Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
uyarmak
"uyarmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 67 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
uyarmak
stimulate
f.
2
Yaygın Kullanım
uyarmak
warn
f.
General
3
Genel
uyarmak
admonishment
i.
4
Genel
uyarmak
tip off
f.
5
Genel
uyarmak
awaken
f.
6
Genel
uyarmak
forewarn
f.
7
Genel
uyarmak
caution
f.
8
Genel
uyarmak
sex up
f.
9
Genel
uyarmak
give warning
f.
10
Genel
uyarmak
serve notice
f.
11
Genel
uyarmak
exhort
f.
12
Genel
uyarmak
excite
f.
13
Genel
uyarmak
tip the wink
f.
14
Genel
uyarmak
remonstrate
f.
15
Genel
uyarmak
waken
f.
16
Genel
uyarmak
awake
f.
17
Genel
uyarmak
charge
f.
18
Genel
uyarmak
admonish
f.
19
Genel
uyarmak
previse
f.
20
Genel
uyarmak
advise somebody
f.
21
Genel
uyarmak
tip
f.
22
Genel
uyarmak
expostulate
f.
23
Genel
uyarmak
alert to
f.
24
Genel
uyarmak
give notice
f.
25
Genel
uyarmak
lecture
f.
26
Genel
uyarmak
advise against
f.
27
Genel
uyarmak
advise
f.
28
Genel
uyarmak
open
f.
29
Genel
uyarmak
alarm
f.
30
Genel
uyarmak
warn
f.
31
Genel
uyarmak
give somebody notice of
f.
32
Genel
uyarmak
advise somebody of something
f.
33
Genel
uyarmak
alert
f.
34
Genel
uyarmak
apprise of
f.
35
Genel
uyarmak
adhort
f.
36
Genel
uyarmak
caveat
f.
37
Genel
uyarmak
amoneste [obsolete]
f.
38
Genel
uyarmak
extimulate
f.
39
Genel
uyarmak
juice
f.
40
Genel
uyarmak
vor
f.
41
Genel
uyarmak
mone
f.
42
Genel
uyarmak
monest [obsolete]
f.
43
Genel
uyarmak
dismay
f.
44
Genel
uyarmak
say [dialect] [uk]
f.
45
Genel
uyarmak
correct
f.
46
Genel
uyarmak
correctify
f.
47
Genel
uyarmak
semble
f.
Phrasals
48
Öbek Fiiller
uyarmak
wire up
f.
49
Öbek Fiiller
uyarmak
advise of
f.
50
Öbek Fiiller
uyarmak
advise of
f.
51
Öbek Fiiller
uyarmak
call out
f.
Colloquial
52
Konuşma Dili
uyarmak
call
f.
53
Konuşma Dili
uyarmak
amp
f.
Idioms
54
Deyim
uyarmak
shake the bells
f.
55
Deyim
uyarmak
cry havoc
f.
56
Deyim
uyarmak
ring the bell
f.
Technical
57
Teknik
uyarmak
evoke
f.
58
Teknik
uyarmak
stimulate
f.
59
Teknik
uyarmak
warn
f.
Telecom
60
Telekom
uyarmak
invoke
f.
Automotive
61
Otomotiv
uyarmak
excite
f.
Medical
62
Medikal
uyarmak
hypo
f.
Biology
63
Biyoloji
uyarmak
stimulate
f.
Biochemistry
64
Biyokimya
uyarmak
induce
f.
65
Biyokimya
uyarmak
agitate
f.
Archaic
66
Eski Kullanım
uyarmak
monish
f.
67
Eski Kullanım
uyarmak
awarn
f.
"uyarmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 154 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
(avustralya'da) yüzenleri köpekbalıklarına karşı uyarmak için çalınan zil
shark alarm
i.
2
Genel
(avustralya'da) yüzenleri köpekbalıklarına karşı uyarmak için çalınan zil
shark bell
i.
3
Genel
hava aracının yüzücüleri köpekbalıklarına karşı uyarmak için plaj üzerinde uçarak yaptığı gözcülük
shark patrol [australia]
i.
4
Genel
(avustralya'da) yüzenleri köpekbalıklarına karşı uyarmak için çalınan zil
shark siren
i.
5
Genel
önceden uyarmak
forewarn
f.
6
Genel
sert bir dille uyarmak
put one's foot down
f.
7
Genel
sert bir dille uyarmak
put your foot down
f.
8
Genel
peşinen uyarmak
previse
f.
9
Genel
önceden uyarmak
previse
f.
10
Genel
birini uyarmak
open someone's eyes
f.
11
Genel
yeniden uyarmak
restimulate
f.
