oturacak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

oturacak



"oturacak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
oturacak seat i.

"oturacak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
oturacak yer seat i.
General
sıra (kilisede oturacak) pew i.
oturacak yer seat i.
oturacak yer seating i.
parlementoda bağımsızların oturacak yerleri cross-bench i.
oturacak yer pew i.
oturacak yer place i.
arkası kabarık ve yüksek oturacak yeri ise geniş koltuk winged chair i.
arkası kabarık ve yüksek oturacak yeri ise geniş koltuk wing chair i.
arkası kabarık ve yüksek oturacak yeri ise geniş koltuk grandfather chair i.
koltuk/oturacak yer bulmak find a seat f.
oturacak alan sağlamak seat f.
oturacak yeni bir yer vermek seat f.
üzerine gevşek/sarkık bir biçimde oturacak şekilde tasarlanmış throwover s.
sürekli bir tabana oturacak şekilde on a sustainable basis zf.
Proverb
usta, yaptığı evde oturacak kadar zengin değildir fools build houses and wise men live in them
Colloquial
(bir şeyi yapmaya) oturacak olmak be after (doing something) f.
Electric
(fiş veya priz) tek yönde birbirine oturacak tasarımlı polarized [us] s.
Marine
genellikle bir direğe bağlanıp diğer bir direğin ucuna oturacak şekilde sokulmuş kütük saddle i.
Dentistry
(çeneyi) diş tüberkülleri üst üste oturacak şekilde kapatmak occlude f.
Religious
kilisede oturacak yer desk [scotland] i.