Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
shame!
"shame!"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
shame!
ünl.
utan!
2
Genel
shame!
ünl.
rezilsin!
Colloquial
3
Konuşma Dili
shame!
ünl.
hay aksi!
4
Konuşma Dili
shame!
ünl.
yazık!
5
Konuşma Dili
shame!
ünl.
ah canım!
"shame!"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 169 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
shame
i.
utanma
2
Yaygın Kullanım
shame
i.
ayıp
3
Yaygın Kullanım
shame
i.
utanç
4
Yaygın Kullanım
shame
f.
utandırmak
General
5
Genel
shame
i.
yazık
6
Genel
shame
i.
günah
7
Genel
shame
i.
mahcubiyet
8
Genel
shame
i.
haya
9
Genel
shame
i.
hicap
10
Genel
shame
i.
mahcupluk
11
Genel
shame
i.
ar
12
Genel
shame
i.
rezalet
13
Genel
shame
i.
alınkarası
14
Genel
shame
i.
leke
15
Genel
shame
i.
utanılacak şey
16
Genel
sense of shame
i.
utanma duygusu
17
Genel
shame
i.
kara
18
Genel
shame
i.
kepazelik
19
Genel
shame
i.
maskaralık
20
Genel
shame of humanity
i.
insanlık ayıbı
21
Genel
shame
i.
yüz karası
22
Genel
sense of shame
i.
utanma hissi
23
Genel
name and shame
i.
adını ve suçunu basında ilan ederek utandırma
24
Genel
name and shame
i.
adını karalama
25
Genel
cover-shame [obsolete]
i.
utancı örten şey
26
Genel
shame
i.
utanç sebebi
27
Genel
lose all sense of shame
f.
ar damarı çatlamak
28
Genel
shame
f.
ayıp etmek
29
Genel
put something to shame
f.
bir şeyi gölgede bırakmak
30
Genel
blush with shame
f.
utanmak
31
Genel
bring shame on
f.
rezil etmek
32
Genel
shame
f.
gölgede bırakmak
33
Genel
be left only with the shame of an intended misdeed
f.
ettiğiyle kalmak
34
Genel
shame
f.
biçimlemek
35
Genel
feel shame for
f.
utanç duymak
36
Genel
put someone to shame
f.
birini rezil etmek
37
Genel
shame
f.
birini utandırarak bir şey yapmaya mecbur etmek
38
Genel
shame
f.
mahcup etmek
39
Genel
put someone to shame
f.
utandırmak (birini)
40
Genel
shame
f.
yazık etmek
41
Genel
shame
f.
rezil etmek
42
Genel
feel shame at
f.
utanmak
43
Genel
call shame
f.
ateş püskürmek
44
Genel
feel shame
f.
utanç duymak
45
Genel
put somebody to shame
f.
rezil etmek
46
Genel
shame
f.
namusunu kirletmek
47
Genel
shame
f.
tecavüz etmek
48
Genel
put somebody to shame
f.
mahcup etmek
49
Genel
put somebody to shame
f.
utandırmak
50
Genel
put to shame
f.
bozum etmek
51
Genel
put to shame
f.
bozmak
52
Genel
put someone to shame
f.
birini gölgede bırakmak
53
Genel
put someone to shame
f.
mahcup etmek (birini)
54
Genel
do one shame
f.
birini utandırmak
55
Genel
be a shame
f.
ayıp olmak
56
Genel
shame
f.
utanarak kaçınmak
57
Genel
shame
f.
rezil etmek
58
Genel
shame
f.
fark atarak üstün gelmek
59
Genel
shame
f.
açık ara farkla yenmek
60
Genel
shame [dialect]
f.
hicap duymak
61
Genel
shame-proof
s.
hayasız
62
Genel
shame-proof
s.
utanmaz
63
Genel
shame-proof
s.
arlanmaz
64
Genel
without shame
zf.
utanmadan
65
Genel
in shame
zf.
utançla
66
Genel
in shame
zf.
utanç içinde
67
Genel
in shame of [obsolete]
ed.
rezil etmek için
68
Genel
in shame of [obsolete]
ed.
utanç getirmek için
69
Genel
shame on you!
ünl.
utan!
70
Genel
shame on you!
ünl.
aşkolsun
71
Genel
shame on you!
ünl.
yazıklar olsun sana
Proverb
72
Atasözü
tell the truth and shame the devil
aleyhine bile olsa doğruyu söyle
73
Atasözü
fool me once, shame on you; fool me twice, shame on me
beni bir kere aldatırsan sen utan, ikincide ben kanarsam ben utanayım
74
Atasözü
better die with honour than live with shame
utançla yaşamaktansa onurla ölmek daha iyidir
75
Atasözü
there is no shame in not knowing; the shame lies in not finding out
bilmemek değil öğrenmemek ayıp
76
Atasözü
there is no shame in not knowing; the shame lies in not finding out
bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp
Colloquial
77
Konuşma Dili
walk of shame
i.
utanç yürüyüşü
78
Konuşma Dili
a shame
i.
talihsiz bir durum
79
Konuşma Dili
a shame
i.
şanssızlık
80
Konuşma Dili
a shame
i.
yazık
81
Konuşma Dili
body shame
f.
bedensel görünüşüyle dalga geçmek/eleştirmek
82
Konuşma Dili
body shame
f.
kişinin bedeninden utanmasına neden olmak
83
Konuşma Dili
have no shame
f.
hiç utanması olmamak
84
Konuşma Dili
have no sense of shame
f.
hiç utanması olmamak
85
Konuşma Dili
have no sense of shame
f.
ar damarı çatlamış olmak
86
Konuşma Dili
have no sense of shame
f.
utanmaz arlanmaz olmak
87
Konuşma Dili
have no sense of shame
f.
hiç utanmamak
88
Konuşma Dili
have no sense of shame
f.
hiç hicap duymamak
89
Konuşma Dili
shame of it (all)
expr.
ne utanç verici
90
Konuşma Dili
shame on you!
expr.
yazıklar olsun sana!
91
Konuşma Dili
shame on you!
expr.
yazıklar olsun size!
92
Konuşma Dili
would be a shame
exclam.
yazık olurdu
Idioms
93
Deyim
crying shame
i.
büyük ayıp
94
Deyim
a crying shame
i.
talihsizlik
95
Deyim
a crying shame
i.
zamansız durum
96
Deyim
a crying shame
i.
sırasız durum
97
Deyim
a crying shame
i.
şanssızlık
98
Deyim
a crying shame
i.
sorunsal
99
Deyim
a dirty shame
i.
çok talihsiz durum
100
Deyim
a dirty shame
i.
utanç vesikası
101
Deyim
lose all sense of shame
f.
ar damarı çatlamak
102
Deyim
put someone to shame
f.
birini utandırmak
103
Deyim
put someone to shame
f.
birisini utandırmak
104
Deyim
put someone to shame
f.
birini yerin dibine sokmak
105
Deyim
hide one's face in shame
f.
utancından yerin dibine geçmek
106
Deyim
hang one's head in shame
f.
utançla başını eğmek
107
Deyim
hide one's face in shame
f.
utancıdan yüzünü saklamak
108
Deyim
be a crying shame
f.
büyük talihsizlik olmak
109
Deyim
be a crying shame
f.
şanssızlık olmak
110
Deyim
be a crying shame
f.
yazık olmak
111
Deyim
body shame
f.
kilolarıyla dalga geçmek
112
Deyim
body shame
f.
kilolarından utandırmak
113
Deyim
body shame
f.
fiziksel görünüşüyle dalga geçmek
114
Deyim
hang your head (in/for shame)
f.
(utançla) başını eğmek
115
Deyim
hang your head (in/for shame)
f.
(utançla) başını öne eğmek
116
Deyim
hide face in shame
f.
utancından yerin dibine geçmek
117
Deyim
hide face in shame
f.
utancından yüzünü saklamak/kimsenin yüzüne bakamamak
118
Deyim
put (someone or something) to shame
f.
(birini/bir şeyi) utandırmak
119
Deyim
put (someone or something) to shame
f.
(birini/bir şeyi) bozum etmek/bozmak
120
Deyim
put (someone or something) to shame
f.
(birini/bir şey) rezil etmek
121
Deyim
put (someone or something) to shame
f.
(birini/bir şeyi) geride bırakmak
122
Deyim
put (someone or something) to shame
f.
(birini/bir şeyi) gölgede bırakmak
123
Deyim
put (someone or something) to shame
f.
(birini/bir şeyi) geçmek
124
Deyim
put (someone or something) to shame
f.
(birini/bir şeyi) aşmak
125
Deyim
put (someone or something) to shame
f.
(birinden/bir şeyden) üstün olmak
126
Deyim
put (someone or something) to shame
f.
(birine/bir şeye) sütün gelmek
127
Deyim
shame the devil
f.
doğruyu söylemek
Speaking
128
Konuşma
what a shame
expr.
ayıp sana
129
Konuşma
shame on you
expr.
ayıp sana
130
Konuşma
it's a crying shame
expr.
büyük talihsizlik
131
Konuşma
there's no shame in that
expr.
bunda utanacak bir şey yok
132
Konuşma
that's a shame
expr.
bu bir ayıp
133
Konuşma
it's a crying shame
expr.
çok yazık!
134
Konuşma
shame on you
expr.
gözüne dizine dursun
135
Konuşma
that's a shame
expr.
ne yazık
136
Konuşma
what a great shame!
expr.
ne büyük bir utanç/ayıp!
137
Konuşma
it's such a shame
expr.
ne kadar utanç verici
138
Konuşma
what a shame
expr.
ne kötü
139
Konuşma
for shame!
expr.
ne ayıp!
140
Konuşma
what a shame
expr.
ne yazık
141
Konuşma
what a shame!
expr.
ne yazık!
142
Konuşma
it's a shame what happened to you
expr.
sana olanlar utanç verici
143
Konuşma
it's a crying shame!
expr.
yazıklar olsun!
144
Konuşma
it's a shame
expr.
yazık olmuş
145
Konuşma
this puts me to shame
expr.
(bu) beni mahcup etti(niz)
146
Konuşma
what a shame
expr.
yazıklar olsun
147
Konuşma
this puts me to shame
expr.
(bu) beni utandırdı(nız)
148
Konuşma
what a shame
expr.
vah vah!
149
Konuşma
shame on you
expr.
yazıklar olsun (sana)
150
Konuşma
shame on you
expr.
yazıklar olsun sana
151
Konuşma
shame on you
expr.
yazık sana
152
Konuşma
that's a shame
expr.
çok yazık
153
Konuşma
that's a shame
expr.
yazık oldu
Trade/Economic
154
Ticaret/Ekonomi
shame dividend
i.
gerçek olmayan kar payı
Psychology
155
Psikoloji
autonomy versus shame and doubt
i.
utanç ve kuşkuya karşı özerklik
Gastronomy
156
Mutfak
bloody shame
i.
alkolsüz bloody mary kokteyli
Zoology
157
Zooloji
shame plant
i.
küseğen
158
Zooloji
shame plant
i.
küskün
159
Zooloji
shame plant
i.
küstümotu
160
Zooloji
shame plant
i.
mimoza
Botanic
161
Botanik
cover-shame
i.
kara ardıç
Religious
162
Dini
kiss of shame
i.
orta çağ cadı ayinlerinde şeytan'ın anüsünü öpme ritüeli
Archaic
163
Eski Kullanım
shame
i.
namus lekesi
164
Eski Kullanım
shame
i.
avret yeri
Slang
165
Argo
walk of shame
f.
feneri başka yerde söndürmek
Modern Slang
166
Modern Argo
age shame
f.
yaşıyla dalga geçmek
167
Modern Argo
age shame
f.
yaşı nedeniyle utandırmak
168
Modern Argo
age shame
f.
yaşından utandırmak
169
Modern Argo
age shame
f.
yaşından utanmasına neden olmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of shame!
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy