Geçmiş

izin verme

"izin verme" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	izin verme	sanction i.
2	Genel	izin verme	toleration i.
3	Genel	izin verme	empowering i.
4	Genel	izin verme	permitting i.
5	Genel	izin verme	release i.
6	Genel	izin verme	grant i.
Law
7	Hukuk	izin verme	licentiation i.
Computer
8	Bilgisayar	izin verme	disallow expr.

"izin verme" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bir bölgede sadece belirli bir faaliyete izin verme	zoning i.
2	Genel	gitmesine izin verme	dismissal i.
3	Genel	(topluluk) üyeleri arasında gelişigüzel cinsel ilişkiye izin verme	cenogamy i.
Colloquial
4	Konuşma Dili	gerçeklerin iyi bir hikayenin önüne geçmesine izin verme	don't let the facts get in the way of a good story expr.
5	Konuşma Dili	(birinin veya bir şeyin) seni üzmesine izin verme	don't let (someone or something) get you down expr.
6	Konuşma Dili	(birinin veya bir şeyin) canını sıkmasına izin verme	don't let (someone or something) get you down expr.
7	Konuşma Dili	(birinin veya bir şeyin) moralini bozmasına izin verme	don't let (someone or something) get you down expr.
8	Konuşma Dili	seni üzmesine izin verme	don't let get you down expr.
9	Konuşma Dili	canını sıkmasına izin verme	don't let get you down expr.
10	Konuşma Dili	moralini bozmasına izin verme	don't let get you down expr.
11	Konuşma Dili	alçakların/serserilerin seni ezmesine izin verme	illegitimi non carborundum expr.
12	Konuşma Dili	alçakların/serserilerin sana zorbalık etmesine izin verme	illegitimi non carborundum expr.
Idioms
13	Deyim	istenmeyen bir duruma sürüklemesi muhtemel önemsiz bir harekete izin verme durumu	the camel's nose i.
14	Deyim	yersiz/önemsiz şeylerin seni amacından saptırmasına izin verme	catch not at the shadow and lose the substance expr.
15	Deyim	yersiz/önemsiz şeylerin seni asıl konudan saptırmasına izin verme	catch not at the shadow and lose the substance expr.
Speaking
16	Konuşma	birinin/bir şeyin canını sıkmasına/moralini bozmasına izin verme	don't let someone or something get you down expr.
17	Konuşma	onların seni bezdirmesine izin verme	don't let them wear you down expr.
18	Konuşma	onların seni aldatmasına izin verme	don't let them fool you expr.
19	Konuşma	onların seni ezmesine izin verme	don't let the bastards wear you down expr.
20	Konuşma	kimsenin senden daha iyi olduğunu söylemesine izin verme	don't ever let anybody tell you they're better than you expr.
21	Konuşma	kaçmasına izin verme!	don't let it get away! expr.
22	Konuşma	onların seni kandırmasına izin verme	don't let them fool you expr.
23	Konuşma	ona bir şey olmasına izin verme	don't let anything happen to him expr.
24	Konuşma	ona bir şey olmasına izin verme	don't let anything happen to her expr.
25	Konuşma	ona bir şey olmasına izin verme	don't let anything happen to it expr.
26	Konuşma	kimsenin girip çıkmasına izin verme	don't let anybody go in or out expr.
27	Konuşma	seni üzmesine izin verme	don't let it get to you expr.
28	Konuşma	seni incitmelerine izin verme	don't let them hurt your feelings expr.
29	Konuşma	Seni sürekli ezip aşağılamasına, kullanmasına izin verme	don't let her keep walking all over you expr.
30	Konuşma	vurulmama izin verme	don't let me get shot expr.
Computer
31	Bilgisayar	düzenle düğmesine izin verme	disable edit button expr.
Social Sciences
32	Sosyal Bilimler	yaşama ve ölüme izin verme gücü ile egemen güç	thanatopolitics i.
Latin
33	Latince	alçakların/serserilerin seni ezmesine izin verme	non illegitimi carborundum expr.
34	Latince	alçakların/serserilerin sana zorbalık etmesine izin verme	non illegitimi carborundum expr.