Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
kıyafetler
"kıyafetler"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kıyafetler
raiment
i.
Textile
2
Tekstil
kıyafetler
garmenture
i.
Slang
3
Argo
kıyafetler
silks
i.
4
Argo
kıyafetler
vines [dated]
i.
British Slang
5
İngiliz Argosu
kıyafetler
garm
i.
"kıyafetler"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 90 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
su geçirmez kıyafetler
waterproof clothing
i.
2
Genel
biyolojik tehlikelere dayanıklı kıyafetler
biohazard gear
i.
3
Genel
sivil kıyafetler
civilian clothes
i.
4
Genel
resmi kıyafetler
formal clothes
i.
5
Genel
gündelik kıyafetler
casual clothes
i.
6
Genel
gündelik kıyafetler
street clothes
i.
7
Genel
marka giysiler/kıyafetler
designer clothing
i.
8
Genel
kalın kıyafetler
warm/heavy clothing
i.
9
Genel
kalın kıyafetler
thick clothes
i.
10
Genel
günlük kıyafetler
regular clothes
i.
11
Genel
daracık kıyafetler
skin-tight clothes
i.
12
Genel
daracık kıyafetler
skin-tight garments
i.
13
Genel
Şık kıyafetler ile spor parçaları bir arada kullanma ile başlayan bir moda akımı
athleisure
i.
14
Genel
önceden sevilen kıyafetler
pre-loved clothes
i.
15
Genel
rahat ve spor kıyafetler giyen, işçi sınıfından genç kimse
charver
i.
16
Genel
evde giymeye uygun gündelik, rahat kıyafetler
loungewear
i.
17
Genel
komik kıyafetler
silly outfit
i.
18
Genel
yeni kıyafetler giymiş birinden alınan içecek veya içecek parası
bevarage [dialect] [uk]
i.
19
Genel
özel tasarım kıyafetler
haute couture
i.
20
Genel
en güzel kıyafetler
braw
i.
21
Genel
küllü veya sabunlu suya basılan kıyafetler
buck [dialect] [uk]
i.
22
Genel
dans ve sporda giyilen kıyafetler
dancewear
i.
23
Genel
özel kıyafetler giyme
dressing-up
i.
24
Genel
dini kıyafetler
clericals
i.
25
Genel
(genellikle uygun sembol ve kıyafetler kullanılarak) resmi yetki verme
investiture
i.
26
Genel
ipek dantelden yapılan kıyafetler
pearlings [scotland]
i.
27
Genel
bir ülkenin/grubun yöresine ait geleneksel kıyafetler
costume
i.
28
Genel
hoş kıyafetler
pretties
i.
29
Genel
çekici kıyafetler
pretties
i.
30
Genel
özel güne saklanan kıyafetler
sunday clothes
i.
31
Genel
şık kıyafetler
finery
i.
32
Genel
ipek kıyafetler giydirmek
silken
f.
33
Genel
geleneksel kıyafetler giymiş
habited
s.
34
Genel
gevşek ve çözülmüş kıyafetler giymiş
unbraced [obsolete]
s.
35
Genel
kıyafetler ile ilgili
habilatory
s.
36
Genel
beyaz kıyafetler giymiş
white
s.
37
Genel
eski kıyafetler giymiş
old [obsolete]
s.
38
Genel
şık veya resmi kıyafetler giymeyi seven
dressy
s.
39
Genel
karşı cinse özgü kıyafetler giymiş
cross-dressed
s.
Phrasals
40
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) başka kıyafetler, bir yer, bir alan içerisinde düşünmek/hayal etmek
picture (someone or something) inside of (something)
f.
41
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) başka kıyafetler, bir yer, bir alan içerisinde düşünmek/hayal etmek
picture (someone or something) in (something)
f.
42
Öbek Fiiller
birini kıyafetler içerisinde düşünmek/hayal etmek
picture someone in something
f.
Colloquial
43
Konuşma Dili
birbiriyle uyumsuz kıyafetler giyip gülünç duruma düşen
fashion faux pas
i.
44
Konuşma Dili
uzun etek, bol/salaş kıyafetler ve rahat ayakkabılar giyen makyajsız tarz
boheme
i.
45
Konuşma Dili
sahip olunan en güzel kıyafetler
dress-ups
i.
46
Konuşma Dili
trend kıyafetler giyerek ortamlarda poz kesen kimse
poser
i.
Idioms
47
Deyim
gösterişli kıyafetler giymiş kimse
pox doctor's clerk [uk/australia]
i.
48
Deyim
göz alıcı/cafcaflı kıyafetler giymiş kimse
pox doctor's clerk [uk/australia]
i.
