24	Öbek Fiiller	(fırsattan) istifade etmek	pounce on (something) f.
25	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) yararlanmak/istifade etmek	presume on (someone or something) f.
26	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) istifade etmek	prey upon (someone or something) f.
27	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) istifade etmek	prey on (someone or something) f.
28	Öbek Fiiller	(bir şeyden) istifade etmek	tap into (something) f.
Colloquial
29	Konuşma Dili	fırsattan istifade etmek	use an opportunity f.
30	Konuşma Dili	fırsattan istifade etmek	make use of an opportunity f.
31	Konuşma Dili	-den istifade etmek	tap f.
32	Konuşma Dili	olabildiğince istifade etmek	make the most of it f.
Idioms
33	Deyim	fırsattan istifade etmek	take time by the forelock f.
34	Deyim	(bir şeyden) istifade etmek	get the advantage of (something) f.
35	Deyim	bir şeyden istifade etmek/yararlanmak	get some kind of mileage out of something f.
36	Deyim	başkasının boş anından istifade etmek	fish in troubled waters f.
37	Deyim	fırsattan istifade etmek	make hay while the sun shines f.
38	Deyim	birinden/bir şeyden istifade etmek	get one over on somebody/something f.
39	Deyim	birinden/bir şeyden istifade etmek	put one over on somebody/something f.
40	Deyim	fırsattan istifade etmek	make hay f.
41	Deyim	(bir şeyden) istifade etmek	cash in on (something) f.
42	Deyim	-den istifade etmek/yararlanmak	get mileage out of f.
43	Deyim	-den istifade etmek/yararlanmak	get some kind of mileage out of f.
44	Deyim	birinden/bir şeyden istifade etmek	get/put one over on somebody/something f.
45	Deyim	bir şeyden istifade etmek	make capital of of something f.
46	Deyim	bir şeyden istifade etmek	make capital out of something f.
47	Deyim	fırsattan istifade etmek	make hay while the sun is shining f.
48	Deyim	(birinden/bir şeyden) istifade etmek	make use of (someone or something) f.
49	Deyim	(bir şeyden) sonuna kadar faydalanmak/istifade etmek	play (something) for all (something) is worth f.
50	Deyim	(birinden/bir şeyden) istifade etmek	take advantage of (someone or something) f.
Trade/Economic
51	Ticaret/Ekonomi	ayrıcalıktan istifade etmek	to enjoy a privilege f.
Slang
52	Argo	başkasının saflığından istifade etmek	have a lend of someone f.