Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
march
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"march"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 55 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
march
i.
yürüyüş (topluca)
2
Yaygın Kullanım
march
i.
mart ayı
3
Yaygın Kullanım
march
i.
marş
4
Yaygın Kullanım
march
i.
mart
5
Yaygın Kullanım
march
f.
yürüyüş yapmak (topluca)
General
6
Genel
march
i.
ilerleme
7
Genel
march
i.
gidiş
8
Genel
march
i.
uygun adımla yürüyüş
9
Genel
march
i.
hudut
10
Genel
march
i.
yürüyüş
11
Genel
march
i.
sınır
12
Genel
march
i.
yılın üçüncü ayı
13
Genel
march
i.
askeri yürüyüş
14
Genel
march
i.
yürünen mesafe
15
Genel
march
i.
mart ayı
16
Genel
march
i.
bir yürüyüşte kat edilen yol
17
Genel
march
i.
gelişme
18
Genel
march
i.
ilerleme
19
Genel
march
i.
yürüyüş marşı
20
Genel
march
i.
sınır boyunca uzanan toprak parçası
21
Genel
march
i.
hudut çizgisi
22
Genel
march
i.
uzun yürüyüş
23
Genel
march
i.
yorucu yürüyüş
24
Genel
march
i.
bir görevlini yetkili olduğu uzmanlık alanı
25
Genel
march
i.
hareket yönü
26
Genel
march
i.
rota
27
Genel
march
i.
izlenen yol
28
Genel
march
i.
gidişat
29
Genel
march
f.
ilerlemek
30
Genel
march
f.
yürümek
31
Genel
march
f.
yürüyüş yaptırmak
32
Genel
march
f.
düzenli adımlarla yürümek
33
Genel
march
f.
yürütmek
34
Genel
march
f.
göndermek
35
Genel
march
f.
resmi geçit yaptırmak
36
Genel
march
f.
resmi geçit yapmak
37
Genel
march
f.
hareket ettirmek
38
Genel
march
f.
istikrarlı ve ritmik ilerlemesini sağlamak
39
Genel
march
f.
bitişik konumda olmak
40
Genel
march
f.
ortak sınıra sahip olmak
41
Genel
march
f.
paralel veya bitişik olarak uzanmak
42
Genel
march
f.
engin bir şekilde uzanmak
43
Genel
march
f.
vakur ve görkemli bir şekilde yürümek
Education
44
Eğitim
march
i.
mimarlık mastırı
45
Eğitim
march
i.
mimarlıkta yüksek lisans derecesi
History
46
Tarih
march
i.
markinin yönettiği sınır bölgesi
Geography
47
Coğrafya
march
i.
ingiltere'de yerleşim yeri
48
Coğrafya
march
i.
morava nehri
49
Coğrafya
march
i.
doğu çekya'da doğup slovak kenti bratislava'nın yakınında tuna nehri'ne dökülen bir nehir
Meteorology
50
Meteoroloji
march
i.
gidiş
Military
51
Askeri
march
i.
yürüyüş
52
Askeri
march
i.
askerlerin, bandoların ve törene katılanların ritmik, düzenli ve resmi yürüyüşü
Sport
53
Spor
march
f.
ileriye adım atmak
Card
54
İskambil
march
i.
euchre adı verilen kağıt oyununda puan kazandırması muhtemel beş kartın tümünü aynı takımın alması
Music
55
Müzik
march
i.
marş
"march"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 352 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
mid march
i.
mart'ın ortası
2
Genel
march past
i.
geçit töreni
3
Genel
forward march!
i.
marş
4
Genel
dead march
i.
cenaze marşı
5
Genel
the march of events
i.
olayların seyri
6
Genel
funeral march
i.
cenaze marşı
7
Genel
independence march
i.
istiklal marşı
8
Genel
line of march
i.
yürüyüş hattı
9
Genel
protest march
i.
gösteri yürüyüşü
10
Genel
protest march
i.
protesto yürüyüşü
11
Genel
early-march
i.
mart başı
12
Genel
ides of march
i.
(roma takviminde) 15 mart
13
Genel
pride march
i.
onur yürüyüşü
14
Genel
death march
i.
