wink - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

wink

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"wink" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 35 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
wink f. göz kırpmak
wink f. kırpmak
General
wink i. lahza
wink i. an
wink i. göz işareti
wink i. göz kırpma
wink i. ışıltı
wink i. göz etme
wink i. parıltı
wink i. oyuncuların bir bardağa küçük diskler atmaya çalıştığı oyunda kullanılan disk
wink i. en az miktar
wink i. hiç
wink f. titreyerek parlamak
wink f. çakmak
wink f. yanıp sönmek
wink f. göz etmek
wink f. kestirmek
wink f. çabuk açıp kapamak (farları)
wink f. biteviye sönüp parlamak (ışık)
wink f. kaş göz etmek
wink f. ışıldamak (ışık)
wink f. parıldamak
wink f. pırıldamak
wink f. göz yummak
wink f. açılmasına neden olmak
wink f. kapanmasına neden olmak
wink f. görmezden gelmek
wink f. göz yummak
wink f. bir iletiyi ışıkla bildirmek
wink f. göz kırparak işaret vermek
wink f. göz kırparak (bilgi) aktarmak
Colloquial
wink i. kısa uyku
wink i. şekerleme
Telecom
wink i. internette göz kırpma ifadeleri
Archaic
wink f. gözünü kapamak

"wink" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 139 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
wink at f. göz kırpmak
General
a wink of sleep i. bir gıdım uyku
wink [obsolete] i. ölüm
not to sleep a wink f. gözünü kırpmamak
wink at f. göz kırparak işaret etmek
tip somebody the wink f. tüyo vermek
wink at f. göz yummak
wink off f. göz kırpmak
tip the wink f. uyarmak
wink at f. göz etmek
wink at f. bir şeye göz kırpmak
not get a wink of sleep f. bir gıdım uyumamak
wink at f. görmezden gelmek
wink at f. görmezlikten gelmek
wink something away f. gözlerindeki yaşı gözlerini kırpıştırarak silmek
wink at f. görmezlikten gelmek
wink (at) f. görmezden gelmek
wink (at) f. bilmezden gelmek
wink (at) f. göz yummak
wink (out) f. parlamayı kesmek
wink (out) f. parlamamak
wink (out) f. aniden sonlandırmak
wink (out) f. aniden bitirmek
wink (back) f. göz kırparak zorlamak
wink (back) f. göz kırparak kovmak
wink (away) f. göz kırparak zorlamak
wink (away) f. göz kırparak kovmak
Phrasals
wink at (someone) f. (birine) göz kırpmak
wink at (someone) f. (birine) göz etmek
wink at (something) f. (bir şeye) göz yummak
wink at (something) f. (bir şeyi) görmezden gelmek
wink at (something) f. (bir şeyi) görmezlikten gelmek
Proverb
a nod is as good as a wink to a blind horse arif olan anlar
a nod is as good as a wink to a blind horse anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az
a nod is as good as a wink to a blind horse arife tarif gerekmez
a nod is as good as a wink to a blind man tereciye tere satma
a nod is as good as a wink to a blind man sen giderken ben dönüyordum
a nod is as good as a wink to a blind man senin bilmişliğin kadar benim unutmuşluğum var
a nod is as good as a wink to a blind man kör kör parmağım gözüne
a nod is as good as a wink to a blind man anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az
a nod is as good as a wink to a blind man arife tarif gerekmez
a nod is as good as a wink to a blind man arife tarif ne gerek
a nod is as good as a wink arife tarif gerekmez
a nod is as good as a wink daha fazla açıklamaya gerek yok
a nod is as good as a wink daha fazla ayrıntıya gerek yok
a nod is as good as a wink to a blind bat anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az
a nod is as good as a wink to a blind bat arif olan anlar
a nod is as good as a wink to a blind bat arife tarif gerekmez
a nod is as good as a wink to a blind bat arife tarif ne gerek
a nod's as good as a wink [uk] arife tarif gerekmez
a nod's as good as a wink [uk] arife tarif ne gerek
a nod's as good as a wink [uk] senin bilmişliğin kadar benim unutmuşluğum var
a nod's as good as a wink [uk] daha fazla açıklamaya gerek yok
a nod's as good as a wink [uk] daha fazla ayrıntıya gerek yok
Colloquial
tip (someone) the wink [brit] f. tüyo vermek
tip (someone) the wink [brit] f. birine gizli bilgi vermek
wink out f. sönüvermek
wink out f. birden sönmek
wink out f. sönmek
wink out f. hayatı sona ermek
wink out f. hayatına son verilmek
wink out f. hayatı son bulmak
wink out f. ansızın öldürülmek
wink out f. ortadan kaldırılmak
wink out f. yok edilmek
wink out f. yıkılmak
wink out f. bitmek
wink out f. parlayıp sönmek
wink out f. ansızın yanıp sönmek
wink out f. ansızın sönmek
wink wink nudge nudge expr. anlarsın ya
nudge nudge (wink wink) expr. anlarsın ya
nudge nudge (wink wink) expr. anlarsın işte
nudge nudge (wink wink) expr. bilirsin işte
Idioms
a nod and a wink [brit] i. selam çakma
a nudge and a wink i. selam çakma
a nudge and a wink i. üstü kapalı konuşma
a nudge and a wink i. gizli destek
a nod and a wink [brit] i. kaş göz etme
a nudge and a wink i. kaş göz etme
a nudge and a wink i. imalı konuşma
a nudge and a wink i. üstü kapalı teşvik
a nod and a wink [brit] i. göz etme
a nudge and a wink i. göz etme
a nudge and a wink i. çaktırmadan konuşma
a nudge and a wink i. dolaylı olarak yapılan destek
a nod and a wink [brit] i. göz ardı etme
a nudge and a wink i. göz ardı etme
a nudge and a wink i. çıtlatma
a nod and a wink [brit] i. görmemiş gibi davranma
a nudge and a wink i. görmemiş gibi davranma
a nod and a wink [brit] i. çıtlatma
a nudge and a wink i. çıtlatma
a nod and a wink i. işaret çakma
a nod and a wink i. kaş göz yaparak uyarma
catch a wink f. şekerleme yapmak
catch a wink f. kestirmek (uyku)
tip one the wink f. ipucu vermek
tip one the wink f. göz kırpmak
tip one the wink f. tüyo vermek
tip the wink f. göz kırparak uyarmak
wink at f. bile bile göz yummak
tip somebody the wink f. birine kaş göz etmek
tip somebody the wink f. birine bir bilgi çıtlatmak
not sleep a wink f. gözüne uyku girmemek
fly past in a wink f. elinden gitmek
not to get a wink of sleep f. gözüne uyku girmemek
not to get a wink of sleep f. gözünü bile kırpmamak
not sleep a wink f. gözünü bile kırpmamak
not sleep a wink f. gözünü kırpmamak
wink at f. göz yummak
wink at f. olmasına göz yummak
tip the wink f. tüyo vermek
quick as a wink expr. bir çırpıda
as quick as a wink expr. bir çırpıda
quick as a wink expr. çabucak
as quick as a wink expr. çabucak
as quick as a wink expr. göz açıp kapayıncaya dek
in the wink of an eye expr. göz açıp kapatana kadar
as quick as a wink expr. göz açıp kapatana kadar
as quick as a wink expr. göz açıp kapayıncaya kadar
in the wink of an eye expr. göz açıp kapayıncaya kadar
in the wink of an eye expr. kaşla göz arasında
as quick as a wink expr. şipşak
quick as a wink expr. şipşak
a wink of sleep expr. hiç uyku
a wink of sleep expr. biraz bile uyku
a wink of sleep expr. azıcık bile uyku
Speaking
he hasn't slept a wink expr. bütün gece gözünü bile kırpmadı
couldn't catch a wink expr. bir türlü uyku tutmadı
he hasn't slept a wink expr. gözüne dirhem uyku girmedi
I didn't sleep a wink expr. hiç uyumadım
he hasn't slept a wink expr. gözünü uyku tutmadı
Computer
wink digits i. kırpma basamakları
wink start i. kırpma başlangıcı
Telecom
wink signal i. kırpışma işareti
wink off i. operatör servislerinde kullanılan bir sinyal
Botanic
wink [uk] i. cezayir menekşesi
wink [uk] i. pervane çiçeği