kolaylaştırmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kolaylaştırmak



"kolaylaştırmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 32 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kolaylaştırmak ease f.
General
kolaylaştırmak catalyze f.
kolaylaştırmak further f.
kolaylaştırmak make easier f.
kolaylaştırmak expedite f.
kolaylaştırmak pave the way for f.
kolaylaştırmak enable f.
kolaylaştırmak smooth f.
kolaylaştırmak streamline f.
kolaylaştırmak be helpful f.
kolaylaştırmak pave the way f.
kolaylaştırmak make easy f.
kolaylaştırmak smooth the way f.
kolaylaştırmak ease f.
kolaylaştırmak remit f.
kolaylaştırmak short-circuit f.
kolaylaştırmak facilitate f.
kolaylaştırmak simplify f.
kolaylaştırmak catalyse f.
kolaylaştırmak favor f.
kolaylaştırmak favour f.
kolaylaştırmak allegge f.
kolaylaştırmak alleviate f.
kolaylaştırmak easy f.
kolaylaştırmak lubricate f.
kolaylaştırmak lubricitate f.
kolaylaştırmak ingratiate (to) f.
Phrasals
kolaylaştırmak smooth out f.
Idioms
kolaylaştırmak smooth the path f.
Trade/Economic
kolaylaştırmak expedite f.
Technical
kolaylaştırmak facilitate f.
Medical
kolaylaştırmak promote f.

"kolaylaştırmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 86 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yaşamı kolaylaştırmak make life easier f.
hayatı kolaylaştırmak make life easier f.
General
işitme engelli insanların telefon görüşmelerini kolaylaştırmak amacıyla tasarlanmış cihaz text telephone i.
not alınmasını kolaylaştırmak için satırları arasında geniş boşlukları olan kitap text-book i.
mobilyanın hareketini kolaylaştırmak için ayaklarına takılan kubbe şeklindeki buton glider i.
kesme, şekillendirme ve dikiş işlemlerini kolaylaştırmak için ayakkabı tabanlarını yumuşatan kimse muller i.
(apsede) akıntıyı kolaylaştırmak için zıt yönde açılan cerrahi delik counteropening i.
saat sarkacının hareketini kolaylaştırmak için duvar saatinin arkasına çakılan çivi spur i.
anlamayı kolaylaştırmak facilitate understanding f.
işleri kolaylaştırmak make things easier f.
işini kolaylaştırmak facilitate one's work f.
işini kolaylaştırmak simplify one's job f.
işini kolaylaştırmak make one's work easier f.
işini kolaylaştırmak simplify one's work f.
hayatı kolaylaştırmak ease the life f.
hayatı kolaylaştırmak facilitate the life f.
yaşamı kolaylaştırmak facilitate the life f.
yaşamı kolaylaştırmak ease the life f.
iletişimi kolaylaştırmak facilitate the communication f.
iletişimi kolaylaştırmak ease the communication f.
yönetim ve denetimi kolaylaştırmak için bölümlere ayırmak regiment f.
anlaşılmasını kolaylaştırmak demystify f.
(bir kimsenin veya şeyin) işini kolaylaştırmak help f.
iletişimi kolaylaştırmak lubricitate f.
geçişi kolaylaştırmak grease f.
anlaşılmasını kolaylaştırmak disintricate f.
dinsel uygulamaları (kabulünü kolaylaştırmak için) kültüre adapte etmek inculturate f.
hareketini kolaylaştırmak shut [obsolete] f.
Phrasals
anlaşılmasını kolaylaştırmak cut through something f.
Colloquial
çok kolaylaştırmak goof-proof f.
Idioms
bir şeyin olmasını/gerçekleşmesini kolaylaştırmak oil the wheels f.
birinin bir şeyi yapmasını kolaylaştırmak smooth somebody's way f.
birinin bir şeyi yapmasını kolaylaştırmak smooth the way for somebody f.
süreci hızlandırmak/kolaylaştırmak grease the skids f.
(birinin) işini kolaylaştırmak open a few doors for someone f.
(birinin) işini kolaylaştırmak open some doors for someone f.
bir şeyi kolaylaştırmak make something a breeze f.
(bir şeyi) kolaylaştırmak give wing to (something) f.
birinin işini kolaylaştırmak give somebody an easy ride f.
(a ile b arasındaki) geçişi sağlamak/kolaylaştırmak bridge the gap (between a and b) f.
(a ile b arasındaki) geçişi sağlamak/kolaylaştırmak bridge the gulf (between a and b) f.
işini kolaylaştırmak open a few doors f.
(birinin) işini kolaylaştırmak open a few doors for (one) f.
işini kolaylaştırmak open some doors f.
(birinin) işini kolaylaştırmak open the door to (someone) f.
(biri/bir şey) için işleri/durumu kolaylaştırmak smooth the path for (someone or something) f.
(biri/bir şey) için işleri/durumu kolaylaştırmak smooth the way for (someone or something) f.
Speaking
işleri kolaylaştırmak ister misin? you want to make things easier? expr.
Trade/Economic
dış rekabet dolayısıyla yerlerinden olan faktörlerin başka alanlara aktarılıp oralarda çalışmalarını kolaylaştırmak üzere devletin yaptığı ödemeler trade adjustment assistance i.
kapitalizmin tüketimi kolaylaştırmak için kullandığı tüketim araçları meta-means i.
uzun süren deneyimlerle uygulamayı kolaylaştırmak için saptanmış standart bogey i.
Technical
kargonun yükleme ve boşaltılmasını kolaylaştırmak için altına yerleştirilen metal platform pallet i.
kablo sistemindeki bağlantıları kolaylaştırmak için tasarlanmış metal yuva outlet i.
iletişimi kolaylaştırmak lubricate f.
Mechanic
döndürmesini kolaylaştırmak için kanada benzeyen çıkıntıları olan cıvata somunu wing-nut i.
Architecture
asıl projenin inşasını kolaylaştırmak için oluşturulan temel yapılar false works i.
Construction
(tahkimatta) kuşatma altındakilerin hücumunu kolaylaştırmak için bariyerde açılan geçit coupure i.
Dyeing
eski boyayı çıkarılmasını kolaylaştırmak amacıyla yumuşatan pürmüz lambası burner i.
Railway
tren hareketini kolaylaştırmak için raylara kum püskürten hazne sandbox i.
Mining
geçişi kolaylaştırmak için genişletilmiş maden kuyusu ağzı lodge i.
geçişi kolaylaştırmak için genişletilmiş maden kuyusu ağzı platt i.
kazı faaliyetlerini kolaylaştırmak için yapılan bilinçli yakma işlemi fire setting i.
Medical
uterustan çıkışı kolaylaştırmak amacıyla fetüsün kesilmesi embryotomy i.
uygulanmasını kolaylaştırmak için aktif bir ilaçla birleştirilen inaktif madde vehicle i.
süpürasyonu kolaylaştırmak için eskiden kullanılan ilaç tedavisi maturative i.
doğumu kolaylaştırmak için simfizis pubisin kesilmesi sigualtian section i.
doğumu kolaylaştırmak için simfizis pubisin kesilmesi symphyseotomy i.
doğumu kolaylaştırmak için simfizis pubisin kesilmesi symphysiotomy i.
doğumu kolaylaştırmak için simfizis pubisin kesilmesi symphysotomy i.
doğumu kolaylaştırmak için simfizis pubisin kesilmesi synchondrotomy i.
tedaviyi kolaylaştırmak make the treatment easier f.
doğumu kolaylaştırmak için doğum sırasında karın kaslarını kasmak overbear f.
Pharmaceutics
doğumu kolaylaştırmak için kullanılan bir hormon ilacı relaxin i.
kan akışını kolaylaştırmak için damarları rahatlatan antihipertansif bir ilaç doxazosin i.
Biology
kesitlemeyi kolaylaştırmak için mikroskopta incelenecek malzemeyi destekleyici bir malzemenin içine yerleştirmek imbed f.
Botanic
su püskürtmeyi kolaylaştırmak ve daha fazla güneş ışığı almasını sağlamak için ortası açık kalacak şekilde yetiştirilip budanmış open-headed s.
Agriculture
büyümelerini kolaylaştırmak için eşit uzaklıkta dikilmiş bitki sırası check i.
büyümelerini kolaylaştırmak için eşit uzaklıkta dikilmiş bitki sırası checkrow i.
Linguistics
uluslararası ilişkileri kolaylaştırmak amaçlı oluşturulmuş yapay bir dil novial i.
telaffuzu kolaylaştırmak için bir dizi ünsüz şeklinde türemiş (ünlü) disjunctive s.
Military
acil durum havaalanı olarak veya taktik operasyonlarını kolaylaştırmak için kullanılabilecek asgari imkanları olan havaalanı diversion airfield i.
acil durum havaalanı olarak veya taktik operasyonlarını kolaylaştırmak için kullanılabilecek asgari imkanları olan havaalanı divert field i.
Music
belirli bestelerin çalınmasını kolaylaştırmak için telli çalgının olağandan farklı bir şekilde akort edilmesi scordatura i.
Cinema
sinema filmi ekibinde sahneler arasındaki tutarsızlıkları önlemek ve kurguyu kolaylaştırmak için çekimin detaylarının kaydedilmesinden sorumlu çalışan continuity girl i.
sinema filmi ekibinde sahneler arasındaki tutarsızlıkları önlemek ve kurguyu kolaylaştırmak için çekimin detaylarının kaydedilmesinden sorumlu çalışan continuity clerk i.
Archaic
(çıban veya apsenin) iltihap toplamasını kolaylaştırmak maturate f.