ölüm marşı
15
Genel
demonstration march
i.
gösteri yürüyüşü
16
Genel
recessional march
i.
tören alayında çalınan marş
17
Genel
march 8 international women's day
i.
8 mart dünya emekçi kadınlar günü
18
Genel
march [obsolete]
i.
yabani kereviz
19
Genel
march-past
i.
özellikle askeri birliklerin yer aldığı tören alayı veya geçit töreni
20
Genel
march-ward
i.
sınır bölgelerini koruyan kimse
21
Genel
mid-march
i.
mart ortası
22
Genel
mid-march
i.
mart ayının ortası
23
Genel
grand march
i.
baloda tüm çiftlerin katıldığı törensel yürüyüş
24
Genel
march on
f.
ilerlemek
25
Genel
march with the times
f.
zamana ayak uydurmak
26
Genel
march on the american embassy
f.
abd büyükelçiliğine yürümek
27
Genel
march forward in time
f.
zamanla gelişmek
28
Genel
march forward
f.
ilerlemek
29
Genel
march towards record
f.
rekora yürümek
30
Genel
march towards record
f.
rekora gitmek
31
Genel
march towards record
f.
rekora koşmak
32
Genel
steal a march
f.
gizli bir şekilde ilerlemek
33
Genel
steal a march
f.
gizli bir şekilde üstünlük sağlamak
34
Genel
march [obsolete]
f.
statüye sahip olmak
35
Genel
march [obsolete]
f.
derecesi olmak
36
Genel
march [obsolete]
f.
rütbesi olmak
37
Genel
mad as a march hare
s.
zırdeli
38
Genel
march-mad
s.
aşırı tedbirsiz
39
Genel
march-mad
s.
aşırı atılgan
40
Genel
march-mad
s.
delidolu
41
Genel
mid-march
s.
mart ayının ortasında olan
42
Genel
mid-march
s.
mart ayının ortasında gerçekleşen
43
Genel
on the march
zf.
yürüyüş halinde
44
Genel
in march
zf.
mart ayında
45
Genel
in march
zf.
martta
46
Genel
mid-march
zf.
mart ortasında
47
Genel
mid-march
zf.
mart ayının ortasında
Phrasals
48
Öbek Fiiller
march with
f.
(mülk) yaklaşık olarak eşdeğer sınırlara sahip olmak
49
Öbek Fiiller
march past someone
f.
(geçit töreninde) birinin önünden geçmek
50
Öbek Fiiller
march against
f.
-e karşı yürümek (protesto amacıyla)
51
Öbek Fiiller
march alongside
f.
yan yana yürümek
52
Öbek Fiiller
march out
f.
dar bir geçitten çıkıp açıklık bir alana ilerlemek
53
Öbek Fiiller
march against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı yürümek (protesto amacıyla)
54
Öbek Fiiller
march against (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) protesto etmek
55
Öbek Fiiller
march against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı yürüyüş/gösteri yapmak
Phrases
56
İfadeler
beware the ides of march
expr.
mart ayının on beşinden sakın
57
İfadeler
beware the ides of march
expr.
kötü şeylerin habercisi
58
İfadeler
beware the ides of march
expr.
ileride kötü şeylerin olacağını belirtmekte kullanılan deyim
59
İfadeler
beware the ides of march
expr.
martın on beşine dikkat et
60
İfadeler
in the month of march
expr.
mart ayında
61
İfadeler
in the month of march
expr.
martta
Proverb
62
Atasözü
March comes in like lion and goes out like a lamb
mart aslan gibi gelir kuzu gibi gider
63
Atasözü
march comes in like a lion and goes out like a lamb
mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır
64
Atasözü
march comes in like a lion and goes out like a lamb
mart soğuk başlar ama sıcak biter
Colloquial
65
Konuşma Dili
march past
i.
resmi geçit
66
Konuşma Dili
on the march
expr.
hareket halinde
67
Konuşma Dili
on the march
expr.
yürüyüş halinde
Idioms
68
Deyim
the march of time
i.
zamanın ilerleyişi
69
Deyim
the march of time
i.
zamanın dur durak bilmeden ilerleyişi
70
Deyim
the march of time
i.
zamanın akışı
71
Deyim
the march of time
i.
zamanın su gibi akıp gidişi
72
Deyim
the march of time
i.
zamanın durmadan ilerleyişi/akışı
73
Deyim
the march of time
i.
zamanın durmaksızın akışı/ilerleyişi
74
Deyim
march to a different beat
f.
aykırı olmak
75
Deyim
march to a different beat
f.
marjinal/farklı olmak
76
Deyim
march to a different beat
f.
sıra dışı bir/hayat/yaşam tarzı seçmek
77
Deyim
march to a different beat
f.
farklı/ayrı telden çalmak
78
Deyim
march to a different beat
f.
farklı/ayrı bir yol tutturmak/izlemek
79
Deyim
march to a different drummer
f.
aykırı olmak
80
Deyim
march to a different drummer
f.
marjinal/farklı olmak
81
Deyim
march to a different drummer
f.
sıra dışı bir/hayat/yaşam tarzı seçmek
82
Deyim
march to a different drummer
f.
farklı/ayrı telden çalmak
83
Deyim
march to a different drummer
f.
farklı/ayrı bir yol tutturmak/izlemek
84
Deyim
march in step with someone
f.
adım uydurmak
85
Deyim
march to a different tune
f.
ayrı telden çalmak
86
Deyim
march to (the beat of) a different drummer
f.
ayrı telden çalmak
87
Deyim
march to a different drummer
f.
ayrı telden çalmak
88
Deyim
steal a march on somebody
f.
birinden önce davranıp avantaj kazanmak
89
Deyim
steal a march on
f.
baskın çıkmak
90
Deyim
march to a different tune (brit)
f.
farklı telden çalmak
91
Deyim
steal a march on
f.
erken davranarak ileri geçmek
92
Deyim
steal a march on
f.
erken davranarak avantaj sağlamak
93
Deyim
steal a march on
f.
erken davranıp bir adım öne geçmek
94
Deyim
march to a different drummer (us)
f.
farklı telden çalmak
95
Deyim
be on the march
f.
revaçta/popüler/yükselişte olmak
96
Deyim
march to the beat of one's own drum
f.
standartlara uymayan bir şekilde hareket etmek
97
Deyim
march to own drum
f.
standartlara uymayan bir şekilde hareket etmek
98
Deyim
march in a single file
f.
tek sıra halinde yürümek
99
Deyim
march in single line
f.
tek sıra halinde yürümek
100
Deyim
march in a single line
f.
tek sıra halinde yürümek
101
Deyim
steal a march over (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) baskın çıkmak
102
Deyim
steal a march over (someone or something)
f.
erken davranarak (birine/bir şeye) karşı avantaj sağlamak
103
Deyim
steal a march over (someone or something)
f.
erken davranarak (birinden/bir şeyden) bir adım öne geçmek
104
Deyim
steal a march over (someone or something)
f.
bir hamleyle (birinin/bir şeyin) bir adım önüne geçmek
105
Deyim
steal a march over (someone or something)
f.
bir hamleyle (birinin/bir şeyin) önüne geçmek
106
Deyim
steal a march over (someone or something)
f.
bir hamleyle (birinden/bir şeyden) avantajlı konuma geçmek
107
Deyim
steal a march over (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı beklenmedik bir avantaj elde etmek
108
Deyim
steal a march upon (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) baskın çıkmak
109
Deyim
steal a march upon (someone or something)
f.
erken davranarak (birine/bir şeye) karşı avantaj sağlamak
110
Deyim
steal a march upon (someone or something)
f.
erken davranarak (birinden/bir şeyden) bir adım öne geçmek
111
Deyim
steal a march upon (someone or something)
f.
bir hamleyle (birinin/bir şeyin) bir adım önüne geçmek
112
Deyim
steal a march upon (someone or something)
f.
bir hamleyle (birinin/bir şeyin) önüne geçmek
113
Deyim
steal a march upon (someone or something)
f.
bir hamleyle (birinden/bir şeyden) avantajlı konuma geçmek
114
Deyim
steal a march upon (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı beklenmedik bir avantaj elde etmek
115
Deyim
steal the march over (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) baskın çıkmak
116
Deyim
steal the march over (someone or something)
f.
erken davranarak (birine/bir şeye) karşı avantaj sağlamak
117
Deyim
steal the march over (someone or something)
f.
erken davranarak (birinden/bir şeyden) bir adım öne geçmek
118
Deyim
steal the march over (someone or something)
f.
bir hamleyle (birinin/bir şeyin) bir adım önüne geçmek
119
Deyim
steal the march over (someone or something)
f.
bir hamleyle (birinin/bir şeyin) önüne geçmek
120
Deyim
steal the march over (someone or something)
f.
bir hamleyle (birinden/bir şeyden) avantajlı konuma geçmek
121
Deyim
steal the march over (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı beklenmedik bir avantaj elde etmek
122
Deyim
steal the march upon (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) baskın çıkmak
123
Deyim
steal the march upon (someone or something)
f.
erken davranarak (birine/bir şeye) karşı avantaj sağlamak
124
Deyim
steal the march upon (someone or something)
f.
erken davranarak (birinden/bir şeyden) bir adım öne geçmek
125
Deyim
steal the march upon (someone or something)
f.
bir hamleyle (birinin/bir şeyin) bir adım önüne geçmek
126
Deyim
steal the march upon (someone or something)
f.
bir hamleyle (birinin/bir şeyin) önüne geçmek
127
Deyim
steal the march upon (someone or something)
f.
bir hamleyle (birinden/bir şeyden) avantajlı konuma geçmek
128
Deyim
steal the march upon (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı beklenmedik bir avantaj elde etmek
129
Deyim
march in time (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) ritminde yürümek
130
Deyim
march in time (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) senkronize yürümek
131
Deyim
march in time (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) aynı ritimde yürümek
132
Deyim
march in time (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) aynı zamanlamada yürümek
133
Deyim
march in time (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ayak uydurmak
134
Deyim
march in time (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) uygun adım yürümek
135
Deyim
march in time (with someone or something)
f.
adımlarını (birine/bir şeye) uydurarak yürümek
136
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) ritmini yakalayamamak
137
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) ritmini tutturamamak
138
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) adımlarını kaçırmak
139
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) zamanlamasını kaçırmak
140
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) zamanlamasını tutturamamak
141
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) senkronize olamamak
142
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) senkronu kaçırmak
143
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) ritminin dışına çıkmak
144
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) ritmini kaçırmak
145
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ayak uyduramamak
146
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uymamak
147
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uymayı reddetmek
148
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) uyumsuz olmak
149
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) göre hareket etmemek
150
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) göre hareket etmeyi reddetmek
151
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) uyumlu olmamak
152
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) uyumlu olmayı reddetmek
153
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) aykırı hareket etmek
154
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) dışında hareket etmek
155
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) farklı davranmak
156
Deyim
march out of step (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ayak uydurmayı reddetmek
157
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) ritmini yakalayamamak
158
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) ritmini tutturamamak
159
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) adımlarını kaçırmak
160
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) zamanlamasını kaçırmak
161
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) zamanlamasını tutturamamak
162
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) senkronize olamamak
163
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) senkronu kaçırmak
164
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) ritminin dışına çıkmak
165
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) ritmini kaçırmak
166
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ayak uyduramamak
167
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uymamak
168
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uymayı reddetmek
169
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) uyumsuz olmak
170
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) göre hareket etmemek
171
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) göre hareket etmeyi reddetmek
172
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) uyumlu olmamak
173
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) uyumlu olmayı reddetmek
174
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) aykırı hareket etmek
175
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) dışında hareket etmek
176
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) farklı davranmak
177
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ayak uydurmayı reddetmek
178
Deyim
march out of time
f.
ritmini yakalayamamak
179
Deyim
march out of time
f.
ritmini tutturamamak
180
Deyim
march out of time
f.
adımlarını kaçırmak
181
Deyim
march out of time
f.
zamanlamasını kaçırmak
182
Deyim
march out of time
f.
zamanlamasını tutturamamak
183
Deyim
march out of time
f.
senkronize olamamak
184
Deyim
march out of time
f.
senkronu kaçırmak
185
Deyim
march out of time
f.
ritminin dışına çıkmak
186
Deyim
march out of time
f.
ritmini kaçırmak
187
Deyim
march out of time
f.
ayak uyduramamak
188
Deyim
march past
f.
geçip gitmek
189
Deyim
march past
f.
birini geride bırakıp ilerlemek
190
Deyim
march to (one's) own beat
f.
toplumsal normlara uymamak
191
Deyim
march to (one's) own beat
f.
toplumsal normların dışında hareket etmek
192
Deyim
march to (one's) own beat
f.
standartlara uymamak
193
Deyim
march to (one's) own beat
f.
standartların dışında hareket etmek
194
Deyim
march to (one's) own beat
f.
bildiğini okumak
195
Deyim
march to (one's) own beat
f.
kendi bildiği gibi yapmak/davranmak/yaşamak
196
Deyim
march to (one's) own beat
f.
kendi kafasına göre yaşamak
197
Deyim
march to (one's) own beat
f.
topluma ayak uydurmamak
198
Deyim
march to (one's) own beat
f.
aykırı olmak/davranmak
199
Deyim
march to (one's) own beat
f.
marjinal/farklı davranmak
200
Deyim
march to (the beat of) a different drum
f.
aykırı olmak/davranmak
201
Deyim
march to (the beat of) a different drum
f.
marjinal olmak/davranmak
202
Deyim
march to (the beat of) a different drum
f.
farklı olmak/hareket etmek
203
Deyim
march to (the beat of) a different drum
f.
sıra dışı bir hayat/yaşam tarzı seçmek
204
Deyim
march to (the beat of) a different drum
f.
farklı/ayrı telden çalmak
205
Deyim
march to (the beat of) a different drum
f.
farklı/ayrı bir yol tutturmak/izlemek
206
Deyim
march to (the beat of) a different drum
f.
toplumsal normlara uymamak
207
Deyim
march to (the beat of) a different drum
f.
toplumsal normların dışında hareket etmek
208
Deyim
march to (the beat of) a different drum
f.
standartlara uymamak
209
Deyim
march to (the beat of) a different drum
f.
standartların dışında hareket etmek
210
Deyim
march to (the beat of) a different drum
f.
topluma ayak uydurmamak
211
Deyim
be on the march
f.
(ordu, topluluk) yürüyüş halinde olmak
212
Deyim
be on the march
f.
(ordu, topluluk) hareket halinde olmak
213
Deyim
be on the march
f.
hızla ilerlemek
214
Deyim
be on the march
f.
yolda olmak
215
Deyim
be on the march
f.
hız/ivme kazanmak
216
Deyim
be as mad as a march hare
f.
çıldırmak
217
Deyim
be as mad as a march hare
f.
delirmek
218
Deyim
be as mad as a march hare
f.
küplere binmek
219
Deyim
march to (the beat of) a different tune (or drum or drummer)
f.
ayrı telden çalmak
220
Deyim
march in step
f.
ayak uydurmak
221
Deyim
march in step
f.
uygun adım yürümek
222
Deyim
march in step
f.
adım uydurmak
223
Deyim
march in step
f.
aynı ritimde yürümek
224
Deyim
march in step
f.
senkronize yürümek
225
Deyim
march in step
f.
uyum sağlamak
226
Deyim
march in step
f.
uygun hareket etmek
227
Deyim
march in step (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) adım uydurmak
228
Deyim
march in step (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) uygun adım yürümek
229
Deyim
march in step (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) aynı ritimde yürümek
230
Deyim
march in step (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) senkronize yürümek
231
Deyim
march in step (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ayak uydurmak
232
Deyim
march in step (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uyum sağlamak
233
Deyim
march in step (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uygun hareket etmek
234
Deyim
steal a march on (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) baskın çıkmak
235
Deyim
steal a march on (someone or something)
f.
erken davranarak (birine/bir şeye) karşı avantaj sağlamak
236
Deyim
steal a march on (someone or something)
f.
erken davranıp (birinden/bir şeyden) bir adım öne geçmek
237
Deyim
steal a march on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) önüne geçmek
238
Deyim
steal a march on (someone or something)
f.
bir hamleyle (birinin/bir şeyin) bir adım önüne geçmek
239
Deyim
steal the march on (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) baskın çıkmak
240
Deyim
steal the march on (someone or something)
f.
erken davranarak (birine/bir şeye) karşı avantaj sağlamak
241
Deyim
steal the march on (someone or something)
f.
erken davranıp (birinden/bir şeyden) bir adım öne geçmek
242
Deyim
steal the march on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) önüne geçmek
243
Deyim
steal the march on (someone or something)
f.
bir hamleyle (birinin/bir şeyin) bir adım önüne geçmek
244
Deyim
as mad as a march hare
expr.
çılgın
245
Deyim
as mad as a march hare
expr.
kaçık
246
Deyim
as mad as a march hare
expr.
küplere binmiş
247
Deyim
mad as a march hare
expr.
küplere binmiş
248
Deyim
as mad as a march hare
expr.
zırdeli
249
Deyim
mad as a march hare
expr.
zırdeli
250
Deyim
on the march
expr.
ilerlemekte
251
Deyim
on the march
expr.
hızlanmakta
252
Deyim
on the march
expr.
hız kazanmakta
253
Deyim
on the march
expr.
ivme kazanmakta
254
Deyim
on the march
expr.
mesafe kat etmekte
255
Deyim
on the march
expr.
iyiye doğru gitmekte
256
Deyim
on the march
expr.
aşama kaydetmekte
257
Deyim
on the march
expr.
ilerleme kaydetmekte/göstermekte
258
Deyim
on the march
expr.
gelişme kaydetmekte/göstermekte
259
Deyim
on the march
expr.
yolda
Speaking
260
Konuşma
what is the weather like in erzurum in march?
expr.
mart ayında erzurum'da hava nasıl olur?
Law
261
Hukuk
hunger march
i.
açlık yürüyüşü
Politics
262
Siyasal
funeral march
i.
cenaze marşı
263
Siyasal
dead march
i.
cenaze marşı
264
Siyasal
march 1st memorandum
i.
1 mart tezkeresi
265
Siyasal
march 31 movement
i.
31 mart hareketi
266
Siyasal
18 march canakkale victory and martyrs' day
i.
18 mart çanakkale zaferi ve şehitleri anma günü
267
Siyasal
peace march
i.
barış protestosu
268
Siyasal
peace march
i.
barış yürüyüşü
269
Siyasal
march in protest
f.
protesto yürüyüşü yapmak
Medical
270
Medikal
allergic march
i.
alerjik yürüyüş
Astronomy
271
Gökbilim
march equinox
i.
mart ekinoksu
272
Gökbilim
march equinox
i.
19-21 mart tarihlerinde gerçekleşen, güneş'in kuzeye doğru yol alırken gök ekvatorunu geçmesi anı
Zoology
273
Zooloji
march fly
i.
marş sineği
274
Zooloji
march hare
i.
çiftleşme mevsiminde agresif davranışlar gösteren yabantavşanı
Botanic
275
Botanik
march lily
i.
güzelavrat otu
276
Botanik
march lily
i.
güney afrika'da genellikle kokulu beyaz-pembe çiçekleri için yetiştirilen bir nergis zambağı
Education
277
Eğitim
march break
i.
bahar tatili
278
Eğitim
march break
i.
okulların mart ayında yaptığı bir haftalık tatil
History
279
Tarih
the 31 march incident
i.
31 mart olayı
280
Tarih
the 31 march incident
i.
31 mart vakası
281
Tarih
long march
i.
uzun yürüyüş
282
Tarih
long march
i.
çinli komünistlerin gerçekleştirdiği yürüyüş
283
Tarih
the long march
i.
uzun yürüyüş
284
Tarih
the long march
i.
çinli komünistlerin gerçekleştirdiği yürüyüş
Religious
285
Dini
March 25
i.
hristiyanlıkta cebrail'in meryem'e gelerek isa'nın dirileceğini haber vermesini kutlayan bir bayram
286
Dini
march 17
i.
aziz patrick günü
287
Dini
march 17
i.
aziz patrick'i anma günü
288
Dini
march 19
i.
aziz yusuf günü
Military
289
Askeri
ease march
i.
adi adım
290
Askeri
slow march
i.
ağır adımlarla yürüyüş
291
Askeri
march in a military fashion
i.
askeri düzende yürü
292
Askeri
military march
i.
askeri yürüyüş
293
Askeri
forced march
i.
cebri yürüyüş
294
Askeri
close march
i.
dirsek teması al! komutu
295
Askeri
close march
i.
dirsek teması marş! komutu
296
Askeri
route march
i.
eğitim yürüyüşü
297
Askeri
practice march
i.
eğitim yürüyüşü
298
Askeri
general's march
i.
general saygı marşı
299
Askeri
orienteering march
i.
hedef tayin yürüyüşü
300
Askeri
administrative march
i.
idari yürüyüş
301
Askeri
ski march
i.
kayaklı taktik yürüyüş
302
Askeri
tactical march
i.
manevra yürüyüşü
303
Askeri
motorized march
i.
motorlu yürüyüş
304
Askeri
motor march
i.
motorlu yürüyüş
305
Askeri
covered approach march
i.
örtülü yaklaşma yürüyüşü
306
Askeri
compass march
i.
pusulalı yürüyüş
307
Askeri
tactical march
i.
taktik yürüyüş
308
Askeri
march in review
i.
tören yürüyüşü
309
Askeri
approach march
i.
yaklaşma yürüyüşü
310
Askeri
flanking march
i.
yan yürüyüşü
311
Askeri
approach march formation
i.
yaklaşma yürüyüş düzeni
312
Askeri
lateral march
i.
yan yürüyüş
313
Askeri
march graph
i.
yürüyüş grafiği
314
Askeri
march column
i.
yürüyüş kolu
315
Askeri
march formations
i.
yürüyüş düzenleri
316
Askeri
march collecting post
i.
yürüyüşte hasta ve yaralı toplanma yeri
317
Askeri
march schedule
i.
yürüyüş zaman çizelgesi
318
Askeri
gait of march
i.
yürüyüş hızı
319
Askeri
march serial
i.
yürüyüş grubu
320
Askeri
rate of march
i.
yürüyüş hızı
321
Askeri
march formations
i.
yürüyüş kolları
322
Askeri
march outpost
i.
yürüyüş ileri karakolu
323
Askeri
security on the march
i.
yürüyüşte emniyet
324
Askeri
march discipline
i.
yürüyüş disiplini
325
Askeri
march table
i.
yürüyüş cetveli
326
Askeri
march unit
i.
yürüyüş birliği
327
Askeri
march control point
i.
yürüyüş kontrol noktası
328
Askeri
march reconnaissance
i.
yürüyüş keşfi
329
Askeri
security on the march
i.
yürüyüş emniyeti
330
Askeri
march maintenance
i.
yürüyüşte bakım
331
Askeri
quick march
i.
ileri marş emri
332
Askeri
military march
i.
askeri marş
333
Askeri
military march
i.
geçit töreninde tempolu yürüyüş müziği
334
Askeri
flank march
i.
düşman birliklerini döndürmek veya düşmana yandan saldırmak için düşman konumuna paralel veya dik şekilde yapılan ilerleme
335
Askeri
at ease march
expr.
adi adım! komutu
336
Askeri
forward march!
expr.
ileri marş! komutu
337
Askeri
quick march!
expr.
marş marş!
338
Askeri
left oblique march!
expr.
yarım sola dön marş!
339
Askeri
right oblique march
expr.
yarım sağa dön marş!
340
Askeri
forward march!
expr.
uygun adım marş!
Hunting
341
Silah/Atıcılık
march brown
i.
sarı çizgili kahverengi bir mayıs sineğinin imitasyonu olan olta sineği
Sport
342
Spor
march past
i.
geçit töreni
Card
343
İskambil
make a march
f.
bir elde bütün hileleri yemek
Music
344
Müzik
funereal march
i.
cenaze marşı
345
Müzik
wedding march
i.
düğün marşı
346
Müzik
triumphal march
i.
zafer marşı
347
Müzik
rogue's march
i.
eskiden bir askerin ordudan çıkarılmasına eşlik etmek için çalınan ingiliz kökenli bir melodi
Abbreviation
348
Kısaltma
march.
i.
markiz
349
Kısaltma
march.
i.
markinin karısı
Entomology
350
Böcek Bilimi
march brown (ecdyurus venosus)
i.
sarı çizgili ve çoğunlukla kahverengi olan bir mayıs sineği
Star Wars
351
Star Wars
shallow march supply depot
i.
sığ marş tedarik deposu
352
Star Wars
tusken march
i.
tusken hudutu
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of march
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy