Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
iyi şekilde
"iyi şekilde"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
iyi şekilde
in a good way
zf.
"iyi şekilde"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 126 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bilgisayar oyunlarında bir oyunun konusunun ve temel oyun mekaniğinin ne kadar iyi tasarlanmış ve oyunda ne kadar verimli bir şekilde uygulanmış olduğunu ifade eden sözcük
gameplay
i.
2
Genel
iyi bir şekilde eskime
stand-up
i.
3
Genel
en iyi şekilde kullanmak
optimize
f.
4
Genel
başarılı olmak veya iyi bir şekilde sonuçlanmak (plan/proje vb)
work out
f.
5
Genel
ülkesini uluslararası alanda en iyi şekilde temsil etmek
to represent his/her country at the highest level in the international arena
f.
6
Genel
ülkesini uluslararası alanda en iyi şekilde temsil etmek
represent his/her country in the best possible way in the international arena
f.
7
Genel
iyi şekilde sonuçlanmak
turn out well
f.
8
Genel
en iyi şekilde yararlanmak
get the most out of
f.
9
Genel
iyi/etkili bir şekilde yönetilmek
be run efficiently
f.
10
Genel
en iyi şekilde kullanmak
optimise
f.
11
Genel
zamanı en iyi şekilde değerlendirmek
redeem the time
f.
12
Genel
(rol) çok iyi ve hızlı şekilde yapmak
blaze away
f.
13
Genel
en iyi şekilde yararlanmak
optimalise
f.
14
Genel
en iyi şekilde yararlanmak
optimalize
f.
15
Genel
en iyi şekilde kullanılan
optimised
s.
16
Genel
en iyi şekilde kullanılan
optimized
s.
17
Genel
en iyi şekilde
best
s.
18
Genel
iyi şekilde ifade edilmiş
well-turned
s.
19
Genel
karaya iyi bir şekilde oturtulmuş
finely stranded
s.
20
Genel
olağanüstü şekilde iyi
wondrously
zf.
21
Genel
neşeli iyi huylu bir şekilde
jocundly
zf.
22
Genel
iyi niyetli bir şekilde
graciously
zf.
23
Genel
iyi kalpli bir şekilde
kindheartedly
zf.
24
Genel
iyi giyimli bir şekilde
nattily
zf.
25
Genel
iyi kalpli bir şekilde
warmheartedly
zf.
26
Genel
daha iyi bir şekilde
better
zf.
27
Genel
en iyi şekilde
ideally
zf.
28
Genel
iyi huylu bir şekilde
jovially
zf.
29
Genel
daha iyi şekilde
better
zf.
30
Genel
iyi huylu bir şekilde
good-naturedly
zf.
31
Genel
iyi niyetli bir şekilde
well-meaningly
zf.
32
Genel
çıkarına en iyi hizmet edecek şekilde
one's best interest
zf.
33
Genel
iyi huylu bir şekilde
kindheartedly
zf.
34
Genel
iyi huylu bir şekilde
blandly
zf.
35
Genel
çok iyi bir şekilde
gorgeously
zf.
36
Genel
çok iyi bir şekilde
splendidly
zf.
37
Genel
çok iyi bir şekilde
magnificently
zf.
38
Genel
çok iyi bir şekilde
resplendently
zf.
39
Genel
birinin/bir şeyin güzelliğini/iyi yönlerini ortaya çıkaracak şekilde
to advantage
zf.
40
Genel
iyi kalpli bir şekilde
kind-heartedly
zf.
41
Genel
iyi huylu bir şekilde
kind-heartedly
zf.
42
Genel
iyi kalpli bir şekilde
warm-heartedly
zf.
43
Genel
en iyi şekilde
in the best manner
zf.
44
Genel
çok iyi bir şekilde
champion [dialect]
zf.
45
Genel
iyi kalpli olmayan bir şekilde
unbenignly
zf.
46
Genel
iyi niyetli bir şekilde
unmaliciously
zf.
47
Genel
diğerlerinden daha iyi bir şekilde
best
zf.
48
Genel
iyi bir şekilde
big
zf.
49
Genel
iyi bir şekilde
brawlie [dialect] [scotland]
zf.
50
Genel
hayret uyandıracak kadar iyi şekilde
to a miracle
zf.
51
Genel
görkemli oldukça iyi bir şekilde
lovely
zf.
52
Genel
iyi bir şekilde
gradely [dialect] [uk]
zf.
53
Genel
yeterince iyi bir şekilde
ok
zf.
54
Genel
yeterince iyi bir şekilde
okay
zf.
55
Genel
ile iyi geçinir şekilde
in
zf.
56
Genel
iyi bilinen bir şekilde
famously
zf.
57
Genel
çok iyi şekilde
clever [dialect]
zf.
58
Genel
çok iyi bir şekilde
fine
zf.
59
Genel
çok iyi bir şekilde
first-rate
zf.
60
Genel
daha iyi bir şekilde
superiorly
zf.
61
Genel
en iyi şekilde
superlatively
zf.
Phrasals
62
Öbek Fiiller
iyi bir şekilde yararlanamamak
throw away
f.
63
Öbek Fiiller
iyi/kötü bir şekilde bitirmek
cap off
f.
64
Öbek Fiiller
(birini bir şeye) en iyi şekilde hazırlamak
fit (one) for (something)
f.
Colloquial
65
Konuşma Dili
en iyi şekilde değerlendirmek
make the best of
f.
66
Konuşma Dili
eldekini en iyi şekilde kullanmak
make the best of
f.
67
Konuşma Dili
iyi/kötü bir şekilde bitirmek
cap it all
f.
68
Konuşma Dili
(birine) hak ettiği şekilde iyi davranmak
do well by (one)
f.