12
Genel
karşı uyarmak
advise against
f.
13
Genel
sert bir şekilde uyarmak
warn sternly
f.
14
Genel
-e karşı uyarmak
warn against
f.
15
Genel
birbirini uyarmak
warn each other
f.
16
Genel
ile ilgili olarak uyarmak
warn about
f.
17
Genel
sinir uçlarını uyarmak
stimulate the nerve endings
f.
18
Genel
birisini bir şey hakkında uyarmak
warn someone about something
f.
19
Genel
birisini bir şey hakkında uyarmak
warn someone against
f.
20
Genel
birisini uyarmak
alert someone
f.
21
Genel
kibar/nazik bir şekilde uyarmak
warn someone gently
f.
22
Genel
yeniden uyarmak
recaution
f.
23
Genel
borazan çalarak uyarmak
wind
f.
24
Genel
elektrik akımıyla uyarmak
galvanize
f.
25
Genel
elektrik akımıyla uyarmak
galvanise
f.
26
Genel
(ilaç vererek) uyarmak
hype
f.
27
Genel
aşırı uyarmak
overheat
f.
28
Genel
önceden uyarmak
diswarn
f.
29
Genel
(siniri veya organı) uyarmak
innervate
f.
30
Genel
önden uyarmak
preadmonish
f.
31
Genel
önceden uyarmak
precaution
f.
32
Genel
önceden uyarmak
premonish
f.
33
Genel
önceden uyarmak
prewarn
f.
34
Genel
sesli biçimde uyarmak
strike
f.
Phrasals
35
Öbek Fiiller
azarlayarak uyarmak
pull up
f.
36
Öbek Fiiller
ufak dokunuşlarla uyarmak
touch up
f.
37
Öbek Fiiller
uzak durması için uyarmak
steer away from (someone or something)
f.
38
Öbek Fiiller
(birini bir şey için) önceden uyarmak
forewarn (someone) about (something)
f.
39
Öbek Fiiller
(birini bir şey için) önceden uyarmak
forewarn someone about something
f.
40
Öbek Fiiller
(birini bir şey için) önceden uyarmak
forewarn someone of something
f.
41
Öbek Fiiller
birini bir şeye karşı uyarmak
alert somebody to something
f.
42
Öbek Fiiller
birini bir şeye karşı uyarmak
caution someone about something
f.
43
Öbek Fiiller
birini bir şeye karşı uyarmak
caution someone against something
f.
44
Öbek Fiiller
birisini bir şeye karşı uyarmak
warn someone away from
f.
45
Öbek Fiiller
birisini bir şeye karşı uyarmak
counsel someone against something
f.
46
Öbek Fiiller
(birini bir şey hakkında) önceden uyarmak
forewarn (someone) of (something)
f.
47
Öbek Fiiller
(bir şey yapmaması konusunda) uyarmak
exhort (one) to (do something)
f.
48
Öbek Fiiller
(vücudun bir bölümünü, sinirleri, kasları, organları) uyarmak
stimulate (someone or something) into (doing) (something)
f.
49
Öbek Fiiller
cinsel yönden uyarmak
bring on
f.
50
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) bir şey hakkında uyarmak
warn of (someone or something)
f.
51
Öbek Fiiller
birini bir şey hakkında uyarmak
warn someone of something
f.
52
Öbek Fiiller
bir şey hakkında uyarmak
warn of
f.
53
Öbek Fiiller
cinsel açıdan uyarmak
wind up
f.
54
Öbek Fiiller
(birini bir şey) için uyarmak
admonish (one) for (something)
f.
55
Öbek Fiiller
için uyarmak
admonish for
f.
56
Öbek Fiiller
birini bir şeye karşı uyarmak/ikaz etmek
advise someone against doing something
f.
57
Öbek Fiiller
(birini bir şeye) karşı uyarmak/ikaz etmek
advise (one) against (something)
f.
58
Öbek Fiiller
(bir şeye) karşı uyarmak/ikaz etmek
advise against (something)
f.
59
Öbek Fiiller
-e karşı uyarmak/ikaz etmek
advise against doing
f.
60
Öbek Fiiller
(birini bir şey) için uyarmak
admonish (one) for (something)
f.
61
Öbek Fiiller
için uyarmak
admonish for
f.
62
Öbek Fiiller
birini bir şeye karşı uyarmak/ikaz etmek
advise someone against doing something
f.
63
Öbek Fiiller
(birini bir şeye) karşı uyarmak/ikaz etmek
advise (one) against (something)
f.
64
Öbek Fiiller
(bir şeye) karşı uyarmak/ikaz etmek
advise against (something)
f.