49
Deyim
en güzel/şık kıyafetler
sunday best
i.
50
Deyim
son derece şık/dikkat çekici kıyafetler
fine feathers
i.
51
Deyim
en güzel kıyafetler
roast-meat clothes [obsolete]
i.
52
Deyim
şık kıyafetler
roast-meat clothes [obsolete]
i.
53
Deyim
çarpıcı kıyafetler giymek
be dressed to kill
f.
54
Deyim
çarpıcı kıyafetler giymek
dress to kill
f.
55
Deyim
yırtık pırtık kıyafetler giyinen
out at the heel
s.
56
Deyim
yırtık pırtık kıyafetler giyinen
out at the heels
s.
57
Deyim
gösterişli kıyafetler giymiş
(all) done up like a pox doctor's clerk [uk/australia]
s.
58
Deyim
göz alıcı/cafcaflı kıyafetler giymiş
(all) done up like a pox doctor's clerk [uk/australia]
s.
59
Deyim
gösterişli kıyafetler giymiş
(all) dressed up like a pox doctor's clerk [uk/australia]
s.
60
Deyim
göz alıcı/cafcaflı kıyafetler giymiş
(all) dressed up like a pox doctor's clerk [uk/australia]
s.
61
Deyim
çarpıcı kıyafetler giyinmiş
dressed to kill
expr.
62
Deyim
çarpıcı kıyafetler giyinmiş
dressed up fit to kill
expr.
63
Deyim
çarpıcı kıyafetler giyinmiş
dressed fit to kill
expr.
64
Deyim
güzel/şık kıyafetler giymiş
in full feather
expr.
Textile
65
Tekstil
dikenlere karşı korumalı kıyafetler
thornproofs
i.
66
Tekstil
şehir yaşamına uygun kıyafetler
townwear
i.
67
Tekstil
kadınlar için tasarlanmış kıyafetler
woman's clothing
i.
68
Tekstil
ince muşambadan yapılan kıyafetler
oilskins
i.
69
Tekstil
gamseleden yapılan kıyafetler
oilskins
i.
70
Tekstil
bebekler için tulum veya zıbın gibi tek parça kıyafetler yapan bir giyim markası
onesie®
i.
71
Tekstil
bebekler için tulum veya zıbın gibi tek parça kıyafetler yapan bir giyim markası
onesies®
i.
72
Tekstil
bebekler ve küçük çocukların giydiği tulum veya zıbın gibi tek parça kıyafetler
onesies
i.
73
Tekstil
tamamen aynı malzemeden yapılan kıyafetler
dittoes [uk]
i.
74
Tekstil
tamamı aynı renk kıyafetler
dittoes [uk]
i.
75
Tekstil
ipek dantelden yapılan kıyafetler
pearlins
i.
76
Tekstil
ipek dantelden yapılan kıyafetler
pearlins
i.
77
Tekstil
birlikte giyilecek şekilde uyumlu renklerde olan kıyafetler
coordinates
i.
78
Tekstil
tatilde veya sıcak havada giyilen ince salaş kıyafetler
cruiserwear
i.
79
Tekstil
şişman erkek çocuklarına uygun boyutta kıyafetler giyen
husky
s.
80
Tekstil
polyester kıyafetler içeren
polyester
s.
Marine
81
Denizcilik
denizcilerin sıcak iklimlerde giydiği hafif kıyafetler
ducks
i.
82
Denizcilik
denizcilere satılan kıyafetler
slops
i.
Social Sciences
83
Sosyal Bilimler
kendisine doğumda atanmış cinsiyeti reddetmeden farklı bir cinsiyetle özdeşleştirilen kıyafetler giymekten keyif alan kişi
cross-dresser
i.
84
Sosyal Bilimler
(mod alt kültüründe) pahalı kıyafetler giyen kibar kimse
smoothie
i.
Religious
85
Dini
görevde bulunan din adamlarının giydiği kıyafetler
canonicals
i.
Sport
86
Spor
(krikette) beyaz kıyafetler
whites
i.
Slang
87
Argo
gündelik spor kıyafetler giyen, işçi sınıfından genç kadın
nedette
i.
88
Argo
feminen kıyafetler giyip makyaj yapmak (erkek)
queen up
i.
British Slang
89
İngiliz Argosu
genellikle karşı cins tarafından giyilen kıyafetler giymekten hoşlanan kimse
gender bender
i.
Modern Slang
90
Modern Argo
instagram'da kızların modaya uygun kıyafetler giydirilmiş oyuncak bebeklerinin fotoğraflarını paylaştıkları bir etiket
agig (american girl instagram)
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kıyafetler
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy