kaş - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kaş



"kaş" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

İngilizce Türkçe
Furniture
kas i. (hollanda ve kolonilerinde) 17. ve 18. yüzyıllarda kullanılan, iki kapısı ve birkaç çekmecesi bulunan resimli veya oymalı büyük dolap

"kaş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 12 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kaş brow i.
General
kaş vignette i.
kaş eye brow i.
kaş supercilium i.
kaş eyebrow i.
kaş bezel i.
kaş brow i.
kaş bree [scotland] i.
Technical
kaş bezel i.
Medical
kaş brow i.
Music
kaş accolade i.
Photography
kaş vignette i.

"kaş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 112 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kaş çatma scowl i.
kaş çatan scowler i.
kaş çatma frown i.
kaş aldırma eyebrow plucking i.
kaş kalemi eyebrow pencil i.
kaş çatma frowning i.
tek kaş monobrow i.
tek kaş unibrow i.
tek kaş single eyebrow i.
iple kaş alma eyebrow threading i.
iple kaş aldırma eyebrow threading i.
ince kaş thin eyebrow i.
kalın kaş thick eyebrow i.
çatık kaş beetle brow i.
minik kaş/kirpik fırçası spoolie i.
kaş farı eyebrow powder i.
kaş arası glabellum i.
kaş kalemi crayon i.
yüzüğün kaş ve gravür bölümünü dışarda bırakarak parmağı saran kısmı shank i.
kaş yapayım derken göz çıkarmak make things worse f.
kaş çatmak frown f.
kaş çatmak scowl f.
kaş göz etmek make signs with eye and brow f.
kaş aldırmak pluck eyebrows f.
kaş almak pluck eyebrow f.
kaş göz etmek wink f.
kaş yapayım derken göz çıkarmak make matters worse while trying to be helpful f.
kaş çatmak frown down f.
kaş çatmak gather one's brows f.
kaş çatmak knit one's eyebrows f.
kaş çatmak knit one's brows f.
-e kaş göz etmek make eyes at f.
kaş çalmak lour f.
kaş yapayım derken göz çıkarmak chisel in f.
kaş yapayım derken göz çıkarmak chime in f.
(kaş, ağız etrafındaki) buruşuklukları gidermek unpucker f.
kaş çatmak gloom f.
kaş çatmak glum [dialect] f.
kaş çatmak glunch [scotland] f.
daha fazla kaş çatmak outfrown f.
kaş çatarak göstermek scowl f.
kaş hizasındaki ön kemikte yer alan superciliary s.
kaş üzeri bölge ile ilgili supraciliary s.
kaş üzerinde bulunan supraciliary s.
kaş üzerindeki bölgede görülen supraciliary s.
kaş çatarak scowlingly zf.
Phrasals
birine kaş çatmak scowl at someone f.
kaş yapayım derken göz çıkarmak cut in f.
kaş yapayım derken göz çıkarmak break in f.
birine kaş göz etmek make something at someone f.
birine kaş göz işareti yapmak make something at someone f.
(birine/bir şeye) kaş çatmak scowl at (someone or something) f.
Phrases
kaş yapayım derken göz çıkarmak the cure is worse than the ailment expr.
kaş yapayım derken göz çıkarmak the cure is worse than the ill expr.
kaş yapayım derken göz çıkarmak the cure is worse than the illness expr.
kaş yapayım derken göz çıkarmak the treatment is worse than the disease expr.
kaş yapayım derken göz çıkarmak the cure is worse than the disease expr.
Colloquial
kaş yapayım derken göz çıkaran kimse a job's comforter i.
sağ kaş right eyebrow i.
sol kaş left eyebrow i.
kaş yapayım derken göz çıkarmak barge in f.
Idioms
kaş göz etme a nod and a wink [brit] i.
kaş göz etme a nudge and a wink i.
kaş yapayım derken göz çıkarma overegging the pudding i.
kaş yapayım derken göz çıkarma over-egging the pudding i.
kaş göz yaparak uyarma a nod and a wink i.
kaş yapayım derken göz çıkartma a treatment worse than the disease i.
birine kaş göz etmek tip somebody the wink f.
kaş yapayım derken göz çıkarmak pay a left-handed compliment f.
kaş çatmak knit one's brow f.
kaş yapayım derken göz çıkarmak over-egg the pudding f.
kaş göz etmek make eyes at f.
kaş göz işareti yapmak make eyes at f.
kaş yapayım derken göz çıkarmak add insult to injury f.
kaş yapayım derken göz çıkarmak butt in f.
kaş yapayım derken göz çıkarmak throw the baby out with the bathwater f.
kaş yaparken göz çıkarmak sow dragon's teeth f.
kaş yaparken göz çıkarmak plant dragon's teeth f.
kaş yapayım derken göz çıkarmak over-egg the pudding f.
kaş yapayım derken göz çıkarmak over-egg the cake f.
kaş yapayım derken göz çıkarmak add insult to injury f.
kaş yapayım derken göz çıkarmak overegg the pudding f.
kaş çatmak knit brow f.
kaş çatmak knit your brows f.
kaş yapayım derken göz çıkarmak pay (one) a backhanded compliment f.
kaş yapayım derken göz çıkarmak pay (one) a left-handed compliment f.
kaş yapayım derken göz çıkarmak pay a backhanded compliment f.
Architecture
kaş kemer four-centered arch i.
Furniture
kaş tipi davlumbaz eyebrow hood i.
Marine
lumbuz üstü kaş spurn water i.
Medical
kaş kemiği eyebrow bone i.
kaş desteği brow rest i.
tek kaş synophrys i.
Anatomy
kaş-arası glabella i.
kaş kemerleri arches of the eyebrows i.
kaş sırtı brow ridge i.
kaş kemeri superciliary arch i.
kaş sırtı browridge i.
kaş kaldırıcı, alın derisini kırıştırıcı ve saçlı deriyi arkaya çekici kas occipitofrontal i.
kaş üzerinde yer alan bölüm superciliary i.
kaş bölümünde görülen kabartı superciliary ridge i.
kaş bölümünde görülen kabartı supraorbital torus i.
kaş arasına ait glabellar s.
kaş arası ile ilişkili glabellar s.
kaş üzerinde yer alan superciliary s.
Dermatology
aşırı kaş ve kirpik kaybı madarosis i.
kaş ve kirpiklerde görülen aşırı dökülme madarosis i.
kaş sarkması brow ptosis i.
Archaic
kaş çatma glout i.
kaş üzerinde yer alan supercilious s.
British Slang
kaş altından bakış shufty i.
Modern Slang
bir kadınla tanışırken kaş yapacağım derken göz çıkarma a bad way to introduce yourself to a woman i.