65
Öbek Fiiller
-e karşı uyarmak/ikaz etmek
advise against doing
f.
66
Öbek Fiiller
birini bir şeye karşı uyarmak
awake someone to something
f.
67
Öbek Fiiller
birini bir şeye karşı uyarmak
awaken someone to something
f.
68
Öbek Fiiller
(birini bir konuda) uyarmak
call (one) on (something)
f.
69
Öbek Fiiller
birini birine/bir şeye karşı uyarmak
caution someone about someone or something
f.
70
Öbek Fiiller
birini biri/bir şey hakkında uyarmak
caution someone about someone or something
f.
71
Öbek Fiiller
(birini birine/bir şeye) karşı uyarmak
caution (one) about (someone or something)
f.
72
Öbek Fiiller
(birini biri/bir şey) hakkında uyarmak
caution (one) about (someone or something)
f.
73
Öbek Fiiller
(birini birine/bir şeye) karşı uyarmak
caution (one) against (someone or something)
f.
74
Öbek Fiiller
(birini biri/bir şey) hakkında uyarmak
caution (one) against (someone or something)
f.
75
Öbek Fiiller
-e karşı uyarmak
caution about
f.
76
Öbek Fiiller
hakkında uyarmak
caution about
f.
77
Öbek Fiiller
-e karşı uyarmak
counsel against
f.
78
Öbek Fiiller
için önceden uyarmak
forewarn about
f.
79
Öbek Fiiller
hakkında önceden uyarmak/ikaz etmek
forewarn about
f.
80
Öbek Fiiller
(bir şeye) karşı uyarmak
preach against (something)
f.
81
Öbek Fiiller
(birini) uyarmak
preach at (one)
f.
82
Öbek Fiiller
(birini) uyarmak
preach to (one)
f.
83
Öbek Fiiller
-i uyarmak
stimulate into
f.
84
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında uyarmak
tip off about (something)
f.
85
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında uyarmak
tip off on (something)
f.
86
Öbek Fiiller
(birini) uyarmak
tug at (someone)
f.
87
Öbek Fiiller
(birini birine/bir şeye) yaklaşmaması için uyarmak
warn (one) away (from someone or something)
f.
88
Öbek Fiiller
(birini birinden/bir şeyden) uzak durması için uyarmak
warn (one) away (from someone or something)
f.
89
Öbek Fiiller
(birini birine/bir şeye) yaklaşmaması için uyarmak
warn (one) off (from someone or something)
f.
90
Öbek Fiiller
(birini birinden/bir şeyden) uzak durması için uyarmak
warn (one) off (from someone or something)
f.
91
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında uyarmak
warn about (someone or something)
f.
92
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) ilgili uyarmak
warn about (someone or something)
f.
93
Öbek Fiiller
(bir şeye) karşı uyarmak
warn against (something)
f.
94
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında uyarmak
warn against (something)
f.
95
Öbek Fiiller
yaklaşmaması için uyarmak
warn away
f.
96
Öbek Fiiller
uzak durması için uyarmak
warn away
f.
97
Öbek Fiiller
-e yaklaşmaması için uyarmak
warn away from
f.
98
Öbek Fiiller
'-den uzak durması için uyarmak
warn away from
f.
Phrases
99
İfadeler
size söylüyorum (uyarmak amacıyla)
(and) no messing
expr.
Colloquial
100
Konuşma Dili
bip sesiyle uyarmak
feep
f.
Idioms
101
Deyim
göz kırparak uyarmak
tip the wink
f.
102
Deyim
önceden uyarmak
point the bone at (someone or something)
f.
103
Deyim
bir konuyla ilgili uyarmak
mark (one's) card
f.
104
Deyim
bir konuyla ilgili uyarmak
mark someone's card
f.
105
Deyim
birini ağır biçimde uyarmak
read somebody the riot act
f.
106
Deyim
bakışlarıyla uyarmak
give a warning look
f.
107
Deyim
birini ağır biçimde uyarmak
read the riot act to somebody
f.
108
Deyim
ciddi biçimde uyarmak
get one's ears pinned back
f.
109
Deyim
önceden bilgilendirmek/haber vermek/uyarmak
give somebody a heads up
f.
110
Deyim
sert bir dille uyarmak
get one's ears pinned back
f.
111
Deyim
(birini) cinsel olarak uyarmak
press (someone's) buttons
f.
112
Deyim
(birini) uyarmak
rap (one) on the knuckles
f.
113
Deyim
(birini) sözlü olarak uyarmak/azarlamak
rap (one) on the knuckles
f.
114
Deyim
halkı uyarmak/uyandırmak
alert the public
f.
115
Deyim
toplumu uyarmak/uyandırmak
alert the public
f.
116
Deyim
halkı uyarmak/uyandırmak
alert the public
f.
117
Deyim
toplumu uyarmak/uyandırmak
alert the public
f.
118
Deyim
(birini) önceden bilgilendirmek/uyarmak
give (one) a heads up
f.
119
Deyim
(birini) uyarmak
put (one) on notice
f.
120
Deyim
sert bir dille uyarmak
put foot down
f.
121
Deyim
birini uyarmak
put someone on notice
f.
Speaking
122
Konuşma
(yaramazlık yapan bir çocuğu uyarmak için) nasıl davranman gerektiğini unuttun mu?
did you forget your manners?
expr.
Technical
123
Teknik
lazer sinyallerinin üretimi veya çoğaltılması için uyarılmış yayım oluşturmak üzere atomları uyarmak için kullanılan bir cihaz
laser pump
i.
124
Teknik
aşırı uyarmak
overstimulate
f.
Computer
125
Bilgisayar
sesle uyarmak
beep
f.
Electric
126
Elektrik
aktif elektrik devresini uyarmak
excite
f.
Automotive
127
Otomotiv
sürücüleri uyarmak için yolun kenarına yapılmış sert noktalar
jiggle-bars
i.
Railway
128
Demiryolu
lokomotif sürücülerini sisli havalarda uyarmak için kullanılan sinyal
fog signal
i.
Medical
129
Medikal
bazı bitkilerden elde edilen, kalp yetmezliği durumunda kalbi uyarmak için kullanılan madde
cardiac glucoside
i.
130
Medikal
kurutulmuş laminaria dokusundan üretilen, rahimde genişlemeyi uyarmak için iç servikal açıklığa uygulanan küçük çubuk
laminaria
i.
131
Medikal
mide salınımını uyarmak üzere belirli mahiyet ve miktarda yenilen yemek
test meal
i.
132
Medikal
kaslara masaj yapmak ve kan dolaşımını uyarmak için çeşitli sıcaklıklardaki suyun kullanılması
thermalism
i.
133
Medikal
daha fazla t hücresi üretimini ve diğer bağışıklık savunmalarını uyarmak için immünoterapide deneysel olarak kullanılan bir t hücresi proteini
interleukin 2
i.
134
Medikal
inflamatuar yanıtı uyarmak için makrofaj gibi hücrelerin saldığı sitokin gruplarından her biri
interleukin-1
i.
135
Medikal
normal fizyolojik cevabın oluşup oluşmadığının gözlemlenmesi için bir hastaya kimyasal bir maddenin uygulanması (immünolojide) önceden duyarlı bir bireyde bir immünolojik yanıtı uyarmak için antijen uygulamasında bulunmak
challenge
f.
136
Medikal
aşırı uyarmak
hyperstimulate
f.
137
Medikal
derialtı enjeksiyonuyla uyarmak
hypo
f.
138
Medikal
elektrik şokuyla kasları uyarmak
galvanise
f.
139
Medikal
(kalp kasının bir bölümü) önceden uyarmak
pre-excite
f.
Physiology
140
Fizyoloji
sinir, kas gibi dokuyu uyarmak için gerekli olan asgari ölçüdeki elektrik akımı
rheobase
i.
141
Fizyoloji
cinsel yönden uyarmak
arouse
f.
142
Fizyoloji
(kasları) şok vererek uyarmak
galvanize
f.
Pharmaceutics
143
Eczacılık
solunumu uyarmak için kullanılan bir ilaç
doxapram
i.
Dermatology
144
Dermatoloji
derisini uyarmak için saça uygulanan parfümlü alkol
friction
i.
Biology
145
Biyoloji
sinirleri uyarmak
irritate
f.
Military
146
Askeri
radar ekranında gözlemlenen herhangi bir hedefe karşı uçağı uyarmak için verilen bilgiler
traffic information (radar)
i.
Archaic
147
Eski Kullanım
düzelterek uyarmak
chode
f.
Engineering
148
Engineering
(makineyi) uyarmak
serve
f.
Slang
149
Argo
birinin anüsünü ağzıyla/diliyle uyarmak
eat (someone's) ass out
f.
150
Argo
birinin penisini ağızla uyarmak
give someone a blowjob
f.
151
Argo
uyarmak (uyuşturucu ile)
hop up
f.
152
Argo
(birini) cinsel yönden uyarmak
get (one's) juices flowing
f.
153
Argo
(birini) cinsel yönden uyarmak
get (one's) motor running
f.
154
Argo
birinin anüsünü dille uyarmak
rim out
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of uyarmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy