ortaya çıkaran - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ortaya çıkaran



"ortaya çıkaran" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ortaya çıkaran revealer i.
ortaya çıkaran unveiling s.

"ortaya çıkaran" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç

Türkçe İngilizce
General
haksızlıkları ortaya çıkaran kişi muckraker i.
yalanı ortaya çıkaran kimse debunker i.
farklı malzemeleri bir araya getirip yeni bir şey ortaya çıkaran kimse bricoleur i.
bir nesnenin çevre üzerinde bir sonuç ortaya çıkaran etkisi effectance i.
(bir şeyi) ortaya çıkaran kimse unfolder i.
ortaya çıkaran kimse revelationist i.
(özellikle nahoş bir şeyi) ortaya çıkaran etken incendiary [obsolete] i.
(bir şeyi) ortaya çıkaran kimse ferreter i.
bilinmeyeni ortaya çıkaran şey searchlight i.
gizli bir istihbarat operasyonunu ortaya çıkaran gazete haberi blow f.
en iyi sonuçları ortaya çıkaran optimific s.
beli ortaya çıkaran bir giysiyle ilgili midriff s.
beli ortaya çıkaran bir giysiye ait midriff s.
her şeyi ortaya çıkaran omniparient s.
ortaya çıkaran anlamına gelen son ek -ible snk.
Colloquial
ortaya çıkaran kimse unveiler i.
Mining
mineralleri yıkayarak veya eleyerek ortaya çıkaran madenci placer miner i.
Optics
gece karanlığında yansıyan ışınların polarizasyonundaki değişikliklerden kaynaklanan ve yön bulma açılarında hatalar ortaya çıkaran etki night effect i.
Statistics
moment ortaya çıkaran fonksiyon moment generating function i.
Linguistics
kaynaştırma ünlüsü ortaya çıkaran anaptyctical s.
kaynaştırma ünlüsü ortaya çıkaran anaptyctic s.
Religious
sapkınlığı ortaya çıkaran kimse heresiarch i.
Environment
nükleer enerji üretimi sırasında oluşan zehirli atıkları ortaya çıkaran eleman plutonium i.
Geology
ardışık jeolojik tabakaları ortaya çıkaran açık yüzey section i.
Photography
olduğundan büyük görüntüler ortaya çıkaran anlamında ön ek macro- ök.