Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | kaçınılmaz olmak | become unavoidable f. |
Genel | kaçınılmaz olmak | fate f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | kaçınılmaz olmak | in for f. |
Idioms | ||
Deyim | kaçınılmaz olmak | be looking (one) in the face f. |
Deyim | kaçınılmaz olmak | be a question of time f. |
Slang | ||
Argo | kaçınılmaz olmak | be in (one's) face f. |
Argo | kaçınılmaz olmak | be in your face f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | doğal/kaçınılmaz/mahkum olmak | be bound f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | ölümü kaçınılmaz olmak | be as good as gone f. |
Idioms | ||
Deyim | kaçınılmaz son olmak | be a question of time f. |
Deyim | bir şeyin kaçınılmaz bir yanı/özelliği/parçası olmak | be part and parcel of something f. |
Slang | ||
Argo | birlikte olması kaçınılmaz olmak | (someone) is endgame expr. |