Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
slow
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"slow"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 53 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
slow
f.
yavaşlatmak
2
Yaygın Kullanım
slow
s.
yavaş
3
Yaygın Kullanım
slow
s.
ağır
General
4
Genel
slow
i.
yavaş kimse
5
Genel
slow
i.
ağır hareket eden şey
6
Genel
slow
f.
ağırlaşmak
7
Genel
slow
f.
yavaşlamak
8
Genel
slow
s.
zor anlayan
9
Genel
slow
s.
bati
10
Genel
slow
s.
geri (saat)
11
Genel
slow
s.
yavaş giden
12
Genel
slow
s.
geç anlayan
13
Genel
slow
s.
durgun
14
Genel
slow
s.
eli ağır
15
Genel
slow
s.
acelesiz
16
Genel
slow
s.
kesat
17
Genel
slow
s.
geri kalmış
18
Genel
slow
s.
geç olan
19
Genel
slow
s.
sıkıcı
20
Genel
slow
s.
uzun süren
21
Genel
slow
s.
ağır
22
Genel
slow
s.
geri
23
Genel
slow
s.
ağırkanlı
24
Genel
slow
s.
bıktırıcı
25
Genel
slow
s.
kaplumbağa gibi
26
Genel
slow
s.
geç
27
Genel
slow
s.
yavaş yavaş etkileyen
28
Genel
slow
s.
aheste
29
Genel
slow
s.
yavaş
30
Genel
slow
s.
yavaş hareket eden
31
Genel
slow
s.
ağır hareket eden
32
Genel
slow
s.
yavaş ilerleyen
33
Genel
slow
s.
nazik
34
Genel
slow
s.
hafif
35
Genel
slow
s.
(hamur kağıt) ıslak
36
Genel
slow
s.
(hamur kağıt) sıvıyı akıtan
37
Genel
slow
s.
kademeli
38
Genel
slow
s.
aşamalı
39
Genel
slow
s.
evreli
40
Genel
slow
zf.
yavaş bir şekilde
41
Genel
slow
zf.
yavaş yavaş
42
Genel
slow
zf.
yavaşça
Technical
43
Teknik
slow
s.
yavaş
Gastronomy
44
Mutfak
slow
s.
düşük sıcaklıkta pişirilen
45
Mutfak
slow
s.
yavaş yavaş pişen
Sport
46
Spor
slow
s.
(kriket kalesi) atılan topun hızla geri sıçrayamayacağı durumda olan
47
Spor
slow
s.
(yarış pisti yüzeyi) ıslak ve yapış yapış
Photography
48
Fotoğrafçılık
slow
s.
ağır çekim yapabilen
Slang
49
Argo
slow
s.
mankafa
50
Argo
slow
s.
alık
51
Argo
slow
s.
aval
52
Argo
slow
s.
laf anlamaz
53
Argo
slow
s.
kalın kafalı
"slow"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 375 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
slow down
f.
yavaşlatmak
2
Yaygın Kullanım
slow down
f.
yavaşlamak
General
3
Genel
slow flowing water
i.
ağır akan su
4
Genel
slow wipe
i.
yavaş silme
5
Genel
slow train
i.
posta treni
6
Genel
slow coach
i.
ağırkanlı kimse
7
Genel
go-slow
i.
işi yavaşlatma grevi
8
Genel
go-slow
i.
işi yavaşlatma
9
Genel
slow movement
i.
yavaş hareket
10
Genel
slow movement
i.
ağır hareket
11
Genel
slow city
i.
yavaş şehir
12
Genel
citta slow
i.
yavaş şehir
13
Genel
slow city
i.
yavaş şehir (akımı)
14
Genel
a slow dance
i.
yavaş bir dans
15
Genel
slow start
i.
yavaş başlangıç
16
Genel
slow-mo
i.
ağır çekim
17
Genel
slow wave
i.
yavaş dalga
18
Genel
slow music
i.
sakin müzik
19
Genel
a slow learner
i.
yavaş öğrenen kimse
20
Genel
a slow learner
i.
ağır öğrenen kimse
21
Genel
slow build up
i.
yavaş yavaş gelişme
22
Genel
slow build up
i.
ağır ağır gelişme
23
Genel
slow cooker
i.
yavaş pişirici
24
Genel
slow response
i.
yavaş tepki
25
Genel
slow response
i.
gecikmeli tepki
26
Genel
a slow moving river
i.
yavaş akan bir nehir
27
Genel
slow-cooking
i.
yavaş pişirme
28
Genel
slow gait
i.
dört vuruşlu tırıs yürüyüş
29
Genel
slow lane
i.
görece daha yavaş ilerleme kaydedilen durum
30
Genel
slow lane
i.
ağır ilerleme
31
Genel
slow lane
i.
yavaş gelişim
32
Genel
slow-wittedness
i.
yavaş idrak etme
33
Genel
slow-wittedness
i.
durgun zekalılık
34
Genel
smv (slow-moving vehicle)
i.
yavaş hareket eden araç
35
Genel
slow down
f.
hızını almak
36
Genel
be slow
f.
geri kalmak
37
Genel
slow up
f.
yavaşlatmak
38
Genel
slow down
f.
ağırlaşmak
39
Genel
slow down
f.
hızını eksiltmek
40
Genel
be unable to slow down
f.
hızını alamamak
41
Genel
go slow
f.
ağırdan almak
42
Genel
be slow
f.
geri kalmak (saat)
43
Genel
go slow
f.
yavaşlatmak
44
Genel
slow down
f.
ağırlaştırmak
45
Genel
slow up
f.
yavaşlamak
46
Genel
slow the growth
f.
büyümesini yavaşlatmak
47
Genel
slow something down
f.
ağırlaştırmak
48
Genel
slow down
f.
hafiflemek
49
Genel
slow up
f.
hızını eksiltmek
50
Genel
(for a time piece) be slow
f.
geri kalmak
51
Genel
become slow
f.
yavaşlamış olmak
52
Genel
slow (down) the tempo
f.
tempoyu düşürmek
53
Genel
become slow-witted
f.
hımbıllaşmak
54
Genel
one's tempo slow down
f.
temposu düşmek
55
Genel
slow down the aging process
f.
yaşlanmayı geciktirici etkisi olmak
56
Genel
slow down the aging process
f.
yaşlanmayı geciktirmek
57
Genel
speak slow
f.
yavaş konuşmak
58
Genel
run at a slow pace
f.
yavaş tempoda koşmak
59
Genel
slow down the speed
f.
hızı düşürmek
60
Genel
slow down the speed
f.
hızı azaltmak
61
Genel
slow down the time
f.
zamanı yavaşlatmak
62
Genel
slow gait
f.
yavaş yavaş yürümek
63
Genel
slow gait
f.
yavaş yavaş hareket etmek
64
Genel
slow-handclap
f.
yavaş alkışlarla eşlik etmek
65
Genel
slow-handclap
f.
ağır ağır alkışlamak
66
Genel
slow and sure
s.
temkinli
67
Genel
slow moving
s.
ağır
68
Genel
slow moving
s.
yavaş hareket eden
69
Genel
very slow
s.
çok yavaş
70
Genel
too slow
s.
çok yavaş
71
Genel
dead slow
s.
çok yavaş
72
Genel
dead slow
s.
nerdeyse durmuş
73
Genel
dead slow
s.
nerdeyse hiç hareket etmeyen
74
Genel
slow-witted
s.
mankafa
75
Genel
slow-witted
s.
geç anlayan
76
Genel
slow-gaited
s.
yavaş yürüyen
77
Genel
slow-witted
s.
kalın kafalı
78
Genel
slow-working
s.
eli ağır
79
Genel
rather slow
s.
oldukça yavaş
80
Genel
quite slow
s.
oldukça yavaş
81
Genel
slow-going
s.
yavaş hareket eden
82
Genel
slow-footed
s.
yavaş hareket eden
83
Genel
slow-going
s.
yavaş ilerleyen
84
Genel
slow-going
s.
ağır hareket eden
85
Genel
slow-footed
s.
yavaş ilerleyen
86
Genel
slow-footed
s.
ağır hareket eden
87
Genel
slow-to-materialize
s.
yavaş ilerleyen/gerçekleşen/ortaya çıkan
88
Genel
slow-to-warm-up
s.
yavaş alışan
89
Genel
slow-to-warm-up
s.
(bir yere) yavaş ısınan
90
Genel
slow-paced
s.
yavaş
91
Genel
slow-paced
s.
ağır hareket eden
92
Genel
slow-paced
s.
ağır (hareket eden)
93
Genel
slow-footed
s.
yavaş
94
Genel
slow-footed
s.
ağır hareket eden
95
Genel
slow-footed
s.
ağır (hareket eden)
96
Genel
go-slow
s.
incelikli ve dikkatli (davranış, bakış açısı)
97
Genel
slow motion
s.
yavaş hareket eden
98
Genel
slow motion
s.
ağır çalışan
99
Genel
slow motion
s.
yavaş işleyen
100
Genel
slow-acting
s.
yavaş etki eden
101
Genel
slow-acting
s.
yavaş çalışan
102
Genel
slow-acting
s.
hızlı olmayan
103
Genel
slow-motion
s.
yavaş işleyen
104
Genel
slow-motion
s.
yavaş ilerleyen
105
Genel
slow-moving
s.
ağır hareket eden
106
Genel
slow-moving
s.
yavaş ilerleyen
107
Genel
slow-moving
s.
yavaş satan
108
Genel
slow-moving
s.
yavaş işleyen
109
Genel
slow-speaking
s.
yavaş konuşan
110
Genel
slow-spoken
s.
yavaş konuşan
111
Genel
at a slow rate
zf.
yavaş bir hızla
112
Genel
by slow degrees
zf.
yavaş yavaş
113
Genel
in slow motion
zf.
ağır çekimde
Phrasals
114
Öbek Fiiller
slow someone down
f.
birinin hızını kesmek
115
Öbek Fiiller
slow in
f.
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu azaltarak) yavaşlatmak
116
Öbek Fiiller
slow in
f.
(animasyonda) hızını azaltmak/düşürmek
117
Öbek Fiiller
slow out
f.
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu artırarak) hızlandırmak
118
Öbek Fiiller
slow out
f.
(animasyonda) hızını artırmak
Phrases
119
İfadeler
be swift to hear, slow to speak
expr.
konuşmadan önce dikkatlice dinle
Proverb
120
Atasözü
slow and steady wins the race
yavaş ama istikrarlı olan yarışı kazanır
121
Atasözü
slow and steady always wins the race
yavaş ve istikrarlı olan daima kazanır
122
Atasözü
be swift to hear, slow to speak
iki dinle bir konuş
123
Atasözü
be swift to hear, slow to speak
iki dinle bir söyle
Colloquial
124
Konuşma Dili
a slow news day
i.
sıradan/sakin/olaysız bir gün
125
Konuşma Dili
slow-in
i.
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu azaltarak) yavaşlatma
126
Konuşma Dili
slow-in
i.
(animasyonda) hızını azaltma/düşürme
127
Konuşma Dili
slow-out
i.
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu artırarak) hızlandırma
128
Konuşma Dili
slow-out
i.
(animasyonda) hızını artırma
129
Konuşma Dili
slow time
i.
standart süre
130
Konuşma Dili
slow time
i.
standart zaman
131
Konuşma Dili
a slow burn
f.
kafası kızmak
132
Konuşma Dili
be a slow burn
f.
sakinken yavaş yavaş aşırı derecede sinirlenmek
133
Konuşma Dili
a slow burn
f.
tepesi atmak
134
Konuşma Dili
go slow (on something)
f.
(bir şeyi) ağırdan almak
135
Konuşma Dili
slow going
s.
ağır hareket eden
136
Konuşma Dili
slow going
s.
yavaş ilerleyen
137
Konuşma Dili
slow going
s.
yavaş hareket eden
138
Konuşma Dili
slow-mo
s.
yavaş hareket eden
139
Konuşma Dili
slow-mo
s.
ağır çekimde çalışan
140
Konuşma Dili
slow-mo
s.
normalden yavaş çalışan
141
Konuşma Dili
slow-mo
s.
yavaş işleyen
Idioms
142
Deyim
slow burn
i.
ağır ağır/adım adım/yavaş yavaş ilerleme
143
Deyim
a slow burn
i.
ağır ağır/adım adım/yavaş yavaş gelişen şey
144
Deyim
slow burn
i.
zamanla büyüme/gelişme
145
Deyim
a slow burn
i.
ağır ağır/adım adım/yavaş yavaş artan şey
146
Deyim
a slow burn
i.
ağır ağır/adım adım/yavaş yavaş etkisini gösteren şey
147
Deyim
slow boat to china
i.
çok uzun süre
148
Deyim
slow study
i.
ağır kavrayan
149
Deyim
slow study
i.
ağır öğrenen
150
Deyim
slow motion train wreck
i.
izlenen fakat durdurulamayan felaket
151
Deyim
slow motion train wreck
i.
yavaş yavaş gelen ve durdurulamayan afet
152
Deyim
life in the slow lane
i.
sakin yaşam
153
Deyim
life in the slow lane
i.
ihtiyatlı yaşam
154
Deyim
life in the slow lane
i.
uçlarda olmayan bir yaşam tarzı
155
Deyim
life in the slow lane
i.
dikkatli bir yaşam tarzı
156
Deyim
life in the slow lane
i.
pek yoğun olmayan bir yaşam tarzı
157
Deyim
life in the slow lane
i.
pek hareketli olmayan bir yaşam tarzı
158
Deyim
be slow on the uptake
f.
ağır kavramak/adapte olmak
159
Deyim
slow-walk
f.
ağırdan almak
160
Deyim
take it slow
f.
ağırdan almak
161
Deyim
take it slow
f.
bir şeyi ağır ve temkinli biçimde yapmak
162
Deyim
be a bit on the slow side
f.
biraz yavaş anlamak
163
Deyim
slow-walk
f.
bir işi yavaş yavaş yapmak
164
Deyim
slow-walk
f.
geciktirmek
165
Deyim
slow to catch on
f.
jeton köşeli olmak
166
Deyim
do a slow burn
f.
sinirlenmeye başlamak
167
Deyim
slow to catch on
f.
(durumun/olayın) farkına geç/zor varmak
168
Deyim
be slow off the mark
f.
(müdahale etmede) ağır kalmak
169
Deyim
do a slow burn
f.
yavaş yavaş sinirlenmek
170
Deyim
be (a little) slow on the uptake
f.
(biraz) ağır/yavaş kavramak
171
Deyim
be (a little) slow on the uptake
f.
anlamakta (biraz) zorluk/sıkıntı çekmek
172
Deyim
be slow off the mark
f.
yavaş harekete geçmek
173
Deyim
be slow off the mark
f.
yavaş müdahale etmek
174
Deyim
be slow off the mark
f.
yavaş idrak etmek
175
Deyim
be slow on the uptake
f.
yavaş öğrenmek
176
Deyim
be slow on the uptake
f.
ağır kavramak
177
Deyim
be slow off the mark
f.
ağır kanlı olmak
178
Deyim
be slow off the mark
f.
ağır hareket etmek
179
Deyim
be slow off the mark
f.
tepkileri/hareketleri ağır olmak
180
Deyim
be slow off the mark
f.
tepkileri/hareketleri yavaş olmak
181
Deyim
take (something) slow
f.
(bir şeyi) ağırdan almak
182
Deyim
take (something) slow
f.
(bir şeyi) ağır ve temkinli biçimde yapmak
183
Deyim
take (something) slow
f.
(bir şeyde) dikkatlice ve yavaş ilerlemek
184
Deyim
slow as molasses
s.
kaplumbağa gibi yavaş
185
Deyim
slow as molasses
s.
kağnı gibi yavaş
186
Deyim
slow on the draw
s.
kalın kafalı
187
Deyim
slow off the blocks
s.
(bir şeyde) yavaş
188
Deyim
on a slow boat to china
zf.
fizandan geliyormuş gibi
189
Deyim
on a slow boat to china
zf.
çok uzun sürede
190
Deyim
on a slow boat to china
zf.
bitmek bilmez bir zaman diliminde
191
Deyim
on a slow boat to china
zf.
dünyanın öteki ucundan geliyormuş gibi
192
Deyim
on a slow boat to china
expr.
fizandan geliyormuş gibi
193
Deyim
on a slow boat to china
expr.
çok uzun sürede
194
Deyim
on a slow boat to china
expr.
bitmek bilmez bir zaman diliminde
195
Deyim
on a slow boat to china
expr.
dünyanın öteki ucundan geliyormuş gibi
196
Deyim
slow boat to china
expr.
fizandan geliyormuş gibi
197
Deyim
slow boat to china
expr.
çok uzun sürede
198
Deyim
slow boat to china
expr.
bitmek bilmez bir zaman diliminde
199
Deyim
slow boat to china
expr.
dünyanın öteki ucundan geliyormuş gibi
200
Deyim
slow on the uptake
expr.
algılama sorunlu
201
Deyim
slow on the draw
expr.
algılama sorunlu
202
Deyim
slow on the draw
expr.
jetonu geç düşen
203
Deyim
slow on the uptake
expr.
jetonu geç düşen
204
Deyim
slow as molasses in January
expr.
kağnı gibi yavaş
205
Deyim
as slow as molasses
expr.
kaplumbağa gibi yavaş
206
Deyim
as slow as molasses
expr.
kağnı gibi yavaş
207
Deyim
slow as molasses in January
expr.
kaplumbağa gibi yavaş
208
Deyim
slow off the mark
expr.
kalın kafalı
209
Deyim
slow on the uptake
expr.
kalın kafalı
210
Deyim
as slow as molasses in january
expr.
kağnı gibi yavaş
211
Deyim
as slow as molasses in january
expr.
kaplumbağa gibi yavaş
212
Deyim
slow but sure
expr.
yavaş ama emin adımlarla
213
Deyim
in the slow lane
expr.
verimsiz durumda
214
Deyim
in the slow lane
expr.
yavaş tarafta
215
Deyim
in the slow lane
expr.
daha yavaş
216
Deyim
in the slow lane
expr.
hızı kesilmiş
217
Deyim
in the slow lane
expr.
uçlarda yaşamayı bırakmış
218
Deyim
in the slow lane
expr.
durulmuş
219
Deyim
in the slow lane
expr.
diğerlerinden düşük hızda
220
Deyim
in the slow lane
expr.
hızı/verimi düşük şekilde
Speaking
221
Konuşma
slow down!
ünl.
ağır ol
222
Konuşma
how slow
expr.
ne kadar yavaş
223
Konuşma
he is a bit slow
expr.
kafası pek basmıyor
224
Konuşma
please slow down!
expr.
lütfen yavaşla!
Trade/Economic
225
Ticaret/Ekonomi
obsolete or slow-moving goods
i.
demode veya yavaş giden mallar
226
Ticaret/Ekonomi
slow assets
i.
hareketsiz varlıklar
227
Ticaret/Ekonomi
slow assets
i.
kolaylıkla paraya dönüştürülemeyen varlıklar
228
Ticaret/Ekonomi
medium-slow moving items
i.
orta-yavaş sarf parçaları
229
Ticaret/Ekonomi
slow assets
i.
sabit değerler
230
Ticaret/Ekonomi
slow asset
i.
sabit kıymet
231
Ticaret/Ekonomi
slow goods
i.
sürümü zor mallar
232
Ticaret/Ekonomi
slow growth recovery
i.
yavaş büyüme canlanması
233
Ticaret/Ekonomi
be on a go slow
f.
işi yavaşlatmak
234
Ticaret/Ekonomi
slow defaulting
s.
borcunu geç ödeyen
Politics
235
Siyasal
slow movement
i.
yavaş hareketi
Industry
236
Sanayi
go slow
f.
(işçi-işveren anlaşmazlığında taktik olarak) işi ağırdan almak
Technical
237
Teknik
slow ahead
i.
ağıryol ileri komutu
238
Teknik
slow crack growth on notched pipes
i.
çentikli borular üzerindeki yavaş çatlak ilerlemesi
239
Teknik
slow speed connection
i.
düşük hızlı bağlantı
240
Teknik
slow-acting relay
i.
geciktirme rölesi
241
Teknik
slow-setting cement
i.
geç sertleşen çimento
242
Teknik
slow setting cement
i.
geç katılaşan çimento
243
Teknik
slow pressure rise
i.
kontrollü yanma
244
Teknik
slow running
i.
rölanti
245
Teknik
slow-settling glass
i.
uzun cam
246
Teknik
slow-release fertilizer
i.
yavaş salımlı gübre
247
Teknik
resistance to slow crack growth
i.
yavaş çatlak büyümesine direnç
248
Teknik
slow axis
i.
yavaş eksen
249
Teknik
slow wearing
i.
yavaş aşınma
250
Teknik
slow and regular wear
i.
yavaş ve düzenli aşınma
251
Teknik
slow wearing
i.
yavaş yıpranma
252
Teknik
slow neutron
i.
yavaş nötron
253
Teknik
slow sand filter
i.
yavaş kum filtresi
254
Teknik
slow crack growth
i.
yavaş çatlak büyümesi
255
Teknik
slow-break switch
i.
yavaş kapamalı anahtar
256
Teknik
slow strain rate test
i.
yavaş gerinme hız deneyi
257
Teknik
slow wearing
i.
yavaş eskime
258
Teknik
slow deformation
i.
yavaş deformasyon
259
Teknik
slow bending test
i.
yavaş eğme deneyi
260
Teknik
slow-match
i.
yavaş yanan kibrit
261
Teknik
slow-release relay
i.
yavaş işletme rölesi
262
Teknik
slow-settling glass
i.
yavaş sertleşen cam
263
Teknik
slow moving machine plate
i.
yavaş hareketli makine plakası
264
Teknik
slow-motion
i.
yavaşlatılmış hareket
265
Teknik
slow-make switch
i.
yavaş açmalı anahtar
266
Teknik
slow shear test
i.
yavaş kesme testi
267
Teknik
slow reactor
i.
yavaş reaktör
268
Teknik
slow time scale
i.
yavaş süreli ölçek
269
Teknik
slow spot
i.
yavaş internet bölgesi
270
Teknik
slow down
f.
hızını düşürmek
271
Teknik
slow down
f.
hızı azaltmak
272
Teknik
slow down
f.
yavaşlatmak
273
Teknik
slow down
f.
yavaşlamak
274
Teknik
slow-burning
s.
yavaş yanan
Computer
275
Bilgisayar
slow motion
i.
ağır çekim
276
Bilgisayar
slow keys
i.
yavaş tuşlar
277
Bilgisayar
slow tracking
i.
yavaş iniş
278
Bilgisayar
slow pages
i.
yavaş sayfalar
279
Bilgisayar
slow press
i.
yavaş basma
280
Bilgisayar
slow link
i.
yavaş bağlantı
281
Bilgisayar
the connection seems very slow
expr.
bağlantı hızı çok yavaş
282
Bilgisayar
cursor blink slow
expr.
imlecin yanıp sönmesi yavaş
Informatics
283
Bilişim
slow motion
i.
ağır çekim
284
Bilişim
slow fading
i.
uzun dönemli sönümlenme
Telecom
285
Telekom
slow motion
i.
ağır çekim
286
Telekom
reverse slow motion
i.
tersine ağır çekim
287
Telekom
slow associated control channel
i.
yavaş ilişkilendirilmiş kontrol kanalı
288
Telekom
slow channel
i.
yavaş kanal
Electric
289
Elektrik
slow blow
i.
geciktirmeli sigorta
290
Elektrik
slow blow
i.
gecikmeli sigorta
Automotive
291
Otomotiv
slow cut solenoid valve
i.
düşük hız solenoyit valfı
292
Otomotiv
carburettor slow idle adjusting screw
i.
karbüratör düşük rölanti ayar vidası
293
Otomotiv
slow-moving vehicles
i.
yavaş hareket eden taşıtlar
294
Otomotiv
slow lane
i.
yavaş geçiş şeridi
295
Otomotiv
slow leak
i.
yavaş hava kaçırma
296
Otomotiv
slow passer
i.
yavaş sollayan
297
Otomotiv
slow charge
i.
yavaş şarj
298
Otomotiv
slow down indicator
i.
yavaşla lambası
Traffic
299
Trafik
slow lane
i.
yavaş gidilen şerit
Railway
300
Demiryolu
slow freight train
i.
yavaş yük treni
Marine
301
Denizcilik
slow ahead
i.
ağır yol ileri komutu
302
Denizcilik
slow drift oscillation
i.
yavaş sürüklemeli salınım
303
Denizcilik
be slow in stays
f.
kolay orsaya gelmek
304
Denizcilik
slow down
f.
yol kesmek
Medical
305
Medikal
slow-growing tumor with low malignant potential
i.
düşük malignite potansiyeli taşıyan yavaş büyüyen tümör
306
Medikal
slow accumulation of the blood through the epidural space
i.
kanın epidural mesafedeki yavaş birikimi
307
Medikal
coronary slow flow
i.
koroner yavaş akım
308
Medikal
a slow-growing painless mass
i.
yavaş büyüyen ağrısız bir kitle
309
Medikal
slow virus disease
i.
yavaş virüs hastalığı
310
Medikal
slow drug release
i.
yavaş ilaç salınışı
311
Medikal
slow-growing tumor
i.
yavaş büyüyen tümör
312
Medikal
slow-twitch muscles
i.
yavaş kasılan kaslar
313
Medikal
slow pulse
i.
yavaş nabız
314
Medikal
slow pulse
i.
düşük nabız
315
Medikal
slow-release
s.
yavaş salınımlı
Physiology
316
Fizyoloji
slow-wave sleep
i.
derin uyku
317
Fizyoloji
slow-twitch
s.
yavaş kasılan (kas lifi)
Pathology
318
Patoloji
slow feeding of newborn
i.
yenidoğanın yavaş beslenmesi
319
Patoloji
slow infection
i.
uzun kuluçka süresi olan virüs enfeksiyonu
320
Patoloji
slow virus
i.
kuluçka süresi uzun olan enfeksiyöz virüs
Gastronomy
321
Mutfak
slow cooker
i.
yiyeceklerin uzun sürede ve yavaş pişmesini sağlayan elektrikli tencere
Chemistry
322
Kimya
slow combustion
i.
yavaş yanma
Zoology
323
Zooloji
slow loris (nycticebus pygmaeus)
i.
pigme loris
324
Zooloji
slow loris (nycticebus pygmaeus)
i.
güneydoğu asya'ya özgü bir lemur
325
Zooloji
slow-worm
i.
babaköş
326
Zooloji
slow worm
i.
babaköş
327
Zooloji
slow-worm
i.
kör kertenkele
328
Zooloji
slow worm
i.
kör yılan
329
Zooloji
slow worm
i.
kör kertenkele
330
Zooloji
slow-worm
i.
kör yılan
331
Zooloji
slow loris
i.
lemur ailesi
332
Zooloji
slow-worm
i.
yılanımsı kertenkele
333
Zooloji
slow worm
i.
yılanımsı kertenkele
334
Zooloji
slow lemur
i.
yavaş loris
335
Zooloji
slow lemur
i.
zehirli bir primat
Social Sciences
336
Sosyal Bilimler
slow food
i.
ayaküstü yemek alışkanlığına (fast food) karşı oluşturulmuş geleneksel yeme biçimlerinin korunmasını teşvik eden hareket
337
Sosyal Bilimler
slow food
i.
yavaş gıda
Literature
338
Edebiyat
slow burn
s.
hikayesi aheste ilerleyen (yapım)
Geology
339
Jeoloji
slow spreading ridges
i.
yavaş yayılan sırtlar
340
Jeoloji
slow-spreading mid-ocean ridges
i.
yavaş yayılan okyanus ortası sırtlar
Military
341
Askeri
slow march
i.
ağır adımlarla yürüyüş
342
Askeri
slow fire
i.
yavaş ateş
343
Askeri
slow time
i.
(özellikle cenaze törenlerinde uygulanan) yavaş yürüyüş temposu
Sport
344
Spor
long slow distance (l.s.d)
i.
düşük tempolu uzun mesafe
345
Spor
slow pitch
i.
bir softbol çeşidi
346
Spor
slow whistle
i.
(kural ihlalini haber veren) geç çalınan hakem düdüğü
347
Spor
slow whistle
i.
hakemin geç düdük çalması
348
Spor
slow-pitch
i.
on kişilik takımlar ile oynanan bir softbol türü
349
Spor
slow down the tempo
f.
tempoyu düşürmek
Basketball
350
Basketbol
slow break
i.
hücuma yavaş yavaş gelip set hücumuna başlama
Football
351
Futbol
slow down the tempo
f.
oyunu soğutmak
Theatre
352
Tiyatro
slow-burning
s.
ağır hareket eden
353
Tiyatro
slow-burning
s.
ağır ilerleyen
354
Tiyatro
slow-burning
s.
(ağır ilerlemesine rağmen) ilgi uyandıran
Cinema
355
Sinema
slow motion
i.
yavaşlatılmış hareket
356
Sinema
slow motion
i.
yavaş çekim
357
Sinema
slow motion
s.
ağır çekimde olan
358
Sinema
slow motion
s.
yavaş çekime ait veya ilişkin
359
Sinema
slow-burning
s.
ağır çekimde olan
360
Sinema
slow-burning
s.
ağır çekim
Photography
361
Fotoğrafçılık
slow-motion
s.
ağır çekimde olan
362
Fotoğrafçılık
slow-motion
s.
yavaş çekime ait veya ilişkin
Printery
363
Matbaa
slow/quick setting
i.
yavaş/hızlı kuruma
Slang
364
Argo
the go slow
i.
tecrit hücresi
365
Argo
slow blow
i.
yavaş sakso/oral seks
366
Argo
slow (one's) roll [us]
f.
sakinleşmek
367
Argo
slow (one's) roll [us]
f.
durulmak
368
Argo
slow (one's) roll [us]
f.
sakin olmak
369
Argo
slow (one's) roll [us]
f.
yatışmak
370
Argo
slow-witted
s.
kalın kafalı
371
Argo
slow in the head
s.
aptal
372
Argo
slow in the head
s.
geri zekalı
373
Argo
slow in the head
s.
salak
374
Argo
slow your roll [us]
exclam.
sakinleş
375
Argo
slow your roll [us]
exclam.
sakin ol
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of slow
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy