Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | kaynaşmak | socialize f. | ||
In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life. Ayrıca yaşlıların birbiriyle kaynaşabilmeleri ve Amerikan yaşamında aktif katılımcılar olarak kalabilmeleri için çok sayıda gruplar kurulmuştur. More Sentences |
||||
Genel | kaynaşmak | mix f. | ||
George doesn't mix much; he likes to keep to himself. George çok kaynaşmaz; o kendi başına kalmayı sever. More Sentences |
||||
Chemistry | ||||
Kimya | kaynaşmak | mix f. | ||
He doesn't mix well. İyi kaynaşamıyor. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | kaynaşmak | knit up f. | ||
Genel | kaynaşmak | cohere f. | ||
Genel | kaynaşmak | swarm with f. | ||
Genel | kaynaşmak | unite f. | ||
Genel | kaynaşmak | amalgamate f. | ||
Genel | kaynaşmak | become friendly at once f. | ||
Genel | kaynaşmak | merge f. | ||
Genel | kaynaşmak | blend f. | ||
Genel | kaynaşmak | coalesce f. | ||
Genel | kaynaşmak | seethe f. | ||
Genel | kaynaşmak | fuse f. | ||
Genel | kaynaşmak | swarm f. | ||
Genel | kaynaşmak | commingle f. | ||
Genel | kaynaşmak | knit f. | ||
Genel | kaynaşmak | teem with f. | ||
Genel | kaynaşmak | teem f. | ||
Genel | kaynaşmak | fuze f. | ||
Genel | kaynaşmak | socialise f. | ||
Genel | kaynaşmak | foam f. | ||
Genel | kaynaşmak | syncretise f. | ||
Genel | kaynaşmak | syncretize f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | kaynaşmak | shut together f. | ||
Öbek Fiiller | kaynaşmak | mix with someone f. | ||
Öbek Fiiller | kaynaşmak | mix into f. | ||
Öbek Fiiller | kaynaşmak | knit together f. | ||
Öbek Fiiller | kaynaşmak | slot in f. | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | kaynaşmak | merge f. | ||
Technical | ||||
Teknik | kaynaşmak | solder f. | ||
Chemistry | ||||
Kimya | kaynaşmak | form a compound f. | ||
Kimya | kaynaşmak | combine f. | ||
Biology | ||||
Biyoloji | kaynaşmak | conjugate f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | ile kaynaşmak/kaynaştırmak | seethe with someone f. | ||
Öbek Fiiller | (biriyle) kaynaşmak | fraternize with (someone) f. | ||
Öbek Fiiller | biriyle/bir grupla kaynaşmak | fraternize with someone or something f. | ||
Öbek Fiiller | (ile) kaynaşmak | mix in (with) f. | ||
Öbek Fiiller | birileriyle kaynaşmak | assimilate with some people f. | ||
Öbek Fiiller | ile kaynaşmak | fraternize with f. | ||
Öbek Fiiller | (bir şeyle) kaynaşmak | fuse with (something) f. | ||
Öbek Fiiller | (biriyle/bir şeyle) kaynaşmak | intermingle with (someone or something) f. | ||
Öbek Fiiller | (biriyle/bir grupla) kaynaşmak | mix with (someone or something) f. | ||
Öbek Fiiller | ile kaynaşmak/kaynaştırmak | seethe with f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | hemen kaynaşmak | get on like a house afire f. | ||
Deyim | (insanlarla) kaynaşmak | mix and mingle f. | ||
Technical | ||||
Teknik | eriyip birbiriyle kaynaşmak | fuse f. | ||
Teknik | eriyip birbiriyle kaynaşmak | fuze f. |