poker - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

poker

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"poker" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 17 sonuç

İngilizce Türkçe
General
poker i. ocak demiri
poker i. ocak süngüsü
poker i. köseği
poker i. ölçer
poker i. poker
poker i. ateş süngüsü
poker i. süngü
poker i. şiş
poker i. gelberi
poker i. demir çubuk
poker i. maşa
poker i. ocak/soba demiri/maşası
poker i. dürtükleyen kimse
poker i. dürtüp duran şey
Technical
poker i. ateş süngüsü
poker i. gelberi
Ornithology
poker i. elmabaş patka

"poker" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
poker poker i.

"poker" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 78 sonuç

İngilizce Türkçe
General
poker game i. poker oyunu
poker face i. duygularını belli etmeyen yüz
poker face i. ifadesiz yüz
poker player i. poker oyuncusu
poker machine (australian english) i. slot makinesi
stove poker i. ocak/soba demiri/maşası
novelty poker chip i. yenilikçi poker çipi
straight poker i. bir tür kapalı poker
poker face i. donuk yüzlü kimse
poker face i. duyarsız tavır
poker face i. vurdumduymaz ifade
have a poker face f. belli etmemek
play poker f. poker oynamak
poker faced s. ifadesiz yüz
poker-faced s. vurdumduymaz
poker-faced s. duyarsız
poker-faced s. soğuk
poker-faced s. ilgisiz
poker-faced s. duygu dışı
poker-faced s. duygusuz
Colloquial
poker [us] i. korkutucu hayalet
poker [us] i. öcü
Idioms
have a poker up one's ass f. aşırı hassas olmak
have a poker up one's ass f. çok sert olmak
have a poker up one's ass f. çok katı olmak
as stiff as a poker expr. baston yutmuş gibi
as stiff as a poker expr. oklava yutmuş gibi
Speaking
my dad taught me poker expr. pokeri bana babam öğretti
Technical
gas poker i. gaz brülörü
Marine Biology
sea poker i. kuzey pasifiğin derin sularında bulunan, gövdesi kemikli plakalarla kaplı küçük ve ince bir balık
Botanic
poker plant i. fener çiçeği
red-hot poker i. fener çiçeği
red hot poker (kniphofia praecox) i. yaygın olarak yetiştirilen melez bir fener çiçeği
poker alumroot i. kuzey amerika'nın batısında yetişen yeşilimsi beyaz çiçekli ve uzun saplı bir bitki
poker heuchera i. kuzey amerika'nın batısında yetişen yeşilimsi beyaz çiçekli ve uzun saplı bir bitki
Card
two-card poker i. her oyuncunun elinde sadece iki kart bulunan bir tür poker
australian poker i. avustralya pokeri
australian poker i. bir tür ingiliz pokeri
draw poker i. bir çeşit poker oyunu
penny ante poker i. düşük bahisle oynanan poker
poker dice i. poker zarı
poker dice i. zar oyunu
poker dice i. poker zarı ile oynanan oyun
poker hand i. poker eli
poker hand i. (pokerde) beş kartlık el
Wagering
poker chip i. poker fişi
Art
poker painting i. ahşabı kızgın demirle dağlama sanatı
poker picture i. ahşabı kızgın demirle dağlayarak yapılan resim
Slang
have a poker up (one's) butt f. kıçında kazık varmış/kıçına kazık girmiş gibi durmak/yürümek
have a poker up (one's) butt f. kazık yutmuş/baston yutmuş gibi olmak
have a poker up (one's) butt f. kazık/baston gibi dimdik olmak
have a poker up (one's) butt f. çok katı/sert (biri) olmak
have a poker up (one's) butt f. (kurallarından/düşüncelerinden) ödün/taviz vermemek
have a poker up (one's) butt f. örümcek kafalı olmak
have a poker up (one's) butt f. kalas/kütük/kereste gibi olmak
have a poker up (one's) butt f. şakadan/espriden anlamamak
stick a red-hot poker up one's ass f. birisinin başına çorap örmek
have a poker up (one's) arse [uk] f. kıçında kazık varmış gibi durmak/davranmak
have a poker up (one's) arse [uk] f. kıçına kazık girmiş gibi durmak/davranmak
have a poker up (one's) arse [uk] f. kazık yutmuş gibi durmak/davranmak
have a poker up (one's) arse [uk] f. baston yutmuş gibi durmak/davranmak
have a poker up (one's) arse [uk] f. kazık yutmuş/baston yutmuş gibi olmak
have a poker up (one's) arse [uk] f. çok sert olmak
have a poker up (one's) arse [uk] f. çok katı olmak
have a poker up (one's) arse [uk] f. örümcek kafalı olmak
have a poker up (one's) arse [uk] f. kalas/kütük gibi olmak
have a poker up (one's) arse [uk] f. kereste gibi olmak
have a poker up (one's) arse [uk] f. şakadan/espriden anlamamak
have a poker up (one's) arse [uk] f. asabi olmak
have a poker up (one's) arse [uk] f. aksi olmak
have a poker up (one's) arse [uk] f. fevri olmak
have a poker up (one's) arse [uk] f. espri anlayışı olmamak
stiff as a poker s. kazık gibi sert
stiff as a poker s. kazık gibi
stiff as a poker s. esnemez/eğilip bükülmez
stiff as a poker s. kaskatı
stiff as a poker s. dimdik
stiff as a poker s. baston yutmuş gibi