tarihsel - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

tarihsel



"tarihsel" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tarihsel historic s.
tarihsel historical s.
tarihsel genetical s.

"tarihsel" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 107 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tarihsel materyalizm historical materialism i.
tarihsel zaman historical time i.
tarihsel olarak papa'ya ait olmuş olan orta italya devletçikleri papal states i.
tarihsel döngü kuramı historical cycle theory i.
tarihsel dönem historical period i.
tarihsel miras boyutu ön plana çıkarılan atraksiyon heritage attraction i.
tarihsel gerçeklik historicity i.
tarihsel ifadeler historical sentences i.
tarihsel uzlaşma historical compromise i.
tarihsel dilbilim historical linguistics i.
tarihsel çerçeve historical frame i.
tarihsel bir dönüm noktasının simgesi historical marker i.
tarihsel roman historical fiction i.
tarihsel bağlam historical context i.
tarihsel yöntem historical method i.
tarihsel olarak çeşitli noktalar arasında tarifeye göre yolculuk yapan büyükçe at arabası stagecoach i.
tarihsel doku historical texture i.
tarihsel koşullar historical conditions i.
tarihsel süreç historical process i.
tarihsel süreç historic process i.
tarihsel arka plan historical background i.
tarihsel kesit historical period i.
tarihsel gelişim historical development i.
tarihsel şartlara göre (düşünme vb.) historico-pragmatic i.
tarihsel gelişim süreci historical development process i.
tarihsel ihtiyaç historic need i.
tarihsel sıralama chronology i.
tarihsel imgelem historical imagination i.
tarihsel arka plan historical background i.
tarihsel olgu historical fact i.
tarihsel anlatı historical narrative i.
tarihsel araştırma historical research i.
tarihsel kişilik historical figure i.
tarihsel şahsiyet historical figure i.
tarihsel eleştiri historical criticism i.
tarihsel gelişimde aşama moment i.
yaşı ve tarihsel önemi nedeniyle değer verilen bina veya kurum grande dame i.
tarihsel gelişime sahip ve birbirini takip eden dişil olguların ilki veya en eskisi grandmother i.
tarihsel gerçeklere uygunluk historicity i.
tarihsel kişileri sembolize eden sanat eseri iconography i.
tarihsel değişim diachrony i.
tarihsel doğruluk historical accuracy i.
(mimari dekorasyonda) tarihsel kesinlik synchronism i.
tarihsel önemi olan storied s.
tarihsel olmayan unhistorical s.
toplumsal ve tarihsel sociohistorical s.
tarihsel açıdan belirleyici historic s.
tarihsel açıdan ünlü historical s.
tarihsel analiz ile ilgili historical s.
tarihsel açıdan belirleyici historical s.
kısmen tarihsel semihistorical s.
tarihsel olarak doğru historically accurate s.
tarihsel olarak historically zf.
tarihsel açıdan historically zf.
tarihsel açıdan from a historical perspective zf.
Phrases
tarihsel veriler olmadan without historical data expr.
Idioms
sanat uğruna veya belli bir amaçla tarihsel olaylarda yapılan ufak değişiklikler artistic license i.
tarihsel olayları çarpıtmak rewrite the history books f.
Law
tarihsel olarak mülkiyete bağlı olmayıp bağış veya emir yoluyla uzun süreli istifade için ilhak edilmiş arazi parçası common appurtenant i.
Politics
tarihsel veya etnik olarak bir ülkeye aitken siyasi olarak başka ülkeye geçen bölge irredenta i.
tarihsel veya etnik olarak bir ülkeye, siyasi olarak başka ülkeye ait bölge irridenta i.
abd anayasası'nın kendi tarihsel bağlamı içinde değerlendirilerek yazarlarının amaçlarına göre yorumlanması gerektiği kuramı originalism i.
abd'nin batısının tarihsel olarak yasasız dönemine ait wild west s.
abd'nin batısının tarihsel olarak yasasız dönemiyle ilgili wild west s.
Institutes
tarihsel çevre değerlendirme ve araştırma merkezi (taçdam) centre for research and assessment of the historic environment i.
Technical
çömlekçilik üzerine tarihsel veya betimleyici çalışma ceramography i.
Telecom
tarihsel veriler historical data i.
tarihsel maliyet historical cost i.
Marine
tarihsel olarak gemi yolcuları için en ucuz tarife steerage i.
tarihsel olarak gemi yolcuları için en ucuz tarife steerage i.
tarihsel tsunami historical tsunami i.
tarihsel analiz analysis of historiography i.
Statistics
tarihsel bir olayı doğru tahmin edip edemeyeceğini gözlemleyerek (matematiksel modeli) test etmek hindcast f.
Biology
biyolojik grubun (ırk, tür) tarihsel gelişimini ortaya koyan teori transformism i.
belli bir canlı grubunun ilk şeklinden bugünkü şekline kadar geçirdiği tarihsel aşama phylogenesis i.
Social Sciences
tarihsel olarak baskın bir cinsiyet veya etnik gruptan olduğu için önemi ve yetenekleri abartılmış olabilecek bir erkek dead white european male i.
tarihsel olarak baskın cinsiyete ve etnik gruba mensup olduğu için değeri ve yetenekleri abartılan erkek dead white male i.
tarihsel olayları birbiriyle bağlantılı ele alan pragmatic s.
Education
dini inançların analitik ve tarihsel olarak incelenmesi theology i.
tarihsel yöntem ve düşünce historical method and thought i.
tarihsel olarak siyah kolejler ve üniversiteler hbcu (historically black college or university) kısalt.
Literature
tarihsel otobiyografi historiographic autobiography i.
tarihsel önemi olan fantasied s.
Linguistics
karşılaştırmalı tarihsel dilbilim comparative historical linguistics i.
tarihsel şimdiki zaman historic present i.
tarihsel dilbilim historical linguistics i.
tarihsel dilbilgisi historical grammar i.
bir dilin veya dilin belirli bir evresinin tarihsel gelişimi, diğer dillerle karşılaştırılması veya doğru kullanımı gibi alanlara değinmeden yalnızca dilbilgisinin incelenmesine veya tanımlanmasına ait descriptive s.
bir dilin veya dilin belirli bir evresinin tarihsel gelişimi, diğer dillerle karşılaştırılması veya doğru kullanımı gibi alanlara değinmeden yalnızca dilbilgisinin incelenmesi veya tanımlanması ile ilişkili descriptive s.
History
belirli bir tarihsel dönemde birbirini izleyen önemli olayları listeleyen tablo time chart i.
belirli bir tarihsel dönemde birbirini izleyen önemli olayları listeleyen tablo time line i.
abd'nin batısının tarihsel olarak yasasız dönemi wild west i.
tarihsel araştırma yöntemlerine karşı olan antihistorical s.
(tarihsel öncüllerini göz ardı ederek) belirli bir zaman diliminde gelişen olayları ele alan synchronic s.
(tarihsel öncüllerini göz ardı ederek) belirli bir zaman diliminde gelişen olayları ele alan synchronical s.
Philosophy
önümüzdeki binyılın veya belli bir tarihsel durumun yıkıcı bir olay tarafından şekillendirileceği teorisi catastrophism i.
tarihsel okul historical school i.
tarihsel özdekçilik historical materialism i.
Environment
tarihsel deprem historical earthquake i.
Geography
tarihsel coğrafya historical geography i.
Geology
tarihsel dönem depremleri historical period earthquakes i.
tarihsel yerbilim historical geology i.
Art
gotik ortaçağ sanatını canlandırmaya yönelik tarihsel, romantik ve dini üslûptaki girişimler neo-gothic style i.
Cinema
konusu tarihsel bir döneme dayalı film veya tiyatro oyunu costume drama i.
Archaic
tarihsel sıralama yapamayan (kimse) unchronological s.
Slang
tarihsel olarak baskın cinsiyete ve etnik gruba mensup olduğu için değeri ve yetenekleri abartılan erkek dwem (dead white european male) kısalt.
baskın cinsiyete ve etnik gruba mensup olduğu için tarihsel değeri ve yetenekleri abartılan erkek dwm (dead white male) kısalt.