Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
silent
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"silent"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 41 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
silent
s.
suskun
2
Yaygın Kullanım
silent
s.
sessiz
General
3
Genel
silent
s.
sakin
4
Genel
silent
s.
içinden okunan
5
Genel
silent
s.
süküti
6
Genel
silent
s.
içten içe güdülen
7
Genel
silent
s.
dilsiz
8
Genel
silent
s.
sessiz
9
Genel
silent
s.
sözlerle ifade edilmeyen
10
Genel
silent
s.
konuşulmadan hissedilen
11
Genel
silent
s.
bahsetmeyen
12
Genel
silent
s.
göz önüne almayan
13
Genel
silent
s.
soruları cevapsız bırakan
14
Genel
silent
s.
kaydedilmemiş
15
Genel
silent
s.
bahsi geçmeyen
16
Genel
silent
s.
açıklanmayan
17
Genel
silent
s.
bilinmeyen
18
Genel
silent
s.
pek bilinmeyen
19
Genel
silent
s.
gözden kaçtığı için takdir görmeyen
20
Genel
silent
s.
işte aktif rol almayan
21
Genel
silent
s.
tepki göstermeyen
22
Genel
silent
s.
kayıtsız
23
Genel
silent
s.
pasif
24
Genel
silent
s.
(damıtılmış içki) yavan
25
Genel
silent
s.
diyalogsuz
26
Genel
silent
s.
karşılıklı konuşma içermeyen
27
Genel
silent
s.
frekans aralığından ötürü insanlarca işitilemeyen
28
Genel
silent
s.
gizli
29
Genel
silent
s.
görülmez
30
Genel
silent
s.
keşfedilmemiş
Technical
31
Teknik
silent
s.
gürültüsüz
32
Teknik
silent
s.
sessiz
Medical
33
Medikal
silent
s.
alışılagelen bulguları sergilemeyen
34
Medikal
silent
s.
semptomsuz
35
Medikal
silent
s.
belirti vermeyen
36
Medikal
silent
s.
uyarıya tespit edilebilir bir tepki vermeyen
37
Medikal
silent
s.
tespit edilebilir bir fonksiyonu veya etkisi olmayan
Linguistics
38
Dilbilim
silent
s.
çıkarıldığında sözcüğün telaffuzunda değişikliğe sebep olmayan (harf)
39
Dilbilim
silent
s.
sözcük içerisinde okunmayan (harf)
Cinema
40
Sinema
silent
s.
sessiz sinemaya ait
41
Sinema
silent
s.
sessiz sinema ile ilişkili
"silent"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 158 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
silent films
i.
sessiz filmler
2
Genel
silent partner
i.
kuruluşun idaresine karışmayan ortak
3
Genel
silent film
i.
sessiz film
4
Genel
silent movie
i.
sessiz film
5
Genel
silent treatment
i.
sessiz muamele
6
Genel
silent and cowering
i.
suspus
7
Genel
silent treatment
i.
bireyin karşındaki kişiye tepkisiz kalarak tepkisini göstermesi
8
Genel
silent partners
i.
sessiz ortaklar
9
Genel
silent motion pictures
i.
sessiz sinema
10
Genel
silent period
i.
sessiz dönem
11
Genel
the silent majority
i.
sessiz çoğunluk
12
Genel
silent scream
i.
sessiz çığlık
13
Genel
silent protest
i.
sessiz protesto
14
Genel
silent hill
i.
sessiz tepe
15
Genel
silent auction
i.
sessiz müzayede
16
Genel
silent lock
i.
sessiz kilit
17
Genel
silent lucidity
i.
sessiz berraklık
18
Genel
silent invasion
i.
sessiz istila
19
Genel
silent [obsolete]
i.
sessizliğin hakim olduğu zaman aralığı
20
Genel
silent butler
i.
sofradaki kırıntıları ve kül tablasında bulunanları toplamaya yarayan saplı küçük bir kap
21
Genel
silent partnership
i.
kişinin yalnızca sermayesini sunduğu ortaklık biçimi
22
Genel
silent person
i.
konuşmayan kimse
23
Genel
silent person
i.
sessiz kimse
24
Genel
silent majority
i.
sessiz çoğunluk
25
Genel
cause to be silent
f.
sessiz olmasına yol açmak
26
Genel
keep silent
f.
suspus olmak
27
Genel
stand in silent homage
f.
saygı duruşunda bulunmak
28
Genel
keep silent
f.
susmak
29
Genel
keep silent
f.
ağzına kilit vurmak
30
Genel
keep silent
f.
çıt çıkarmamak
31
Genel
be silent
f.
sessiz olmak
32
Genel
be silent
f.
ağız açmamak
33
Genel
be silent
f.
susmak
34
Genel
keep silent
f.
sükut etmek
35
Genel
keep silent
f.
sessiz kalmak
36
Genel
use the right to remain silent
f.
susma hakkını kullanmak
37
Genel
use the right to remain silent
f.
konuşmama hakkını kullanmak
38
Genel
be on silent
f.
telefon sessizde olmak
39
Genel
be on silent
f.
(telefon) sessizde olmak
40
Genel
put the phone on silent
f.
telefonu sessize almak
41
Genel
stay silent
f.
sessiz kalmak
42
Genel
go silent
f.
sesi kesilmek
43
Genel
become silent
f.
suskunlaşmak
44
Genel
as silent as
s.
kadar sessiz
Idioms
45
Deyim
silent partner (us)
i.
gizli ortak
46
Deyim
the strong, silent type
i.
güçlü ve sessiz tip
47
Deyim
silent partner
i.
gizli ortak
48
Deyim
silent partner
i.
sessiz ortak
49
Deyim
the silent majority
i.
sessiz çoğunluk
50
Deyim
strong silent type
i.
güçlü ve sessiz adam
51
Deyim
strong silent type
i.
duygularını belli etmeyen adam
52
Deyim
strong silent type
i.
içine kapanık güçlü adam
53
Deyim
fall silent
f.
sessizliğe bürünmek
54
Deyim
get the silent treatment
f.
umursanmamak
55
Deyim
get the silent treatment
f.
küsülmek
56
Deyim
get the silent treatment
f.
konuşulmamak
57
Deyim
get the silent treatment
f.
yok sayılmak
58
Deyim
get the silent treatment
f.
yüz verilmemek
59
Deyim
give somebody the silent treatment
f.
(biriyle) küsmek
60
Deyim
give somebody the silent treatment
f.
(birine) küs olmak
61
Deyim
give somebody the silent treatment
f.
(biriyle) konuşmamak
62
Deyim
give somebody the silent treatment
f.
(birine) hiç cevap vermemek
63
Deyim
give somebody the silent treatment
f.
(birine) yüz vermemek
64
Deyim
give someone the silent treatment
f.
biriyle küsmek
65
Deyim
give someone the silent treatment
f.
birine küs olmak
66
Deyim
give someone the silent treatment
f.
biriyle konuşmamak
67
Deyim
give someone the silent treatment
f.
birine hiç cevap vermemek
68
Deyim
give someone the silent treatment
f.
birine yüz vermemek
69
Deyim
give someone the silent treatment
f.
birini umursamamak
70
Deyim
be (as) silent as the grave
f.
ölüm sessizliğinde olmak
71
Deyim
be (as) silent as the grave
f.
ölüm sessizliğine bürünmüş olmak
72
Deyim
give (one) the silent treatment
f.
(birine) küsmek
73
Deyim
give (one) the silent treatment
f.
(biriyle) konuşmamak
74
Deyim
give (one) the silent treatment
f.
(birine) hiç cevap vermemek
75
Deyim
give (one) the silent treatment
f.
(birine) yüz vermemek
76
Deyim
give (one) the silent treatment
f.
(birini) yok saymak
77
Deyim
give somebody the silent treatment
f.
birine küsmek
78
Deyim
give somebody the silent treatment
f.
biriyle konuşmamak
79
Deyim
give somebody the silent treatment
f.
birini yok saymak
80
Deyim
give somebody the silent treatment
f.
birine yüz vermemek
81
Deyim
give somebody the silent treatment
f.
birini umursamamak
82
Deyim
get the silent treatment
f.
yok sayılmak
83
Deyim
get the silent treatment
f.
yüz verilmemek
84
Deyim
get the silent treatment
f.
umursanmamak
85
Deyim
silent as the grave
s.
ölü gibi sessiz
86
Deyim
silent as the dead
s.
ölü gibi sessiz
87
Deyim
(as) silent as the dead
s.
ölüm sessizliğinde
88
Deyim
(as) silent as the dead
s.
ölüm sessizliğine bürünmüş
89
Deyim
(as) silent as the dead
s.
ölü gibi sessiz
90
Deyim
(as) silent as the grave
s.
ölüm sessizliğinde
91
Deyim
(as) silent as the grave
s.
ölüm sessizliğine bürünmüş
92
Deyim
(as) silent as the grave
s.
ölü gibi sessiz
93
Deyim
as silent as the grave
expr.
ölüm kadar sessiz
94
Deyim
as silent as the dead
expr.
ölüm kadar sessiz
95
Deyim
as silent as the tomb
expr.
mezar gibi sessiz
96
Deyim
as silent as the grave
expr.
mezar gibi sessiz
Speaking
97
Konuşma
you have the right to remain silent
expr.
konuşmama hakkına sahipsin
98
Konuşma
you have the right to remain silent, anything you say can and will be used against you in a court of law
expr.
sessiz kalma hakkına sahipsiniz, söyleyeceğiniz her şey mahkemede aleyhinizde delil olarak kullanılabilir
99
Konuşma
be silent
expr.
susun
100
Konuşma
be silent
expr.
sus
101
Konuşma
you have the right to remain silent, anything you say can and will be used against you in a court of law
expr.
sessiz kalma hakkına sahipsin, söyleyeceğin her şey mahkemede aleyhinde delil olarak kullanılabilir
102
Konuşma
be silent
expr.
sessiz ol
103
Konuşma
my phone was on silent
expr.
telefonum sessizdeydi
Trade/Economic
104
Ticaret/Ekonomi
silent partner
i.
gayrı faal ortak
105
Ticaret/Ekonomi
silent partner
i.
faal olmayan ortak
106
Ticaret/Ekonomi
silent partner
i.
komanditer ortak
107
Ticaret/Ekonomi
silent partner
i.
komanditer
108
Ticaret/Ekonomi
silent partner
i.
sessiz ortak
109
Ticaret/Ekonomi
silent partner
i.
yönetime katılmayan küçük ortak
Law
110
Hukuk
right to remain silent
i.
konuşmama hakkı
111
Hukuk
silent partner
i.
komandite ortak
112
Hukuk
right to remain silent
i.
susma hakkı
Politics
113
Siyasal
right to remain silent
i.
konuşmama hakkı
114
Siyasal
silent diplomacy
i.
sessiz diplomasi
115
Siyasal
silent majority
i.
başkan nixon'un politikalarını sessizce destekleyen abd vatandaşları
116
Siyasal
silent majority
i.
siyasi açıdan pasif durumdaki çoğunluk
Insurance
117
Sigortacılık
silent cyber
i.
bilinmeyen siber teminat
Technical
118
Teknik
engine silent block
i.
motor süspansiyon takozu
119
Teknik
silent running
i.
sessiz çalışma
120
Teknik
silent operation test
i.
sessiz çalışma testi
121
Teknik
silent running test
i.
sessiz çalışma testi
122
Teknik
silent operation
i.
sessiz çalışma
123
Teknik
engine silent block
i.
süspansiyon lastiği
Informatics
124
Bilişim
silent period
i.
sessiz dönem
125
Bilişim
silent period
i.
sessiz aralık
126
Bilişim
silent e-commerce
i.
sessiz e-ticaret
Telecom
127
Telekom
silent alert
i.
sessiz alarm
128
Telekom
silent monitoring
i.
sessiz denetim
129
Telekom
silent radio
i.
sessiz radyo
130
Telekom
silent zone
i.
sessiz bölge
131
Telekom
silent period
i.
sükunet periyodu
Automotive
132
Otomotiv
fail-silent
i.
arıza durumunda sessiz kalma
133
Otomotiv
silent chain
i.
sessiz zincir
134
Otomotiv
silent chain
i.
sessiz zincir
Traffic
135
Trafik
silent cop
i.
trafik polisinin yerini tutması için trafik işaretleri ve lambalarıyla donatılıp kavşakların merkezine konan cihaz
Medical
136
Medikal
cortical silent period
i.
kortikal sessiz periyod
137
Medikal
silent myocardial ischemia
i.
sessiz miyokard iskemisi
138
Medikal
silent (syndrome of irreversible lithium-effectuated neurotoxicity)
kısalt.
persistan serebellar disfonksiyona sebep olan kalıcı bir intoksikasyon sekeli
Psychology
139
Psikoloji
silent areas
i.
sessiz alanlar
Biochemistry
140
Biyokimya
silent mutation
i.
belirsiz mutasyon
141
Biyokimya
silent gene
i.
çekinik kalıt
142
Biyokimya
silent mutation
i.
çekinik türeşim
Linguistics
143
Dilbilim
silent letter
i.
okunmayan harf
144
Dilbilim
silent letter
i.
sessiz harf
145
Dilbilim
silent way
i.
sessiz yöntem
146
Dilbilim
silent stress
i.
sessiz vurgu
147
Dilbilim
silent reading
i.
sessiz okuma
148
Dilbilim
silent letter
i.
sesletilmeyen harf
Theatre
149
Tiyatro
silent part
i.
sessiz tiyatro rolü
150
Tiyatro
silent part
i.
konuşma gerektirmeyen tiyatro rolü
Cinema
151
Sinema
silent picture
i.
müziği olmayan film
Latin
152
Latince
silent leges inter arma
i.
savaş sırasında kanunlar susar
Archaic
153
Eski Kullanım
silent majority
i.
ölüler
British Slang
154
İngiliz Argosu
s.b.d. (silent but deadly)
i.
sessizce yapılan ancak kokusu katlanılmaz olan osuruk
155
İngiliz Argosu
silent but deadly
s.
sessiz ama ölümcül (genellikle osuruk için kullanılır)
156
İngiliz Argosu
silent but violent
s.
sessiz ama ölümcül (genellikle osuruk için kullanılır)
Star Wars
157
Star Wars
silent desert
i.
sessiz çöl
158
Star Wars
silent sun cantina
i.
sessiz güneş kantinası
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of silent
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy