İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | outing i. | tur |
Genel | outing i. | tozma |
Genel | outing i. | evden dışarı yapılan küçük gezi veya seyahat |
Genel | outing i. | çıkma |
Genel | outing i. | gezme |
Genel | outing i. | gezinti |
Genel | outing i. | gezi |
Genel | outing i. | atletik yarışma |
Genel | outing i. | maç |
Genel | outing i. | halka açık sunum |
Genel | outing i. | halkın huzuruna çıkma |
Genel | outing i. | sırrın açığa çıkarılması |
Genel | outing i. | utanç verici faaliyetin halka duyurulması |
Genel | outing i. | uygunsuz menfaatin halka duyurulması |
Social Sciences | ||
Sosyal Bilimler | outing i. | bireyin cinsiyet kimliğinin kendi rızası olmadan başka insanlara ifşa edilmesi |
Sosyal Bilimler | outing i. | (bireyin cinsiyet kimliğinin kendi rızası olmadan başka insanlara) ifşalanması |
Sosyal Bilimler | outing i. | bireyin cinsiyet kimliğinin kendi rızası olmadan başka insanlara açılması |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | place suitable for an outing i. | mesirelik | ||
Genel | company outing i. | şirket gezisi | ||
Genel | go on an outing f. | gezintiye çıkmak | ||
Genel | go for an outing f. | gezinti yapmak | ||
Genel | go on an outing f. | gezmeye çıkmak | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | dinner outing i. | yemeği dışarıda yeme | ||
Konuşma Dili | dinner outing expr. | yemeğe dışarıya gitme | ||
Textile | ||||
Tekstil | outing flannel i. | her iki tarafında da kısa şardon bulunan yumuşak ve hafif bir pamuklu kumaş |