karşı korumak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

karşı korumak



"karşı korumak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
karşı korumak protect against f.
Phrasals
karşı korumak indemnify against f.

"karşı korumak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 68 sonuç

Türkçe İngilizce
General
savaş zamanında kenti hava saldırılarına karşı korumak için geceleri ışıkların kısıtlı kullanılması dim-out i.
karşı ateşe karşı korumak cover f.
(binayı) soğuğa karşı korumak weatherise f.
(binayı) soğuğa karşı korumak weatherize f.
-e karşı korumak safeguard against f.
şahısları elektrik çarpmasına karşı korumak protect the persons from electric shocks f.
(işgal veya istilaya karşı) korumak wear [uk] f.
(araziyi veya avı) ağlı kaçak avcılara karşı korumak için engel yerleştirmek bush f.
Phrasals
bir şeyi bir riske karşı korumak hedge something against something f.
birini bir şeye karşı korumak guard someone against something f.
birini bir şeye karşı korumak protect someone against something f.
birini bir şeye karşı korumak preserve someone against something f.
-e karşı korumak/izole etmek insulate someone against something f.
(bir şeye karşı) korumak fend against (something) f.
bir şeye karşı korumak fend against f.
(birini ya da bir şeyi bir şeye) karşı korumak indemnify (someone or something) against (something) f.
birini ya da bir şeyi bir şeye karşı korumak indemnify someone or something against something f.
(birine ya da bir şeye) karşı korumak secure against (someone or something) f.
(birine, bir şeye ya da bir hayvana) karşı korumak secure something against (someone, something, or an animal) f.
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) karşı korumak defend (someone or something) against (someone or something) f.
-e karşı korumak defend against f.
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) karşı korumak guard (someone or something) from (someone or something) f.
-e karşı korumak hedge against f.
bir riske karşı korumak hedge against something f.
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) karşı korumak insulate (someone or something) against (someone or something) f.
-e karşı korumak insulate against f.
(birini/bir şeyi bir şeye) karşı korumak preserve (someone or something) against (something) f.
(birini/bir şeyi bir şeye) karşı korumak preserve (someone or something) from (something) f.
-e karşı korumak preserve against f.
-e karşı korumak preserve from f.
(birini/bir şeyi/kendini birine/bir şeye) karşı korumak protect (someone, something, or oneself) from (someone or something) f.
(birine/bir şeye) karşı korumak protect against (someone or something) f.
(bir şeye) karşı korumak provide against (something) f.
(bir şeye) karşı korumak provide for (something) f.
(birine/bir şeye) karşı korumak safeguard against (someone or something) f.
-e karşı korumak secure against f.
Idioms
kendini diğerlerine karşı korumak fight one's corner f.
(bir tehlikeye vb karşı) sükunetini korumak keep one's wits about one f.
(bir tehlikeye vb karşı) sükunetini korumak have one's wits about one f.
kendini yukardan gelen bir tehlikeye karşı sakınmak/korumak stand from under [dated] f.
(birine) karşı avantajını korumak stay one jump ahead f.
(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumunu hep korumak be one jump ahead (of somebody/something) f.
(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumunu hep korumak stay one jump ahead (of somebody/something) f.
(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumunu korumak be one jump ahead (of somebody/something) f.
(birine/bir şeye) karşı üstteki/öndeki pozisyonunu/konumunu korumak be one jump ahead (of somebody/something) f.
(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumunu korumak stay one jump ahead (of somebody/something) f.
(birine/bir şeye) karşı üstteki/öndeki pozisyonunu/konumunu korumak stay one jump ahead (of somebody/something) f.
(birine/bir şeye) karşı sadakatini korumak/sözünü tutmak keep faith with (someone or something) f.
(birine karşı) soğukkanlılığını korumak keep your temper (with somebody) f.
Trade/Economic
yerli sanayiyi yabancı rekabete karşı korumak için ithalatta vergi veya kota uygulanması trade protection i.
yerli sanayiyi yabancı rekabete karşı korumak için ithalatta vergi veya kota uygulanması protection i.
mali kayba karşı kendini korumak hedge f.
Industry
işçilerin işverenlerine karşı sahip oldukları hakları korumak amacıyla kurulduğu iddia edilen gizli bir örgüt knights of labor i.
Technical
aktarmasız kondüktörü aşınmaya ve kısa devreye karşı korumak için yerleştirilen yalıtım manşonu bouche i.
güneş ışığına karşı korumak gölgelemek shade f.
manyetik mayınlara karşı korumak amacıyla gemi ya da tank gibi araçların çevresindeki manyetik alanı nötrleştirmek degauss f.
arızaya, kırılmaya ve diğer kazalara karşı korumak safety f.
(çatının çeşitli bölümlerini) sac levha gibi malzemelerle kaplayarak yağmura karşı korumak flash f.
Electric
şoka karşı korumak buffer f.
Construction
(kapı, pencere) cereyana karşı korumak draughtproof f.
karşı duvarla korumak countermure f.
Marine
mürettebatı ve tekne parçalarını hava koşullarına karşı korumak için kullanılan branda bezi weathercloth i.
gemi façasını yosun ve kurt oluşuma karşı korumak için yapılan özel kaplama boot topping i.
gemiyi buza karşı korumak için yanlarına takılan halat çerçevesi bowgrace i.
Petrol
petrol kuyusu teçhizatını buzdağlarına karşı korumak için denizin dibinde yapılan keşif glory hole i.
Agriculture
sebzeleri donmaya karşı korumak için toprakta açılan çukur bury i.
Military
yapıyı düşmanın doğrudan ateşine karşı korumak için diğer yapılardan açılan ateşlerle savunma flank defense i.
Engineering
altta yatan toprağı su erozyonuna karşı korumak için kullanılan beton vb. zemin kaplaması apron i.