Geçmiş

tesir

"tesir" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 39 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	tesir	effect i.
2	Yaygın Kullanım	tesir	influence i.
General
3	Genel	tesir	power i.
4	Genel	tesir	sway i.
5	Genel	tesir	importance i.
6	Genel	tesir	sympathy i.
7	Genel	tesir	credit i.
8	Genel	tesir	prestige i.
9	Genel	tesir	potency i.
10	Genel	tesir	imprint i.
11	Genel	tesir	penetration i.
12	Genel	tesir	weight i.
13	Genel	tesir	activity i.
14	Genel	tesir	action i.
15	Genel	tesir	efficiency i.
16	Genel	tesir	impression i.
17	Genel	tesir	impress i.
18	Genel	tesir	efficacy i.
19	Genel	tesir	force i.
20	Genel	tesir	effectiveness i.
21	Genel	tesir	impact i.
22	Genel	tesir	impressure i.
23	Genel	tesir	afflation i.
24	Genel	tesir	authority i.
25	Genel	tesir	wind i.
26	Genel	tesir	virtuality i.
27	Genel	tesir	handling i.
28	Genel	tesir	meaning i.
29	Genel	tesir	long-legs [africa] i.
30	Genel	tesir	impingement i.
31	Genel	tesir	influx [obsolete] i.
32	Genel	tesir	inoperation [obsolete] i.
33	Genel	tesir	effective s.
Trade/Economic
34	Ticaret/Ekonomi	tesir	impact i.
35	Ticaret/Ekonomi	tesir	operation i.
36	Ticaret/Ekonomi	tesir	action i.
Law
37	Hukuk	tesir	impact i.
Chemistry
38	Kimya	tesir	influence i.
Archaic
39	Eski Kullanım	tesir	might i.

"tesir" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 117 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	tesir etmek	affect i.
2	Yaygın Kullanım	tesir etmek	influence f.
General
3	Genel	aksi tesir	reaction i.
4	Genel	geriye dönük bozucu tesir	retroactive interference i.
5	Genel	tesir etme	effecting i.
6	Genel	aksi tesir yaratma durumu	reactiveness i.
7	Genel	yan tesir	side effect i.
8	Genel	tesir etme	effectuating i.
9	Genel	sosyal tesir	social influence i.
10	Genel	esrarlı ve tesir edici bir hüner	mystique i.
11	Genel	aksi tesir	adverse effect i.
12	Genel	aksi tesir	counterstroke i.
13	Genel	yan tesir	epiphenomenon i.
14	Genel	tesir etme	influencing i.
15	Genel	tesir gücü	leverage i.
16	Genel	tesir sahası	range i.
17	Genel	doğum sırasındaki yıldızların konumunun kişinin davranışlarına tesir etmesi	influence i.
18	Genel	hoş tesir	emprint [obsolete] i.
19	Genel	yoğun tesir oluşturma	impressiveness i.
20	Genel	tesir eden şey	impressor i.
21	Genel	üstün tesir	prevailment [obsolete] i.
22	Genel	yoğun tesir	superstrength i.
23	Genel	iyi bir tesir bırakmak için elinden geleni yapmak	put one's best foot forward f.
24	Genel	tesir etmek	empierce f.
25	Genel	tesir etmek	act f.
26	Genel	tesir etmek	impress f.
27	Genel	tesir etmek	move f.
28	Genel	tesir etmek	work on f.
29	Genel	tesir etmek	bring something to bear f.
30	Genel	tesir etmek	have effect f.
31	Genel	tesir etmek	exercise effect f.
32	Genel	tesir etmek	reach f.
33	Genel	tesir etmek	tell f.
34	Genel	tesir etmek	thrill f.
35	Genel	tesir etmek	predispose f.
36	Genel	güçlü tesir etmek	empassion [obsolete] f.
37	Genel	tesir etmek	make f.
38	Genel	(bir şeye) fazlasıyla tesir etmek	overaffect f.
39	Genel	duygulara tesir etmek	overwork f.
40	Genel	yoğun tesir yaratmak	impress f.
41	Genel	(kokain) tesir etmek	coke f.
42	Genel	tesir etmek	smite f.
43	Genel	insana tesir eden	punchy s.
44	Genel	çabuk tesir eden	activate s.
45	Genel	çabuk tesir gösteren	activate s.
46	Genel	tesir altında kalan	affected s.
47	Genel	tesir etmeyen	undramatic s.
48	Genel	tesir edeceği kesin olan	cast-iron s.
49	Genel	tesir altında kalmayan	impressionless s.
50	Genel	tesir itibarıyla	in effect zf.
51	Genel	tesir altında	under influence zf.
52	Genel	hiçbir tesir altında kalmaksızın	without being influenced zf.
53	Genel	hiçbir tesir altında kalmadan	under no influence zf.
54	Genel	hiçbir tesir altında kalmaksızın	under no influence zf.
55	Genel	tesir etmeden	undramatically zf.
Phrasals
56	Öbek Fiiller	tesir etmek	come upon f.
57	Öbek Fiiller	çevreye tesir etmek	ripple through something f.
58	Öbek Fiiller	(bir şeye) tesir etmek	bear upon (something) f.
59	Öbek Fiiller	(bir şeye) tesir etmek	bear on (something) f.
60	Öbek Fiiller	çevreye tesir etmek	ripple through f.
Colloquial
61	Konuşma Dili	içkinin tesir derecesi	jolt i.
62	Konuşma Dili	tesir etmemek	leave cold f.
Idioms
63	Deyim	hızlı tesir etmek	kick like a mule f.
64	Deyim	hızlı tesir etmek	kick like a steer f.
65	Deyim	iyi bir tesir bırakmak için elinden geleni yapmak	put best foot forward f.
Law
66	Hukuk	makable şamil tesir	retrospective effect i.
67	Hukuk	yargıya tesir etmeye çalışma	embracery i.
68	Hukuk	tesir etmek	impress f.
69	Hukuk	tesir altında	under influence s.
Politics
70	Siyasal	etki alanı/tesir sahası	mandate i.
Technical
71	Teknik	aksi tesir	back action i.
72	Teknik	birbirine tesir etme	interplay i.
73	Teknik	bir kuvvetin tesir hattı	line of action of a force i.
74	Teknik	don tesir derinliği	depth of freezing i.
75	Teknik	don tesir derinliği	frost penetration i.
76	Teknik	geciktirici tesir	retarding effect i.
77	Teknik	lokal tesir	local action i.
78	Teknik	mekanik tesir	mechanical action i.
79	Teknik	kümülatif tesir	cumulative action i.
80	Teknik	öldürücü tesir	lethal effect i.
81	Teknik	tesir diyagramı	influence diagram i.
82	Teknik	tesir şekli	action system i.
83	Teknik	tesir hattı	line of action i.
84	Teknik	tesir noktası	point of action i.
85	Teknik	tesir hattı	line of influence i.
86	Teknik	tesir hattı	influence line i.
87	Teknik	tesir sahası	influence area i.
88	Teknik	topografik tesir	topographic effect i.
89	Teknik	tesir faktörü	influence value i.
90	Teknik	tesir etme	affection i.
91	Teknik	tesir çizgisi	line of action i.
92	Teknik	tesir sistemi	action system i.
93	Teknik	paralel ve zıt yönlere giden iki kuvvetin tesir hatları arasındaki düşey mesafe	leverage of a couple i.
Construction
94	İnşaat	tesir çizgileri ve yüzeyleri	influence lines and surfaces i.
95	İnşaat	tesir çizgisi	influence line i.
Traffic
96	Trafik	tesir çizgisi	influence line i.
Medical
97	Medikal	sinirlere tesir eden ilaç	neurotic i.
98	Medikal	güçlü tesir	medicine i.
99	Medikal	damarın içine tesir eden	intravenous s.
100	Medikal	göze tesir eden	optic s.
101	Medikal	gözle ilgili bir yapıya tesir eden	optic s.
102	Medikal	gözlere tesir eden anlamını veren bir ön ek	ophthalm- ök.
103	Medikal	gözlere tesir eden anlamını veren bir ön ek	ophthalmo- ök.
Pharmaceutics
104	Eczacılık	uzun sürede tesir etmesi için tasarlanmış (ilaç)	repository s.
Physics
105	Fizik	aksi tesir çekirdeği	recoil nucleus i.
106	Fizik	aksi tesir atomu	recoil atom i.
107	Fizik	aksi tesir radyasyonu	recoil radiation i.
Environment
108	Çevre	akut tesir	acute effect i.
109	Çevre	termal tesir	thermal effect i.
110	Çevre	tesir mesafesi	range of influence i.
Military
111	Askeri	azami tesir menzili	maximum effective range i.
112	Askeri	balistik tesir	ballistic efficiency i.
113	Askeri	hava savunma tesir grafiği	flak clock i.
114	Askeri	tesir derecesi kadranı	effectiveness clock i.
115	Askeri	tesir menzili	effective range i.
116	Askeri	tesir ateşi	fire for effect i.
Hunting
117	Silah/Atıcılık	çekirdeğin tesir oranı	overpenetration i.