Geçmiş

rast

"rast" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Trade/Economic
1	Ticaret/Ekonomi	rast i.	pas
Medical
2	Medikal	rast i.	radyoallergosorbent testi

"rast" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	rast	coincidence i.
2	Genel	rast	hitting the target i.
3	Genel	rast	encounter i.
4	Genel	rast	straight s.
5	Genel	rast	right s.
6	Genel	rast	correct s.

"rast" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 74 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	rast gelme	encounter i.
2	Genel	işlerin rast gitmesi	auspice i.
3	Genel	rast gelmek	hit the target f.
4	Genel	rast getirmek	allow to succeed f.
5	Genel	işleri rast gitmek	prosper f.
6	Genel	rast getirmek	cause to hit the mark f.
7	Genel	rast gelmek	run into f.
8	Genel	rast gelmek	hit the mark f.
9	Genel	rast gitmek	go well f.
10	Genel	rast gitmek	succeed f.
11	Genel	rast gelmek	come across f.
12	Genel	rast getirmek	choose the right time f.
13	Genel	rast getirmek (Allah)	allow to succeed f.
14	Genel	rast getirmek	succeed in meeting f.
15	Genel	rast gelmek	run across f.
16	Genel	rast gelmek	meet by chance f.
17	Genel	rast gelmek	come upon f.
18	Genel	-e rast gelmek	come across f.
19	Genel	-e rast gelmek	meet f.
20	Genel	rast gelmek	hit f.
21	Genel	rast gelmek	happen upon f.
22	Genel	rast gelmek	happen on f.
23	Genel	rast gelmek	chance on f.
24	Genel	rast gelmek	ran into (run into) f.
25	Genel	rast gelmek	find by chance f.
26	Genel	rast gelmek	strike f.
27	Genel	rast gelmek	attain f.
28	Genel	rast gelmek	discover f.
29	Genel	rast gelmek	chance upon f.
30	Genel	rast gelmek	find accidently f.
31	Genel	rast gelmek	meet f.
32	Genel	işleri rast gitmek	flourish f.
33	Genel	rast gelmek	strike f.
34	Genel	allah işini rast getirsin	god speed you! ünl.
Phrasals
35	Öbek Fiiller	rast gelmek	bump into f.
36	Öbek Fiiller	birisiyle rast gelmek	come on someone f.
37	Öbek Fiiller	birisiyle rast gelmek	come onto someone f.
38	Öbek Fiiller	rast gelmek	happen upon f.
39	Öbek Fiiller	rast gelmek	come upon f.
40	Öbek Fiiller	rast gelmek	fall upon f.
41	Öbek Fiiller	rast gelmek	light upon f.
42	Öbek Fiiller	rast gelmek	come across f.
43	Öbek Fiiller	işleri rast gitmek/iyileşmek	get on f.
44	Öbek Fiiller	rast gitmek	go off f.
45	Öbek Fiiller	şans eseri (birine) rast gelmek	stumble into (someone) f.
46	Öbek Fiiller	(birine) rast gelmek	run into (someone) f.
47	Öbek Fiiller	(birine) rast gelmek	bump into (someone) f.
48	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) rast gelmek	chance on (someone or something) f.
49	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) rast gelmek	chance upon (someone or something) f.
50	Öbek Fiiller	birine/bir şeye rast gelmek	come across someone or something f.
51	Öbek Fiiller	birine/bir şeye rast gelmek	run across someone or something f.
52	Öbek Fiiller	bir şeye rast gelmek	come by something f.
53	Öbek Fiiller	birine/bir şeye rast gelmek	come upon someone or something f.
54	Öbek Fiiller	birine/bir şeye rast gelmek	come on someone or something f.
55	Öbek Fiiller	birine/bir şeye rast gelmek	come onto someone or something f.
56	Öbek Fiiller	(biriyle/bir şeyle) rast gelmek	come upon (someone or something) f.
57	Öbek Fiiller	birine/bir şeye rast gelmek	happen upon someone or something f.
58	Öbek Fiiller	birine/bir şeye rast gelmek	happen on someone or something f.
59	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) rast gelmek	happen across (someone or something) f.
60	Öbek Fiiller	(bir şeye) rast gelmek	tumble upon (something) f.
Colloquial
61	Konuşma Dili	rast gelmek	cross someone's path f.
62	Konuşma Dili	ne zaman rast gelirsek görüşürüz	(I'll) see you when I see you expr.
63	Konuşma Dili	(birinin) işi rast gitmesin	woe betide (someone) expr.
64	Konuşma Dili	rast gitsin	fingers crossed expr.
Idioms
65	Deyim	işler rast gitmek	get on in the world f.
66	Deyim	rast gelmek	happen upon f.
67	Deyim	rast gelmek	happen along f.
68	Deyim	rast gelmek	happen on f.
69	Deyim	rast gelmek	come in contact f.
70	Deyim	rast gelmek	come into contact f.
71	Deyim	işin rast gitmesin	may the force be without you expr.
72	Deyim	işin rast gitmesin	may the force not be with you expr.
Speaking
73	Konuşma	ne zaman rast gelirsek görüşürüz	see you when i see you expr.
Marine
74	Denizcilik	kısa tepeli rast gele dalgalar	short-crested random waves i.