Geçmiş

it's on

"it's on" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Colloquial
1	Konuşma Dili	it's on expr.	hazır
2	Konuşma Dili	it's on expr.	işte başlıyor
3	Konuşma Dili	it's on expr.	işte başlıyoruz

"it's on" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 68 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	take it's toll on someone f.	birine zarar vermek
Proverb
2	Atasözü	you can put lipstick on a pig, but it's still a pig	eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir
3	Atasözü	(it's) better to be late than be dead on time	geç olsun da güç olmasın
4	Atasözü	(it's) better to be late than be dead on time	hiç olmamasındansa geç olması daha iyidir
5	Atasözü	(it's) better to be late than be dead on time	hiç varamamaktansa geç varmak daha iyidir
6	Atasözü	(it's) better to be late than be dead on time	zamanında olması için hayati risk almaktansa geç olması daha iyidir
7	Atasözü	(it's) better to be late than be dead on time	zamanında varmak için hayatını riske atmaktansa geç varmak daha iyidir
8	Atasözü	a verbal contract isn't worth the paper it's written on	sözlü bir kontratın yazıldığı kağıt kadar değeri yoktur
9	Atasözü	a verbal contract isn't worth the paper it's written on	bir şey yazılı olduğunda ciddiyete biner/değer kazanır
10	Atasözü	a verbal contract isn't worth the paper it's written on	yazılı olarak yapılan kontrat sözlü olarak yapılandan çok daha değerlidir
Colloquial
11	Konuşma Dili	it's not on expr.	bu hiç yakışmadı
12	Konuşma Dili	it's not on expr.	bu hiç olmadı
13	Konuşma Dili	it's not on expr.	bu hiç uygun bir davranış değil
14	Konuşma Dili	it's not on expr.	bu kabul edilebilir bir şey değil
15	Konuşma Dili	it's not on expr.	bu doğru/adil değil
16	Konuşma Dili	it's not on expr.	bu yanlış/uygunsuz
17	Konuşma Dili	it's not on expr.	bu yakışan/yakışık alan bir şey değil
Idioms
18	Deyim	not worth the paper it's written on i.	geçersiz belge
19	Deyim	not worth the paper it's printed on i.	geçersiz belge
20	Deyim	not worth the paper it's written on f.	yazıldığı kağıt kadar değeri olmamak
21	Deyim	not worth the paper it's printed on f.	yazıldığı kağıt kadar değeri olmamak
22	Deyim	be not worth the paper it's printed on f.	yazıldığı kağıt kadar değeri olmamak
23	Deyim	be not worth the paper it's printed on f.	değersiz olmak
24	Deyim	be not worth the paper it's printed on f.	önemsiz olmak
25	Deyim	be not worth the paper it's printed on f.	işe yaramaz olmak
26	Deyim	not worth the paper it's written on expr.	değersiz evrak
27	Deyim	not worth the paper it's printed on expr.	değersiz evrak
28	Deyim	it's on the tip of my tongue expr.	dilimin ucunda
29	Deyim	it's what's on the inside that counts [cliché] expr.	önemli olan kişiliktir
30	Deyim	it's what's on the inside that counts [cliché] expr.	önemli olan insanın içinde sahip olduğudur
31	Deyim	it's what's on the inside that counts [cliché] expr.	önemli olan insanın kişiliği, zekası ve yetenekleridir
32	Deyim	it's what's on the inside that counts [cliché] expr.	önemli olan kişinin manevi özellikleridir
33	Deyim	it's what's on the inside that counts [cliché] expr.	önemli olan özünde nasıl biri olduğundur
34	Deyim	it's what's on the inside that counts [cliché] expr.	önemli olan işlevi
35	Deyim	it's what's on the inside that counts [cliché] expr.	önemli olan sağladığı hizmet
36	Deyim	it's what's on the inside that counts [cliché] expr.	önemli olan içerisinde ne olduğu/içerisinin nasıl olduğu
37	Deyim	it's what's on the inside that counts [cliché] expr.	önemli olan ne sunduğu
Speaking
38	Konuşma	it's a judgement on him expr.	allah'tan buldu
39	Konuşma	it's on me expr.	bendensin
40	Konuşma	I know what it's like to hold on to someone expr.	birisine tutunmanın ne demek olduğunu bilirim
41	Konuşma	it's much better on my side expr.	benim için böylesi daha iyi
42	Konuşma	pull the other one it's got bells on! expr.	ben de yedim!
43	Konuşma	it's on me expr.	ben ısmarlıyorum
44	Konuşma	pull the other leg it's got bells on! expr.	ben de inandım!
45	Konuşma	pull the other leg it's got bells on! expr.	ben de yedim!
46	Konuşma	pull the other one it's got bells on! expr.	ben de inandım!
47	Konuşma	it's on the tip of my tongue expr.	dilimin ucundaydı
48	Konuşma	it's got a lot of miles on it expr.	epey kilometre yapmış durumda
49	Konuşma	it's on the house expr.	ikramımız olsun
50	Konuşma	it's getting on for ten expr.	saat ona yaklaşıyor
51	Konuşma	it's your friend on the line expr.	telefondaki arkadaşın
52	Konuşma	it's your father on the line expr.	telefondaki baban
53	Konuşma	it's your mother on the line expr.	telefondaki annen
54	Konuşma	it's got your name on it expr.	üzerinde sizin adınız var
55	Konuşma	it's got your name on it expr.	üzerinde senin adın yazıyor
56	Konuşma	it's got your name on it expr.	üzerinde sizin adınız yazıyor
57	Konuşma	it's got your name on it expr.	üzerinde senin adın yazılı
58	Konuşma	it's on your left expr.	o senin solunda
59	Konuşma	it's on right left expr.	o senin sağında
Slang
60	Argo	it's raining harder than a cow peeing on a flat rock expr.	bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor
61	Argo	it's raining harder than a cow peeing on a flat rock expr.	çok şiddetli yağmur yağıyor
62	Argo	it's raining harder than a cow pissing on a flat rock expr.	bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor
63	Argo	it's raining harder than a cow pissing on a flat rock expr.	çok şiddetli yağmur yağıyor
64	Argo	it's on like donkey kong expr.	işte başlıyor
65	Argo	it's on like donkey kong expr.	işte başlıyoruz
66	Argo	it's on like donkey kong expr.	her şeyiyle hazır
67	Argo	it's on like donkey kong expr.	hazır ve nazır
British Slang
68	İngiliz Argosu	pull the other one (it's got bells on)! expr.	şaka yapıyorsun değil mi?