Geçmiş

kırılan

"kırılan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Technical
1	Teknik	kırılan	refractive s.
Optics
2	Optik	kırılan	refractile s.
3	Optik	kırılan	refracting s.

"kırılan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 57 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	kolayca kırılan	brittle s.
General
2	Genel	kırılan şeylerin tutarı	breakage i.
3	Genel	bir şeyin kırılan yeri	fracture i.
4	Genel	kıyıda kırılan dalgalar	breakers i.
5	Genel	kırılan şey	buster i.
6	Genel	kırılan ses doktrini	diaphonics i.
7	Genel	gösteri hayvanından hata sonucu kırılan puan	cut i.
8	Genel	kolay kırılan kenar	featheredge i.
9	Genel	kırılan dalgalar arasındaki sakinlik	slatch i.
10	Genel	içinde zehir olduğu için kırılan kap	poison cup i.
11	Genel	(kırılan kemiği) alçıya aldırmak	wear a cast f.
12	Genel	kolay kırılan	fragile s.
13	Genel	açlıktan kırılan	ahungered s.
14	Genel	kırılan (ışın vb.)	refract [obsolete] s.
15	Genel	kolay kırılan	unhardy s.
16	Genel	kolay kırılan	pindling [dialect] s.
17	Genel	kolay kırılan	breakable s.
Proverb
18	Atasözü	Kırılan kalp onarılmaz	once ended cannot be mended
Colloquial
19	Konuşma Dili	kolayca kırılan kimse	sensitive plant i.
20	Konuşma Dili	üzerinde cam kırılan (kimse)	glassed s.
Idioms
21	Deyim	kırılan bardağı onarmak/eski haline getirmek	unring a bell f.
22	Deyim	kolayca kırılan biri olmak	have a thin skin f.
23	Deyim	gülmekten kırılan	in fits expr.
Technical
24	Teknik	kırılan dalga	refracted wave i.
25	Teknik	kolay kırılan camlar	frangible glasses i.
26	Teknik	sıcakta kırılan	red-short s.
27	Teknik	sıcak işlemlerde kırılan	red-short s.
Marine
28	Denizcilik	çökerek kırılan dalga	collapsing breaker i.
29	Denizcilik	kabararak kırılan	surging breaker i.
30	Denizcilik	kabararak kırılan dalga	surging breaker i.
31	Denizcilik	kırılan dalga basıncı	breaking wave pressure i.
32	Denizcilik	kırılan dalga yüksekliği	breaking wave height i.
33	Denizcilik	kırılan dalga	breaker i.
34	Denizcilik	kırılan dalga kuvveti	breaking wave force i.
35	Denizcilik	köpürerek kırılan dalga	spilling breaker i.
36	Denizcilik	sıçrayarak kırılan dalga	plunging breaker i.
Medical
37	Medikal	kırılan yerin ayrılmadığı çok ince çizgi şeklindeki kırık	capillary fracture i.
38	Medikal	kırılan kemik	broken bone i.
39	Medikal	kırılan kemiği alçıya almak	set the broken bone f.
Physics
40	Fizik	eğimli yüzey tarafından yansıtılan veya kırılan ışınların düzlemle kesişmesinden oluşan eğri	caustic i.
41	Fizik	eğimli yüzey tarafından yansıtılan veya kırılan ışınların düzlemle kesişmesinden oluşan eğri	caustic curve i.
42	Fizik	ışık ışını bir ortamdan diğerine geçtiğinde kırılan ışının yönü ile gelen ışının yönü arasındaki açı	angle of deviation i.
43	Fizik	düşük gerilim altında akan, ancak daha yüksek gerilim ve basınçlar altında kırılan newton tipi olmayan bir sıvı	flubber i.
44	Fizik	kırılan ses dalgalarını inceleyen bir fizik dalı	diacoustics i.
45	Fizik	kavisli yüzey tarafından yansıtılan ya da kırılan ışınlar ile ilgili	caustic s.
Geography
46	Coğrafya	kırılan bir dalganın tepesi öne doğru döküldüğünde oluşan içi boş su kemeri	tube i.
47	Coğrafya	kırılan bir dalganın tepesi öne doğru döküldüğünde oluşan içi boş su kemeri	curl i.
48	Coğrafya	kırılan bir dalganın tepesi öne doğru döküldüğünde oluşan içi boş su kemeri	tunnel i.
49	Coğrafya	sahilde kırılan dalganın geri çekilmesi	rift i.
Meteorology
50	Meteoroloji	güçlü rüzgarların etkisiyle açık denizde kırılan küçük dalga	white cap i.
Geology
51	Jeoloji	bazı kayaçların belirli yönlerde daha kolay kırılan yapısı	cleavage i.
52	Jeoloji	(taş veya kayaç) çekiç veya keski darbesiyle konkoidal şekilde kırılan	plucky s.
Sport
53	Spor	(sörf) kırılan dalganın ucu	hook i.
Art
54	Sanat	kırılan bir toprak kabın parçalarını altın veya gümüş vernikle yeniden bir araya getirme sanatı	kintsukuroi i.
55	Sanat	kırılan bir toprak kabın parçalarını altın veya gümüş vernikle yeniden bir araya getirme sanatı	kintsugi i.
Theatre
56	Tiyatro	ufak bir baskıyla kırılan sahne aksesuarı	breakaway i.
Photography
57	Fotoğrafçılık	kırılan ışın	refracting ray i.