69
Konuşma Dili
aşırı iyi bir şekilde
like a bandit
zf.
Idioms
70
Deyim
en iyi şekilde çaba göstermek/yapmak
not bring it weak
f.
71
Deyim
(birine) belli bir şekilde/iyi/kötü davranmak
do somehow by someone
f.
72
Deyim
gayet iyi bir şekilde anlamak
hear (one) loud and clear
f.
73
Deyim
en iyi şekilde sergilemek
show (someone or something) to advantage
f.
74
Deyim
güzel göstermek/en iyi şekilde göstermek
show to advantage
f.
75
Deyim
en iyi şekilde sergilemek
show to advantage
f.
76
Deyim
güzel göstermek/en iyi şekilde göstermek
show to good
f.
77
Deyim
en iyi şekilde sergilemek
show to good
f.
78
Deyim
güzel göstermek/en iyi şekilde göstermek
show one's advantage
f.
79
Deyim
en iyi şekilde sergilemek
show one's advantage
f.
80
Deyim
en iyi şekilde yararlanmak
make the most of
f.
81
Deyim
birinin yerini en iyi şekilde doldurmak
fill somebody’s boots/shoes
f.
82
Deyim
birinin işini onun yerine en iyi şekilde yapmak
fill somebody’s boots/shoes
f.
83
Deyim
birinin rolünü en iyi şekilde üstlenmek
fill somebody’s boots/shoes
f.
84
Deyim
zamanını en iyi şekilde değerlendirmek
improve the shining hour [old-fashioned]
f.
85
Deyim
tecrübeli birinin yaptıklarını izleyip tekrarlayarak işi nasıl en iyi şekilde yapacağını öğrenmek
sit next to nellie [old-fashioned]
f.
86
Deyim
(birine) iyi bir şekilde ulaşmak
go down well (with somebody)
f.
87
Deyim
(birine) iyi bir şekilde ulaşmak
go off well (with somebody)
f.
88
Deyim
elindekini en iyi şekilde kullanmak/değerlendirmek
make the best of a bad bargain
f.
89
Deyim
(bir şeyi) en iyi şekilde yapmak
do (something) up brown
f.
90
Deyim
bir şeyi elinden gelen en iyi şekilde yapmak
do something for all you are worth
f.
91
Deyim
kötü bir durumdan en iyi şekilde sıyrılmak
save the furniture [australia]
f.
92
Deyim
(bir şeyden) en iyi şekilde faydalanmak
get the most out of (something)
f.
93
Deyim
en iyi şekilde görünmek
look one's best
f.
94
Deyim
en iyi şekilde görünmek
look its best
f.
95
Deyim
(bir şeyi) en iyi şekilde değerlendirmek
make the best of (something)
f.
96
Deyim
(eldekini) en iyi şekilde kullanmak
make the best of (something)
f.
97
Deyim
(bir şeyden) en iyi şekilde faydalanmaya/yarar sağlamaya bakmak
make the best of (something)
f.
98
Deyim
eldekini en iyi şekilde kullanmak
make the best of something
f.
99
Deyim
elindekinden en iyi şekilde faydalanmaya/yarar sağlamaya bakmak
make the best of something
f.
100
Deyim
eldekini en iyi şekilde kullanmak
make the best of things
f.
101
Deyim
elindekinden en iyi şekilde faydalanmaya/yarar sağlamaya bakmak
make the best of things
f.
102
Deyim
eldekini en iyi şekilde kullanmak
make the best of a bad job
f.
103
Deyim
elindekinden en iyi şekilde faydalanmaya/yarar sağlamaya bakmak
make the best of a bad job
f.
104
Deyim
en iyi şekilde değerlendirmek
make the most of it
f.
105
Deyim
içinde bulunduğu durumu en iyi şekilde değerlendirmek
play the hand (one) is dealt
f.
106
Deyim
birini/bir şeyi en iyi şekilde sunmak
put in a good word for someone/something
f.
107
Deyim
iyi şekilde sonuçlanmak
work out for the best
f.
108
Deyim
iyi sonuçlar verecek şekilde
to great effect
zf.
109
Deyim
iyi sonuçlar verecek şekilde
to fine effect
zf.
110
Deyim
iyi sonuçlar verecek şekilde
to outstanding effect
zf.
111
Deyim
iyi sonuçlar verecek şekilde
to good effect
zf.
112
Deyim
daha iyi şekilde
to (good) advantage
zf.
113
Deyim
çok iyi şekilde
to (good) advantage
zf.
114
Deyim
daha iyi şekilde
to (better) advantage
zf.
115
Deyim
çok iyi şekilde
to (better) advantage
zf.
116
Deyim
iyi görünecek şekilde
in a good light
zf.
117
Deyim
en iyi şekilde
at one's best
expr.
118
Deyim
iyi bir şekilde
in a good light
expr.
Speaking
119
Konuşma
işini en iyi şekilde yap
do your job the best you can
expr.
Trade/Economic
120
Ticaret/Ekonomi
bir şirketteki işgücü ile malzemenin en iyi şekilde kullanılmasını sağlama yollarını arayan kurul
labour management committee
i.
Law
121
Hukuk
avukatın müvekkilin çıkarlarını en iyi şekilde koruma yükümlülüğü
attorney-client relation
i.
Computer
122
Bilgisayar
en iyi şekilde kullanmak
optimize
f.
123
Bilgisayar
en iyi şekilde kullanmak
optimise
f.
124
Bilgisayar
ekranda görünüm için en iyi şekilde
best for on-screen viewing
expr.
125
Bilgisayar
yazdırma için en iyi şekilde
best for printing
expr.
Biology
126
Biyoloji
ait olduğu cinsin temel özelliklerini en iyi şekilde gösteren türler
type species
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of iyi şekilde
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy